Soylu: 'Özgür Özel CHP Siyasetinde küçük bir parantez'

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Soylu'nun gündeminde CHP Lideri, Kayyum atanmaları, bakanlık sürecinde baronlara vatandaşlık verilme olayları ve suça karışmış kişilerle çekildiği fotoğraflar oldu.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Aralık 2024 18:15, Son Güncelleme : 05 Aralık 2024 18:16
Soylu: 'Özgür Özel CHP Siyasetinde küçük bir parantez'

Şükrü Kaya'dan sonra Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kesintisiz olarak İçişleri Bakanlığı koltuğunda en uzun oturan isim olan Süleyman Soylu kendisine yönelik eleştirilere yanıt verdi.

'ÖZGÜR ÖZEL CHP SİYASETİNDE KÜÇÜK BİR PARANTEZ'

2004 yılında Avrupa Birliği müzakerelerinin tıkandığı bir noktada Tayyip Erdoğan, 'Uçağı hazırlayın dönüyoruz' dedi. Deniz Baykal da o dönem çıktı ve 'Biz sayın Başbakan'ın sonuna kadar yanındayız. Bu durumu siyasi polemik konusu yapmayacağız' dedi. Bu milli bir duruştur.

Özgür Özel'in de 'İçeride başka, dışarıda başka' diye adlandırılabilecek bir tutumu olduğu söyleniyor. Bir benzerlik kuruyor musunuz Deniz Baykal'la?

Ben Özgür Özel'i CHP siyasetinde bir parantez olarak görüyorum. Küçük bir parantez.

'YERİNE KAYYIM ATANMIŞ KİŞİLER KASITLI ŞEKİLDE ADAY GÖSTERİLMİŞLERDİR'

Yeni süreçle birlikte kayyım atamaları da başladı. Peki Yüksek Seçim Kurulu bu adaylara neden onay verdi?

Kayyım meselesi de 'Terörsüz Türkiye' projesinin en önemli ilkesidir. Bir çelişki mi var diye soruyorsun ya, tam da Terörsüz Türkiye'nin en önemli ilkesi, bizim yerel yönetimlerimize de terörün bulaştırılmasının engellenmesidir. Terörsüz Türkiye de aynı zamanda hukuk kurallarının ve demokrasi kurallarının işlediği bir Türkiye'dir. Eğer hukuk kuralları ve demokrasi kuralları işlemiyorsa orada bir problem var demektir.

YSK'ya göre ilk derece mahkemesinde hakkında karar verilmiş birinin aday yapılması engellenmiyor. Çünkü belki temyiz mahkemesi bu kararı bozacak. Ama hüküm onandıktan sonra gereği yapılır. Siyaseten yasaklı hale getirilirse zaten aday yapılamaz. Burada sorumluluk siyasi partilerdedir. Siyasi partiler, terör soruşturmasında ya da kovuşturmasında adı geçen birini aday yapıyorsa burada kasıt aranır. Bugüne kadar yerine kayyım atanmış kişiler, kasıtlı şekilde aday gösterilmişlerdir.

Devlet buna bigane kalamaz, hukuk da buna bigane kalamaz. Bu çok net. Buna yol verirseniz siz Terörsüz Türkiye değil, terörün yönettiği bir Türkiye ile karşı karşıya kalırsınız. Oradan elde edilecek insan kaynağının, oradan elde edilecek finansın, desteğin, moralin önünü açamazsınız. Dünyanın hiçbir ülkesini açamazsınız.

Gazete Duvar'da soruları cevaplayan Soylu;

SUÇA KARIŞMIŞ KİŞİLERLE ÇEKTİRDİĞİ FOTOĞRAFLARA YANIT: TÜRKİYE'NİN YEDİDE BİRİYLE FOTOĞRAF ÇEKTİRMİŞİM

Bazı suça bulaşmış kişilerin sizinle fotoğrafları çıktı. En son İstanbul'da bir kadın polis memuruna silahlı saldırı düzenleyen zanlıyla fotoğrafınız da sosyal medyada paylaşıldı. Sizinle ilgili fotoğraf konusu oldukça sık gündeme geliyor. Keşke bu kadar fotoğraf vermeseydim dediğiniz oldu mu?

O çocuk 13 yaşında çocukken benimle fotoğraf çekilmiş. Biz siyaset yapıyoruz, özellikle cep telefonları yaygınlaştıktan sonra fotoğraf çektirmek hayatın olağan akışının bir parçası oldu. Ben çok halkın içerisinde İçişleri Bakanlığı yaptım. Çünkü ben siyasetten geliyorum. Hatırlarsınız, Karlov suikastı oldu benim İçişleri Bakanlığı günlerimde. Ben Karlov suikastının yaşandığı olay yerine koşarak gittim. Bakanlıktan oraya koşarak gittim. Ve içeri girdim, daha çatışma sürüyordu. Ben bu işlerden çekinen bir adam değilim ki. Hiç çekinmedim hayatımda. Şimdi eğer bir hukuksuzluk içerisinde olursanız çekinirsiniz.

Ben sadece İçişleri Bakanlığı fotoğraf makinesiyle 2 milyon fotoğraf çektirmişim. Bizim arkadaşlarımızın tahminlerine göre Türkiye'nin yedide biriyle fotoğraf çektirmişim. Bu kadar fotoğraf içerisinde işimi de yapmışım. Yani bana şunu söyleyemezler. Süleyman Soylu fotoğraf çektirdi, iş yapmadı. Bunların içerisinden suça bulaşmış olanlar olabilir. Benimle fotoğraf çekilmeleri onların hukuki süreçlerini engellemiş mi? Başına gelecekleri engellemiş mi? Bunun üzerinden spekülasyon üretmek elbette ki özellikle siyasetçilerin kendi ayaklarına sıkması anlamına gelir. Benim öteki dünyama katkıda bulunuyorlar. Allah razı olsun demek lazım.

'BARONLARA VATANDAŞLIK VERİLDİĞİ BÜYÜK BİR İFTİRA'

Bakanlığınız döneminde artışa geçen yabancılara çeşitli yatırımlar karşılığında vatandaşlık verilmesi konusu var. Bazı uluslararası suç örgütü liderlerinin de bu yolu kullanarak Türk pasaportu aldığı ortaya çıktı. Burada bir zafiyet yok mu, yeterli araştırma yapılmıyor muydu?

Uyuşturucu baronlarına vatandaşlık verildiği iddiası büyük bir iftiradır. Sadece bana değil, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve ilgili kurumların tamamına büyük bir iftiradır. Bu süreç, Türkiye'nin vatandaşlık vermeyi yatırım, istihdam, gayrimenkul ve menkul ve nakit değerler üzerinden değerlendirme kararı aldığı günden itibaren başladı. Suç ve suça bulaşmış hatta davası soruşturma ve kovuşturma aşamasında olan hiç kimse kanunumuza göre vatandaş olamaz. Bunların hepsi manipülasyon. Hatta bu suçlara vatandaşlık aldıktan sonra bulaşırsa da vatandaşlık elinden alınabilir. Hiçbir uluslararası suçlu vatandaş olamaz. Bunun örnekleri var, yapılan operasyonlar var.

Kaç tane var sayacaksınız yukarıdan aşağıya. Hiçbir kırmızı bültenli vatandaş olamaz. Diyorsunuz ki örnekleri var. Hiçbir suçlu vatandaş olamaz. Hiçbir suça bulaşmış kimse vatandaş olamaz. Hiçbir kırmızı bültenli vatandaş olamaz. Türkiye içerisinde soruşturması ve kovuşturması bulunan hiç kimse vatandaş olamaz. Başvuranları Türkiye'deki tüm istihbarat teşkilatları yerel olarak araştırırlar. Peki ne olmuştur? Vatandaşlık için müracaat etmiştir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber