İki bakanlıkla görüşüldü: Altın ihracatına özel kota geliyor!

Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB), altın ithalatında kota uygulamasının kaldırılmasını görüşmek üzere Ankara'da Ticaret Bakan Yardımcıları Sezai Uçarmak ve Volkan Ağar ile Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik'le bir araya geldi. Görüşmede hükümet temsilcileri altın ithalatının cari açığı artırdığını vurgularken, sektör temsilcileri ise, altında kotanın kaldırılması ile sektörün önünün açılabileceğini söyledi. Sektör temsilcileri, 1.000 kuyumcu atölyesine kota uygulamasında kolaylık sağlanması için söz aldıklarını ifade etti.

"ALTIN İTHALATI SERBEST OLMALI"

Görüşmeye ilişkin bir grup gazeteciye değerlendirmede bulunan MİB Başkanvekili Ayhan Güner, Türk mücevher sektörünün dünyanın en güçlü ve rekabetçi sektörü olarak yıllar içinde dünya mücevher pazarından aldığı payı sürekli artırdığına dikkat çekti. Mücevher sektörünün 250 binin üzerine nitelikli personeli istihdam ettiğini anlatan Güner "Türk mücevher ihracatı geçtiğimiz yıllarda yapılan çalışmalarla 8 milyar dolar seviyelerine gelmiş ve dünya mücevher pazarından aldığı payı da 2019 yılında yüzde 5,39'dan 2023 yılında 7,55'e kadar yükseltmiştir. Bugün yaklaşık 125 milyar dolara ulaşan dünya mücevher pazarından aldığımız payı daha da yükseltmek mümkündür" dedi. Şu anda toplam mücevher ihracatında Türkiye'nin ihracatçı değil, ithalatçı ülke durumuna geldiğini belirten Güner, "Kasım ayı itibariyle ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,24 oranında düşerek 941 milyon dolardan 525 milyon dolara gerilemiş durumda. Bütün bu gelişmelere rağmen 1 Ocak-22 Kasım döneminde ihracatın yüzde 0,71 artışla 6 milyar 692 milyon 310 bin 967 dolar olarak gerçekleştiği görülüyor. Ancak burada yanıltıcı bir durum var; altın fiyatları küresel bir yükseliş gösterdiği için değer olarak artmış olmakla beraber miktar olarak altın takı ihracatımız 150 tondan 140 tona geriledi. Öte yandan altın takı ithalatı 3 milyar 998 milyon dolar, yani 62 tona yükseldi. Sadece eylül ayında yapılan altın takı ithalatımız 500 milyon dolar. Bugün bir takıyı İtalya'dan ithal etmek Türkiye'de üretmekten daha ucuz hale geldi. Ülkemizin yeniden ihracatçı konuma gelmesinin tek yolu altın ithalatının serbest olmasıdır" diye konuştu.

DARPHANE GÜNLÜK 1,5 TON ALTIN İŞLİYOR

Mücevher sektörü ithalatına bakıldığında Türkiye'nin, Rusya ve Çin ile birlikte dünyada en çok altın ithal eden ülkeler arasında yer aldığını kaydeden MİB Başkanvekili Ayhan Güner "Altın, rezervleri belli bir seviyede tutmak maksadıyla Merkez Bankası, cumhuriyet ve reşat altını basımında kullanılmak üzere günde 1.500 kilogram altın işleyen Darphane ve yatırım amacıyla bankalar aracılığıyla gelmekte. İthal edilen altının bir kısmı ise üretimden ihracatın devamlılığını teminen dahilde işleme rejimi uygulaması başta olmak üzere ihracatçıya tahsis edilmekte" ifadelerini kullandı. Güner, "Altın ithal etmek kötü değil. Neticede Türk halkı altını bir tasarruf aracı olarak görmekte. İster yastıkaltında ister bankada olsun altın, depremlerde, ekonomik krizlerde ekonomimize kan ve can vermekte. Depremlerden sonra kuyumculara gelerek kolundaki bilezikleri satanlar kendi imkanlarıyla hayatlarını sürdürmüşlerdir. Bir ülke ne kadar çok altını varsa o kadar güçlüdür" açıklamasını yaptı.

ÜLKELER, ÖDEME ARACI OLARAK KULLANIYOR

MİB Yönetim Kurulu Üyesi Murad Köşker ise Ticaret ve Hazine Bakan Yardımcıları ile yaptıkları görüşmenin içeriğine ilişkin olarak, bakan yardımcılarının ithalata cari açık sebebiyle kota getirildiğini ifade ettiklerini belirterek "Biz ise kota uygulamasında büyüklerin prosedürleri yerine getirebildiklerini ancak 1.000'e yakın küçük kuyumcu atölyesinin bu yükümlülükleri yerine getiremediğini anlattık. Bu 1.000 atölyeye altına erişimin sağlanmasını istedik. Bakan yardımcıları bu konuya çalışacaklarına söz verdiler" dedi. Bakan Yardımcılarının "45 milyar dolar cari açık var. 32 milyar dolar altın ithalatı söz konusu. Mücevher sektörü olarak 7 milyar dolarlık ihracat yapmışsınız, geriye kalan 25 milyar dolar nerede?" diye sorduğunu kaydeden Köşker "Altının bankacılık işlemlerinin yasal olarak yapılamadığı yerlerde dünyada bir ödeme aracı olarak kullanıldığını ve Türkiye'nin bugün Orta Doğu'dan, Türk Cumhuriyetlerinden bir şey aldığında altını ödeme aracı olarak kullandığını anlattık" diye konuştu.

CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ