AYM'den özel güvenlik kimlik kartlarıyla ilgili önemli karar
Anayasa Mahkemesi, özel güvenlik görevlilerine verilen güvenlik kimlik kartlarının, haklarında soruşturma veya kovuşturma olduğu gerekçesiyle iptal edilmesini, haklarında kesinleşmiş bir mahkeme hükmü olmadığı gerekçesiyle iptal etti. Mahkeme yeni bir düzenleme yapılması için iptal kararının 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 10. maddesi uyarınca hakkında 4 suçtan soruşturma veya kovuşturma bulunanların kimlik kartları iptal edilmektedir. Bu suçlar şu şekildedir: "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyaran madde suçları"
5188 sayılı Kanunun 10 ve 11. maddesinde yer alan düzenlemeler nedeniyle haklarında, Anayasal suçlar, özel hayatın gizliliği, cinsel suçlar ve uyuşturucu madde suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açılanların özel güvenlik kartları, kesinleşmiş bir mahkeme hükmü olmamasına rağmen, iptal edilmekteydi.
Samsun İdare Mahkemesi söz konusu düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede şu gerekçeyle düzenlemenin ilgili bölümünü iptal etmiştir:
"28. Özel güvenlik görevlilerinin haiz olduğu yetkiler ile toplumun mal
ve can güvenliğinin sağlanmasındaki fonksiyonları gözetildiğinde bunların anayasal
düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarını
işlememiş kişilerden olmasının beklenmesi makuldür. Ayrıca söz konusu suçları
işledikleri henüz kesin hükme bağlanmasa bile haklarında bu suçlardan
soruşturma veya kovuşturma başlatılan özel güvenlik görevlilerine ilişkin olarak
birtakım tedbirlerin alınması da kamu güvenliğinin ve diğer bireylerin
haklaman korunması bakımından gerekli görülebilir. Ne var ki henüz kesinleşmiş
bir mahkümiyetin bulunmadığı bir dönemde alınacak tedbirlerin, mahkümiyetin
kesinleşmesinden sonra alınacak tedbirler kadar ağır olmaması gerekir. Bu
bağlamda hakkında mahkümiyet hükmü bulunmayan, anılan suçlardan dolayı soruşturma
ve kovuşturma açılan kişilerin güvenlik görevlisi kimlik kartının iptal edilmesinin
oldukça ağır bir tedbir olduğu açıktır.
29. Kuralla ulaşılmak istenen amaca ilgili makamlara kimliğin iptali yönünden
soruşturma- kovuşturma sonuna kadar bekleme yetkisi vermek, bu durumun iş
sözleşmesinin askıda kalması hallerinden biri olarak kabulü, tedbir işleminin
değişen şartlara göre soruşturma/kovuşturmna aşamalarında belirli aralıklarla
gözden geçirilmesine, buna göre tedbirin kaldırılmasına veya daha hafif bir
tedbir uygulanmasına imkan tanınması, tedbir kararının azami ne kadar süre devam
edeceğinin belirlenmesi gibi daha hafif tedbirlerle ulaşılmasının mümkün
olduğu değerlendirilmektedir.
30, Bu itibarla kamu yaranın sağlanması amacına daha hafif bir sınırlamayla
ulaşılması mümkünken anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve
hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya
uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturma bulunan kişilerin
özel güvenlik kimlik belgelerinin iptal edilmesini öngören kuralın çalışma hakkı
ve özgürlüğüne ölçüsüz bir sınırlama getirdiği sonucuna varılmıştır "
İşte Anayasa Mahkemesinin özel güvenlik kimlik kartlarıyla ilgili kararı
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı ; 2024/65 Karar Sayısı : 2024/163 Karar Tarihi: 24/9/2024
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Samsun 2. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine
Dair Kanun'un 11. maddesinin 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanun'un 68. maddesiyle
değiştirilen dördüncü fıkrasının Anayasa'nın 13., 48. ve 49. maddelerine ay
kın lığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: özel güvenlik görevlisinin özel güvenlik kartının iptaline ilişkin işlemin
iptali talebiyle açılan davada İtiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu
kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur,
I. İPTALİ İSTENEN VE İLGİLİ GÖRÜLEN KANUN HÜKÜMLERİ
A İptali İstenen Kanun Hükmü
Kanun'un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 11. maddesi şöyledir.
"Çalışma izni
Madde 11 (Değişik birinci fıkra; 2/1/2017 - KHK-680/70 md; Aynen İM; 1/2/2018-
7072/68 md.) Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik
şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda
kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun
14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenli temel eğitimini başarıyla bitirmiş
almak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması bir öy içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması
her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir. Şirketlerde eğitici
ve temsilci olacaklar ile şirket ortağı tüzel kişi ortaklarında da kurucularda
aranan şartlar aranır ve güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır.
Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde
valiliğe bildirilir.
(Mülga üçüncü fıkra; 29/3/2011-6215/2 md)
(Değişik dördüncü fıkra: 2/1/2017 - KHK-680/70 md; Aynen kabul; I/2/2QI8-
7072/68 md) Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı
veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği
iptal edilir.
(Mülga beşinci fıkra; 29/3/2011-6215/2 md)
(Ek fıkra ; 2/1/2017 - KHK-680/70 md; Aynen kabul; 1/2/2018-7072/68 md.) Terör
örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyetle
bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisak veya irtibatı olduğu
tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde
çalışamazlar."
B. İlgili Görülen Kanun Hükmü
Kanun'un 10. maddesi şöyledir:
"Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar
Madde 10 Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
b) (Değişik 21/4/2005 - 5335/23 md) Silahsız olarak görev yapacaklar için en
az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için
en az lise veya dengi okul mezunu olmak.
c) 18 yaşını doldurmuş olmak.
d) (Değişik 2/1/2017 - KHK-680/69 md; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/67 md.) 26/9/2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler
geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına
mahkum olmamak
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin
işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli atanma ve cinsel dokunulmazlığa karşı
suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlan, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık
dolandırıcılık sahtecilik güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat
karıştırma, edimin İfasına fesat karıştırma suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini
aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahküm olmamak
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli
alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyana madde
suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma
bulunmamak
e) (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md)
f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli
bulunmamak
g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğilimini başarıyla tamamlamış
olmak
h) (Fk: 2/1/2017 - KHK-68Ö/69 md: Aynen kabul: 1/2/2018-7072/67 md) Güvenlik
soruşturması olumlu olmak "
a İLK İNCELEME
1, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Kadir ÖZKAYA, Hasan Tahsin GÖKCAN.
Engin YILDIRIM, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Selahaddin
MENTEŞ, Basri BAĞCI, İrfan FİDAN, Kenan YAŞAR, Muhterem İNCE ve Yılmaz AKÇİL'in
katılımlarıyla 4/4/2024 tarihinde yapılan ilk İnceleme toplantısında Öncelikle
uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.
2. Anayasa'nın 152. İle 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddelerine göre bir davaya
bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesinin hükümlerini Anayasa'ya aylan görmesi halinde veya taraflardan
birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda
bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak
anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için
elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması,
iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak
kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların
çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak
nitelikte olan kurallardır.
3. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme tarafından 5188 sayılı Kanun'un 11. maddesinin
dördüncü fıkrasının iptali talep edilmiştir. İtiraz konusu fıkrada yönetici
veya Özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarım taşımadığı veya bu şartlardan
herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliğinin İptal edileceği
öngörülmüştür.
4. Bakılmakta olan davaya konu olayda özel güvenlik görevlisi olarak çalışma
izni verilen kişinin, hakkında cinsel taciz suçundan kamu davası açılması sebebiyle
güvenlik görevlisi olabilme şartlarını sonradan kaybettiği gerekçesiyle özel
güvenlik kimlik kartı iptal edilmiştir. Bu itibarla bakılmakta olan davanın
konusunun, davacının özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarından birini sonradan
kaybetmesine ilişkin olduğu gözetildiğinde kuralda yer alan "Yönetici veya
özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya.,." ibaresinin
Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkanı bulunmamaktadır,
5. öte yandan kuralın "...tespit edilenlerin kimliği iptal edilir, ''şeklindeki
bölümü "...bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği,., "
ibaresinin yarn sıra bakılmakta olan davada uygulanma imkanı bulunmayan "Yönetici
veya Özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya,,. " ibaresi
bakımından da geçerli ortak kural niteliğindedir. Dolayısıyla bakılmakta olan
davama konusu gözetilerek kuralın kalan kısmının esasına ilişkin incelemenin
"...bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği... " ibaresi
ile sınırlı olarak yapılması gerekir.
6. Açıklanan nedenlerle 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine
Dair Kanun'un 11. maddesinin 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanun'un 68. maddesiyle
değiştirilen;
A, Dördüncü fıkrasında yer alan "Yönetici veya özel güvenlik görevlisi
olabilme şartlarını taşımadığı veya... " ibaresinin itiraz başvurusunda
bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkanı bulunmadığından bu
İbareye İlişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
B. Dördüncü fıkrasının kalan kısmının esasının incelenmesine, esasa ilişkin
incelemenin anılan fıkrada yer alan "...bu şartlardan herhangi birini
sonradan kaybettiği... " ibaresi ile sınırlı olarak yapılmasına,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III, ESASIN İNCELENMESİ
7. Başvuru karan ve ekleri, Raportör SÜmeyye KOCAMAN tarafından hazırlanan işin
esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve İlgili görülen kanım hükümleri, dayanılan
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A, Sınırlama Sorunu
8. 5188 sayılı Kanun'un 10, maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı
alt bendinde özel güvenlik görevlisi olabilmek için "Anayasal düzene
ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa
karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam
etmekle olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak' şartı getirilmiştir.
Bakılmakta olan davada, özel güvenlik görevlisi olan davacı hakkında cinsel
taciz suçundan kovuşturmanın bulunması nedeniyle özel güvenlik görevlisi için
bu bent uyarınca aranan şartın sonradan kaybedilmesi söz konusudur.
9. Bu itibarla kuralın esasına ilişkin incelemenin 5188 sayılı Kanun'un 10.
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendi yönünden yapılması
gerektiği sonucuna varılmıştır.
B, Anlam ve Kapsam
10. 5188 sayılı Kanun'un 1. maddesinde anılan Kanun'un amacının kamu güvenliğim
tamamlayıcı nitelikteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin
esas ve usulleri belirlemek olduğu ifade edilmiştir,
İL Kanun'un 7, ve 8. maddelerinde özel güvenlik görevlilerinin yetkileri ayrıntılı
olarak düzenlenmiştir. Buna göre özel güvenlik görevlileri; korama ve güvenliğini
sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin
üstlerini arama, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun
90. ve 168. maddelerine göre yakalama, görev alanında haklarında yakalama emri
veya mahkümiyet karan bulunan kişileri yakalama ve arama, yangın, deprem gibi
tabii afet durumlarında ve imdat istenmesi halinde görev alanındaki işyeri ve
konutlara girme, genel kolluk kuvvetlerine derhal bildirmek şartıyla aramalar
sırasında suç teşkil eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte
tehlike doğurabilecek eşyayı emanete alma, zor kullanma, silah taşıma ve bulundurma
gibi yetkilere sahiptir.
12. Kanun'un 10, maddesinde özel güvenlik görevlisi olabilmek için gereken şartlar
düzenlenmiştir. Maddede bu şartlar uyruk, yaş, eğitim, kasten işlenen bir suçtan
dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahküm olmamak, affa uğramış
olsa bile belirli suçlardan mahküm olmamak, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine,
özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile
uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan
bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak, görevin yapılmasına engel olabilecek
vücut ve akıl hastalığı ile engeli bulunmamak, özel güvenlik temel eğitimini
başarıyla tamamlamış olmak ve güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanmak şeklinde
sayılmıştır.
13. Kanun'un 11. maddesinde ise çalışma iznine ilişkin hususlara yer verilmiş
olup söz konusu maddenin dördüncü fıkrasında yönetici veya özel güvenlik görevlisi
olabilme şartlarım taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği
tespit edilenlerin kimliğinin iptal edileceği düzenlenmiştir. Anılan fıkrada
yer alan "...bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği... "
ibaresi itiraz konusu kuralı oluşturmakta olup kural "5188 sayılı Kanun'un
10, maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendi yönünden
incelenmiştir. Kurala göre anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata
ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu
veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılan
kişinin özel güvenlik görevlisi kartının iptal edilmesi öngörülmektedir.
C. İtirazın Gerekçesi
14. Başvuru kararında özetle; özel güvenlik görevlilerinin ifa ettikleri görevin
mahiyeti itibarıyla cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan veya özel hayata ve
hayatın gizli alanına ilişkin suçlardan dolayı suçlanmalarının muhtemel olduğu,
bu suçlamalar nedeniyle yapılacak soruşturma ve kovuşturma nedeniyle özel güvenlik
görevlisi şartını kolayca kaybedebilecekleri, bu durumun özel güvenlik görevlilerinin
mesleklerini ifa edememesine yol açacağı, itiraz konusu kuralla ulaşılmak istenen
amaca Özel güvenlik kimlik kartının iptal edilmesi yönünden İlgili makamlara
takdir yetkisi tanımak ya da kovuşturma sonucuna kadar İş sözleşmesinin askıya
alınması gibi daha hafif tedbirlerle de ulaşılması mümkün iken kural uyarınca,
doğrudan özel güvenlik kimlik kartının iptal edilmesinin çalışma özgürlüğüne
ölçüsüz bir sınırlama getirdiği belirtilerek kuralın Anayasa'nın 13., 48. ve
49, maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Ç. Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
1$. Anayasa'nın 48. maddesinde "Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme
hürriyetlerine sahiptir", 49. maddesinde de "Çalışma, herkesin hakkı
ve ödevidir" denilmek suretiyle herkesin çalışma hakkı ile özgürlüğüne
sahip olduğu hüküm altına alınmıştır.
16. Çalışma özgürlüğü; kişinin çalışıp çalışmama, çalışacağı işi seçme ve çalıştığı
işten ayrılma özgürlüğünü korur. Çalışma özgürlüğü, Ücretli olarak bağımlı çalışma
hakkını olduğu kadar iktisadi ve ticari faaliyet yapma ve mesleki faaliyette
bulunma hakkını da İçerir (AYM, E.2019/48, K.2QI9/74,19/9/2019, § 14).
17.5188 sayılı Kanun'un 10. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı
alt bendi uyarınca özel güvenlik görevlilerinde bulunması gereken şartlardan
biri anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli
alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde
suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma
bulunmamasıdır. Kuralla anılan suçlardan biriyle ilgili olarak soruşturma veya
kovuşturma başlatılması halinde özel güvenlik görevlisi kimliğinin İptal edileceği
hüküm altına alınarak özel güvenlik görevlisi olarak çalışma hakkına son verilmektedir.
Buna göre kuralla çalışma hakkı ve özgürlüğüne yönelik bir sınırlama getirildiği
anlaşılmaktadır.
18. Anayasa'nın 13. maddesinde "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksam
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve
ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,
demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine
aylan olamaz. " denilmektedir. Buna göre temel hak ve özgürlüklere sınırlama
getiren düzenlemelerin kanunla yapılması, Anayasalda öngörülen sınırlama sebebine
uygun ve ölçülü olması gerekir.
19. Bu kapsamda çalışma hakkı ve özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni
düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp kuralların keyfiliğe izin vermeyecek
şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması
gerekir.
20. Esasen temel bak ve Özgürlükleri sınırlayan kanunun bu niteliklere sahip
olması Anayasa'nın 2. maddesinde güvenceye alınan hukuk devleti ilkesinin de
bir gereğidir. Hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare
yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net,
anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi
uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken
bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Zira bu
ilke hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde
devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu
zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar (AYM, E.2015/41, K.2017/98,
4/5/2017, §§ 153, 154). Dolayısıyla Anayasa'nın 13. maddesinde sınırlama Ölçütü
olarak belirtilen kanunilik, Anayasa'nın 2. maddesinde güvenceye alınan hukuk
devleti ilkesi ışığında yonrumlanmalıdır.
21. Anılan kuralla hangi suçlardan dolayı hakkında hangi işlemlerin yapılması
halinde ilgilinin kimliğinin iptal edileceği hususunun herhangi bir tereddüde
yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak düzenlendiği gözetildiğinde kuralın
belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olduğu ve bu yönüyle kanunilik
şartını taşıdığı anlaşılmaktadır.
22. Anayasa'nın 48. ve 49. maddelerinde çalışma hakkı ve Özgürlüğü için herhangi
bir sınırlama nedeni öngörülmemiş olmakla birlikte özel sınırlama nedeni öngörülmemiş
hakların da o hakkın doğasından kaynaklanan bazı sınırlarının bulunduğu kabul
edilmektedir. Aynen Anayasa'nın başka maddelerinde yer alan hak ve Özgürlükler
İle devlete yüklenen Ödevler, özel sınırlama sebebi gösterilmemiş hak ve özgürlüklere
sınır teşkil edebilir.
23. Anayasa'nın 5. maddesine göre kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu
sağlamak devletin temel amaç ve görevlerindendir. Doğrudan devlet ya da diğer
kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların denetim ve gözetimleri altında
sunulan kamu hizmetlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde yürütülmesini temin
etmek suretiyle kamu düzeninin gerçekleştirilmesinin kişilerin ve toplumun refah,
huzur ve güvenliğini sağlamaya hizmet edeceği açıktır,
24. Kanun'un 23. maddesinde özel güvenlik görevlilerinin görevleriyle bağlantılı
olarak suç işlemeleri halinde veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen
suçlardan dolayı kamu görevlisi sayılacakları belirtilmiş, 22. maddesinde de
bu kurumlanın ve kurum personelinin İçişleri Bakanlığı ve valiliklerin denetimi
altında olduğu ifade edilmiştir. Belirtilen niteliklerinden dolayı özel güvenlik
görevlisi olabilmek bakımından belirti şartların öngörülmesi doğaldır. Özel
güvenlik görevlilerine Kanun'un 7. ve 8. maddelerinde tanınan görev ve yetkiler
gözönüne alındığında bu kişilerle ilgili olarak 10. maddenin birinci fikrasının
(d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan suçlardan dolayı soruşturma
veya kovuşturma başlatılması sebebiyle kimlik kartlarının iptal edilmesinin
kamu güvenliğinin, üçüncü kişilerin haklarının ve özel güvenlik görevlilerine
olan güvenin korunması amacına dayandığı, bu yönüyle kuralın meşru amaç taşıdığı
sonucuna varılmıştır.
25. Anayasa'nın 13. maddesinde güvence altına alınan ölçülülük ilkesi ise elverişlilik
gereklilik ve orantılılık olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. Elverişlilik
öngörülen sınırlamanın ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını,
gereklilik ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlamanın zorunlu olmasını,
orantılılık ise hakka getirilen sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında
makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğim ifade etmektedir.
26. Kanun koyucunun özel güvenlik görevlilerinin yerine getirdiği görevin niteliğim
gözeterek bu kişilere karşı bireylerin ve toplumun güven duygusu içinde olmalarını
hedeflediği anlaşılmaktadır. Bu İtibarla Kanun'un 10. maddesinin birinci fikrasının
(d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan suçların işlendiği iddiasıyla
haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılan güvenlik görevlilerinin kimlik
kartlarının İptal edilmesinin kamu güvenliğinin, üçüncü kişilerin haklarının
ve özel güvenlik görevlilerine olan güvenin korunması amacına ulaşılması bakımından
elverişli olduğu açıktır. Ancak kuralın ölçülülük ilkesine uygun olabilmesi
için sınırlamayla öngörülen amaca ulaşılması bakımından elverişli olması yeterli
olmayıp ayrıca smmIamanıngereA#//£ ilkesine de uygun olması gerekir.
27. Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihadı uyarınca Anayasa'nın 13. maddesi
kapsamında bir hakka sınırlama getirilebilmesi için öngörülen sınırlama olmaksızın
sınırlama amacına ulaşılamaması gerekir. Bir başka ifadeyle kuralla hedeflenen
amaca ulaşmak için en hafif tedbirin Öngörülmesi zorunlu olup aynı amaca daha
hafif bir araçla ulaşılması mümkün ise daha ağır bir araç seçilmesi gereklilik
ilkesi İle çelişir ve sınırlamayı Ölçüsüz hale getirir (AYM, E.2Ü14/176, K2015/53,
27/5/2015; E.2016/13, K.2016/127, 22/6/2016; E.2018/71, 0018/118,27/12Z2018,
§§ 26,27; E.2021/117, K.2022/10,26/1/2022, § 21).
28. özel güvenlik görevlilerinin haiz olduğu yetkiler ile toplumun mal ve can
güvenliğinin sağlanmasındaki fonksiyonları gözetildiğinde bunların anayasal
düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarını işlememiş
kişilerden olmasının beklenmesi makuldür. Ayrıca söz konusu suçları işledikleri
henüz kesin hükme bağlanmasa bile haklarında bu suçlardan soruşturma veya kovuşturma
başlatılan özel güvenlik görevlilerine ilişkin olarak birtakım tedbirlerin alınması
da kamu güvenliğinin ve diğer bireylerin haklaman korunması bakımından gerekli
görülebilir. Ne var ki henüz kesinleşmiş bir mahkümiyetin bulunmadığı bir dönemde
alınacak tedbirlerin, mahkümiyetin kesinleşmesinden sonra alınacak tedbirler
kadar ağır olmaması gerekir. Bu bağlamda hakkında mahkümiyet hükmü bulunmayan,
anılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma açılan kişilerin güvenlik görevlisi
kimlik kartının iptal edilmesinin oldukça ağır bir tedbir olduğu açıktır.
29, Kuralla ulaşılmak istenen amaca" ilgili makamlara kimliğin iptali yönünden
soruşturma- kovuşturma sonuna kadar bekleme yetkisi vermek, bu durumun iş sözleşmesinin
askıda kalması hallerinden biri olarak kabulü, tedbir işleminin değişen şartlara
göre soruşturma/kovuşturma aşamalarında belirli aralıklarla gözden geçirilmesine,
buna göre tedbirin kaldırılmasına veya daha hafif bir tedbir uygulanmasına imkan
tanınması, tedbir kararının azami ne kadar süre devam edeceğinin belirlenmesi
gibi daha hafif tedbirlerle ulaşılmasının mümkün olduğu değerlendirilmektedir.
30, Bu itibarla kamu yaranın sağlanması amacına daha hafif bir sınırlamayla
ulaşılması mümkünken anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve
hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya
uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturma bulunan kişilerin
özel güvenlik kimlik belgelerinin iptal edilmesini öngören kuralın çalışma hakkı
ve özgürlüğüne ölçüsüz bir sınırlama getirdiği sonucuna varılmıştır (benzer
yöndeki değerlendirmeler için bkz. AYM, E2021/117" K2022/10, 26/1/2022,
§ 22; E.2023/35, K2Ü23/163, 28/9/2023, §§ 25-26; 1222021/28, K2Q24/11,18/1/2024,
§ 152).
31, Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 13., 48. ve 49. maddelerine aylandır.
İptali gerekir.
Muhterem İNCE ve Metin KIRATLI bu görüşe katılmamışlardır.
IV. HÜKÜM
10/6/2004 tarihli ve 5188 saydı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 11,
maddesinin 1/2/2018 tarihli ve 7072 saydı Kanun'un 68. maddesiyle değiştirilen
dördüncü fıkrasında yer alan "...bu şartlardan herhangi birinim sonradan
kaybettiği... " ibaresinin;
A. Esasına ilişkin incelemenin "artılan Kanun'un 10. maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı ali bendi" yönünden yapılmasına OYBİRLİĞİYLE,
B, '70. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin (3) mımaralt alt bendi"
yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Muhterem İNCE ile Metin KIRATLI'nm
karşıoylan ve OYÇOKLUĞUYLA, iptal hükmünün Anayasa'nm 153. maddesinin üçüncü
fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 saydı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 66, maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince
KARARIN RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE
GİRMESİNE OYBİRLİĞİYLE,
24/9/2024 tarihinde karar verildi.
Başkanvekilİ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üye
Rıdvan GÜLEÇ Üye
Reeai AKYEL Üye
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Üye Üye Üye
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
irfan FİDAN
Üye Üye Üye
Kenan YAŞAR Muhterem İNCE Yılmaz AKÇIL
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. Mahkememiz çoğunluğu taraftndan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair
Kanun'un 11. maddesinin değiştirilen dördüncü fıkrasında yer alan "...bu
şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği..." ibaresinin '70. maddenin
birinci fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendi" yönünden iptaline
karar verilmiştir. Aşağıda açıklanan gerekçelerle bu görüşe katılmamaktayız.
2. Dava konusu kural, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata
ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu
veya uyancı madde suçlanndan hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılan
kişinin özel güvenlik görevlisi kartının iptal edilmesini öngörmektedir.
3. Çalışma hakkı en üst norm olarak Anayasada düzenlenmiş olup Anayasa'mn 48.
maddesinde "Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine
sahiptir", 49. maddesinde de "Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir"
denilmek suretiyle herkesin çalışma hakkı ile özgürlüğüne sahip olduğu hüküm
altına alınmıştır. Bu çerçevede çalışma hakkı, herhangi bir ayrım yapılmaksızın
herkese tanınmış bir temel hak olup yaş, cinsiyet ve vatandaşlık ayrımı yapılmaksızın
herkes çalışma hakkına sahiptir.
4. Çalışma özgürlüğü; kişinin çalışıp çalışmama, çalışacağı işi seçme ve çalıştığı
işten ayrılma özgürlüğünü korur. Çalışma özgürlüğü, ücretli olarak bağımlı çalışma
hakkını olduğu kadar iktisadi ve ticari faaliyet yapma ve mesleki faaliyette
bulunma hakkını da içerir (AYM, E.2019/48, K.2019/74, 19/9/2019, § 14).
Çalışabilecek durumda olan herkese insan onuruna uygun bir yaşam sağlamak ve
çalışma fırsatı sunmak da devletin görevidir. Uygulamada çalışma hakkının bir
değer kazanabilmesi açısından işçilerin uygun bir işe yerleştirilmeleri, kurallara
uygun çalışmaları halinde işlerini kolayca kaybetmelerinin önlenmesi şarttır.
5. Uyuşmazlık konusu Kural, 5188 saydı Kanun'un 10. maddenin birinci fıkrasının
(d) bendinin (3) numaralı alt bendinde sayılan suçlardan biriyle İlgili olarak
soruşturma veya kovuşturma başlatılması halinde özel güvenlik görevlisi kimlığimn
iptal edileceğini hüküm altına alarak çalışma hakkı ve özgürlüğüne yönelik bir
sınırlama getirmektedir. Bu sınırlama yapılırken çalışma hakkı ile işverenin
sözleşme özgürlüğü ölçülülük ilkesi gereğince dengelenmektedir. Temel hak ve
özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin kanunla yapılması, Anayasa'da
öngörülen sınırlama sebebine uygun ve ölçülü olması gerekir.
Ölçülülük İlkesi bir yorum ölçütü ve aynı zamanda genel bir hukuk ilkesidir.
Ölçülülük ilkesi, elverişlilik, gereklilik ve oraniılık olmak üzere üç alt ilkeye
ayrılmaktadır. Buna göre, ölçülülük ilkesi uyannca, uygulanacak tedbir, ulaşılmak
istenen amacı gerçekleştirmeye elverişli, istenen amaç açısından gerekli ve
uygulanacak tedbirin sonucu olan müdahale ile ulaşdmak istenen amaç, ölçüsüz
bir oran içerisinde bulunmamalıdır.
6. Kuralla hangi suçlardan dolayı hakkında hangi işlemlerin yapılması halinde
ilgilinin kimliğinin İptal edileceği hususunun herhangi bir tereddüde yer vermeyecek
şekilde açık ve net olarak düzenlendiği gözetildiğinde kuralın belirli, ulaşılabilir
ve öngörülebilir nitelikte olduğu ve bu yönüyle kanunilik şartını taşıdığı anlaşılmaktadır.
7. Kanun'un 7. ve 8. maddelerinde Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri düzenlenmiş
olup, bu çerçevede Özel güvenlik görevlileri, koruma ve güvenliğini sağladıkları
alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin Üstlerini
arama, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu*nun 90, ve 168,
maddelerine göre yakalama, görev alanında haklarında yakalama emri veya mahkümiyet
karan bulunan kişileri yakalama ve arama, yangın, deprem gibi tabii afet durumlarında
ve imdat istenmesi halinde görev alanındaki İşyeri ve konutlara grine, genel
kolluk kuvvetlerine derhal bildirmek şartıyla, aramalar sırasında suç teşkil
eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte tehlike doğurabilecek
eşyayı emanete alma, zor kullanma, silah taşıma ve bulundurma gibi yetkilere
sahiptir.
8. Kuralın, Kanun'un 7. ve 8. maddelerinde özel güvenlik görevlilerine tanınan
görev ve yetkiler göz önüne alındığında kamu güvenliğinin, üçüncü kişilerin
haklarının ve özel güvenlik görevlilerine olan güvenin korunması şeklinde meşru
bir amacı bulunmaktadır. Bununla birlikte kuralın meşru amacı gerçekleştirmek
balonundan elverişli olduğu da ortadadır.
9. özel güvenlik görevlilerinin haiz olduğu yetkiler ve toplumun mal ve can
güvenliğinin sağlanmasındaki fonksiyonları nazara alındığında, söz konusu kişiler
hakkında gerek göreve başlangıç esnasında gerek görev süresi boyunca anayasal
düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından soruşturma
veya kovuşturma bulunmaması şartının aranması çoğunluk tarafından da kabul edildiği
üzere oldukça makuldür. Her ne kadar çoğunluk tarafından mahkümiyet karan bulunmayan
evrede kimlik kartının iptal edilmesinin ağır bir tedbir olduğu ifade edilmiş
ise de kimlik kartının iptaline sebep olan suçların niteliği gözetildiğinde,
hakkında bu suçlardan soruşturma veya kovuşturma bulunan kişilerin göreve devam
etmesinin telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurma ihtimalinin bulunduğu, söz
konusu suçların görevin sağladığı yetkileri kötüye kullanılmasının zeminini
oluşturabileceği açıktır, öte yandan, kimlik iptali işlemine karşı Anayasa'nm
125. maddesi uyarınca idari yargı yoluna başvurulması ve açık bir hukuka aykırılığın
bulunduğu hallerde yargı mercilerince yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesinin
mümkün olduğu ve gerektiğinde özellikle soruşturma ve kovuşturmanın ilgili lehine
sonuçlanması halinde- yeni bir idari işlem tesis edilmesini engeller bir kanuni
düzenleme bulunmamaktadır.
10. Çalışma hakkı, her ne olursa olsun mutlaka bir işe sahip olma anlamına gelmeyip,
çalışma gücünde ve isteğinde bulunan herkesin çalışarak kendisine insanlık onuruna
yaraşır bir gelir sağlayabilme hakkı olarak tanımlanmaktadır. Bu hak, devletin
her iş arayanın iş bulmasını kolaylaştırması, İstemeden işsiz kalanlara yardım
etmesi ve belli işleri yaratmak için gerekli önlemleri almasını da içermektedir.
Özel güvenlik görevlisinin kimliği, kişiye verilen bir iş hakkı değil özel güvenlik
görevlilerinin yetkılendirilmesini sağlayan bir belgedir, örneğin şoför olarak
çalışan işçinin ehliyetine el konulması halinde çalışma imkanı kalmaması sebebiyle
4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesi 111 numaralı bendi uyarınca işveren tarafından
işçinin sözleşmesi işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan
alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması nedenine dayak olarak haklı nedenle
feshölilebilmektedir. Nasıl kİ ehliyet bir şoförün çalışması İçin gerekli olan
bir belge ise, özel güvenlik görevlilerinin kimlik belgesi de özel güvenlik
görevlisinin bu İşi yapabilmesi için temel şarttır, özel güvenlik hizmetlerini
yerine getirecek kişilerde bulunması gereken şartın ortadan kalkması kişinin
o görevi yerine getirmek için gerekli belgenin iptal edilmesini gerektirmekte
olup, çalışma Özgürlüğünün ya da başka bir yerde çalışma hakkının elinden alınması
söz konusu değildir. 5188 Sayılı özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 11.
maddesinde çalışma izninin şartlan ve aranan şartlan kaybetmenin sonuçlan açıkça
belirtilmiş olup, özel güvenlik görevlilerinin aranan şartlardan herhangi birini
kaybetmesinin çalışma izninin iptali nedeni olduğu belirtilerek bu hükümle kişinin
çalışma hakkı ihlal edilmemekte, kişi sadece özel güvenlik görevlisi olarak
çalışmaya devam edememektedir. Bununla birlikte Devletin kamu güvenliğini sağlama
konusunda da yükümlülüğü olup, 5188 sayılı Kanun ile getirilen koşulların aranmasının
sebebi bu yükümlüğe İlişkindir.
Kaldı ki; 5188 sayılı Kanunun 10. Maddesinin 1. fikrasımn (b) bendindeki ' Silahsız
olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı
olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak* ve 14.
Maddesinin 1. fıkrasındaki 'özel güvenlik temel eğitimi teorik ve pratik eğitim
ile silah eğitiminden oluşmak üzere yüz yirmi ders saatinden; yenileme eğitimi
altmış ders saatinden az olmamak üzere düzenlenir. * hükümleri dikkate alındığında
özel güvenlik görevlisi olmak için uzun süreli bir eğitim ve Öğretimin (Lisans-Yüksek
Lisans) gerekmediği, bu iş dışında başka işlerde de çalışma imkanının bulunduğu,
dolayısıyla çalışma hakkının kısıtlanmasından hahsedilemeyeeeği nazara alındığında
kuralın gerekli ve Ölçülü olduğu, dolayısıyla Anayasa'nın 13., 48. ve 49. maddelerine
aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İL Açıklanan nedenlerle, düzenlemenin iptali yönündeki çoğunluk kararına katılmamaktayım.
Üye
Muhterem İNCE
Üye
Metin KIRATLI
Esas Sayısı : 2024/65 Karar Say ısı : 2024/163