Ceza yargılaması devam eden idareci görevine devam edebilir mi?
Resmi belgede sahtecilik suçu sebebiyle, Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenlenen yönetici bir kamu görevlisi hakkında, bu süreçte görevi başında kalmasının sakıncalı olabileceği gerekçesiyle, görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanması mümkündür.
Kamu görevini kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarında kovuşturma evresinde olan devlet memuru şube müdürlüğü görevine devam edebilir mi?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesindeki tanımıyla resmi belgede sahtecilik suçu; bir resmi belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması olup, bu suçun faili iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Aynı maddede, Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu; kamu görevlisinin görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmesi, gerçeğe aykırı olarak belge düzenlenmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması olup, bu suçu işleyen kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
5237 sayılı Kanunun 257. maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçu ise, görevi kapsamındaki bir işin yapılmaması, ihmal edilmesi veya geciktirilmesi suretiyle görev gereklerine aykırı hareket edilerek kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması veya kişilere haksız bir menfaat sağlanmasıdır. Bu suçun faili olan kamu görevlisi üç aydan bir yıla kadar cezalandırılmaktadır.
657 sayılı Kanunun 48. maddesine göre ilk iki suçtan mahkum olunması mahkumiyet süresine bakılmaksızın Devlet memurluğuna engel suçlardan olup, bu durumdaki kişilerin memur olması veya memuriyet görevine devam edebilmesi mümkün değildir.
Ceza yargılamasında suç soruşturması ve kovuşturması iki ayrı süreçtir. Ceza Muhakemesi Kanununun 2. maddesinde yapılan tanıma göre, yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre soruşturma evresi, iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre ise kovuşturma evresidir.
- Kovuşturma evresine geçilmesi ciddi şuç şüphesi gerektirmektedir
Kamu görevlisinin göreviyle ilgili işlediği bir suç sebebiyle kovuşturma evresine geçilebilmesi için ciddi bir suç şüphesi olması, 4483 sayılı Kanuna göre yetkili merciler tarafından soruşturma izni verilmiş olması, Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame hazırlanarak kamu davası açılması gerekmektedir.
Devlet Memurları Kanununda bu durumdaki memurlarla ilgili yapılabilecek iki işlem bulunmaktadır. Bunlar görevden uzaklaştırma tedbiri ve disiplin sürecine başlanmasıdır. 657 sayılı Kanunun 137. maddesinde görevden uzaklaştırma Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olarak tanımlanmıştır. Kanunun 140. maddesinde ise haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan memurların da yetkili merciler tarafından görevden uzaklaştırılabilecekleri hükme bağlanmıştır. Kanunun 145. maddesinde, görevden uzaklaştırmanın bir disiplin kovuşturmasına bağlı olarak uygulanması halinde en çok 3 ay devam edebileceği, bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memurun görevine başlatılması gerektiği ifade edilmektedir. Şayet bir ceza kovuşturması sebebiyle tedbir uygulanmış ise ilgilinin durumu her iki ayda bir incelenecek ve memurun görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verilecektir.
Ceza kovuşturmasına konu olan fiillerin aynı zamanda disiplin suçu olması ihtimali de yüksektir. Bu durumda 657 sayılı Kanunda disiplin hukuku ile ilgili düzenlenen zaman aşımı süreleri dahilinde disiplin süreci yürütülmeli ve ceza yargılamasından bağımsız olarak sonuçlandırılmalıdır.
Sonuç olarak, resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve görevi kötüye kullanma suçu sebebiyle hakkında soruşturma izni verilen, Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame hazırlanan ve iddianame kabul edilerek yargılanmasına başlanan yönetici düzeyindeki bir memurun bu süreçte görevi başında kalmasının sakıncalı olabileceğini, ilgili hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanabileceğini ayrıca zamanaşımı süreleri geçirilmeden disiplin süreçlerinin tamamlanmasının uygun olacağını değerlendirmekteyiz.