'TUSAŞ' saldırsı: 'Katırla geçer uçarak geçemez'

TUSAŞ'a saldırı gerçekleştiren PKK'lı teröristlerin, Suriye'den 'paramotorla' geçerek sınırı aştığı öne sürüldü. Türkiye'nin sayılı paramotor pilotlarından biri olan Yılmaz Özkaya iddiaları değerlendirdi. Özkaya, "Tanınan biri olmama rağmen, terör riskinin en az olduğu Trakya bölgesinde her uçuşumda denetleniyorum. Terör riskinin en yüksek olduğu sınır bölgemizde, hedefi TUSAŞ olan bir terörist 'sınırı katırla geçer ama uçarak geçemez', mümkün değil" dedi.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 25 Ekim 2024 08:51, Son Güncelleme : 25 Ekim 2024 08:59
'TUSAŞ' saldırsı: 'Katırla geçer uçarak geçemez'

Merkezi başkentte bulunan, savunma sanayisinin göz bebeklerinden biri olan TUSAŞ tesislerinde meydana gelen terör saldırısında 5 vatandaşımız şehit oldu, 22 kişi ise yaralandı.

Saldırganların PKK terör örgütü üyesi olduğu; kadın terörist Mine Sevjin Alçiçek'in HDP Hakkari merkez ilçe eş başkanlığı yaptığı, erkek teröristin ise Rojger kod adlı Ali Örek ismini taşıdığı ortaya çıktı. Teröristlerin saldırıyı nasıl planladığı merak edilirken, Türkiye'ye Suriye sınırından paramotorla geçiş yaptıkları iddia edildi.

Kamera kayıtlarına göre iki teröristin de sırt çantalarıyla yük taşıdığı görülüyor. Bir paramotor 2 kişiyi ve beraberindeki yükleri taşıyabilir mi?

Türkiye'nin sayılı paramotor pilotlarından biri olan, THK ve FAI lisanslı (M2) profesyonel paramotor pilotu Yılmaz Özkaya, menfur saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin 'paramotorla' Türkiye'ye girip giremeyeceklerine dair sorularımızı yanıtladı.

Yaklaşık 2 buçuk ay önce, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın duyurduğu haberi hatırlıyor musunuz? 18 Ağustos'ta paramotor olduğu söylenen aslında doğru adı paratrike olan, hava yolu ile sınırı geçmeye çalışan ve eylem hazırlığı içinde olan 4 teröristin AKINCI TİHA tarafından tespit edilerek etkisiz hale getirildiği açıklandı. Bu, 'teröristler sınırı paramotorla geçemez' tezimi destekleyen örnek bir olaydır.

'AKINCI' tespit etti 'ATAK' vurdu: Paramotor kullanarak eylem hazırlığı yapan 4 PKK'lı terörist etkisiz
Şırnak'ın Uludere ilçesi Düğün Dağı mevkiinde 2 hava aracının Irak sınırından Türkiye tarafına doğru sınır ihlali yaptığı Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait "AKINCI TİHA" tarafından tespit edildi. Paramotor kullanarak eylem hazırlığı içerisinde olan BTÖ mensubu 4 terörist SİHA, J-İHA ve Jandarma ATAK Taarruz Helikopterleri ile etkisiz hale getirildi.

Paramotorla değil ama paratrike ile iki kişi, yanlarında da 50-100 kilo da yük taşıyabilirler. Paratrike, bu kapasitede olan çok büyük bir makinedir. Paramotorla paratrike'ın en temel farkı, uçma mantıkları aynı olmakla birlikte, yük taşıma kapasiteleridir ve paratrike'ların kullanım amacı %90 iki kişi kapasiteli olmasıdır.

Suriye'den kalkıp sınırlarımızı geçen paramotor ya da paratrike'ın fark edilmemesi mümkün mü?

Hiçbir şekilde mümkün değil. Bunu her zaman söylüyorum. Az önce bahsettiğimiz, ağustos ayında uçuşları esnasında tespit edilen teröristlerin vurulması da sözlerimin ispatı niteliğindedir.
Bu makinelerle yapılan uçuşların, hem çıkardıkları ses hem de devasa büyüklükleri gereği görülmeme ihtimalleri yoktur.

Velev ki uçtular ve sınırı geçmeyi başardılar. Bu ancak, A noktasından B noktasına çok kısa bir mesafeyi katederek, düz bir zemine inerek ve iniş esnasında onları karşılayacak bir destek ekibinin olması ile mümkün. Bu bir ekip işidir. Ama bunun için de tüm şartların lehlerine olması gerekir, bu da mümkün değildir.

Nedir o şartlar?

Üzerlerinde ne kadar benzin taşıdıklarının bir önemi olmaksızın, hava şartlarının yani rüzgarın baştan sona tamamen planladıkları gibi olması, İHA, SİHA ve AKINCI TİHA'lar başta olmak üzere, gözetleme kulelerine, koruculara, çobanlara dahi yakalanmamaları gerekir.

Paratrike ile ne kadar yol katedilebilir?

Burada doğru soru şu, 'Ne kadar süre havada kalabilir?' Havada kalmak depodaki benzine bağlıdır. Mesela paratrike ile 80'er kilodan 2 insan, yanına da 100 kilo yük alabilir ya da 20 litre fazla benzin de alabilir. Diyelim ki havada 10 saat kalabilir. Bu 10 saat boyunca, rüzgar karşıdan esiyorsa şayet kanadın hızı da rüzgardan fazla değilse, bir milimetre bile ileri gidemez. Olduğu yerde çakılı kalır.

Bu uçuşlarda bir hedeften diğerine gidiş için tüm şartların uygun olması değil, aşırı derecede uygun olması gerekir. Rüzgar hep arkasından esecek onu ileri doğru itecek, uçacağı bölge türbülans bölgesi yani dağ tepe, bayır vadi olmayacak ve hiç kimseye, hiçbir denetime yakalanmayacak. Bunları başarmak ve denk getirmek, son derece düşük bir olasılık.

Neden son terör saldırılarında 'paramotor' ön plana çıkıyor?

Bu bir algıdır. Hayatında paramotor görmemiş adamlar, sözde uzmanlar, ekranlara çıkıp, "Bu iş 'paramotor' ile olmuş olabilir" diyor.
Paramotor, istediğiniz zaman marşına basıp tak diye havalanıp, istediğiniz noktadan kalkıp dilediğiniz noktaya iniş yapabileceğiniz, bir otomobil gibi park edebileceğiniz ve size de kimsenin hesap sormadığı bir uçuş değildir.

Benim Türkiye'de uçuş yapmadığım bir bölge yok. Şırnak'tan Edirne'ye her bölgede sayısız uçuşlarım var. Özellikle yaşadığım yer gereği Saros bölgesinde haftada kaç kez uçuş yapıyorum. Terör tehdidinin en az olduğu illerden biri olan Edirne'nin sahil bölgesinde, köyde, kırsalda, kuş uçmaz kervan geçmez denilen yerde dahi uçuşa hazırlandığımız zaman 50 tane jandarma başımıza geliyor ve hemen bizi kontrol ediyor. Bize nefes aldırmıyorlar. Benim olmayan belgem yok, her şeyim var, ona rağmen, bölgede tanınmış olmama rağmen her defasında kontrol ediliyorum.

'Hain içerideyse kapı kilit tutmaz'

Terör tehdidinin yüksek olduğu sınır bölgelerimizde, onca drone'a, gözetleme kulesine rağmen, aslında yakalanma ihtimali en yüksek olan bu 'sızış' yönteminin fark edilmemesi namümkündür. Yetkililere bu konuda seslenmek istiyorum ve işin asıl uzmanlarıyla görüşerek dikkatli olmalarını diliyorum. Unutmayın ki hain içerideyse, kapı kilit tutmaz.
Çelikkube'den, dünya markası olan İHA'larımızdan SİHA'larımızdan bahsederken, teröristlerin sınırı paramotor ile geçtiğinin söylenmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Türkiye Hava Sporları Federasyonu Başkanı Ahmet Saim Yılmaz bir ay önce, verdiği bir demeçte, paramotorun terör örgütü PKK tarafından kullanılmaya başlandığını ve buna karşı önlem almak amacıyla, ülkemizde çok sayıda bulunan paramotorcuların bir GPS sistemi ile takip edilebileceğini ifade etti. Siz ne söylersiniz buna dair?

Federasyon başkanı, 'Ülkemizde çok sayıda bulunan' demiş, Türkiye'deki paramotorcu sayısı 100'ün biraz üzerindedir. Yaklaşık 90 milyonluk ülkede bu mu çok sayıda? Eğer gerçekten çok sayıda ise biri çıkıp isimleri açıklasın!

Aktif, fiilen uçan paramotorcu sayısı 100'ü de bulmaz. Bunlar da bölgelerinde tanınan-bilinen kişilerdir. Bu kişilerin de yanlış yapma şansı yok. Belge düzeni ve teknolojik takip getirilecekse buna itiraz eden olmaz. Her şey kayda ve denetime bağlansın. Ama önce, bu konudaki yasal boşluklar giderilmeli. Yamaç paraşütü ve paramotor sporunda belge zorunluğu bile yok henüz! Hiçbir belgesi olmayan kişiler bile rahatlıkla tandem-ikili uçuş yapabiliyor.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Olmaz, olamaz. Terörist neden bu yolu seçsin? Teröristin bir hedefi var 'TUSAŞ'ı basmak.' Bu hedefe giderken kumar oynar mı? En zayıf ihtimali tercih eder mi? Yürüyerek geçer, uçarak geçmez. Traktörle geçer, uçarak geçmez. Katırla geçer, uçarak geçmez. Yakalanabilecek en bariz şekilde, uçarak geçmez, geçemez. Hedefini belirleyen bir terörist kumar oynar mı?

Şefika Nur Çiftçi/Yeni Şafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber