İDDK: Engelli öğrencilere tüm derslerin alan öğretmenleri tarafından okutulması zorunlu değildir

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, İlkokul çağındaki öğrencilerin engel durumuna göre din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil dersinin alan öğretmenleri tarafından okutulmasına rağmen beden eğitimi, görsel sanatlar, müzik derslerinin özel eğitim öğretmenleri tarafından okutulmasının engelli öğrencilerin eğitim hakkını kısıtlamadığı, hayat boyu eğitim imkanı yönünden ayrımcılığa neden olmadığına hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 04 Ağustos 2024 14:00, Son Güncelleme : 25 Temmuz 2024 19:07
İDDK: Engelli öğrencilere tüm derslerin alan öğretmenleri tarafından okutulması  zorunlu değildir

07/07/2018 tarih ve 30471 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'nin 31. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin ikinci cümlesinde "Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar, Müzik" dersine yer verilmemesi yönüyle eksik düzenlemenin, aynı fıkranın (f) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "İlkokullarda din kültürü ve ahlak bilgisi; diğer kademelerdeki" ibaresinin ve
2. fıkrasının (ç) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "Ancak ilkokullarda din kültürü ve ahlak bilgisi ortaokulda... " ibaresinin iptalini reddeden Danıştay daire kararı onandı.

Temyiz dilekçesindeki iddialar kabul görmedi

Davacı tarafından, çocukların din kültürü dışındaki diğer alan derslerinde alan öğretmeninden mahrum bırakılmasının eğitimin amacı ve ruhuna aykırı olduğu, görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi derslerinin yeterli düzeyde branş öğretmeni tarafından verilmesinin öğrencilere büyük katkısı olacağı, din kültürü dersini, alan öğretmeni ile özel eğitim öğretmeninin vermesinin farkı bulunmadığı, dava konusu düzenlemelerin hangi amaçla yapıldığının anlaşılamadığı, ayrımcılığın ve hukuka aykırılığın düzeltilebilmesi için düzenlemelerin iptali gerektiği, bu nedenle temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2022/2933
Karar No: 2023/3

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : Milli Eğitim Bakanlığı
VEKİLİ : Av..

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 03/06/2022 tarih ve E:2018/4959, K:2022/3785 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
07/07/2018 tarih ve 30471 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'nin 31. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin ikinci cümlesinde "Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar, Müzik" dersine yer verilmemesi yönüyle eksik düzenlemenin, aynı fıkranın (f) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "İlkokullarda din kültürü ve ahlak bilgisi; diğer kademelerdeki" ibaresinin ve
2. fıkrasının (ç) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "Ancak ilkokullarda din kültürü ve ahlak bilgisi ortaokulda... " ibaresinin iptali istenilmiştir.

Daire Kararının Özeti:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 03/06/2022 tarih ve E:2018/4959, K:2022/3785 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 10. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ek Türkiye'nin taraf olduğu 1 No'lu Protokol'ün 2. maddesi, 03/12/2008 tarih ve 5825 sayılı Kanun'la onaylanması uygun bulunan Birleşmiş Milletler "Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme"nin 24. maddesi ile 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrası hükümlerine yer verilerek;

Yönetmelik hükümlerinin incelenmesinden, işitme veya görme engelli öğrencilere eğitim verilen ilkokullarda din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil dersinin alan öğretmenleri tarafından okutulacağı, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği veya hafif düzeyde otizmi olan öğrencilere eğitim verilen ilkokullarda din kültürü ve ahlak bilgisi; diğer kademelerde din kültürü ve ahlak bilgisi, görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi alanlarına ilişkin dersler ile meslek derslerinin ilgili alan öğretmenleri tarafından okutulacağı, orta veya ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler ile orta veya ağır düzeyde otizmi olan bireyler için açılan gündüzlü özel eğitim uygulama okulu (I. kademe) ve özel eğitim uygulama (II. kademe) ilkokullarında din kültürü ve ahlak bilgisi; ortaokullarında ise din kültürü ve ahlak bilgisi, görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi alanlarına ilişkin derslerin ilgili alan öğretmenleri tarafından okutulacağının anlaşıldığı;

5378 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeylerde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey olarak tanımlanan engellilerin özel durumları ve farklılıkları dikkate alınmak suretiyle hayat boyu eğitim imkanından ayrımcılığa uğramaksızın faydalanmasının esas olduğu, bireyin engelliliği ve engellilikten kaynaklanan özel ihtiyaçlarının belirlenmesinin de önem arz ettiği;

Bu bağlamda davalı idarenin savunması dikkate alındığında; ilkokul çağındaki öğrencilerin engel türüne göre din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil dersinin alan öğretmenleri tarafından okutulmasına rağmen beden eğitimi, görsel sanatlar, müzik derslerinin özel eğitim öğretmenleri tarafından okutulmasının engelli öğrencilerin eğitim hakkını kısıtlamadığı, hayat boyu eğitim imkanı yönünden ayrımcılığa neden olmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, çocukların din kültürü dışındaki diğer alan derslerinde alan öğretmeninden mahrum bırakılmasının eğitimin amacı ve ruhuna aykırı olduğu, görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi derslerinin yeterli düzeyde branş öğretmeni tarafından verilmesinin öğrencilere büyük katkısı olacağı, din kültürü dersini, alan öğretmeni ile özel eğitim öğretmeninin vermesinin farkı bulunmadığı, dava konusu düzenlemelerin hangi amaçla yapıldığının anlaşılamadığı, ayrımcılığın ve hukuka aykırılığın düzeltilebilmesi için düzenlemelerin iptali gerektiği, bu nedenle temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK H KİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 03/06/2022 tarih ve E:2018/4959, K:2022/3785 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 16/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber