Çalışanlara nemaların dörtte biri Şubat ayında ödenecek

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Zorunlu Tasarruf Fonu'nda biriken paranın 12 katrilyon lirayı geçtiğini belirterek, "Bu paranın en azından dörtte birini Şubat ya da Mart ayında ödemek durumundayız. 3 katrilyon gibi bir para, memurun, çalışanın cebine girdiği zaman piyasaları canlandıracaktır" dedi.

Bakan Coşkun, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ticaret Odaları Konsey Toplantısı'ndaki konuşmasında, işverenin, 58. Hükümet'in yapmayı planladığı icraatlar hakkında ögrenmek istediği konulara açıklık getirdi. Konuşmasında önceki hükümetler döneminde gerçekleştirilen uygulamaları eleştiren Coşkun, "Geçen dönemlerde uygulanan programlar, tek taraflı programlardı. Parasal politikalar o kadar ön plana çıktı ki son 2 yılda ekonomi döviz-faiz-borsa üçgeninde çırpındı durdu. Bu programın sosyal boyutu ve üretim boyutu yoktu" diye konuştu.

AK Parti olarak, iktidara gelmeden önce yaptıkları hesapları dile getiren Coşkun, "Hesaplarımıza göre, Türkiye şu anda yüzde 5-7 oranında büyüyerek, 3 yılda enflasyonu tek haneli rakamlara indirme şansına sahiptir. Türkiye, varlık içinde yokluk çeken bir ülkedir. Çektiğimiz sıkıntı, yılların biriktirdiği kötü yönetimin siyasete yansımasından başka bir şey değildir" şeklinde konuştu. Coşkun, 58. Hükümet'in yapmayı planladığı ekonomik uygulamaları özetlediği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Bizim yapmak istediğimiz şey, bu ekonomik modeli mutlak surette kamu maliyesi politikaları ile desteklemek ve üretimle bütünleşmesini sağlamaktır. Böyle yaptığımız takdirde dengeler kurulacaktır. Kamu maliyesi bakımından hepimizi rahatsız eden bir tablo doğmuştur. Birincisi; kazanç doğmadığı için vergi alamayan Maliye, dolaylı vergilere yönelmiştir. Bunun en çarpıcı örneğini enerjide görüyoruz. Bir birime karşılık birkaç kat vergi vergi alınıyor. Bu durum, vergideki adalet sistemini perişan etmiştir. Bunun bir örneğini de tahvil ve Hazine bonosunda görüyoruz. Geçen dönemde geriye dönük bir yasa çıkarıldı. Hazine bonoları ve Devlet tahvillerinin, enflasyondan arındırılarak ve belirli bir muafiyet sağlanarak vergilendirilmesi öngörüldü. Asgari ücretten vergi alan devlet, bu yıl faizden 555 milyar gelir elde edenden vergi almıyor ve beyanname istemiyor. Bu adaletsizliktir. Devletin borcu borçla ödeyerek, borç sarmalından kurtulamayışı, tefeciliği teşvik etmekten başka bir şey değildir."

Devletin içinde bulunduğu hantal yapıyla Türkiye'nin bir yere gitmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Coşkun, AK Parti iktidarı döneminde, tüm bakanlıkların daha verimli hale getirilecek şekilde yapılandırılacağını dile getirdi. Devletin 'israf batağı' içinde olduğunu da sözlerine ekleyen Bakan Coşkun, "Son 10 yılda, devletteki savurganlığın 195 milyar dolar civarında olduğu ortaya çıktı. Bu savurganlık önlenebilseydi, bütçe açık vermezdi ve Türkiye bu kadar yüksek reel faizle karşı karşıya kalmazdı" şeklinde görüş bildirdi. İş Kanunu'nun adeta 'yamalı bohça'ya döndüğünü öne süren Coşkun, "İşyeri güvencesi olmadan, iş güvencesi olamaz. 15 Mart'tan önce kamu-işveren-işçi kesimi bir araya gelecek, çağdaş, ILO anlaşmalarına uygun bir İş Kanunu çıkarılacaktır. Vakit kalırsa Sosyal Güvenlik Mevzuatı da elden geçirilecek" diye konuştu. Enflasyonun 2003 yılında yüzde 20, 2004'te yüzde 10 ve 2005'te de tek haneli rakamlara çekilmesinin planlandığını bildiren Coşkun, Zorunlu Tasarruf Fonu'nda 12 katrilyon lira biriktiğini ifade etti. Coşkun, "Bu paranın en azından dörtte birini Şubat ya da Mart ayında ödemek durumundayız. 3 katrilyon gibi bir para, memurun, çalışanın cebine girdiği zaman piyasaları canlandıracaktır" diye konuştu. Çek Kanunu, sıcak para sorunu ve konut sektörü hususlarında başlatılan çalışmaların sürdürüldüğünü söyleyen Coşkun, işverenlerden de siyasete sahip çıkmalarını istedi.
Netgazete