Bakan Işıkhan: Sağlık çalışanları toplumların en kıymetli güvencesidir

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Öz Sağlık İş Sendikası Genel Merkezi'nde 'Çalışan sağlığı' temasıyla düzenlenen 'Müslüman Sağlık Toplulukları 9'uncu Kongresi'ne katıldı.

Dünyanın değişik bölgelerinde sağlıkla ilgili faaliyet gösteren Müslüman sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve sağlık çalışanlarının bir araya geldiği kongrede konuşan Bakan Işıkhan, forumda Asya'dan Afrika'ya, Avrupa'dan Amerika'ya kadar birçok farklı ülkeden, farklı kültürlerden katılımcı olduğunu söyledi.

Işıkhan, "Bu tablo, İslam dünyasının insanlığa karşı sorumluluğunu ve sağlık alanındaki katkılarını ortaya koyan güçlü bir iş birliği ruhunun göstergesidir. Sağlık çalışanları, insanlığın en zor zamanlarında ellerinden gelenin en iyisini yapan kahramanlarımızdır. Pandemi gibi küresel krizlerde, doğal afetlerde ve savaş bölgelerinde, insan hayatını koruma noktasında ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanları, toplumların en kıymetli güvencesidirler. Bu kongre de alandaki ihtiyaçlara çözüm bulmak ve daha sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmak adına önemli bir platform sunuyor. Bu kongrede ele alınacak olan konuların, yalnızca sağlık çalışanlarımızın değil, aynı zamanda onların hizmet verdiği tüm toplumların geleceğini doğrudan etkileyecek çözümler sunacağına inanıyorum. Ve yine inanıyorum ki, buradan çıkan sonuçlar, sadece burada değil, tüm İslam coğrafyasında yankı bulacak ve alanı daha da güçlendirecektir" diye konuştu.

'GAZZE, YALNIZCA COĞRAFİ BİR YER DEĞİL'

Modern teknolojiyi, yapay zekayı ve sağlık girişimciliğini, İslami değerler ile harmanlayarak yeni çözümler üretilebileceğini belirten Işıkhan, "Sağlık hizmetlerini daha erişilebilir hale getirmek, sağlık çalışanlarının güvenliğini artırmak ve insan onurunu merkezde tutan bir yaklaşımı benimsemek, bu iş birliğinin temel taşları olmalıdır. Burada bir araya gelmişken, hepimizin ortak kanayan yarası Gazze'deki kardeşlerimizi de anmak istiyorum. Gazze, yalnızca coğrafi bir yer değil, insanlığın vicdanını sınadığı bir adalet ve dayanışma mücadelesidir. Orada, her gün hayat kurtarmak için olağanüstü çaba sarf eden sağlık çalışanları, ayrıca insanlığın onurunu temsil etmektedir. Bombaların gölgesinde, yokluk ve imkansızlıklar içinde şifa dağıtma gayreti, adanmışlığın en büyük örneğidir. Bizler, burada Gazze'nin çığlığını duymak ve kardeşlerimizin yalnız olmadıklarını hissettirmek zorundayız. Uluslararası iş birliğiyle, oradaki kardeşlerimizin yaralarını sarmak ve sağlık hizmetlerini güçlendirmek adına da daha fazla çaba göstermeliyiz. Çünkü Gazze'de bir can kurtarmak, insanlığa umut aşılamaktır" ifadelerini kullandı.