Çete lideri doktor ile hemşire sevgiliymiş
Yenidoğan bebekleri öldürmekle suçlanan çetenin davası devam ediyor. Fırat Sarı ile aşk yaşayan hemşire, Karan bebeğin can vermesini saniye saniye anlattı. Hastane sahibi kameraları da söküp çıkarmış
Kaya bebeği bisküvi kutusuna koymuşlar
Sözcü gazetesinin haberine göre; Yenidoğan davasının üçüncü gününde kadın hemşireler Cansu Akyıldırım, Çağla Durmuş ve Damla Atak ifade verdi. Cansu Akyıldırım, Medisense şirketinden kendisine gönderilmiş paralara ilişkin şunları söyledi:
"Hasta danışmanlığı aldığımız bir yerdi. Ekibe motivasyon amacıyla gönderilen paralar var. Medisense şirketinden Fırat bey bana aylık olarak toplu para atar, ben de bu parayı hemşirelere, kıdemine göre motivasyon amaçlı dağıtırdım."
KARAN BEBEK BÖYLE CAN ÇEKİŞMİŞ
Sanık, WhatsApp konuşmalarında geçen "Göbek bağını kesmeyi beceremedim, Cansu'ya verin" konuşmasıyla ilgili "Geldiğinde mosmordu, oksijen verdim. Bebeği kucağıma aldığımda bebeğin bir yeri şişti ben emar çekerken bebeğin kalbi durdu. Bebek geri dönmedi" dedi. Daha sonra sanık kürsüsüne Rıza Keykubat geldi. Özellikle Kaya Bebek'in ölümünden sorumlu tutulan ve "Çek fişi" dediği iddia edilen sanık ifade verdi. Bebek Kaya'nın göz göre göre nasıl, ihmallerle öldüğünü "çek fişi" gitsin denilerek doktorun gelmediği anlatıldı. Ölen Kaya Bebek'in ailesinin avukatı, "Sanık sürekli, "10 yaşında çocuğum var" diyor. Allah uzun ömürler versin. Ama yanımdaki mağdur aile, Mehmet Kaya, bebeğini bisküvi kutusunda aldı. Bu yüzden burada duygu sömürüsü yapmasın" dedi.
Ölüyor mu ne yapıyorsa yapsın!
Mahkeme başkanı, tutuklu sanık hemşire Çağla Durmuş'a tapelerdeki, "Bu da bir
seksen, seksen iki oluyor, sonra doksan sekiz oluyor. Artık ben bıraktım, ölüyor
mu ne yapıyorsa yapsın" şeklinde yer alan konuşmasını sordu. Durmuş, bu konuşmada
monitör düzensizliğinden ve düşünmeyi bırakmaktan bahsettiğini öne sürdü. Hemşire
Damla Atak, hastane sahibi Ali Dirik'in yoğun bakımdaki kameraları çıkarttığını
söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Yenidoğan Çetesi'ne ilişkin çok çarpıcı bir belge açıkladı. Skandalda adı geçen 4 hastanenin sistematik biçimde nitelikli dolandırıcılık yaptığına dikkat çeken Emir, özel hastaneler üzerinden SGK'nın 200 milyon dolar dolandırıldığını açıkladı. Emir, "Yapılmayan ameliyatlar yapılmış gibi gösterilerek kamu yıllarca zarara uğratılmış, Bakanlık izlemekle yetinmiş" dedi.
GEREKSİZ AMELİYAT
Bir hastanede 1.5 yılda 33 bin 215 adet göz tansiyonu tedavisi yapıldığı iddia edilerek SGK'ya fatura edilmiş.
Emir, ihtiyacı olmayan hastalara ameliyat yapıldığını belirterek nitelikli dolandırıcılığın yanı sıra hastanın vücut bütünlüğüne de zarar verildiğini anlattı. Emir "Özel hastanelerin sahip oldukları bebek ve yetişkin yoğun bakım yatak sayısının çok üstünde hastayı yoğun bakım ünitelerinde yatırdıkları ortaya çıktı'' dedi.
CİMER'deki belge çıktı
Sorgusu dün tamamlanan hemşire Deniz Korkmaz'ın, çetenin çökertilmesine neden olan CİMER şikayetini yapan kişi olduğu ortaya çıktı. Korkmaz soruşturmada geçen CİMER şikayetini yaptığını ancak yine kendisinin tutuklandığını kaydetti. CİMER şikayetinde, "Fırat Sarı ve İlker Gönen SGK'yı dolandırmaktadır. Pek çok bebek insanlık dışı bir şekilde hayatını kaybetmiştir" diyen Korkmaz, duruşmada suçlamaları reddetti. Dilekçede "Eski PKK hükümlüsü ve Reyap Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Doktoru Fırat Sarı ve İlker Gönen, SGK'yı dolandırmaktadır" deniliyor.