Mazeret izninin kullanımında memurun dilekçesi tek başına yeterli olur mu?

657 sayılı Kanun ve Danıştay Kararları ışığında mazeret izin türlerine göre bazı durumlarda mazeret iznin kullanılmasında memurun dilekçesi tek başına yeterli iken bazı durumlarda yeterli kabul edilmemiş, İdarenin yetkisine bırakılmıştır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Ekim 2024 14:00, Son Güncelleme : 22 Ekim 2024 15:00
Mazeret izninin kullanımında memurun dilekçesi tek başına yeterli olur mu?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "mazeret izni" başlıklı 104'üncü maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

" A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği halinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğum öncesi analık izninin başlaması gereken tarihten önce gerçekleşen doğumlarda ise doğum tarihi ile analık izninin başlaması gereken tarih arasındaki süre doğum sonrası analık iznine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü halinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi halinde memur olan eşlerine, çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta süre ile izin verilir. Bu izin evlatlık kararı verilmeden önce çocuğun fiilen teslim edildiği durumlarda da uygulanır.

B) Memura, eşinin doğum yapması halinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hallerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.

C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen haller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret halinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usülle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.

D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.

E) Memurlara; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması halinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde on güne kadar mazeret izni verilir.

F) Doğum sonrası analık izni süresi sonunda kadın memur, isteği halinde çocuğun hayatta olması kaydıyla analık izni bitiminde başlamak üzere ayrıca süt izni verilmeksizin birinci doğumda iki ay, ikinci doğumda dört ay, sonraki doğumlarda ise altı ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilir. Çoğul doğumlarda bu sürelere birer ay ilave edilir. Çocuğun engelli doğması veya doğumdan sonraki on iki ay içinde çocuğun engellilik durumunun tespiti hallerinde bu süreler on iki ay olarak uygulanır. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi halinde memur olan eşleri de, istekleri üzerine (A) fıkrası uyarınca verilen sekiz haftalık iznin bitiminden itibaren bu haktan aynı esaslar çerçevesinde yararlanır. Memurun çalışacağı süreler ilgili kurum tarafından belirlenir.

G) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç mali haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz."

Madde metni incelendiğinde; aslında bahse konu mazeret izinlerinde öncelikle memurun talebi gerektiği anlaşılacaktır. Söz konusu izinlerin doğrudan İdare tarafından re' sen kullandırılması mümkün değildir. Ancak, bunun istisnaları vardır. Örneğin; kadın memurun doğumdan önce ve sonra kullanılmak üzere 8'er haftalık analık izni her ne kadar memurun talep etmesi gerekse de İdare bu durumu bilmesi halinde söz konusu memura bu iznin kullanılmasını memurundan istemesi ve kullandırması gerekir. Yine örneğin; kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilmesi gerekir.

Doğum, evlenme ve ölüm hali gibi mazeret izinlerinde önemli olan husus, amire takdir hakkı tanınmamasıdır. Burada İdare için bağlı yetki söz konusudur (bağlı yetki; kanunun belli bir durumda belli bir kararı almayı idareye emretmesi, idarenin yetkiyi kullanıp kullanmamak konusunda takdir hakkının olmamasıdır). Bu olayların vuku bulması durumunda Devlet memuru mazeret izni talep ederse verilmesi gerekir. 10 (+10) özür izninde durum aynı değildir yani bu izin idarelerde yetkili amirin uygun bulması halinde verilebilir.

Danıştay 12. Dairesi bir kararında (T: 18.11.2015, E:2012/4436, K: 2015/6001); geçerli bir mazereti nedeniyle göreve gidemeyen ve işe başladığı tarihte mazeretini de belirtmek suretiyle izin talebinde bulunan memura bu iznin kullandırılmasının zorunlu olduğu yönünde hüküm kurulmuştur.

Danıştay 5. Dairesi bir kararında (T: 27.04.1989, E:1987/2125, K: 1989/42); mazeret izninin verilip verilmemesinde amirin takdir yetkisi bulunduğundan iznin bir dilekçe ile istenmiş olması yeterli olmayıp amirin yazılı onayının da alınması zorunlu olduğundan 15 gün göreve devam etmeyen davacının görevine son verilmesinde hukuka ayrılık bulmamıştır.

Bu yapılan açıklamalar çerçevesinde, mazeret izinlerin kullanılmasında ve kullandırılmasında memurun yazılı talebi yanında İdarenin onayına ihtiyaç bulunmaktadır. Zaten 104'üncü maddede yer alan izinlerden hangilerinde memurun isteği olup olmadığı, İdarenin takdir yetkisinin bulunup bulunmadığı açıkça belirtilmiş olup, yapılan düzenlemelere göre iznin kullanılması/kullandırılması gerekmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber