İDDK, sürekli işçilere üretimi teşvik primi ödenmemesini hukuka uygun buldu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak çalışan davacı tarafından, üretimi teşvik priminden yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Ağustos 2024 00:10, Son Güncelleme : 13 Ağustos 2024 09:24
İDDK, sürekli işçilere üretimi teşvik primi ödenmemesini hukuka uygun buldu

Sadece memur ve sözleşmelilere ödenmesi hukuka uygundur
İdarelerin kendilerine tanınan düzenleme yetkisini Anayasa ve kanunlarla belirlenen sınırlar içinde kullanması gerektiğinin açık olduğu, yasa koyucu tarafından, 969 sayılı Kanun'un 3. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde açık bir şekilde, Bakanlık kadro ve pozisyonlarında bulunan personelden, karın elde edilmesinde emeği geçen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ve bu Kanun'un 4/B maddesine tabi olanlara, katkıları oranında, asgari ücretin yıllık brüt tutarının iki katını aşmamak üzere, üretimi teşvik primi olarak ödenebileceğinin belirtildiği,

Bu durumda, iptal istemine konu Yönetmelik maddesinde yer alan, üretimi teşvik priminin Bakanlık kadro ve pozisyonlarında bulunan personelden işletme bünyesinde görev yapan ve karın elde edilmesinde emeği geçen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (A) ve (B) fıkralarına göre istihdam edilen personele ödeneceği yolundaki düzenlemenin, dayanak Kanun maddesiyle aynı hükümleri içermesi nedeniyle, dava konusu Yönetmelik düzenlemesinde üst hukuk normuna ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

NOT: Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun Esas No:2023/827, Karar No: 2024/1163 sayılı kararı da bu yöndedir.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/827
Karar No : 2024/1163

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Onikinci Dairesinin 31/03/2022 tarih ve E:2018/3779, K:2022/1563 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak çalışan davacı tarafından, üretimi teşvik priminden yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin . tarih ve . sayılı işlem ile işlemin dayanağını teşkil eden 31/01/2015 tarih ve 29253 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 42. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin 31/03/2022 tarih ve E:2018/3779, K:2022/1563 sayılı kararıyla;
703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerine, Tarım ve Orman Bakanlığı hasım mevkiine alınmış,

Uyuşmazlığın, dava konusu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 42. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin üst hukuk normuna ve hukuka aykırı olup olmadığı ve davalı idarede 4857 sayılı Kanun'a tabi işçi olarak çalışan davacının üretimi teşvik priminden yararlandırılıp yararlandırılmayacağına ilişkin olduğu,

Dava, 31/01/2015 tarih ve 29253 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/05/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 42. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi yönünden incelendiğinde;
Dava konusu Yönetmelik'e dayanak teşkil eden 969 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Merkez ve Taşra Kuruluşlarına Döner Sermaye Verilmesi Hakkında Kanun'un 3. maddesinin dördüncü fıkrasında, döner sermaye işletmelerinden elde edilen karın en fazla %80 oranındaki kısmının, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kadro ve pozisyonlarında çalışan personelden karın elde edilmesinde emeği geçen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ve bu Kanun'un 4/B maddesine tabi personele katkıları oranında ve anılan maddede belirtilen miktarda üretimi teşvik primi olarak ödenebileceği, ödenecek primin miktarı ile ödenmesine ilişkin esas ve usullerin; görev yapılan birimin iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin hizmet sınıfı, kadro unvanı ve çalışma süresi gibi kriterler dikkate alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirleneceğinin kurala bağlandığı; anılan maddede verilen yetkiye dayanılarak çıkartılan dava konusu Yönetmelik'in 42. maddesinde ise üretimi teşvik priminin hangi esaslara göre dağıtılacağına ilişkin düzenleme yapıldığı,

İdarelerin kendilerine tanınan düzenleme yetkisini Anayasa ve kanunlarla belirlenen sınırlar içinde kullanması gerektiğinin açık olduğu, yasa koyucu tarafından, 969 sayılı Kanun'un 3. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde açık bir şekilde, Bakanlık kadro ve pozisyonlarında bulunan personelden, karın elde edilmesinde emeği geçen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ve bu Kanun'un 4/B maddesine tabi olanlara, katkıları oranında, asgari ücretin yıllık brüt tutarının iki katını aşmamak üzere, üretimi teşvik primi olarak ödenebileceğinin belirtildiği,

Bu durumda, iptal istemine konu Yönetmelik maddesinde yer alan, üretimi teşvik priminin Bakanlık kadro ve pozisyonlarında bulunan personelden işletme bünyesinde görev yapan ve karın elde edilmesinde emeği geçen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (A) ve (B) fıkralarına göre istihdam edilen personele ödeneceği yolundaki düzenlemenin, dayanak Kanun maddesiyle aynı hükümleri içermesi nedeniyle, dava konusu Yönetmelik düzenlemesinde üst hukuk normuna ve hukuka aykırılık bulunmadığı,

Dava, bireysel işlem yönünden incelendiğinde;
Davaya konu işlemin dayanağı olan Yönetmelik maddesindeki ibarede hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarede 4857 sayılı Kanun kapsamında işçi olarak çalışan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (A) ve (B) fıkralarına göre istihdam edilen personele ödenmesi öngörülen üretimi teşvik priminden kendisinin de yararlandırılması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde de hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, Daire kararının usul ve yasaya, anayasal hükümlere ve hakkaniyete aykırı olduğu, 969 sayılı Kanun'un 3. maddesinde ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 42. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde düzenlenen üretimi teşvik primi dağıtım esasları arasında teşvik primi ödenecek personel olarak düzenlenen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (A) ve (B) bentlerine göre istihdam edilen personelle aynı işi yaptığı, bu düzenlemelerin yapıldığı dönemde döner sermayeli işletmelerde işçi statüsünde kimsenin çalıştırılmadığı, daha sonra yönetmelik hazırlanırken anılan işletmelerde işçilerin de çalıştırılmaya başlandığı, 657 sayılı Kanun'a tabi personele üretimi teşvik primi ödenirken İş Kanunu'na tabi personele ödenmemesinin eşit işe eşit ücret ilkesine aykırılık teşkil ettiği ve davalı kurum dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında İş Kanunu'na tabi çalışanların da kapsam içine alındığı, anayasal dinlenme hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK H KİMİ .'ÜN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 31/03/2022 tarih ve E:2018/3779, K:2022/1563 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber