CB onayı ile yapılan atamaya ilişkin iptal karalarında Danıştay'a itiraz edilebilir mi?

Danıştay 2. Dairesi, bu konuya açıklık getirerek parlamenter sistem döneminde var olan "müşterek kararnamenin" yeni sistemde Cumhurbaşkanı onayı ile yapılan atama olduğunu belirterek ilk derece mahkemelerinin verdiği karar neticesinde Danıştay'a itiraz edilebileceğini belirtmiştir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 15 Kasım 2023 00:10, Son Güncelleme : 08 Kasım 2023 15:36
CB onayı ile yapılan atamaya ilişkin iptal karalarında Danıştay'a itiraz edilebilir  mi?

Yeni sistemle 2451 sayılı Kanun kaldırılmıştır

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda 21/10/2017 günlü, 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la getirilen düzenlemelerin, 16/04/2017 tarihinde gerçekleştirilen halk oylamasında kabul edilmesi sonrasında ülkemizde uygulanan hükümet sisteminde esaslı değişiklikler yapılmış ve bu yeni hükümet sistemine ilişkin değişiklikler Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisinde ant içerek göreve başladığı 09/07/2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Anayasa'nın eski halinde yürütme yetki ve görevi, Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu arasında bölüşülmüşken, yeni halinde bu yetki ve görev, sadece Cumhurbaşkanına verilmiş; Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık kaldırılmıştır.

Bu çerçevede, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile pek çok Kanun ve KHK'da önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda, anılan KHK'nın 130. maddesiyle 23/04/1981 günlü, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun, 131. maddesiyle de 23/06/1981 günlü, 2477 sayılı 23/04/1981 günlü, 2451 sayılı Kanunun Kapsamı Dışında Kalan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usulüne İlişkin Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

Yeni sistemde atamada temel mevzuat 3 sayılı CBK'dır

Anayasa'nın amir hükmü uyarınca çıkarılan ve yukarıda metnine yer verilen 10/07/2018 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair (3) Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Atama usulü" başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında, anılan Kararname'nin ekinde yer alan (I) sayılı cetvelde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla; (II) sayılı cetvelde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere ise Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılacağı belirtilmiştir.

(3) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin (I) sayılı cetvelinde yer alan kadrolara yönelik atama ve görevden alma işlemlerinin doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından verilen kararla; (II) sayılı cetvelde yer alan kadrolara ilişkin olarak yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin ise, ilgili makamın teklifi, önerisi üzerine Cumhurbaşkanının verdiği onay ile tesis edildiği; bu doğrultuda, Cumhurbaşkanının (I) sayılı cetvele tabi olanlara yönelik atama işlemleri konusunda karar makamı, (II) sayılı cetvele tabi olanlara yönelik atama işlemleri konusunda ise onay makamı olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca, (3) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ekinde sunulan (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer verilen kadrolara yönelik atama, görevden alma ve benzeri tasarrufların tamamı "Cumhurbaşkanı Kararı" adı altında Resmi Gazete'de yayımlanmaktaysa da, uygulamada, bu işlemlerin ayrı bir bölüm olarak "Atama Kararları" başlığı altında yayımlanmakta olduğu, bu işlemlerde Cumhurbaşkanı yanında işlemin tesisi aşamasında teklifde bulunan ilgili bakanlığın veya kamu kurumunun ismine yer verilmediği görülmektedir.

Söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi incelendiğinde, Cumhurbaşkanı onayıyla atanacak "Bakanlık İl Müdürlerinin" (II) sayılı cetvelde yer aldığı anlaşılmaktadır.

Eski dönemde "müşterek kararname" ile yapılan atamalar yeni dönemce cumhurbaşkanı onayı ile yapılmaktadır

Mülga 2451 sayılı Kanun'da müşterek kararname usulünün tanımlanmadığı, uygulamada ise ilgili Bakanın inhası, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atama ve görevden alma işlemlerinin tesis edildiği ve üç imzalı bu işlemlerin Resmi Gazete'de yayımlandığı görülmektedir.

Bu mülga Kanun incelendiğinde, "Bakanlık İl Müdürlerinin (İl İdare Şube Başkanları)" müşterek kararnameyle atanacakların belirlendiği (2) sayılı cetvelde yer aldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında Başbakanlığın kaldırılması nedeniyle Parlamenter Hükümet Sistemi döneminde uygulanan şekliyle müşterek kararname ile atama işlemi tesis edilmesine fiili ve hukuki olarak imkan kalmadığı, bu nedenle üst kademe kamu yöneticileri ile kamu kurum ve kuruluşlarındaki atama usullerinin 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeni hükümet sistemine uygun olarak belirlendiği, bu kapsamda Kararname'nin (I) sayılı cetvelinde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla; (II) sayılı cetvelinde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere ise Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılacağının düzenlendiği, bu suretle önceki hükümet sisteminde müşterek kararnameyle yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin yerini, yeni hükümet sisteminde Cumhurbaşkanı onayı ile yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin aldığının kabulü gerektiği, bu doğrultuda Cumhurbaşkanı onayı ile tesis edilen atama ve görevden alma işlemlerinin 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan "müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.


T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas : 2022/3685
Karar : 2022/5133
Tarih : 13.10.2022

İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince verilen. günlü, E:., K:., Temyiz No:. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Dava; . İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapan davacının, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2. maddesi uyarınca bu görevden alınmasına ilişkin -08/02/2019 günlü, 30680 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan- 07/02/2019 günlü, 2019/51 sayılı Cumhurbaşkanı Onay işlemi ile anılan işleme istinaden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 6. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine "kültür ve turizm uzmanı" olarak atanmasına dair Kültür ve Turizm Bakanlığının. günlü, . sayılı işleminin iptali ve bu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

... İdare Mahkemesinin. günlü, E:., K:. sayılı kararıyla davanın görev yönünden reddine, dosyanın Danıştaya gönderilmesine karar verilmiş olup; Danıştay İkinci Dairesinin 08/07/2020 günlü, E:2020/623, K:2020/2144 sayılı kararıyla davanın görev yönünden reddine, dosyanın davayı çözümlemeye yetkili ve görevli olan. İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

... İdare Mahkemesinin. günlü, E:., K:. sayılı kararıyla; davacının disiplin cezasının olmadığı, görevinde başarısızlığına ilişkin davalı idarenin tesbitinin bulunmadığı ve bu hususla ilgili olarak dava dosyasına herhangi bir belge sunulmadığı, dolayısıyla davalı idare tarafından il müdürlüğü görevinden almayı zorunlu kılan somut bir sebebin ortaya konulamadığı, bu durumda; hiyerarşik olarak altında olan kadrolarda görev yaptıktan sonra kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanlığına atanan davacının, idarenin atadığı bir kişiyle meslek hayatı boyunca çalışma zorunluluğu bulunmadığından bahisle ve takdir yetkisinden hareketle bu görevden alınmasına ve uzman kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemlerde hizmet gereklerine ve hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan; hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğuna ilişkin kural gereğince, davalı idarelerce davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. günlü, E:., K:. sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek, davalı idarelerin istinaf başvurularının reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Anılan karara karşı davalı idarelerin temyiz yoluna başvurması üzerine, . Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. günlü, E:., K:., Temyiz No:. sayılı temyize konu kararıyla; bahsi geçen kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle, davalı idarelerin temyiz başvurularının reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:

Davalı idareler tarafından, istinaf incelemesi sonucunda verilen kararın temyiz incelemesine açık olduğu, işlemlerde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

. İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapmakta olan davacı, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2. maddesi uyarınca -08/02/2019 günlü, 30680 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan- 07/02/2019 günlü, 2019/51 sayılı Cumhurbaşkanı Onay işlemi ile bu görevden alınmış; anılan işleme istinaden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 6. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığının. günlü, . sayılı işlemi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine "kültür ve turizm uzmanı" olarak atanmıştır.

Davacı tarafından, söz konusu işlemlerin iptali ve bu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın -21/01/2017 günlü, 6771 sayılı Kanun'un 8. maddesi değişik- 104. maddesinde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri sayılmış; anılan maddenin 9. fıkrasında, "Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler." hükmüne yer verilmiştir.

Anayasa'nın ilgili hükmü uyarınca çıkarılan ve 10/07/2018 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair (3) Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Atama usulü" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, "Anayasanın 104 üncü maddesine göre yürütme yetkisinin sahibi olan Cumhurbaşkanı, atamaya yetkili amirlere ait yetkileri haizdir." hükmüne; 2. fıkrasında, "Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla, (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılır. Bu cetvellerde sayılmayan kadro, pozisyon ve görevlere, ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan veya atamaya yetkili amirler tarafından atama yapılır. Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan bu yetkisini alt kademedeki yöneticilere devredebilir." hükmüne; anılan Kararname'nin eki (II) sayılı cetvelde, "Bakanlık İl Müdürleri" kadrosuna yer verildiği görülmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir." hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiş ve aynı maddenin (e) bendinde; "müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları" yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda 21/10/2017 günlü, 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la getirilen düzenlemelerin, 16/04/2017 tarihinde gerçekleştirilen halk oylamasında kabul edilmesi sonrasında ülkemizde uygulanan hükümet sisteminde esaslı değişiklikler yapılmış ve bu yeni hükümet sistemine ilişkin değişiklikler Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisinde ant içerek göreve başladığı 09/07/2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Anayasa'nın eski halinde yürütme yetki ve görevi, Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu arasında bölüşülmüşken, yeni halinde bu yetki ve görev, sadece Cumhurbaşkanına verilmiş; Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık kaldırılmıştır.

Bu çerçevede, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile pek çok Kanun ve KHK'da önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda, anılan KHK'nın 130. maddesiyle 23/04/1981 günlü, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun, 131. maddesiyle de 23/06/1981 günlü, 2477 sayılı 23/04/1981 günlü, 2451 sayılı Kanunun Kapsamı Dışında Kalan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usulüne İlişkin Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

Anayasa'nın amir hükmü uyarınca çıkarılan ve yukarıda metnine yer verilen 10/07/2018 günlü, 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair (3) Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Atama usulü" başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında, anılan Kararname'nin ekinde yer alan (I) sayılı cetvelde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla; (II) sayılı cetvelde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere ise Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılacağı belirtilmiştir.

(3) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin (I) sayılı cetvelinde yer alan kadrolara yönelik atama ve görevden alma işlemlerinin doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından verilen kararla; (II) sayılı cetvelde yer alan kadrolara ilişkin olarak yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin ise, ilgili makamın teklifi, önerisi üzerine Cumhurbaşkanının verdiği onay ile tesis edildiği; bu doğrultuda, Cumhurbaşkanının (I) sayılı cetvele tabi olanlara yönelik atama işlemleri konusunda karar makamı, (II) sayılı cetvele tabi olanlara yönelik atama işlemleri konusunda ise onay makamı olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca, (3) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ekinde sunulan (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer verilen kadrolara yönelik atama, görevden alma ve benzeri tasarrufların tamamı "Cumhurbaşkanı Kararı" adı altında Resmi Gazete'de yayımlanmaktaysa da, uygulamada, bu işlemlerin ayrı bir bölüm olarak "Atama Kararları" başlığı altında yayımlanmakta olduğu, bu işlemlerde Cumhurbaşkanı yanında işlemin tesisi aşamasında teklifde bulunan ilgili bakanlığın veya kamu kurumunun ismine yer verilmediği görülmektedir.

Söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi incelendiğinde, Cumhurbaşkanı onayıyla atanacak "Bakanlık İl Müdürlerinin" (II) sayılı cetvelde yer aldığı anlaşılmaktadır.

703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılan 23/04/1981 günlü, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun'un 1. maddesinde, "Başbakanlık ve bakanlıklarla, bunlara bağlı kuruluşlarda, teşkilat kanunu bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, atama ve nakiller bu Kanunda belirtilen usullere göre yapılır." hükmüne; 2. maddesinde, "Bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere Bakanlar Kurulu kararı ile, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek kararla atama yapılır. Bunların nakilleri ve görevden alınmaları da aynı usule göre olur." hükmüne yer verilmiştir.

Mülga 2451 sayılı Kanun'da müşterek kararname usulünün tanımlanmadığı, uygulamada ise ilgili Bakanın inhası, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atama ve görevden alma işlemlerinin tesis edildiği ve üç imzalı bu işlemlerin Resmi Gazete'de yayımlandığı görülmektedir.

Bu mülga Kanun incelendiğinde, "Bakanlık İl Müdürlerinin (İl İdare Şube Başkanları)" müşterek kararnameyle atanacakların belirlendiği (2) sayılı cetvelde yer aldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında Başbakanlığın kaldırılması nedeniyle Parlamenter Hükümet Sistemi döneminde uygulanan şekliyle müşterek kararname ile atama işlemi tesis edilmesine fiili ve hukuki olarak imkan kalmadığı, bu nedenle üst kademe kamu yöneticileri ile kamu kurum ve kuruluşlarındaki atama usullerinin 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeni hükümet sistemine uygun olarak belirlendiği, bu kapsamda Kararname'nin (I) sayılı cetvelinde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla; (II) sayılı cetvelinde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere ise Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılacağının düzenlendiği, bu suretle önceki hükümet sisteminde müşterek kararnameyle yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin yerini, yeni hükümet sisteminde Cumhurbaşkanı onayı ile yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin aldığının kabulü gerektiği, bu doğrultuda Cumhurbaşkanı onayı ile tesis edilen atama ve görevden alma işlemlerinin 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan "müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda; . İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapan davacının, Cumhurbaşkanı onayıyla bu görevden alınmasıyla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı emrine "kültür ve turizm uzmanı" olarak atanmasına ilişkin işlemlerin iptali ve bu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davada verilen karar, temyize tabi bir karar olduğundan, kararın temyize tabi olmadığı gerekçesiyle davalı idarelerin temyiz başvurularının reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMLERİNİN KABULÜNE,

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen . günlü, E:., K:., Temyiz No:. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/c fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
Aynı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, dosya tekemmülü sağlandıktan sonra Danıştaya gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 13/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber