Vergi müfettişinin performans değerlendirme kriterlerine ilişkin önemli karar
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, performans değerlendirmesinden başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile 11/01/2016 tarih ve 29590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 6. fıkrasının iptalini karara bağladı. Bireysel işlemi hukuka aykırı bulan kararı onadı
Not: Dava sürecinde Yönetmelikte değişiklik olduğu için bu kısmı konusuz kalmıştır.
İDDK performans değerlendiremeye ilişkin önemli tespitler de bulundu
Vergi müfettişti performans değerlendirme sistemi nasıl çalışıyor
Vergi müfettiş yardımcılarının performanslarını ölçmek amacıyla getirilen performans
değerlendirme sisteminin; birden fazla parametrenin ölçümü sonucu elde edilen
puanların yüzdelerinin alınması suretiyle genel performans puanının elde edilmesi
üzerine kurulduğu, başka bir ifade ile her bir parametrenin tavan puanın 100
puan olarak öngörülmektedir.
İdarece ilgiliye 100 puan alamayacak şekilde işler tevdi edilmiştir.
Davacıya "Çalışmalara ilişkin değerlendirmeler" parametresinden, 100
puan alabilecek sayı ve nitelikte iş verilmesi ve davacının tamamladığı iş oranına
göre not takdirine gidilmesi gerekmekte iken, tarafına verilen işlerin tümünü
tamamlaması halinde dahi 100 tam puan alamayacak şekilde iş tevdi edildiği;
İkinci performans notu düşük verildiğinde idarece bunun gerekçesi ortaya
konmalıdır
Davacının ilk performans döneminde grup başkanı değerlendirmesi 100 puan olarak
takdir edilmesine karşın, ikinci performans döneminde 70 puan takdir edildiği
dikkate alındığında, davalı idarece, aynı kişiye yönelik olan değerlendirmeler
arasındaki 30 puanlık farkın sebeplerinin nesnel veriler ile açıklanması gerekmekte
iken, bu hususa ilişkin sunulan sebeplerin somut gerekçelerinin ortaya konulamadığı,
İdare yeterli iş tevdi etmemekle ilgilinin performansının düşük olmasına
yol açabilir
Tam puan alabilecek sayı ve nitelikte iş tevdi etmemek suretiyle davacının,
daha fazla çalışarak performans puanını artırma imkanını ortadan kaldıracak
şekilde görev dağılımı yapan ve aynı durum ve şartlarda bulunan personeline,
farklı muamelede bulunmak suretiyle, Anayasa'da belirlenen eşitlik ilkesine
aykırı hareket eden davalı idarece tesis edilen, davacının performans değerlendirmesinden
başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/801
Karar No : 2024/65
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU: Danıştay İkinci Dairesinin 23/11/2022 tarih ve E:2018/1167, K:2022/5881 sayılı kararının, esas ve yargılama giderleri ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım bakımından idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından,
performans değerlendirmesinden başarısız sayılmasına ilişkin ... tarih ve ...
sayılı işlem ile 11/01/2016 tarih ve 29590 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan
Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği'nin 6. maddesinin
6. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 23/11/2022 tarih ve E:2018/1167,
K:2022/5881 sayılı kararıyla;
Davacının, performans değerlendirmesi sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin
işlem yönünden;
Vergi müfettiş yardımcılarının performanslarını ölçmek amacıyla getirilen performans
değerlendirme sisteminin; birden fazla parametrenin ölçümü sonucu elde edilen
puanların yüzdelerinin alınması suretiyle genel performans puanının elde edilmesi
üzerine kurulduğu, başka bir ifade ile her bir parametrenin tavan puanının 100
puan olarak öngörüldüğü dikkate alındığında; idare tarafından öncelikli olarak,
davacıya "Çalışmalara ilişkin değerlendirmeler" parametresinden, 100
puan alabilecek sayı ve nitelikte iş verilmesi ve davacının tamamladığı iş oranına
göre not takdirine gidilmesi gerekmekte iken, tarafına verilen işlerin tümünü
tamamlaması halinde dahi 100 tam puan alamayacak şekilde iş tevdi edildiği;
Davacı ile emsali vergi müfettiş yardımcılarına verilen işler ve bu işler karşılığında
alınan puanlar arasında ciddi bir orantısızlık bulunduğu ve idarece bu orantısızlığın
sebeplerinin açıklanmadığı;
Davacının ilk performans döneminde grup başkanı değerlendirmesi 100 puan olarak
takdir edilmesine karşın, ikinci performans döneminde 70 puan takdir edildiği
dikkate alındığında, davalı idarece, aynı kişiye yönelik olan değerlendirmeler
arasındaki 30 puanlık farkın sebeplerinin nesnel veriler ile açıklanması gerekmekte
iken, bu hususa ilişkin sunulan sebeplerin somut gerekçelerinin ortaya konulamadığı,
Bu itibarla; tam puan alabilecek sayı ve nitelikte iş tevdi etmemek suretiyle
davacının, daha fazla çalışarak performans puanını artırma imkanını ortadan
kaldıracak şekilde görev dağılımı yapan ve aynı durum ve şartlarda bulunan personeline,
farklı muamelede bulunmak suretiyle, Anayasa'da belirlenen eşitlik ilkesine
aykırı hareket eden davalı idarece tesis edilen, davacının performans değerlendirmesinden
başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Diğer taraftan, genel performans değerlendirmesinde esas alınan diğer bir parametre
olan grup başkanı notuna ilişkin olarak, ilk performans dönemindeki grup başkanı
tarafından 100 tam puan verilen davacıya, ikinci performans dönemindeki grup
başkanı tarafından 70 puan takdir edilmesinin sebeplerinin, somut ve hukuken
geçerli bilgi ve belge ile ortaya konulamadığı dikkate alındığında, davacının
başarısız sayılmasına ilişkin işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı,
Düzenleyici işlem yönünden;
İptali istenen kuralın, 07/04/2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan
Yönetmelik ile değiştirildiği dikkate alındığında, düzenleyici işlem yönünden
davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle,
Bireysel işlemin iptaline, düzenleyici işlem yönünden karar verilmesine yer
olmadığına, 566,00-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı işler için belirlenen 19.000,00-TL
vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, düzenleyici işlem yönünden tarafların haklılık durumuna göre değerlendirme yapılması gerektiği, dava konusu yönetmelik hükmünün hukuka uygun olduğu ve Yönetmelik hükmüne dayanılarak davacının performans değerlendirilmesinden başarısız sayılmasına ilişkin bireysel işlemin de hukuka uygun olduğu; bireysel işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükten kaldırılmış olan düzenleyici işlemin hukuki incelemesinin yapılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı, bu bağlamda idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve idareleri aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden
yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği
görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya
eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri
sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle, bireysel işlemin iptaline, düzenleyici işlem
yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ... -TL yargılama gideri ile karar
tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı
işler için belirlenen ... -TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya
verilmesine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 23/11/2022 tarih ve E:2018/1167,
K:2022/5881 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 24/01/2024 tarihinde, yargılama giderleri ile vekalet ücreti
yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da
hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında
"yargılama giderlerine" de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun'un 447. maddesinin ikinci fıkrasında ise;
"Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin
karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un "Yargılama giderinin kapsamı" başlıklı 331. maddesinde
yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille
takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama
giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun'un "Esastan sonuçlanmayan davada
yargılama gideri" başlıklı 331. maddesinin birinci fıkrasında da; "Davanın konusuz
kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan
hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre
yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu düzenlemenin değiştirildiğinden
söz edilerek, davanın bu kısmının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına
girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine
yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderleri ve bu giderler arasında
yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri
konusunda 6100 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.
6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin birinci fıkrasında, davanın konusuz kalması
nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama
giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna
konu kararda, dava konusu düzenlemenin değiştirildiğinden bahisle uyuşmazlık
hakkında kısmen "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiş olması nedeniyle,
bu kısım yönünden, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama
giderlerine 6100 sayılı Kanun'un metnine yer verilen 331. maddesinin birinci
fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; kısmen iptal, kısmen konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine
yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, karar verilmesine yer olmadığına
ilişkin kısım yönünden tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları
belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken,
böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, bu kısım yönünden de yargılama giderleri
ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz
başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına
katılmıyoruz.