Isı yalıtımıyla her yıl 15 milyar dolarlık tasarruf sağlayabiliriz

Türkiye'de toplam enerji tüketiminin yüzde 32,7'si binalarda gerçekleşiyor. Bu enerjinin yüzde 80'i ısıtma ve soğutmada harcanıyor. Yapı stokunun yüzde 75'inin yalıtımsız olması nedeniyle binalardaki enerji tüketimi, gelişmiş ülkelerin 5 katını buluyor. İZODER'e göre Türkiye, yıllık 12-15 milyar dolarlık tasarruf sağlayabilir.

Kaynak : Dünya
Haber Giriş : 26 Eylül 2024 07:35, Son Güncelleme : 26 Eylül 2024 15:39
Isı yalıtımıyla her yıl 15 milyar dolarlık tasarruf sağlayabiliriz

Isı yalıtımının ısınma ve so-ğutma amaçlı enerji tüketi-mini yarı yarıya azaltarak cari açığı ve enerji faturalarını düşürdüğünü kaydeden Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Der-neği (İZODER) Başkanı Em-rullah Eruslu, "Binalarımızı ısı yalıtımı ile daha az enerji tüke-ten yapılar haline getirdiğimiz-de, her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolarlık tasarruf sağlayabiliriz" dedi.

İZODER Başkanı Emrul-lah Eruslu, Türkiye'nin enerji-sinin yüzde 71'ini ithal ettiğini, doğalgazda ise bu oranın yüzde 99'a ulaştığını belirtti. Eruslu, toplam enerji tüketiminin yüz-de 32,7'sinin binalarda gerçek-leştiğini ve bu enerjinin yüz-de 80'inin kışın ısınma, yazın ise soğutma için harcandığını vurguladı. 2023 yılında Türki-ye'nin enerji ithalatına yaklaşık 70 milyar dolar ödediğini ifade eden Eruslu, binaların yalnız-ca yüzde 25'inin yalıtımlı olma-sı nedeniyle enerji faturasının yüksek olduğunu belirtti.

Doğ-ru uygulanan yalıtımla binala-rın enerji tüketimini azaltan, çevre dostu bir yapıya kavuş-masının büyük önem taşıdığını dile getiren Eruslu, gelişmiş ül-kelerde binalarda enerji verim-liliğini artırmaya yönelik çeşit-li adımlar atılarak enerji limit-lerinin düşürüldüğünü, ancak Türkiye'de hala 2008 yılında tanımlanmış enerji limitleri-nin kullanıldığını hatırlattı.

Almanya, Ankara'dan 6 kat daha tasarruflu

Avrupa Birliği'nde 2019'dan itibaren tüm yeni kamu bina-larının neredeyse sıfır enerji-li olacak şekilde tasarlandığı-nı ifade eden Eruslu, 2020'den bu yana ise tüm yeni binaların aynı yaklaşımla inşa edildiği-ni belirtti. Eruslu, gelişmiş ül-kelerde binaların, ısıtma ve soğutma ihtiyaçları için yıllık enerji tüketimi 30-50 kWh/m2 olacak şekilde yalıtımlı yapıl-dığını, oysa Türkiye'de bu tü-ketimin 120-150kWh (birim metrekare / yıl) seviyesinde ol-duğunu vurguladı.

Enerji isra-fının Türkiye'de gelişmiş ülke-lerle karşılaştırıldığında 3 ila 5 kat daha fazla olduğuna dikkat çeken Eruslu, Almanya ile ay-nı iklim koşullarına sahip An-kara'daki iki benzer binayı ör-nek gösterdi. Almanya'daki bi-nanın yıllık 30 kWh/m2 enerji tükettiğini belirten Eruslu, An-kara'daki binanın ise 170 kWh/ m2enerji harcadığını ifade etti.

"22 milyon konutun sadece yüzde 25'i ısı yalıtımlı"

Bir an önce Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nde de tanım-landığı üzere enerji limitleri-nin gelişmiş ülkeler seviyesine getirilmesini gerektiğine işaret eden Eruslu, binalarda Isı Ya-lıtımı Kuralları Standardı TS 825 revizyonunun bu noktada büyük önem taşıdığını ve revize standardın bir an önce çıkarıl-masını beklediklerini vurgula-dı. Binalarda Su Yalıtımı Yönet-meliği'nin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018'den itibaren inşa edilen ve zorunlu olarak su ya-lıtımı yapılan bina sayısının ise toplam yapı stokunun sadece yüzde 1,5-2'sini oluşturduğunu açıklayan Eruslu, "Yaklaşık 10 milyon bina, 22 milyonun üze-rinde konutun bulunduğu ülke-mizde bu oranlar maalesef ta-sarruflu bina sayısı konusunda olmamız gereken noktadan çok uzakta bulunduğumuzu göste-riyor" ifadelerini kullandı.

Son yıllarda iklim değişik-liğiyle bağlantılı politikala-rın, uluslararası ekonomi ve ti-caret gündeminin merkezine yerleştiğini, Avrupa Birliği'nin açıkladığı Avrupa Yeşil Muta-bakatı'nın ve buna bağlı olarak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (SKDM) bu politikalara ivme kazandırdığı-nı dile getiren Eruslu, şunları kaydetti: "Yalıtım, Avrupa Ye-şil Mutabakatı ve Sınırda Kar-bon Düzenleme Mekanizması ile son derece uyumlu bir uygu-lamadır. Binalarımızı yalıtımlı hale getirmek, enerji verimli-liğini artırırken karbon emis-yonlarının azalmasında da et-kili oluyor. Yalıtımsız ve enerji verimsiz yapılar nedeniyle at-mosfere salınan karbondiok-sitin dünyaya verdiği zararın önüne geçmek elimizde."

"Enerji verimliliği için finansal destek sunulmalı"

Dünya genelinde yalıtım sek-törü verilerine değinen Erus-lu, gelişmiş ülkelerin daha bü-yük pazar kapasitesine sahip olduğunu vurguladı. Avrupa Birliği'nde kişi başı ısı yalıtım malzemesi tüketiminin, Tür-kiye'nin 2,5 ile 3 kat üzerinde olduğunu belirten Eruslu, bu farkın enerji verimliliği politi-kalarının etkinliğinden ve top-lumsal bilinçlendirme çalışma-larının başarısından kaynak-landığını söyledi.

Türkiye'nin de benzer reformlara ihtiyaç duyduğunu ifade eden Eruslu, enerji verimliliği konusunda ilerleme sağlamak için mevzu-atların gelişmiş ülkeler seviye-sine çıkarılması, denetimlerin etkinleştirilmesi, doğru yalıtım malzemeleri ve uygulamaları-nın yaygınlaştırılması gerekti-ğini belirtti. Ayrıca, tüketicile-re finansal destekler sunarak mevcut konutların yalıtımının iyileştirilmesi ve kentsel dönü-şüm fırsatlarının değerlendiril-mesini istedi.

"Kentsel dönüşümü çok büyük bir fırsat olarak görmemiz lazım"

Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7'sinin binalarda tüketildiğini ve yalıtımlı binalarda ısı kayıplarının ciddi anlamda azaltıldığı göz önüne alındığında enerji verimliliği ve tasarrufunu sağlama konusunda işe yalıtımdan başlamak gerektiği aktaran İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, sözlerine şöyle devam etti: "Kentsel dönüşümü binalarımızı gelişmiş ülke standartlarına yükseltmek ve ülkemizi taşıdığı enerji yükünden kurtarmak için çok büyük bir fırsat olarak görmemiz lazım.

Tüm binaların çatı, duvar ve döşemelerinde ısı yalıtımı yaparak ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltabiliriz. Türkiye'deki binaları enerji verimli hale getirerek (En az C sınıfı binalar) enerji fiyatlarına bağlı olarak her yıl 12-15 milyar dolar tasarruf elde edebiliriz. Enerji verimliliğini artırma noktasında yalıtım kalınlıklarını da yeniden değerlendirmek durumundayız.

Antalya ve İzmir gibi sıcak iklim bölgelerinde 6-8 cm, İstanbul gibi ılıman iklime sahip bölgelerde 9-10 cm, Ankara gibi soğuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soğuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapmamız gerekiyor. Benzer durum pencereler için de geçerli. Pencerelerde kaplamasız klasik camlar yerine ısı ve/veya güneş kontrol kaplamalı yalıtım camlarını kullanmalı, üçlü camlama çözümlerine yönelmeliyiz."

Enerji maliyetlerindeki artış ısı yalıtımını büyüttü

Yalıtım sektörünün ısı, su, ses ve yangın yalıtımı olmak üzere dört ana başlıkta hizmet verdiğini, özellikle enerji maliyetlerindeki sürekli artışın, ısı yalıtımının ekonomik kazanımını ortaya çıkardığı için sektör içindeki pazar payının daha fazla büyüdüğünü anımsatan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, 2023 yılında yalıtım sektörünün üretimden satışlarının 2 milyar dolara, toplamda ise tüm hizmetler dahil 7 milyar dolara yaklaştığını belirtti. Sektörün doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 150 bin kişilik istihdam sağladığını vurgulayan Eruslu, ihracatta son yıllarda önemli bir ivme kaydedildiğini ve Türkiye'nin yalıtım sektörü için küresel bir üretim merkezi olma yolunda ciddi yatırımlar yaptığını ifade etti.

Recep ŞENYURT

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber