Resen emekliye sevk edilen tuğgenerale Danıştay'dan ret

Danıştay 12. Dairesi, Bitlis İl Jandarma Komutanlığında tuğgeneral rütbesinde görev yapan davacı tarafından Cumhurbaşkanlığı kararıyla, 30/08/2022 tarihinden geçerli olmak üzere re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğuna hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 12 Eylül 2024 00:10, Son Güncelleme : 08 Eylül 2024 12:30
Resen emekliye sevk edilen tuğgenerale Danıştay'dan ret

İlk derece işlemi iptal etmişti
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, emekliye sevk edilmeyen ve halen görevde bulunan personelin bir çoğundan daha yüksek performans puanına sahip olduğu, dava konusu işlemin dayanağı olan 2803 sayılı Kanun'un 13. maddesinde belirtilen personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçları sebebiyle davacının re'sen emekliye sevk edilecek personelden sayılmasını gerektirecek eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde değerlendirildiğinin ve davacının kadrosuzluk sebebiyle re'sen emekli edilmesinin somut gerekçelerinin dosya kapsamında davalı idarece ortaya konulamaması karşısında, davacının re'sen emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; diğer taraftan, davalı idarece mevzuatta belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde terfiye/emekliliğe tabi diğer personelle birlikte objektif kriter belirlenerek ve bu şekilde yapılacak yeniden değerlendirme sonucunda, yetkili kurul nezdinde davacının emekliye sevk edilip edilmeyeceği hususunda bir karar alınması gerektiği de açıktır.

Danıştay: İdarenin subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir bilgi veya belge yoktur
İdareye, re'sen emekliye sevk edeceği personeli belirleme konusunda takdir yetkisi tanındığı açık olmakla birlikte, idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Dosyanın incelenmesinden; tuğgeneral rütbesinde görev yapan davacının, dava konusu işlemle 30/08/2022 tarihinden geçerli olmak üzere emekliye sevk edildiği; idarenin re'sen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı olarak ve hizmet gerekleri dışında, subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir bilgi veya belgenin bulunmadığı, hangi personelin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanmasının hukuken mümkün olmadığı da dikkate alındığında; dava konusu işlemin, davalı idarelere Kanun hükmü uyarınca tanınan takdir yetkisi doğrultusunda, hukuka uygun olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/5987
Karar No: 2024/654

İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Bitlis İl Jandarma Komutanlığında tuğgeneral rütbesinde görev yapan davacı tarafından; 13/08/2022 tarih ve 31922 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12/08/2022 tarih ve 2022/407 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla, 30/08/2022 tarihinden geçerli olmak üzere re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
. İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun 13. maddesinde, rütbelerindeki bekleme süresinin dolması ya da kadrosuzluk nedenleri ile emekliliğe sevk edilme durumunda olan, ancak hizmetlerine ihtiyaç duyulan albayların 60 yaşına kadar İçişleri Bakanının onayıyla görevde bırakılabileceği, ayrıca personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebileceğinin kurala bağlandığı; bu düzenlemeye göre re'sen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesi hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, bununla birlikte bu yetkinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu; uyuşmazlık konusu olayda, davacının, emekliye sevk edilmeyen ve halen görevde bulunan personelin bir çoğundan daha yüksek performans puanına sahip olduğu, dava konusu işlemin dayanağı olan 2803 sayılı Kanun'un 13. maddesinde belirtilen personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçları sebebiyle davacının re'sen emekliye sevk edilecek personelden sayılmasını gerektirecek eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde değerlendirildiğinin ve davacının kadrosuzluk sebebiyle re'sen emekli edilmesinin somut gerekçelerinin dosya kapsamında davalı idarece ortaya konulamaması karşısında, davacının re'sen emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; diğer taraftan, davalı idarece mevzuatta belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde terfiye/emekliliğe tabi diğer personelle birlikte objektif kriter belirlenerek ve bu şekilde yapılacak yeniden değerlendirme sonucunda, yetkili kurul nezdinde davacının emekliye sevk edilip edilmeyeceği hususunda bir karar alınması gerektiğinin de açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idareler tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davalı Cumhurbaşkanlığı tarafından; 2809 sayılı Kanun'un 13. maddesinin üçüncü fıkrasında, idareye personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmayan personeli kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle emekliye sevk etme yetkisinin tanındığı; emekliye sevk edilecek personelin seçiminde tek veya belirli kriterlere göre bir değerlendirme yapılmasının söz konusu olmadığı; personelin geçmişte yaptığı görevler, bu görevlerdeki performansı,

sicil notları, aldığı cezalar, rütbesine ve kıdemine göre atanabileceği yeni görevler, bu görevleri arzu edilen seviyede yerine getirebilme kabiliyetinin emsalleri ile karşılaştırılarak seviyesinin tespiti ve amiri olarak çalışacak personelin durumunun bir bütün içerisinde ele alındığı; ayrıca, yasal düzenlemede, emekliye sevk edilen personele kadrosuzluk tazminatının da ödenmesi öngörüldüğünden, personelin hak kaybına uğramadığı, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.

Davalı İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından; 2809 sayılı Kanun'un 13. maddesinin üçüncü fıkrasında, rütbe bekleme süresi dolmayan personelin, kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle emekliye sevk edilebileceği düzenlemesine yer verildiği; 2016 yılında Jandarma Genel Komutanlığının tamamen İçişleri Bakanlığına bağlanması sebebiyle teşkilatın görev çeşitleri, hiyerarşik yapısı, kadro düzenlemesi ve personel yönetiminde güncel ihtiyaçlara göre değişiklik yapılması zorunluluğunun doğduğu, yeni sistemine uygun olarak kamu/kişi yararı dengesi gözeterek personel planlamasına gidildiği, üst kadrolarda yer alan albay ve daha üst rütbeli personel sayısının azaltılmaya çalışıldığı; personelin geçmişte yaptığı görevler, bu görevlerdeki performansı, sicil notları, aldığı cezalar, amirleri, astları ve hizmet götürülen vatandaşlarla olan ilişkileri, Jandarma Genel Komutanlığını temsil kabiliyeti, rütbesine ve kıdemine göre atanabileceği yeni görevler, bu görevleri arzu edilen seviyede yerine getirebilme kabiliyetinin emsalleri ile karşılaştırılarak seviyesinin tespiti ve amiri olarak çalışacak personelin durumunun bir bütün içerisinde ele alındığı; albay ve üstü rütbede personelin atanabileceği kadronun nitelik ve sayı olarak sınırlı olduğu; dava konusu işlemin mevzuata ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Emekliye sevk işleminde, hangi kriterlere göre değerlendirme yapıldığının davalı idarelerce somut bilgi ve belgeye dayalı olarak ortaya konulmadığı; re'sen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde ihtiyaç, mevcut kadro durumu, sicil not ortalaması, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi ve beceri, personelin geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar gibi kriterlerin tüm personel yönünden eşit ve objektif bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı; ayrıca sicil, ödül, disiplin cezası ve adli/idari soruşturma gibi hususlar yönünden emsallerinden daha iyi durumda olduğu halde, emekliye sevk edildiği, dava konusu işlemin mevzuata ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bitlis İl Jandarma Komutanlığında tuğgeneral rütbesinde görev yapan davacının, 2803 sayılı Kanun'un 13. maddesindeki "...İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir..." hükmü uyarınca, 13/08/2022 tarih ve 31922 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12/08/2022 tarih ve 2022/407 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla, 30/08/2022 tarihinden geçerli olmak üzere re'sen emekliye sevk edilmesi üzerine, temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun 13. maddesinde, "...Subaylığa ve astsubaylığa nasıp işlemleri, İçişleri Bakanlığının onayıyla yapılır. Rütbelerindeki bekleme süresinin dolması ya da kadrosuzluk nedenleri ile emekliliğe sevk edilme durumunda olan, ancak hizmetlerine ihtiyaç duyulan albaylar 60 yaşına, generaller ise 65 yaşına kadar İçişleri Bakanının onayıyla görevde bırakılabilirler. İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir. Nasıp ve terfi yetkilerinin kullanılmasıyla ilgili olan; 926 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla, İçişleri Bakanlığı dışında, başka mercilere verilmiş inha, seçim, görüş alma ve benzeri yetkilere dair hükümler Jandarma Genel Komutanlığı personeli bakımından uygulanmaz..." kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükmü değerlendirildiğinde, Kanun'un amacının; personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarının gerekli kıldığı hallerde ilgili personelin bekleme süreleri dolmadan re'sen emekli edilmelerine olanak sağlayarak, bu sayede emniyet ve asayiş hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan kadro sayılarının belirlenmesi ve belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, re'sen emekliye sevk edilenler hakkında kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanun hükmü ile idareye, re'sen emekliye sevk edeceği personeli belirleme konusunda takdir yetkisi tanındığı açık olmakla birlikte, idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Dosyanın incelenmesinden; tuğgeneral rütbesinde görev yapan davacının, dava konusu işlemle 30/08/2022 tarihinden geçerli olmak üzere emekliye sevk edildiği; idarenin re'sen emekliye sevk edilecek personelin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı olarak ve hizmet gerekleri dışında, subjektif sebeplerle hareket ettiğine ilişkin bir bilgi veya belgenin bulunmadığı, hangi personelin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanmasının hukuken mümkün olmadığı da dikkate alındığında; dava konusu işlemin, davalı idarelere Kanun hükmü uyarınca tanınan takdir yetkisi doğrultusunda, hukuka uygun olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre; davacının re'sen emekliye sevkedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,15/02/2024 tarihinde kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşüncesiyle, aksi yönde verilen kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber