Teç-Sen'den MEB önünde eylem: Bordro yakıp, makam koltuğu bıraktılar
Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri Bakanlık önünde bordrolarını yaktı, makam koltuklarını Bakanlığın önüne bıraktı.
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası adına açıklama yapan Teç-Sen Genel Sekreteri
Salih Burçin Poyraz, açıklamalarında şunlara değindi.
Kamuoyunca da bilindiği üzere Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleri ile öğretmenlerimizin
maaşlarında önemli iyileştirmeler yapılmış, bu durum eğitim camiasında memnuniyetle
karşılanmıştır. Ancak bu iyileştirmeler, Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapan
yöneticilerimizin maaşlarına aynı doğrultuda yansıtılmamış, yönetici pozisyonundaki
eğitim çalışanları bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan yöneticilerimiz, eğitim sistemimizin
her kademesinde büyük sorumluluklar üstlenmektedir. Eğitimin sevk ve idaresinden,
denetimine, eğitim politikalarının sahada uygulanmasına kadar, her alanda özveriyle
çalışan yöneticilerimiz, maalesef yapılan ücret iyileştirmelerinde dikkate alınmamış,
yok sayılmıştır.
Bugün Başöğretmen unvanına sahip bir teknik lise müdürü yönetim görev karşılığı
ek dersi ile birlikte aylık 79 bin lira, ilkokul, ortaokul ve lise müdürü 76
bin lira, başöğretmen unvanına sahip bir öğretmen ek ders ile birlikte 74 bin
lira aylık ücret alırken; bir il milli eğitim müdür yardımcısının, ilçe müdürünün,
şube müdürünün ortalama aylık 65 bin lira, bir şefin ise aylık 53 bin lira ücret
alması kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir.
Bir düşünün: Hangi kurumda bir müdür, astından daha düşük maaş alır?? Bir bakan,
bakan yardımcısından daha az maaş alıyor mu?? Bir genel müdür, genel müdür yardımcısından
daha az kazanıyor mu? Bir İl Müdürü'nün maaşı Daire Başkanı'ndan fazlamı? Cevap
Hayır Değil mi??
Örneğin; Halihazırda okul müdürlerimiz ve yardımcıları, yönetim görevi karşılığı
haftada 25 saat ek ders ücreti almaktadır. Neden? Çünkü bu uygulama, öğretmenlerimizin
derse girme olanağı olmadığı için, idarecilik yapanlara ücret kaybı yaşatılmaması
adına yapılmaktadır. Doğrusu da budur. Aksi halde düşünün ki,, öğretmenlerimiz
idarecilik yapacak, Ancak aldığı ücrette düşecek. O vakit neden öğretmenlerimiz
böyle bir durumda sorumluluk alsınlar, üstüne bir de fazladan mesai harcayıp,
idarecilik yapsınlar.
Ancak bugün Milli Eğitim Bakanlığı'nda, ilçe müdürleri, şube müdürleri, müfettişler;
amiri ve denetleyicisi konumunda olduğu okul müdürlerinden, müdür yardımcılarından
ve öğretmenlerden daha az maaş alıyor.
Eğitim sistemimizin bel kemiği olan yöneticilerimizin yaşadığı bu adaletsizlik,
artık kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Bu yaşanılan durum artık sadece
bir ücret meselesi değil, itibar mücadelesi haline gelmiştir.
Bilinmelidir ki; Aynı kurumda, aynı hedef için çalışan eğitim çalışanları arasında
ücret adaletsizliğinin bu denli büyümesi, kurum içi huzursuzluklara ve motivasyon
kaybına yol açmakta, iş barışını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir.
Bu durum, yalnızca yöneticilerimizi değil, eğitim sisteminin genel işleyişini
de olumsuz etkilemektedir. Ast-üst ilişkisinin bozulduğu bir organizasyonda
sağlıklı bir işleyiş beklemek de mümkün değildir.
Eğitim sisteminde iş barışının korunması, tüm çalışanların hak ettikleri maddi
ve manevi karşılığı almasıyla mümkündür. Yöneticilerimizin haklarının verilmemesi,
yalnızca bireysel bir mağduriyet yaratmakla kalmamakta, aynı zamanda kurumsal
hiyerarşiyi, çalışanlar arasındaki güveni ve sistemin bütünlüğünü de zedelemektedir.
Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz! Bakanlık yöneticilerimizin düşürüldüğü
duruma, artık bir son verilmelidir!
Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleriyle öğretmenlerimize sağlanan maddi iyileştirmeler,
yöneticilerimize de yansıtılmalı, daha önce olduğu gibi, yöneticilerimize "Yönetim
Görevi Karşılığı Ek Ders Ücreti" ödemesi geri getirilmelidir. Böylece Milli
Eğitim Bakanlığı'ndaki ücret hiyerarşisi düzeltilmeli, ast-üst ilişkisiyle bağdaşmayan
bu adaletsizlik ortadan kaldırılmalıdır.
Buradan Sayın Bakan başta olmak üzere, yetkilileri uyarıyoruz. Mevcut Durumun
devam etmesi halinde, Milli Eğitim Bakanlığı, kurum hafızasını oluşturan yetişmiş
yöneticilerini kaybedecek, yerine aynı kalitede yönetici bulmakta zorlanacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde oluşmuş bu ücret dengesizliği mutlak suretle
düzeltilmelidir.
Bu nedenle;
. Şef, şube müdürü, müfettiş, ilçe müdürü, müdür yardımcısı, avukat, sivil savunma
uzmanı, tesis müdürü unvanlarında, yönetici pozisyonunda görev yapan eğitim
çalışanlarına Yönetim Görevi Karşılığı Haftada 35 Saat Ek Ders ücreti ödenmelidir.
. Ve Bakanlığımız bu düzenlemeyi hayata geçirirken Genel İdare, Teknik Hizmetler
ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarını da, kurum içi
adaletin sağlanması adına mutlaka bu düzenlemenin içine katmalıdır.
. Bu itibarla; Teknik Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına Görev
Karşılığı Haftada 30 Saat,
. Genel İdari Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına ve sözleşmeli
personellerimize Görev Karşılığı Haftada 25 Saat,
. Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına Görev Karşılığı
Haftada 20 Saat Ek Ders Ücreti ödenmesi için Bakanlığımız acilen bir düzenleme
yapmalıdır!
Unutulmamalıdır ki Eğitim yöneticilerimiz, bu ülkenin eğitim sisteminin kaptanlarıdır.
Kaptanın dümeni sağlam değilse, o gemi de rotasını kaybeder. Bugün burada bizler
de, bu gemiyi rotasına oturtmak için Milli Eğitim Bakanlığı'nın önündeyiz.
Bizler Adalet istiyoruz! Emeğimizin karşılığını istiyoruz! Ez cümle,, Eğitim
çalışanlarının hakkını, Eğitim yöneticilerimizin itibarlarını acilen geri istiyoruz!
Diyerek sözlerine son verdi.
Açıklama Yöneticilerin Bordrolarını yakması, ardından makam koltuklarını Bakanlığın
önüne bırakmaları ile son buldu.
Açıklamanın ardından Teç-Sen Genel Başkanı Ümit DEMİREL başkanlığındaki heyet, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk YELKENCİ ile bir araya geldi.