Kadroya geçen işçilere verilen disiplin cezalarının dayanağı nedir?

Bu yazımızda kamuda görev yapan, diğer bir ifadeyle taşerondan kadroya geçen işçilerin disiplin hükümlerinin nasıl işletildiği ve dayanağı hakkında açıklamalarda bulunulacaktır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Ocak 2025 00:05, Son Güncelleme : 07 Ocak 2025 10:31
Kadroya geçen işçilere verilen disiplin cezalarının dayanağı nedir?

-İş Kanununda, Kamudaki İşçilere Uygulanacak Disiplin Cezaları Hakkında Bir Hüküm Var Mıdır?

4857 sayılı İş Kanununun çeşitli maddelerinde iş sözleşmesinin feshi, ücret kesme cezası gibi hususlar düzenlenmiş olup anılan mevzuatta işçilerin disiplin cezaları ve bu cezaların esas ve usullerine dair herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

-Kamu İşçilerinin Disiplin Hükümleri Neye Göre Belirleniyor?

İş Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez." hükmü gereğince, işçiye verilecek olan ücret kesme cezasının toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde yer alan sebeplere dayanarak verilebileceği belirtilerek bunların dışındaki bir düzenleme ile ceza verilemeyeceği Kanunun açık ifadesiyle gösterilmiştir.

Dolayısıyla, işçilere uygulanacak disiplin cezalarının da toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde gösterilmesinin uygun olduğu anlaşılmaktadır.

-Toplu İş Sözleşmesi ve İş Sözleşmelerinin Hükmü Nedir?

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 33 üncü maddesinde, Toplu İş Sözleşmelerinin Anayasaya ve Kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı belirtilmiş olup, aynı Kanunun 36 ncı maddesinde ise toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmediği sürece iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmelerine aykırı olamayacağı, iş sözleşmesinde TİS'e (toplu iş sözleşmesine) aykırı hüküm olması halinde TİS hükmünün uygulanacağı, TİS hükümlerinde iş sözleşmelerine aykırı hükümler olması halinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir.

Dolayısıyla TİS ve İş Sözleşmeleri Kanundan daha alt bir norm olarak belirlenmiştir.

-Toplu İş Sözleşmesi ve İş Sözleşmesi Dışında Bir Düzenlemeyle İşçilerin Disiplin Hükümleri Düzenlenebilir Mi?

Kanundan daha alt nitelikteki bir düzenlemeyle örneğin, Yönetmelikle işçilerin disiplin hükümlerinin düzenlenemeyeceğine dair bir hüküm mer'i mevzuat hükümlerinde bulunmadığından Yönetmelik ile de disiplin hükümlerinin düzenlenebileceği değerlendirilmektedir.

Nitekim çeşitli kamu kurumları taşerondan kadroya geçen işçilerin disiplin hükümlerini Yönetmelikle (İç Yönetmelik) hükme bağlamıştır. Ancak, bu düzenlemelerde yer alan hükümlerin başta İş Kanunu olmak üzere toplu iş sözleşmelerinde ve iş sözleşmelerinde belirtilen esaslara aykırı olmaması önemlidir.

-Sözleşmelerin Kanuna Aykırı Olamayacağı Nerede Düzenlenmiştir?

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 26 ncı maddesinde, tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceği belirtildiğinden İş Kanununa aykırı olmayan her türlü sözleşmenin taraflar arasında düzenlenebileceği bu vesileyle anlaşılmaktadır.

-Kurumlarda İşçilere Uygulanan Disiplin Cezaları Nelerdir?

Kamu kurumlarının iç yönetmelikleri, toplu sözleşmeleri veya iş sözleşmelerinde yer alan hükümler genel olarak incelendiğinde; işçilere, uyarma, kınama, yevmiye kesme cezası ve iş sözleşmesinin feshi gibi cezalar uygulanmaktadır. İş Kanununa aykırı olmayan bu cezalardan başka genişletici cezaların verilemeyeceği, eğer bu hususta genişletici hükümler konulup düzenlemelere aykırı hususlarda cezalar veriliyorsa bunların geçersiz olduğu görülmektedir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, sözleşme serbestisi çerçevesinde taraflar arasında düzenlenen disiplin cezası hükümlerinin ve disiplin kurulları gibi organların oluşumunun İş Kanununa aykırı olmayacak şekilde toplu iş sözleşmelerinde, iş sözleşmelerinde veya kurumsal iç yönetmeliklerde belirlenebileceği anlaşılmakla birlikte cezaların hukuki dayanağa sahip olması, orantılı olması, tüm işçilere bu hükümlerin eşit koşullarda uygulanması gibi hususlara da ayrıca dikkat edilmesi hukukun genel ilkeleri açısından yerinde olacaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber