Nöbet görevini yapmayan öğretmenlere verilen ceza hak ihlali sayılmadı
Anayasa Mahkemesi 2016 yılında sendikalarının aldığı karar uyarınca okullarındaki nöbet görevini yerine getirmeyen öğretmenlere verilen disiplin cezasıyla sendikal hakların ihlal edilmediğine karar verdi. Kararda, kamu görevlilerinin sendikal haklarının sınırları ve kamu hizmetlerinin sürekliliği açısından önemli değerlendirmelere yer verildi.
Anayasa Mahkemesi'nden Kamu Görevlilerinin Sendikal Haklarına İlişkin Kritik Karar
Anayasa Mahkemesi, Osman Bayat ve diğerleri tarafından yapılan bireysel başvuruya ilişkin kararını açıkladı. Karar, kamu görevlilerinin sendikal haklarının sınırları ve kamu hizmetlerinin sürekliliği açısından önemli değerlendirmeler içeriyor.
Nöbet Tutmama Eylemi Sendikal Hak Kapsamında Ele Alındı
Başvurucular, öğretmenlere nöbet görevi karşılığında ücret ödenmesi talebiyle, sendika kararı doğrultusunda nöbet tutmama eylemine katılmıştı. Anayasa Mahkemesi, bu eylemin sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilebileceğini, ancak bu hakkın kamu düzeni, eğitim hakkı ve diğer temel haklarla dengeli bir şekilde kullanılmasının gerektiğini vurguladı.
Kamu Hizmetlerinin Aksamaması Demokratik Toplum İçin Zorunlu
Mahkeme, sendikal hakların kullanımında kamu hizmetlerinin sürekliliğinin esas olduğunu belirtti. Kararda, "Toplu eylemde bulunma hakkı, sendika hakkının çekirdek alanında kalan bir faaliyet türü olmasa da çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması için başvurulabilecek meşru bir sendikal araçtır. Ancak, kamu hizmetlerinin aksamasına neden olabilecek eylemler, demokratik toplum düzeni açısından sınırlanabilir" ifadeleri yer aldı.
Eğitim Hakkı ve Öğrenci Güvenliği Öncelikli
Kararda, nöbet görevinin önemine ilişkin şu değerlendirme yapıldı: "Nöbet görevi, öğretmenlerin asli bir sorumluluğudur ve izleme, denetleme gibi işlevleriyle eğitim hakkının korunmasının önemli araçlarından biridir. Bu görevin yerine getirilmemesi, eğitim hakkı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve öğrencilerin güvenliğini riske atabilir."
Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kayak/Türkiye davasında vurguladığı gibi, "Öğrencilerin okulda gözetim yükümlülüğü, okul idaresi ve öğretmenlere aittir" değerlendirmesi hatırlatılmıştır.
Demokratik Toplum ve Ölçülülük İlkesi
Anayasa Mahkemesi, demokratik toplum düzeni bağlamında şu vurguyu yaptı: "Müdahalelerin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olması gerekir. Bunun için sınırlamalar, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamalı ve orantılı olmalıdır. Kamu yararı ile bireysel haklar arasındaki dengeyi bozan eylemler, bu ilkelere aykırılık teşkil eder."
Sendikal Hakların Kullanımında Sorumluluk Vurgusu
Kararda, sendikaların kamu politikalarını etkilemek için çeşitli araçlara başvurma hakkı olduğu belirtilirken, şu ifadeler dikkat çekti: "Bu gibi reform talepleri, politika yapıcılar ile sendikalar arasında yürütülecek müzakere süreçleriyle gerçekleşebilir. Sendikaların sürece katlanma yükümlülüğü vardır ve bu süreçler belirli bir zaman alabilir."
Öğretmenlere Verilen Disiplin Ceza Orantılı Bulundu
Mahkeme, başvuruculara verilen uyarma cezasının ölçülü olduğunu ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale teşkil ettiğini ifade etti. Şu değerlendirme öne çıktı: "Uyarma cezası, kamu görevlisine görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazılı olarak bildirilmesinden ibarettir. Bu, mevzuattaki en hafif disiplin cezasıdır."
Sonuç: Sendikal Hakların İhlali Yok
Anayasa Mahkemesi, başvurucuların sendikal haklarının ihlal edilmediğine oy çokluğuyla karar verdi. Kararda, nöbet tutmama eyleminin, kamu hizmetlerini aksatma boyutuna ulaştığı ve bu nedenle kamu yararını gözeterek sınırlandırıldığı ifade edildi.
9 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Kararın tam metni için tıklayınız.