Facebook'ta siyasi paylaşım yapan memur atılabilir mi?
Danıştay 12. Dairesi, bir memurun Facebook'ta siyasi içerikli paylaşımlar yaptığından bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

İlk derece mahkemesi de işlemi iptal etmişti
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı tarafından yapılan Facebook paylaşımlarının siyasi içerikli olduğu, Devlet memurunun hizmet dışında güven ve itibar duygusunu sarsıcı nitelikte söz konusu davranışlarının herkese açık profilde yapıldığı sabit olsa da, bu paylaşımların yasaklanmış yayın olduğuna, basıldığına ve kurum içinde dağıtıldığına, teşhir edildiğine dair herhangi bir tespit olmadığından tipiklik unsurunun gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığı; bu durumda, davacının söz konusu madde uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Disiplin hukukunun iki önemli ilkesi
Bununla birlikte, disiplin cezasına konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge "ölçülülük ilkesi" olarak da adlandırılmakta olup; bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır.
"Elverişlilik ilkesi", öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını; "zorunluluk ilkesi", öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını; "orantılılık ilkesi" ise öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir.
Bu kapsamda, takdir edilen disiplin cezası ile ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunması ve bu denge kurulurken de olayın oluş biçimi, ilgilinin suç kastının bulunup bulunmadığı, irade dışı etkenlerin eylemin meydana gelmesine etkisi gibi hususların gözönüne alınması gerekmektedir.
Olayda bu iki ilkeye aykırı hareket edilmiştir.
Kamu görevlisinin işlediği disiplin suçunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda,
o fiil için öngörülen cezadan daha ağır bir disiplin cezası ile cezalandırılması
durumunda, "eylemin ağırlığına göre cezalandırma" ilkesi, diğer bir
deyişle "orantılılık" ilkesi ihlal edilmiş olacaktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, dava ve soruşturma dosyasının birlikte incelenmesinden;
davacının Facebook'taki siyasi nitelikteki paylaşımlarının, davalı idare tarafından
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca,
aynı maddenin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde yer alan "yasaklanmış
her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant
ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi
bir yerine asmak veya teşhir etmek" hükmü kapsamında değerlendirilmiş ise
de; söz konusu paylaşımların mahiyeti ve içeriği itibarıyla Devlet memurluğundan
çıkarma cezasını gerektirecek nitelikte olmadığı, davacının fiiline karşılık
takdir edilen disiplin cezasında "ölçülülük" ilkesine uygunluk bulunmadığı
sonucuna ulaşılmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2018/7337
Karar No: 2023/2114
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı
kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
. Sosyal Hizmet Merkezinde... olarak görev yapan davacının; Facebook'ta siyasi
içerikli paylaşımlar yaptığından bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca Devlet
memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 22/12/2016 tarih ve 2016/26 sayılı kararının
iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine
karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin. tarihi ve E:., K:. sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt
bendinde, "yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı
bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya
bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek" fiilinin
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayıldığı;
uyuşmazlık konusu olayda, davacı tarafından yapılan Facebook paylaşımlarının
siyasi içerikli olduğu, Devlet memurunun hizmet dışında güven ve itibar duygusunu
sarsıcı nitelikte söz konusu davranışlarının herkese açık profilde yapıldığı
sabit olsa da, bu paylaşımların yasaklanmış yayın olduğuna, basıldığına ve kurum
içinde dağıtıldığına, teşhir edildiğine dair herhangi bir tespit olmadığından
tipiklik unsurunun gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığı; bu durumda, davacının
söz konusu madde uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına
ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte davacıya
ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare
Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından
ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte
görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi
uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından yapılan paylaşımların yasaklanmış yayın olduğuna, basıldığına
ve kurum içinde dağıtıldığına, teşhir edildiğine dair herhangi bir tespit olmadığından
bahisle, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin
(b) alt bendi yönünden tipiklik unsurun gerçekleşmediği gerekçesiyle dava konusu
işlemin iptaline hükmedildiği; 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinde, mevzuatta
sayılan bu hal ve davranışlara nitelik ve ağırlıkları itibarıyla benzeyen fiillere
de aynı türden cezaların verileceği kurala bağlanmak suretiyle, disiplin suçları
bakımından "tipiklik" ve "açıklık" ilkelerinden uzaklaşıldığı; bu düzenlemeyle,
disiplin hukukunda ceza hukukundan farklı olarak kıyasa izin verildiği; davacının
Facebook paylaşımlarının, siyasi veya ideolojik bildiri, afiş, pankart ve benzerlerini
basmak, çoğaltmak ve dağıtmak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; aksi halde,
günümüzde afiş ve pankarttan çok daha etkili olan bu tür sosyal medya paylaşımların,
cezasız kalması sonucunu doğuracağı; davacının paylaşımlarının, Devlet memurunun
hizmet dışında güven ve itibar duygusunu sarsıcı nitelikte kabul etmenin, bu
paylaşımların etkisinin çok hafife alınması anlamına geleceği belirtilerek,
Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ: .
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare
Mahkemesi kararının aynen onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 21/04/2021 tarih ve 31461 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 73 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca davalı
"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" yerine "Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı" hasım mevkiine alınmak suretiyle, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dava; Muğla ili, Menteşe Sosyal Hizmet Merkezinde... olarak görev yapan davacının;
Facebook'ta siyasi içerikli paylaşımlarda bulunduğundan bahisle, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin
(b) alt bendi ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca Devlet memurluğundan
çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Yüksek Disiplin Kurulunun. tarih ve . sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı
parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle
açılmıştır.
Diğer taraftan, işbu dava açıldıktan sonra, davacının söz konusu paylaşımlarının bir kısmıyla ilgili olarak hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; ... Asliye Ceza Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla, paylaşımların düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E)
bendinin (b) alt bendinde, "Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya
ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak,
dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek"
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış;
aynı maddenin dördüncü fıkrasında da, "Yukarıda sayılan ve disiplin cezası
verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer
eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir." kuralına
yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanun koyucu, hukuk devletinde kamu hizmetlerinin uyum ve düzen içinde yürütülmesini
sağlamak amacıyla hizmeti sunan kamu görevlileri için disiplin düzenlemeleri
içeren kurallar öngörebilir ve bu kurallara uyulmasını temin etmek amacıyla
da çeşitli disiplin yaptırımları benimseyebilir.
Bununla birlikte, disiplin cezasına konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge "ölçülülük ilkesi" olarak da adlandırılmakta olup; bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır.
"Elverişlilik ilkesi", öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını; "zorunluluk ilkesi", öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını; "orantılılık ilkesi" ise öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir.
Bu kapsamda, takdir edilen disiplin cezası ile ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunması ve bu denge kurulurken de olayın oluş biçimi, ilgilinin suç kastının bulunup bulunmadığı, irade dışı etkenlerin eylemin meydana gelmesine etkisi gibi hususların gözönüne alınması gerekmektedir.
Kamu görevlisinin işlediği disiplin suçunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda,
o fiil için öngörülen cezadan daha ağır bir disiplin cezası ile cezalandırılması
durumunda, "eylemin ağırlığına göre cezalandırma" ilkesi, diğer bir
deyişle "orantılılık" ilkesi ihlal edilmiş olacaktır.
Uyuşmazlık konusu olayda, dava ve soruşturma dosyasının birlikte incelenmesinden;
davacının Facebook'taki siyasi nitelikteki paylaşımlarının, davalı idare tarafından
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca,
aynı maddenin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde yer alan "yasaklanmış
her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant
ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi
bir yerine asmak veya teşhir etmek" hükmü kapsamında değerlendirilmiş ise
de; söz konusu paylaşımların mahiyeti ve içeriği itibarıyla Devlet memurluğundan
çıkarma cezasını gerektirecek nitelikte olmadığı, davacının fiiline karşılık
takdir edilen disiplin cezasında "ölçülülük" ilkesine uygunluk bulunmadığı
sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; davacının, söz konusu fiili ile ölçülü bir cezayla cezalandırılması gerekmekte iken, Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uygunluk; dava konusu işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde olmamakla birlikte, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali ile yoksun kaldığı
parasal hakların yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda verilen İdare
Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin. Bölge
İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının,
yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın
taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava
Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
13/04/2023 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.