Bakan Fidan: Fetö'yü Afrika'da bitiriyoruz
Türkiye-Afrika ilişkileri altın çağını yaşıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin kalkınma yardımları, savunma, istihbarat ve eğitim konusundaki destekleri arttıkça "Türkiye-Afrika arasındaki uluslararası dayanışma"nın da güçlendiğini söyledi. Fidan, "FETÖ ile mücadelede de kıtada önemli mesafe aldık. Birkaç ülke hariç okulların tümü Maarif Vakfı'na devredildi" dedi.
Cibuti'de Türkiye-Afrika Ortaklığı Üçüncü Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı'na katılan Bakan Fidan, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu'nun sorularını cevapladı. Suriye ile normalleşmeden İsrail'in Gazze'deki katliamlarına kadar birçok konuda değerlendirmeler yapan Fidan, Türkiye-Afrika ilişkilerinin giderek geliştiğini vurguladı.
BİZİM ÖZGÜN POLİTİKAMIZ VAR
"Biz Afrika politikamızı, başka ülkelerle rekabet ilişkisine göre belirlemiyoruz"
diye konuşan Fidan, şunları söyledi: "Bizim kendi özgün politikamız var. Afrika
ülkelerinin çoğu bağımsızlıklarını, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra elde etti. Post-kolonyal
dönem sonrasında toparlanmaları elbette zaman aldı. Biz şu anda, Afrika'da en
yaygın büyükelçilik ağı olan birkaç ülkeden biriyiz."
İSTİHBARAT İŞ BİRLİĞİMİZ GÜÇLENİYOR
"Kurumlarımız üzerinden gerçekleştirdiğimiz kalkınma yardımları, eğitim, savunma
iş birliklerimiz, elçilik sayılarımızın artması ticaretimizi ve uluslararası
dayanışmamızı da arttırdı. Özellikle son yıllarda biz, terörle mücadele tecrübemizi
de onlarla paylaşıyoruz. Savunma ve istihbarat iş birliklerimiz güçleniyor.
Güvenliğin olduğu yerde istikrar da oluyor.
Afrika ülkeleri, Türkiye ile dayanışma söz konusu olduğunda hemen mobilize oluyorlar. Örneğin Komor Adaları, küçük bir ülke olmasına rağmen, 6 Şubattaki depremlerin ardından hemen ülkemize 500 bin dolar gönderdi."
OKULLAR MAARİF'E DEVREDİLDİ
"Afrika ülkeleri, Filistin meselesinde de duyarlılar. FETÖ ile mücadelede de
kıtada önemli mesafe aldık. Birkaç ülke hariç okulların tümü Maarif Vakfı'na
devredildi. Türk şirketleri, Afrika genelinde bugüne kadar bin 800 projede 85
milyar dolarlık iş aldılar. Altyapı, konut gibi işler artık enerji, madencilik,
liman işletmeciliği gibi daha ileri daha verimli boyuta taşındı. Türk bankaları
şubeler açıyor. Bundan sonra daha hızlı ilerleyecek."
Terör örgütünden Suriyeliler rahatsız
Suriye'de istikrarın, sadece ülkemizin milli güvenliği açısından değil bu ülkenin
toprak bütünlüğü açısından da önemli olduğunu kaydeden Fidan, şöyle konuştu:
"Bizler yıllarca Suriye'den ülkemize doğrudan gelen tehdidi bertaraf etmek için
Suriye topraklarındaki örgüt unsurlarına yönelik operasyon düzenledik. Suriye
Rejimi ile normalleşmede de terörle mücadele de öncelikli konularımızdandır.
Suriye'de sosyal barışın bozulması, terör örgütünün zemin kazanmasını kolaylaştırdı.
Bundan tüm Suriyeliler rahatsız. Suriye'de rejim ile muhalefet arasında uzlaşının
sağlanması, toplumsal barış ve istikrarı getirecek, ülkenin yeniden ayağa kalkmasını
ve toparlanmasını sağlayacaktır."
AB'de olsaydık Brexit olmazdı
Avrupa Birliği'ne (AB) üyelikle ilgili mesafe alınmasının zor olduğunu vurgulayan
Fidan, "Bu onların kendi iç ilişkileri ile ilgili, bizimle değil. Türkiye ekonomisiyle,
siyasetiyle, demokrasisiyle güçlenmesini sürdürdükçe vize ve ticaret gibi konularda
sıkıntı olacağını sanmıyorum. AB içerisinde bölgesel iş birliğinde daha fazla
konuşalım yaklaşımı hakim" dedi. Avrupa'nın Ukrayna için çok büyük maliyetler
ödediğini ifade eden Fidan, "ABD seçimlerinden çıkacak sonuca göre, maliyetleri
daha da artabilir. İkinci bir zorlukları daha var; Avrupa devletleri tek başlarına
silahlı güçlerini arttırma yarışına girerse, bu da başka bir sorun. Türkiye
AB üyesi olsaydı, Brexit olmazdı, İngiltere ayrılmazdı. AB, güvenlik açısından
da bir çekim merkezi olabilirdi" dedi.
Petrol hattı yeniden işleyebilir
Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nın yeniden açılacağını umduğunu belirten Fidan
"Irak Başbakanı Sayın Sudani'nin İstanbul ziyaretinde, bu konuda Erbil yönetimi
ile uzlaşma olduğu izlenimi edindim. Eğer anlaşırlarsa petrol hattı yeniden
işlemeye başlar" dedi.
UZLAŞMA İÇİN DESTEK VERİYORUZ
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmayı bölgedeki istikrar ve barış için
çok önemli gördüklerini ifade eden Fidan, "Bu uzlaşının sağlanması için elimizden
gelen desteği veriyoruz. Tarafların anlaşmaya yaklaştığını görmekten memnunuz.
Sınır konusunda son varılan anlaşma bu ilerlemenin güzel bir örneği. Azerbaycan-Ermenistan
arasında anlaşmanın imzalanması akabinde Türkiye- Ermenistan ilişkileri de normalleşecektir"
diye konuştu.
F16'DA SORUNLAR AŞILDI
F16 modernizasyonu ve Eurofighter alımına da değinen Fidan, "F16 konusunda siyasi
sorun aşıldı, gerekli izinler alındı, Kongre süreci gerçekleştirildi. Şimdi
ise teknik çalışmalar sürüyor. Netice itibariyle Türkiye'nin son alım talebinin
üzerinden 4 yıl geçti, şartların güncellenmesi lazım. Teknik özellikler, fiyat,
teslimat zamanı gibi. Milli Savunma Bakanlığımız şimdi bunların üzerinde çalışıyor.
Herhangi bir engel yok. Eurofighter savaş uçakları konusunda da ilerleme sağlandı.
Teknik görüşmelerin başlamış olmasını böyle yorumlamak lazım" ifadelerini kullandı.
EGE BARIŞ DENİZİ OLSUN
Yunanistan'la ilişkilerle ilgili olarak da Fidan, "Cumhurbaşkanımızın ortaya
koyduğu vizyonda; Yunanistan'la var olan konularımızda kazan kazan ilkesine
göre çözüm arayalım ilkemiz var. Var olan sorunları nitelikli olarak tartışıyor,
nihai olarak çözebilecek ve her iki tarafın da çıkarlarına uygun olacak şekilde
sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Ege'yi barış denizine dönüştürelim diyoruz" vurgusu
yaptı.
Filistinli gruplar birlik için çalışıyor
İsrail'in katliamları ve Gazze'deki son durum hakkında konuşan Fidan, "Filistin'de
El-Fetih ile de Hamas ile de temas halindeyiz. Yahya Sinvar'ın şehadetinin ardından
İstanbul'da Hamas'ın Siyasi Bürosu'ndan yetkililer ile bir araya geldik" dedi.
Bu görüşmede Hamas'ın dört konuya dikkat çektiğini kaydeden Fidan, bu konuları
şöyle sıraladı: "Birincisi, Kuzey Gazze'de çok ciddi bir insani kriz var, gıda,
su ve diğer insani ihtiyaçlar karşılanamıyor. İnsanlar açlık ve hastalıklarla
boğuşuyorlar. İkincisi, bu süreçte Filistinli gruplar arasında birlik çalışmaları
da devam ediyor."
GAZZE'NİN YÖNETİMİNİ KONUŞUYORLAR
"Üçüncüsü, saldırılar sona erdiğinde Gazze'de nasıl bir yönetim olacağı konusu
da şimdiden iki taraf arasında konuşulmaya başlanmış durumda. Son olarak ise
ateşkes müzakereleri ile ilgili konu. Hamas, bu hususta ABD'nin Temmuz'da sunduğu
önerilere bağlı. Sorun, İsrail tarafının ateşkese yanaşmamasından, aksine her
defasında yeni şartlar getirmesinden kaynaklanıyor."
NETANYAHU BİLDİĞİNİ OKUYOR!
Netanyahu'nun durmaya niyetli görünmediğini de sözlerine ekleyen Fidan, "Askeri,
ekonomik ya da siyasi açıdan herhangi bir bedel ödemek durumunda kalmadığı için
bildiğini okumaya devam ediyor. İsrail-İran arasındaki gerilim halen had safhada.
Netanyahu, fırsat bulursa İran'ın nükleer altyapısını hedef almaya da kalkışabilir"
ifadelerini kullandı.
ABD Suriye ve Irak'tan çekilebilir
ABD'nin Irak ve Suriye'deki varlığıyla ilgili olarak Fidan, "ABD seçimden sonra
Irak ve Suriye'den çekilmeyi masaya yatırabilir. İran'ın etki alanında askeri
varlık bulundurmayı istemiyorlar. ABD birlikleri orada bulundukları sürece,
saldırıya açık vaziyetteler. Amerikalılar, Irak'ta 2025'te Merkezi Irak Yönetimi
bölgesinden, 2026'da ise Kürt bölgesinden çıkmayı tartışıyorlar. DEAŞ'la Mücadele
Uluslararası Koalisyonu'nun (DMUK) varlığının da tartışıldığı bir dönemdeyiz.
BM Genel Kurulu akabinde Washington'daki DMUK Zirvesi'nde DMUK'un geleceği,
görev dağılımı ve evrileceği rol ele alındı. Görev alanı Afrika'ya kaydırılmak
isteniyor" değerlendirmesi yaptı. ABD seçimlerine de değinen Fidan, "Sonucu
tüm dünya merak ediyor. Türkiye açısından sonucun dış politikamızda ciddi değişikliğe
yol açacağını düşünmüyorum. Kim seçilirse seçilsin biz çalışmalarımızı aynı
şekilde devam ettireceğiz" dedi.