Ancak bir üst görev veya kariyer kadroya atanma halinde muvafakat verilmesi hukuka aykırı
Danıştay 2. Dairesi, X Üniversitesinden Diğer Kamu Kurumlarına Naklen Geçmek İsteyen İdari Personele Muvafakat Verilmesine İlişkin Esas ve Usullere karşı açılan davada, ancak bir üst görev veya kariyer kadroya atanma halinde muvafakat verileceğine ilişkin düzenlemeyi hukuka aykırı buldu.<
Danıştay: Düzenleme 657 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin daraltmaktadır
Memurların bir kurumdan diğerine nakilleri özel olarak düzenlenmiş; bazı temel esaslar dışında ayrıntılı bir usul ve ölçüt düzenlemesine ise yer verilmemiştir. Buna göre memurların, kurumlarından muvafakat almak kaydıyla kazanılmış hak dereceleri üzerinden ya da derece yükselmesi suretiyle 657 sayılı Kanun'a tabi başka bir kuruma atanabileceği, diğer yandan atanılacak kurumdaki sınıflar ile halihazırda görev yapılan kurumdaki sınıfların aynı olması ya da atanılacak kurumdaki sınıfın öğrenim durumuna uygun bir sınıf olması gerektiği, yine memurların kendi istekleri ile bulundukları derecelerinden en fazla üç dereceye kadar aşağıdaki kadroya atanabileceği öngörülmüştür.
Hiyerarşik kurallar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki kuralların, dayanaklarını üst düzeydeki kurallardan aldıkları kuşkusuzdur. Dolayısıyla, bir kuralın, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir kurala aykırı veya bunu değiştirici (daraltıcı ya da genişletici) nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. İdarelerin yönetmelik ve daha alt düzenleyici işlemler ile düzenleme yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere üst hukuk normlarına aykırı olmamak ve bu hükümleri kısıtlayacak şekilde kullanılmamak kaydıyla gerçekleşebilmektedir.
Dava konusu düzenleme incelendiğinde, muvafakat taleplerinin değerlendirilmesinde, ilgilinin halen görev yaptığı görevden daha üst bir göreve yükselmesi veya kariyer unvanlı bir kadroya atamasının yapılmış olması şartlarının arandığı anlaşılmakla birlikte; söz konusu koşulların, memurların bir kurumdan diğerine nakillerinde aranılacak esasları düzenleyen ve yukarıda yer verilen 657 sayılı Kanun'un 74. maddesini daraltıcı mahiyette olduğu, bir başka anlatımla, yasal düzenleme kapsamında muvafakat talebinde bulunma hakkına sahip olan bazı memurların, bu haktan yararlanmasını engelleyici nitelikte kısıtlamaya gidildiği görülmektedir.
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/3185
Karar No: 2024/1203
İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen . günlü, E:., K:.
sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
Dava; . günlü, . sayılı Üniversitenin Senato kararıyla kabul edilen . Üniversitesinden
Diğer Kamu Kurumlarına Naklen Geçmek İsteyen İdari Personele Muvafakat Verilmesine
İlişkin Esas ve Usuller (Esas ve Usuller)'in "Değerlendirme İlkeleri"
başlıklı 5. maddesinin (1) nolu bendinin (a), (b), (c), (ç) ve (d) alt bentleri
ile (2) nolu bendinin (d) ve (e) alt bentlerinin; "Başvurular" başlıklı
7. maddesinin; "Taleplerin Değerlendirilmesi" başlıklı 8. maddesinin
1. fıkrasının; "Aday Memurluk" başlıklı 9. maddesinin iptali istemiyle
açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
... İdare Mahkemesinin . günlü, E:., K:. sayılı kararıyla; Esas ve Usuller'in
5. maddesinin (1) nolu bendinin (a), (b), (c), (ç) ve (d) alt bentleri ile (2)
nolu bendinin (d) ve (e) alt bentleri yönünden; 657 sayılı Kanun'un 74. maddesinde
5 (beş) yıl boyunca personelin naklinin yapılamayacağına ilişkin bir düzenlemeye
yer verilmediği, muvafakat talebi kabul edilecek personel sayısına kontenjan
sınırlaması getirilmesinin ve il içi muvafakat taleplerinin dikkate alınmaması
yolundaki düzenlemenin herhangi bir yasal dayanağının bulunmadığı, eğitim hakkının
her ne kadar 657 sayılı Yasa ve Yönetmelikte özür durumları arasında sayılmasa
da, Anayasa ile tanınan üstün bir hak olması sebebiyle bu özrün kayıtsız şartsız
gerekçe oluşturamayacağı şeklinde yayımlanmasının Anayasa ile bağdaşmayacağı,
eğitim özrünün olaya özgü olarak değerlendirilmesi gerektiği, üst hukuk normlarına
aykırı düzenleme yapılamayacağı, kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi
gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek
düzeyde olduğu ve hizmetinden en yüksek oranda yararlanılacak bir biçimde çalıştırılmalarının
kamu yararına daha uygun olduğu, bu nedenle 5. maddesinin (1) nolu bendinin
(a), (b), (c), (ç) ve (d) alt bentlerinin hukuka aykırı bulunduğu; kamu görevlilerinin
özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek düzeyde olduğu ve hizmetinden
en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde çalıştırılmalarının kamu yararına
daha uygun olduğu gibi, ilgililerin gördüğü eğitime uyan istediği bir alanda
çalışmasının maddi ve manevi varlığının gelişmesine olumlu katkı sağlayacağı
ve kamu hizmetinden beklenen faydanın artacağı açık olduğundan, kariyer unvanlı
bir kadroya atanma şartının getirilmesinin ve sayma yolu ile belirtilen yönetici
unvanlarının Esas ve Usuller dışında bırakılmasının idarenin takdir yetkisi
kapsamında olduğu, dolayısıyla 5. maddesinin (2) nolu bendinin (d) ve (e) alt
bentlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Esas ve Usuller'in 7. maddesi yönünden;
657 sayılı Kanun'un 74. maddesinde, memurların kurumlar arası nakil suretiyle
atanmaları için her iki idarenin ortak iradesi zorunlu kılındığından, personelin
naklen geçmek isteyeceği kurumun hangi dönemde nakille personel alacağının belirsiz
olduğu, dolayısıyla muvafakat başvurularının sadece Mayıs ayı ile sınırlandırılmasının
hukuka uyarlı olmadığı, Esas ve Usuller'in 8. maddesinin 1. fıkrasına yönelik;
memurların, gerek bulundukları sınıftan, gerekse öğrenim durumları itibarıyla
girebilecekleri sınıftan bir kadroya kurumlar arası nakil suretiyle atanmaları
konusunda idarelere tanınmış olan takdir yetkisinin, kadro ve ihtiyaç durumu
ile personelin nitelikleri gözetilerek kullanılacağı açık olmakla birlikte,
kontenjan sayısı tespit etmenin üst hukuk normu yönünden aykırı hükümler içerdiği,
düzenlemenin hukuka aykırı olduğu, Esas ve Usuller'in 9. maddesi yönünden; 657
sayılı Kanun'un 54. maddesiyle, aday memurluk süresi belirlenirken alt ve üst
sınırın tespit edildiği, aday memurluk süresinin 2 yıl olarak uygulanmasının
idarenin takdir yetkisi kapsamında olduğu, dolayısı ile iptali istenilen maddede
hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle, dava konusu Esas ve Usuller'in
5. maddesinin (1) nolu bendinin (a), (b), (c), (ç) ve (d) alt bentlerinin, 7.
maddesinin ve 8. maddesinin 1. fıkrasının iptaline; 5. maddesinin (2) nolu bendinin
(d) ve (e) alt bentleri ile 9. maddesi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
Taraflarca karşılıklı olarak aleyhe olan kısımlara yönelik yapılan istinaf başvurusu
üzerine . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen temyize konu
kararla; Esas ve Usuller'in 5. maddesinin (1) nolu bendinin (a), (b), (c), (ç)
ve (d) alt bentleri ile (2) nolu bendinin (d) alt bendine, 8. maddesinin 1.
fıkrasına ve 9. maddesine ilişkin kısımlara yönelik yapılan tarafların istinaf
başvurularının reddine; Esas ve Usuller'in 5. maddesinin (2) nolu bendinin (e)
alt bendi yönünden; aynı mevzuat hükümlerine tabi olarak görev yapan kamu çalışanlarına
hukuken tanınmış haklardan yararlanmada eşit muamele yükümlülüğü bulunan davalı
idarenin, madde metninde sayılan bir kısım kamu görevlisinin genelin tabi olduğu
değerlendirme ve prosedür dışına çıkartılıp, ayrıksı bir hukuksal durum yaratılmasının,
Anayasanın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine uygun görülmediği, bu nedenle
davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının bu kısmının
kaldırılmasına ve söz konusu alt bendin iptaline; Esas ve Usuller'in 7. maddesi
yönünden; 7. maddenin 1. fıkrasında yer alan "her yıl en geç nisan ayının
son iş günü mesai bitimine kadar", 2. fıkrasında yer alan "mayıs ayının
ilk haftası içerisinde", 3. fıkrasında yer alan "en geç mayıs ayının
ikinci haftası içerisinde" ve 4. fıkrasında yer alan "en geç mayıs
ayının son iş gününe kadar" ibarelerine yönelik davalı idarenin istinaf
isteminin reddine, maddenin diğer kısımları yönünden ise; madde metninde yer
alan düzenlemelerin, kurum mevzuatıyla işlem tesisi için görevli ve yetkili
kılınan paydaşların kurum hiyerarşisindeki konumlarını da öncellemek suretiyle
ilgili kamu görevlilerinin muvafakat başvurularının biçimini standardize etmek
ve idarenin bilgisine girmesini sağlayarak gerekli yasal prosedürlerin işletilmesine
yönelik bulunduğu, anılan düzenlemelerde "idarenin yasallığı ve düzenliliği"
ilkelerine, dolayısıyla hukuka ve mevzuata aykırı bir husus tespit edilemediği,
diğer yandan, ilgililerin muvafakat taleplerinin değerlendirilmesinde kurumun
atamaya yetkili amirinin bireysel takdir yetkisinin bulunmasına karşın, bu kişiselleştirilmiş
yetkinin kurum paydaşlarının görüş ve önerileri de sürece dahil edilmek suretiyle
kollektif bir irade ile "kamusal, hukuksal ve iyi yönetim anlayışına"
dönüştürülmesinin hukuken makbul bir durum olarak değerlendirilerek hukuka aykırılık
bulunmadığı; ayrıca İdare Mahkemesince 7. maddenin son fıkrasına münhasıran
herhangi bir hukuksal değerlendirme yapılmadan karar verildiği, bu fıkraya yönelik
olarak, muvafakat talebinde bulunan kamu görevlisinin başvuru formundaki yanlış
ve gerçek dışı beyanda bulunması ya da belge sunması hallerinde kötü niyet ve/veya
yanlış beyanla kazanılmış bir hakkın elde edilmemesi adına başvurunun geçersizlik
yaptırımına bağlanmasının yanısıra cezai müeyyideye muhatap kılınmasında hukuka
aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü
ile Mahkeme kararının bu kısımlarına yönelik iptal hükmünün kaldırılmasına ve
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı Sendika tarafından; Esas ve Usuller'in 5. maddesinin (2) nolu bendinin
(d) alt bendine yönelik olarak; 657 sayılı Kanun'un 74. maddesinde yer almayan
bir şartın getirildiği, üst norma aykırı ve daraltıcı hüküm niteliğinde olduğu,
yasal düzenlemede kurumlara hususi şartlar getirebilme olanağı tanınmadığı,
diğer üniversitelerde öngörülmeyen bu şartın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturacağı,
öte yandan; idarenin takdir yetkisini, personelin özel nitelikleri ve muvafakat
talebinin kendi özgülüğünü dikkate almaksızın kullanmasına vücut verdiği, bu
nedenle düzenlemede hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri ile hukuka aykırılık
bulunduğu, Esas ve Usuller'in 9. maddesi yönünden ise; diğer kamu kurumlarına
naklen geçmek isteyen idari personele muvafakat verilmesine ilişkin usul ve
esasları düzenleyen bir düzenleme içerisinde, aday memurların iki yıl süreyle
adaylık statülerinin devam edeceğine dair hüküm getirildiği, adaylık süresinin
idarece tespit edilmesinin 657 sayılı Kanun'un 54. maddesi çerçevesinde mümkün
olmakla birlikte, bu tespitin diğer kamu kurumlarına geçişleri düzenleyen bir
düzenleme içerisinde yer almasının yetki yönüyle hukuka aykırılık teşkil ettiği,
düzenlemenin sınav sonucuna göre yapılan atamalardaki muvafakat talepleri bakımından
herhangi bir ayrım getirmemek suretiyle hak ihlallerine sebebiyet vereceği ileri
sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI:
Davalı idare tarafından; 657 sayılı Kanun'un 74. maddesinde kurumlar arası atamalarda
idarelere takdir hakkı verildiği, kamu yararı, kadro ve ihtiyaç durumu ile personelin
nitelikleri gözetilerek bu hakkın kullanılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı,
aynı Kanun'un 54. maddesinde aday memurluğun alt ve üst sınırının tespit edilmesi
karşısında, düzenlemede aday memurluk süresinin 2 yıl olarak uygulanmasının
hukuka uygun olduğu, dava konusu edilen Esas ve Usuller'in üst hukuk normlarına
uygun olarak hazırlandığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: .
DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının; dava konusu Esas ve Usuller'in 5/1.
maddesinin (2) nolu bendinin (d) alt bendi yönünden bozulması; 9. maddesi yönünden
ise onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na
3619 sayılı Yasa'nın 10. maddesiyle eklenen Ek 1. maddesi gereğince yapılan
müşterek toplantıda, Danıştay Sekizinci Dairesinin 04/04/2023 günlü, E:2019/5414,
K:2023/1622 sayılı gönderme kararı ile Danıştay İkinci Dairesine gönderilen
dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
I. Dava konusu Esas ve Usuller'in 9. maddesine yönelik Bölge İdare Mahkemesince
verilen kararın temyizi istemi yönünden:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin
varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bu kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri
sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
II. Esas ve Usuller'in 5. maddesinin (2) nolu bendinin (d) alt bendine yönelik
Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın temyizi istemi yönünden:
Uyuşmazlık konusu olayda; Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinde görev yapan ve
diğer kamu kurumlarına naklen geçmek isteyen idari personelin muvafakat taleplerinin
değerlendirilmesinde dikkate alınacak ilkelerin belirlendiği Esas ve Usuller'in
"Değerlendirme İlkeleri" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının
(2) nolu bendinin (d) alt bendinde, "Halen görev yaptığı görevden daha
üst bir göreve yükselmesi veya kariyer ünvanlı bir kadroya atamasının yapılmış
olması gerekir." kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 74. maddesinin birinci fıkrası; "Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır." şeklindedir.
Anılan yasal madde metniyle, memurların bir kurumdan diğerine nakilleri özel olarak düzenlenmiş; bazı temel esaslar dışında ayrıntılı bir usul ve ölçüt düzenlemesine ise yer verilmemiştir. Buna göre memurların, kurumlarından muvafakat almak kaydıyla kazanılmış hak dereceleri üzerinden ya da derece yükselmesi suretiyle 657 sayılı Kanun'a tabi başka bir kuruma atanabileceği, diğer yandan atanılacak kurumdaki sınıflar ile halihazırda görev yapılan kurumdaki sınıfların aynı olması ya da atanılacak kurumdaki sınıfın öğrenim durumuna uygun bir sınıf olması gerektiği, yine memurların kendi istekleri ile bulundukları derecelerinden en fazla üç dereceye kadar aşağıdaki kadroya atanabileceği öngörülmüştür.
Hiyerarşik kurallar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki kuralların, dayanaklarını üst düzeydeki kurallardan aldıkları kuşkusuzdur. Dolayısıyla, bir kuralın, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir kurala aykırı veya bunu değiştirici (daraltıcı ya da genişletici) nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. İdarelerin yönetmelik ve daha alt düzenleyici işlemler ile düzenleme yapma yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere üst hukuk normlarına aykırı olmamak ve bu hükümleri kısıtlayacak şekilde kullanılmamak kaydıyla gerçekleşebilmektedir.
Dava konusu düzenleme incelendiğinde, muvafakat taleplerinin değerlendirilmesinde, ilgilinin halen görev yaptığı görevden daha üst bir göreve yükselmesi veya kariyer unvanlı bir kadroya atamasının yapılmış olması şartlarının arandığı anlaşılmakla birlikte; söz konusu koşulların, memurların bir kurumdan diğerine nakillerinde aranılacak esasları düzenleyen ve yukarıda yer verilen 657 sayılı Kanun'un 74. maddesini daraltıcı mahiyette olduğu, bir başka anlatımla, yasal düzenleme kapsamında muvafakat talebinde bulunma hakkına sahip olan bazı memurların, bu haktan yararlanmasını engelleyici nitelikte kısıtlamaya gidildiği görülmektedir.
Bu itibarla; üst norm niteliğindeki yasal düzenlemeye aykırı şekilde tesis edilen Esas ve Usuller'in 5/1. maddesinin (2) nolu bendinin (d) alt bendinde hukuka uyarlık; anılan bende ilişkin davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİNE, KISMEN KABULÜNE,
2. . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen . günlü, E:., K:.
sayılı kararın, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinden Diğer Kamu Kurumlarına
Naklen Geçmek İsteyen İdari Personele Muvafakat Verilmesine İlişkin Esas ve
Usuller'in 9. maddesi yönünden ONANMASINA oybirliğiyle;
3. Esas ve Usuller'in 5. maddesinin (2) nolu bendinin (d) alt bendi yönünden
ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/c fıkrası
uyarınca BOZULMASINA oyçokluğuyla,
4. Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'la değişik 50/2. maddesi gereğince bozulan
kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan . Bölge İdare
Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 27/02/2024 tarihinde kesin
olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY : Dava konusu Esas ve Usuller'in 5. maddesinin (2) nolu bendinin
(d) alt bendi yönünden davanın reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun
reddine dair . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . günlü, E:.,
K:. sayılı kararına yönelik davacının temyiz isteminin reddi ile anılan kararın
onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.