Silah üretiminde sınırlama kalktı
Türkiye, 32 yıllık Türkiye Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması'ndan çekildi. Silah üretimi için sınırlamalar kalkarken konvansiyonel silah bildirimi kalktı. Fazla silahın imhası da söz konusu olmayacak.
Türkiye Gazetesi'nden Yeşim Eraslan'ın haberine göre Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan kararla "Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Hakkında Antlaşma"nın (AKKA) uygulanmasını durdurdu. 1990'da imzalanan ve 1992 yılında yürürlüğe giren antlaşma, NATO'nun sahip olduğu tankların, zırhlı muharebe araçlarının, ağır topçu sistemlerinin, savaş uçaklarının ve taarruz helikopterlerinin sayısına eşit sınırlamalar getirerek, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'daki konvansiyonel silahlardaki ezici niceliksel avantajını ortadan kaldırmayı amaçlıyordu.
DEVAM EDİLME İMKANI KALMADI
Çekilme kararını değerlendiren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Rusya'nın AKKA'dan geçen yıl çekildiğini hatırlatarak, "Antlaşma'nın anlamlı bir şekilde uygulanmasına devam edilmesi imkanı kalmamıştı. Bu çerçevede, AKKA'ya taraf NATO müttefiklerimizle birlikte antlaşmayı gerek duyulacak bir süre için askıya almaya karar vermiştik. Halihazırda AKKA'ya taraf müttefiklerin büyük çoğunluğunca askıya alma kararı yürürlüğe girdi" dedi.
ANTLAŞMA ANLAMINI YİTİRMİŞTİ
Gazetemize konuşan milletlerarası hukuk uzmanı Hakan Erkiner de antlaşmanın Türkiye tarafından uygulanmasının anlamını yitirdiğine işaret etti. Antlaşmanın NATO ve Varşova Paktı ülkeleri arasında askeri dengeyi sağlamak ve Avrupa'daki konvansiyonel silahlanmayı dizginleyerek denetlemek amacıyla imzalandığını hatırlatan Erkiner "Antlaşma nükleer silahları kapsamıyor. Kimyasal ve biyolojik silahlar zaten yasak. Tanklar, zırhlı muharebe araçları, hava kuvvetlerine ilişkin silahlı araçlar, savaş uçakları ve helikopterler gibi teçhizata sınırlama getiriliyordu. Ayrıca antlaşmanın sınırları dışında kalan teçhizatın da imha edilmesi isteniyordu. Rusya antlaşmadan çekildiği için de tek taraflı olarak uygulamanın bir anlamı kalmadı. Aslında 2014 yılında Rusya Kırım'ı ilhak edince NATO ve ABD çeşitli ülkelerde yığınaklar yapmaya başladı. Rusya da bu yığınakları bahane ederek 'NATO ve ABD'nin antlaşmaya uymayıp yığınak yapıyor' diyerek çekildiğini açıklamıştı" diye konuştu.
ABD'nin Yunanistan'ın Dedeağaç Limanında zırhlı taşıyıcılar başta olmak üzere çok ciddi askeri yığınak yaptığını hatırlatan Erkiner şunları söyledi:
"Romanya çok ciddi bir üssü hem NATO'ya hem de ABD'ye tahsis etti. ABD ve NATO, Yunanistan'daki büyük yığınağı Romanya'ya çekiyor. Romanya bulunduğu konum itibaryla Rusya'ya karşı sıklet merkezi haline getiriliyor. Bütün bunlar neticesinde Türkiye artık uygulanmasının anlamı olmayan kendi hudutları içerisinde silahlanmasına sınır getiren antlaşmadan çekildi. Türkiye, Fransa, İngiltere, Almanya ve Polonya gibi Rusya'yı tehdit olarak görmüyor. Hatta Rusya, Türkiye'nin arabuluculuğunda yeniden İstanbul mutabakatına geri dönülebileceğini açıkladı. Türkiye önce hudutlar içerisinde, sonra da yurt dışında artık kuvvet yığınağı yapmayı arzu ederse ve teçhizat miktarını artırılmak isterse artık antlaşmadaki limitlere bağlı değil. Silah üretimi için sınırlamalar kalktı."
SİLAH SAYIMIZI ARTIK BİLDİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ
Milletlerarası hukuk uzmanı Erkiner, AKKA Antlaşması'nın uygulanmasının durdurulmasıyla elimizdeki silahların sayısını bildirmek mecburiyetinde olmadığımızı belirterek "Envanterde bulunan ve limitleri aşan silahların imha edilmesi de istenemeyecek. Kimseye silah sayımızı ve niteliğini bildirmek zorunda değiliz" dedi.