Esad ile gündem mülteciler ve terör

Dört yılı aşkın süredir devam eden Ankara ile Şam arasındaki teknik-istihbari görüşmeler, Erdoğan-Esad buluşması ile yeni bir safhaya geçecek. Erdoğan, mültecilerin Suriye'ye güvenli dönüşünü görüşeceği Esad'a "Topraklarında PKK'nın korsan devlet kurmasına izin verme" diyecek.

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 30 Haziran 2024 07:35, Son Güncelleme : 30 Haziran 2024 09:46

Türkiye Gazetesi'nden Yılmaz Bilgen'in haberine göre; Ankara, Suriye ile ilgili izlediği stratejide ciddi değişime gidiyor. Şam rejimi ile dört yılı aşkın süredir yapılan teknik-istihbari görüşmelerin İran, Fransa, Körfez ve Rusya tarafından dönem ve gelişme bazlı sabote edilmesi sebebiyle çözüm ve normalleşme için Esad-Erdoğan görüşmesi yeni dönem stratejisi olarak belirlendi. Hedef, eylül ayına dek Rusya ya da BAE ve benzeri bir ülkede iki liderin görüşmesini sağlamak.

Türkiye ve Suriye arasında dört yılı aşan süreçte 14'ten fazla istihbarat düzeyinde görüşmeler yapıldı. Görüşmeler Suriye rejimi üzerinde etkili aktörler tarafından sabote edildi ve istenilen sonuç elde edilemedi. İsrail'in 7 Ekim sonrası gerçekleştirdiği katliam ve Golan, Lübnan hattındaki gelişmelere ek terör örgütü PKK'nın Suriye'de kurmaya çalıştığı korsan devlete dair son gelişmeler Türkiye'yi harekete geçirdi. Sürecin dönüm noktası ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın 10-11 Haziran tarihli Moskova ziyareti oldu. Fidan'ın temasları kapsamında görüştüğü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, 'Erdoğan-Esad görüşmesi için Türkiye'nin Suriye topraklarından tamamen asker çekmesi ön şart olmamalı' şeklindeki ifadesi görüşmeyle ilgili yeni sürecin habercisi oldu. Ardından Beşşar Esad'ın Putin'i destekler nitelikte yaptığı açıklama ve 'biz hazırız' yönündeki açıklama geldi. Karşılıklı iyi niyet açıklamalarına paralel dikkat çeken bir adım Putin'in özel temsilcisi Alexander Lavrintev'in Şam'a gönderilmesi oldu. Esad'la görüşen Lavrintev, Türkiye ile açılacak yeni sayfayı ve Erdoğan ile 14 yıl sonra yapılması planlanan görüşme detaylarını konuştu.

TARİH ASTANA'DA NETLEŞECEK

Suriyeli Stratejist Dr. Basel Haj Caseem, yaşanan iç savaşın en büyük zararı Türkiye ve Suriye'ye verdiği konusunda taraflar arasında görüş birliği olduğunu söyledi. Suriye'yi topyekün enkaza çeviren, tüm yer altı zenginliğinin yağmalanması sonucunu doğuran ve derin bir ekonomik, sosyal, kültürel felakete sürükleyen savaş döneminin bitmesi için Şam'ın Ankara ile ilişkisinin zorunluluğuna vurgu yapan Baseem Haj Caseem "PKK ve mülteci bağlamında benzer bir kayıp hali de Türkiye için geçerli. Türkiye coğrafya ve sahip olduğu güç itibarıyla köprü niteliği taşıyor. İran gibi mezhepçi bir ajandası yok. Gazze katliamı ve Lübnan, Kıbrıs gibi coğrafyaları da kapsayan gelişmeler ışığında tüm taraflar bölgenin büyük bir tehdit altında olduğunu gördü. Erdoğan-Esad görüşmesi de bu yaşananlardan bağımsız düşünülmemeli" dedi.

Dr. Caseem, Astana'da buluşmanın yer ve zamanının netleşebileceğini ve ikili görüşme ile normalleşme başlangıcı olacak bu temasla sorunların yüzde 70 oranında çözüleceğini söyledi.

TÜRKİYE'YE İHTİYACIMIZ VAR

Rejim bölgesinde görüştüğümüz Sünni kökenli bir milletvekili, Suriye'nin Türkiye'ye olan ihtiyacının Ankara'nın Şam'a ihtiyacından çok daha fazla olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Beşşar Esad'ın daha önce ısrarcı olduğu Türk askeri varlığını sona erdirme maddesi esnedi. Geçmiş dönem kayıplarını telafi adına güvene dayalı bir diyalog dönemi zorunlu. Aramızdaki kopukluk üçüncü ülkeler tarafından silaha dönüştürüldü. İkimizi de bu silahla vuruyorlar. PKK konusu Suriye'nin bir an önce halletmesi gereken bir milli güvenlik meselesi. Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bu krizi birlikte aşabiliriz. Diğer yandan mülteci meselesi Ankara ve Şam arasında konuşulması gereken bir sorun ancak son yıllarda bu Türkiye'nin iç meselesi haline dönüştü. Tek başına bu olay bile karşı karşıya olduğumuz tehdit ve tehlikeyi anlatmaya yeter."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber