YÖK, içeriden yükselmelere köklü bir reform için harekete geçmeli!
Üniversiteler tarafından içeriden yükselme atamaların Resmi Gazete'de ilan yoluyla yapılması süreci bütünüyle değiştirilmeli.
Bilindiği üzere, devlet ve vakıf üniversiteleri tarafından tüm akademik kadrolara atamalar Resmi Gazete'de ilan yoluyla duyurulmaktadır. Bu durumdan dolayı, 25 sene ilgili bölümde araştırma görevliliği, doktor öğretim üyeliği ve doçentlik yapmış bir aday profesörlük süresi dolunca bu ilanlara başvurmak için hazırlık yapmaktadır.
Haliyle üniversiteler Profesör yapmak istediği adayı ilanda yer verdikleri özel şartlarla tarif etmektedir. Zaman zaman bu durum mahkemelik sonuçlar doğurabildiği gibi özel şartların çok garip şekillerde yayımlanmasından dolayı sosyal medya etkileşimine de dahil olabilmektedir.
Esasen bu işlemler bir tiyatro oyununun akademik versiyonudur. Herkesin rolleri bellidir ve ona göre süreç işletilmektedir. Üniversiteler de bünyelerinde görev yapan öğretim üyelerinin yükselmesi için benzer bir sahne tertip etmektedir.
Buna benzer bir durum çok kısa bir zaman önce Selçuk Üniversitesi tarafından yayımlanan ilanla tekrar gözler önüne serilmiştir. İlgili üniversite tarafından 15 Kasım 2024 tarihli Resmi Gazete'de çok sayıda öğretim üyesi kadrosu ilan edilmiştir. Ancak, İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tefsir Anabilim Dalı Profesör kadrosunda yer verilen şart oldukça dikkat çekicidir.
Söz konusu ilan halihazırda İlahiyat Fakültesinde doçent kadrosunda görev yapmakta olan bir aday için çıkıldığı aşikardır.
Üniversitenin bünyesinde görev yaptığı bir adayı Profesör yapmak için onu tarif eden bir çalışma şartıyla Resmi Gazete üzerinden başvuru alması sizce de garip bir durum değil midir?
Bu bakımdan, "Dünyada Mutluluğun Formülü" konusundaki çalışmalar mecrasında
ilerlerken acaba Yükseköğretim Kurulumuz tarafından içeriden yükselme diye ifade
ettiğimiz öğretim üyesi atamaları için köklü bir değişiklik çalışması var mıdır?