Yemek programları obez yaptı

Toplumun ekrandaki yemek görsellerinden etkilendiğini söyleyen uzmanlar, her geçen gün çeşitlenen yemek sipariş uygulamaları sayesinde erişimin de kolaylaştığını belirtiyor ve bu durumun obeziteyi artırdığı uyarısında bulunuyor.

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 03 Aralık 2024 07:43, Son Güncelleme : 03 Aralık 2024 07:24
Yemek programları obez yaptı

Neredeyse her kanalda yemekle ilgili bir program bulunduğuna işaret eden Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, ekrandaki görsellerin şişmanlığı tetiklediğini belirterek "Dünya şampiyonu olduğumuz çok az konudan biri obezite. Bu konuda ABD ile yarışıyoruz. Türk toplumunun yüzde 30'u obez. Obezitenin artışında birçok faktör var. Bunlardan biri de kanallardaki iştah açan yemek programları" dedi.

Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) tarafından düzenlenen 41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası dolayısıyla Antalya'da konuştuğumuz Dernek Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, obezitenin küresel bir sağlık problemi olduğunu söyledi.

SOKAK LEZZETLERİ BÜYÜK RİSK

ABD'de ve Türkiye'de yemek programlarının çok izlendiğini aktaran Prof. Dr. Cindoruk "Akşam programda ne yapıldıysa ertesi gün o yiyeceklerin siparişinde artış olduğunu gösteren istatistikler var. İnsanlar gördüğünden çok etkileniyor. Öte yandan dışarıdan yemek sipariş seçenekleri de son yıllarda çok arttı. Daha çok çalışan kişiler evde yemek yapmaktansa dışarıdan yağlı ve yüksek kalorili yiyecekleri sipariş ediliyor. Fast food denilince sadece akla hamburger patates gelmesin. Hızlı yemek kültürü yöresel lezzetlerini de etkiledi. Dürüm, lahmacun, tantuni, kebap gibi yiyecekler de hızlı siparişlerle eve, iş yerine, okula ulaştırılıyor. Üstelik bunlara kalorili yiyeceklerden uzak durmamız gereken gece yarısı gibi saatlerde de ulaşmak mümkün oluyor. Bir başka konu da yeni yapılardaki açık mutfaklar. Mutfak göz önünde olduğu için, salonda televizyon izlerken bile aklınızdan yemek çıkmıyor" dedi.

Uluslararası halk sağlığı dergisi BMJ Public Health'te yayınlanan bir araştırma paket servis siparişi vermek için yemek dağıtım uygulamalarını kullananlarda obezite riskinin yüzde 84 daha yüksek olduğu gösterdi.

SİROZ VAKALARI ARTTI

Obezitenin görüntü problemi birçok hastalığı içinde barındıran kompleks bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Cindoruk "Obezite ile vücutta artan yağ damarların içini, kalbi, karaciğeri, pankreası yani vücudun her noktasını kaplıyor. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması vakaları çok arttı. Bunun sebebi obezite. Karaciğer yağlanması siroza oradan da karaciğer kanserine kadar gidiyor. Ayrıca pankreasın yağlanması diyabet vakalarını ve pankreas kanseri vakalarını artırıyor" diye konuştu.

KARBONHİDRATI FAZLA TÜKETMEYE BAŞLADIK

Sebze ve meyve fiyatlarının yüksek oluşu sebebiyle toplumun basit karbonhidratların tüketimine yöneldiğini aktaran Prof. Dr. Cindoruk, bunun yanında toplumun çok büyük bir çoğunluğunun egzersiz yapmadığına dikkat çekti. Geç saatlere kadar sosyal medya ve kitle iletişim araçlarının kullanılmasının uykusuz bıraktığına da işaret eden Prof. Dr. Cindoruk "Az uyku da çok uyku da obeziteye sebep olur. Ayrıca günlük hayat, stres faktörlerini artırıyor. Kişiler stresle baş edebilmek için 'duygusal yeme' problemi yaşıyorlar. Duygusal yeme daha çok yağlı, şekerli ve hamurlu yiyeceklere yöneltiyor" diye konuştu.

OBEZİTEYİ ÖNLEMEK İÇİN ADIM ATALIM

Obeziteyle topyekün bir savaş başlatılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Cindoruk; kamu, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve toplum bir araya gelerek mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Cindoruk "Obezite kanser kadar tehlikeli bir hastalık. Önlemek için bir adım atılmalı" dedi.

"BATI TARZI BESLENME, BAĞIRSAĞA DÜŞMAN"

Karın ağrısı, kronik ishal, kanlı dışkılama, halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren inflamatuvar bağırsak hastalıklarının giderek arttığını söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji ABD Öğretim Üyesi ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Aykut Ferhat Çelik "Bu hastalığın sebebini tam olarak bilinmiyor, ancak oluşumunda genetik ve çevreyle ilgili faktörler rol oynuyor. Çevrede artık çok fazla toksin var. Toksinler ve mikroplastikler Antartika'ya kadar yayılmış durumda. Biz bunları tükettiğimiz zaman, vücut bunları düşman olarak görüyor ve reaksiyon gösteriyor. Bağırsaklarda bir iltihaplanma başlıyor. Batı tarzı beslenme, yüksek oranda işlenmiş gıdalar, endüstriyel kirlilik ve toksinlere maruz kalma, sigara, kronik stres gibi çevreyle ilgili faktörler bağışıklık sisteminin dengesini bozarak hem hastalığın ortaya çıkmasında hem de şiddetinde etkili oluyor" dedi.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber