İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programını bitiren ATT zam ve tazminat farkı alabilir mi?
Danıştay 12. Dairesi, Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan ve Atatürk Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programından mezun olan davacının zam ve tazminat farkından yararlandırılmaması işlemini hukuka uygun buldu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programı mezunları teknik hizmetlerde yer
almaktadır.
Yükseköğretim Yürütme Kurulunca, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yapılan belirlemeye göre, dava konusu işlemde yer alan iş sağlığı ve güvenliği önlisans ve lisans programlarından mezun olanların tekniker unvanını aldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararları uyarınca, tekniker unvanı alan yükseköğretim programlarından mezun olanların, Teknik Hizmetler Sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının, Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olmadığı sonucuna varıldığından, halihazırda Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görev yapmakta olanlardan, anılan programı tamamlayanların, bitirilen üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmaları mümkün olmadığından, davacı tarafında, intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/1157
Karar No: 2024/3240
DAVANIN KONUSU:
. Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan
ve Atatürk Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans
programından mezun olan davacı tarafından;
1. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş
Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık
hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa
ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararının,
2. İntibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi
talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ilişkin Ağrı Valiliğinin ... tarih
ve ...sayılı işleminin iptaline,
3. Anılan işlemler nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların, davalı Ağrı Valiliğine
başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle
ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI:
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 07/01/2009 tarihli toplantısında; iş sağlığı
ve güvenliği önlisans programının acil tıp teknisyenliğinin üst öğrenimi sayılmasına
karar verildiği, anılan tarihten sonraki süreç içerisinde program içeriği, öğretim
süresi, metod ve kapsamda herhangi bir değişiklik yapılmamasına rağmen Yükseköğretim
Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında iş sağlığı ve güvenliği programının
acil tıp teknisyenliğinin üst öğrenimi sayılmamasına ilişkin olarak verilen
kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, 2014 tarihli Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Sistemi Kılavuzunun "Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurum Mezunlarının Sınavsız
Yerleşebilecekleri Önlisans Programları" başlıklı 6-C nolu tablosunda, acil
tıp teknisyenliği bölümü mezunlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programına
sınavsız yerleşebileceklerinin belirtildiği, söz konusu sınavsız geçiş hakkının
2016 yılında da tanındığı ve davacının da 2014 tarihinde tanınan sınavsız geçiş
hakkı ile iş sağlığı ve güvenliği önlisans programına yerleştirildiği, buna
rağmen intibakının yapılmayarak zam ve tazminatlardan yararlandırılmamasının
hukuki güvenlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, bir kuralın sıklıkla değişmesinin
hukuki istikrar ve belirliliği ortadan kaldırdığı, dava konusu düzenleme ve
işlemin hukuk devleti, sosyal devlet ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri
sürülmektedir.
DAVALI... KURULU BAŞKANLIĞININ SAVUNMASI:
Bir idari işlemin hukuka aykırı olması halinde hizmet kusuru oluşmakla birlikte
her hukuka aykırılığın tazminat sorumluluğuna yol açmayacağının idare hukukunun
temel ilkelerinden olduğu, idarenin sorumlu tutulabilmesi için tek başına hizmet
kusurunun varlığının yeterli olmadığı, bunun yanında idari işlem veya eylemden
bir zarar doğmuş olması ve idari eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması
gerektiği, 13/04/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında, 2547
sayılı Kanun'un 43/b maddesi uyarınca Üniversitelerarası Kurulun ve Maliye Bakanlığının
görüşü de dikkate alınarak, Yükseköğrenim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli
toplantısında alınan İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının Sağlık Hizmetleri
ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa
ilişkin bir üstöğrenim olmadığına ilişkin kararın iptal edildiği, alınan kararlar
ve süreç dikkate alındığında herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığı, davacının
ise bir zararının bulunmadığı, dava konusu işlem ve düzenlemenin hukuka uygun
olduğu savunulmaktadır.
DAVALI... VALİLİĞİNİN SAVUNMASI:
Davalı idarece Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna sunulan dilekçede, İş
Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık
Hizmetleri Sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim
olmadığına yönelik dava konusu 03/03/2016 tarihli kararın, Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararıyla kaldırılmış olmasının
tek başına bireysel işlemin de hukuka aykırı olduğunu ortaya koymayacağı, öte
yandan, bireysel işlemin dayanağı olan 03/03/2016 tarihli YÖK Yürütme Kurulu
Kararında hukuka ve usule aykırılık bulunmadığı ve anılan kararın 13/04/2017
tarihli kararla kaldırılmasının geleceğe yönelik hukuki sonuç doğuracak olması
nedeniyle, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 03/03/2016 tarihli
Yürütme Kurulu Kararı uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve usule
aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/10/2022 tarih ve E:2022/1275, K:2022/2985
sayılı kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ: Dava; . Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak
görev yapan davacının, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İş Sağlığı
ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması nedeniyle intibakının yapılarak
en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun
reddine ilişkin Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün... tarih ve... sayılı işlemi
ile bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun
03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının sağlık
hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık
memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair
kararının iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların başvuru
tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi
istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46'ncı maddesinin 1'inci fıkrasında;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna
başvurulabileceği, 49'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda
Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar
verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte
hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı;
4'üncü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların
temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50'nci madde hükümlerinin kıyasen
uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların
temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından
yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden
yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk
kararı veren Danıştay dava dairesine "ısrar hakkı" tanınmamıştır. Dolayısıyla,
kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075,
K:2021/4774 sayılı kararıyla; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim
Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans
programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan
personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına"
dair kararı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun
kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016
tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama
giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine
karar verildiği; bu kararın, davalı idareler tarafından temyiz edilmesi üzerine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/11/2022 günlü ve E:2022/1275, K:2022/2985
sayılı kararıyla, YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar
verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onandığı, Ağrı Valiliğinin ... tarih
ve ... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların
davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek
yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının ise bozulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda sözü edilen
maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği
kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri
Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davanın Ağrı Valiliğinin ...
tarih ve ... sayılı işlemine, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı
Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek
yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısımları yönünden reddine karar
verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Dairemizin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075,
K:2021/4774 sayılı kararıyla; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim
Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans
programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan
personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına"
dair kararı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun
kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016
tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kararına
karşı davalı idarelerce temyiz yoluna başvurulması üzerine, Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulunun 20/10/2022 tarih ve E:2022/1275, K:2022/2985 sayılı kararıyla;
temyize konu kararın YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden
karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onandığı, Ağrı Valiliğinin
... tarih ve ...sayılı işleminin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal
hakların davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle
birlikte ödenmesine ilişkin kısmının ise bozulduğu görülmekle; Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bozulan
kısımlar hakkında işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, . Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev
yapmakta iken 07/08/2016 tarihinde Atatürk Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi,
İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması üzerine, 07/10/2016
tarihinde Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne başvuruda bulunarak, intibakının
yapılması ve en son eğitim durumu dikkate alınarak ücretinin belirlenmesini
talep etmiştir.
Davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin ...tarih ve ... sayılı işlemiyle, YÖK Yürütme
Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında, "iş sağlığı ve güvenliği programının,
sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel için
mesleki sağlığa ilişkin mesleki bir üst öğrenim olmadığına" karar verilmesi
sebebiyle, anılan bölümü bitirenlerin Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara
ilişkin 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4. maddesinin
(e) fıkrasında öngörülen zam ve tazminatlardan faydalanamayacağından bahisle
davacının başvurusu reddedilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından, anılan işlemin ve dayanağı Yükseköğretim Yürütme
Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programının
sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık
memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair
kararının iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının idareye başvuru tarihinden
itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan dava
açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Tesis edilen sınıflar" başlıklı
36. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'a tabi kurumlarda çalışan memurların
tabi olduğu on iki hizmet sınıfı sayılmıştır. Bunlardan, teknik hizmetler ve
sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına ilişkin olarak;
"II - TEKNİK HİZMETLER SINIFI:
Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen
ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar,
jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatistikçi,
yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri
ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında
teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden
mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı, 3437 ve
9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile
müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker, teknisyen
ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil görmüş
bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını teşkil eder.
III - SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI:
Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek
yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile bu
hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu,
ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog,
diyetçi, sağlık muhendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire,
hemşire yardımcısı, (Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen
teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil)
sağlık savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini kapsar."
düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Zam ve Tazminatlar" başlığı altında düzenlenen 152.
maddesinin "II- Tazminatlar" bölümünde; görevin önem, sorumluluk ve
niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve
eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak, bu Kanun'da belirtilen en
yüksek Devlet Memuru aylığının brüt tutarının, maddede belirtilen nispetleri
aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde
tazminat olarak ödeneceği; aynı bölümde yer alan; "A -Özel Hizmet Tazminatı"
kısmının (b) bendinde ise, "Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görevli
olup da, bu görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için, önceki
öğrenim durumlarına ait tazminat oranları esas alınır." hükmüne; "III-
Ortak Hükümler" bölümünde ise, "Bu zam ve tazminatların hangi işi
yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ödeneceği, miktarları, ödeme usul
ve esasları bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154 üncü madde uyarınca katsayının
Cumhurbaşkanınca değiştirilmesi durumu hariç yılda bir defa olmak üzere hazırlanır
ve Cumhurbaşkanı Kararı (02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
182 nci maddesiyle bu alt bentte yer alan "Bakanlar Kurulunca" ibaresi "Cumhurbaşkanınca"
şeklinde değiştirilmiştir.) ile yürürlüğe konulur." hükmüne yer verilmiştir.
17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara
İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının "Bazı özel durumlara ilişkin esaslar"
başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların Teknik ve
Sağlık Hizmetleri Sınıflarına ait kadrolarında bulunanlardan, bulundukları hizmet
sınıflarına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlere, cetvellerde
ayrıca belirtilen istisnai durumlar hariç olmak üzere, kariyerleri (mesleki
üst öğrenimleri) esas alınarak zam ve tazminat ödeneceği; kadroları Teknik ve
Sağlık Hizmetleri Sınıflarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarından
bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst öğrenimi bitirenlere ise bitirdikleri
üst öğrenimden dolayı zam ve tazminat ödenmeyeceği kuralına yer verilmiştir.
17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının
uygulanması sırasında ortaya çıkması muhtemel tereddütlerin giderilmesi ve uygulama
birliğinin sağlanması amacıyla hazırlanan ve 11/05/2006 tarih ve 26165 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 160 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin
"E-Uygulamaya İlişkin Ortak Açıklamalar" bölümünün 3. maddesinin ikinci
fıkrasında, Sağlık ve Teknik Hizmetler Sınıflarında yer alan personelin bitirdiği
üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun, 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca alınan Yükseköğretim
Kurulu Kararlarına istinaden tespit edileceği; 4. maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendinde ise, kurumların teknik ve sağlık hizmetleri sınıflarına ait kadrolarında
bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarına atanılabilecek mesleki bir üst
öğrenimi bitirenlere, cetvellerde ayrıca belirtilen istisnai durumlar hariç
olmak üzere, kariyerleri (mesleki üst öğrenimleri) esas alınarak zam ve tazminat
ödeneceği; kadroları teknik ve sağlık hizmetleri sınıflarında bulunanlardan,
bulundukları hizmet sınıflarından bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst
öğrenimi bitirenlere ise bitirdikleri üst öğrenimden dolayı zam ve tazminat
ödenmeyeceği öngörülmüştür.
2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına
Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar'ın 13. maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde, bu Kararın uygulanmasından doğacak her türlü sorunu çözüme bağlamaya
Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine, Maliye Bakanlığının yetkili olduğu
belirtilmiş, anılan yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısında (Sağlık Bakanlığına hitaplı),
"... Buna göre, teknik ve sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan
personelin söz konusu hizmet sınıflarına atanılabilecek herhangi bir mesleki
üst öğrenimi bitirmeleri halinde, kariyerleri için öngörülen zam ve tazminatın
ödenmesinde, bitirilen üst öğrenimin "kadro göreviyle ilgili olması",
"kurumun görev alanıyla ilgili olması" veya "mevcut mesleki öğrenimin
program ve bölüm bazında devamı mahiyetinde bir üst öğrenim olması" gibi
şartların aranmasına gerek bulunmadığı, sadece bulunulan hizmet sınıfa atanılabilecek
mesleki bir üst öğrenimin bitirilmiş olmasının yeterli görülmesi gerektiği..."
belirtilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde,
aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim-öğretim yapan üniversitelerde, eğitim-öğretim,
metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından
eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen
hakların eşdeğer sayılması hususunun, Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine
Yükseköğretim Kurulunca düzenleneceği kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin... tarih ve ...sayılı işlemi ile davacının
yoksun kaldığı parasal hakların idareye başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden
itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin talep yönünden
incelendiğinde;
Uyuşmazlık, Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil bir kadroda görev yapan davacının bitirdiği "iş sağlığı ve güvenliği" önlisans programının, bulunduğu hizmet sınıfı yönünden mesleki bir üst öğrenim olarak kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıda açık metinlerine yer verilen yasal mevzuatın incelenmesinden, 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinde yer verilen Sağlık Hizmetleri
ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda görev yapan personele,
mezun oldukları üst öğrenime göre farklı oranlarda özel hizmet tazminatı ödenmesinin
öngörüldüğü, aynı Kanun'un 152. maddesi uyarınca, mesleki bir üst öğrenim olarak
kabul edilebilmesi için, bitirilen üst öğrenimin, personelin bulunduğu hizmet
sınıfına ait kadro göreviyle ilgili olması gerektiği anlaşılmaktadır.
657 sayılı Kanun, zam ve tazminatların ödeme usul ve esaslarını belirleme konusunda
Cumhurbaşkanına (Bakanlar Kuruluna) yetki vermiştir. Bu kapsamda, 2006/10344
sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu
Kararı ile somut kriterler getirilmiş ve sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan
bir personelin, mezun olduğu üst öğrenimden dolayı zam ve tazminata hak kazanabilmesi,
mezun olunan üst öğrenimin, sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki
bir üst öğrenim olması koşuluna bağlanmıştır. Bu Karar'ın uygulanmasından doğacak
sorunları çözüme bağlama konusunda, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine
Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kuralı uyarınca, 160 Seri No'lu Devlet Memurları
Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış ve bitirilen üst öğrenimin mesleki bir üst
öğrenim olup olmadığı hususunun Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden tespit
edileceği belirtilmiştir.
Bu itibarla, sağlık hizmetleri sınıfında olup mesleki üst öğreniminden dolayı
özel hizmet tazminatı ödenmesini talep eden personelin bitirdiği üst öğrenimin
mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun, bu öğrenimin sağlık hizmetleri
sınıfına atanma olanağı tanıyıp tanımadığına bakılarak değerlendirileceği, tereddüt
oluşması halinde ise, Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden belirleme yapılması
gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Benzer konuda açılan davada, Dairemizin 16/02/2023 tarih ve E:2020/2517 sayılı
ara kararıyla davacının bitirdiği İş Sağlığı ve Güvenliği önlisans programının,
sağlık memuru (Acil tıp teknisyeni) kadro unvanı yönünden mesleki bir üst öğrenim
olup olmadığının sorulmasına; bu konuda, Başkanlıkça alınmış kararlar var ise
onaylı örneklerinin istenilmesi üzerine, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca
ara kararına verilen ... tarih ve... sayılı cevapta,
" Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 15/04/2009 tarihli toplantısında alınan karar ile 2547 sayılı Kanun'un 7. ve 43. maddeleri uyarınca, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Mesleki Yeterlik Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Mesleki ve Teknik Ortaöğretim düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak meslek yüksek okulları bölüm ve program yapılarının yeniden düzenlendiği,
12/09/2012 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında ise, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca meslek yüksekokullarının ilgili bölümlerinden mezun olan öğrencilere verilecek unvanların belirlenerek, iş sağlığı ve güvenliği önlisans programı mezunlarının "tekniker" unvanını kullanmalarının uygun görüldüğü, "tekniker " unvanının ise, 657 sayılı Kanun'un 36. maddesinde belirtilen "Teknik Hizmetler" sınıfında yer aldığı,
Bu kapsamda, 29/01/2014 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında,
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, iş sağlığı
ve güvenliği ön lisans programı sağlık memuru, sağlık teknikeri, ebe, hemşire
vb. unvanlı personel için üst öğrenim sayılmadığına karar verildiği; 25/02/2016
tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında; iş sağlığı ve güvenliği
lisans bölümde görülen öğrenimin farklı alanlarda olması nedeniyle sağlık meslek
lisesi acil tıp teknisyenliği bölümünün bir üst öğrenimi sayılmadığına, 18/03/2015
tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararında değişiklik yapılmasına gerek
olmadığına, ...tarih ve...sayı Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararın iptal edilmesine
karar verildiği; konu hakkındaki başvuruların incelenmesi neticesinde verilen
13/04/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında, 2547 sayılı Kanun'un
2880 sayılı Kanun'la değişik 43/b maddesi uyarınca, Üniversitelerarası Kurulun
görüşü ve beraberinde Maliye Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı yazısı da
dikkate alınarak, Sağlıkta Lisans Tamamlama hakkı verilen lisans bölümlerinden
hangilerinin, ön lisans programları için üst öğrenim olup olmadığından ziyade
tamamlanan lisans öğreniminin Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda sayılıp sayılmadığına
bakılarak değerlendirilmesi gerektiğine, bu çerçevede, 6569 sayılı Kanun'un
Geçici 69. maddesi uyarınca lisans tamamlama hakkı verilen lisans programlarından
.... iş sağlığı ve güvenliği programının Sağlık Hizmetleri Sınıfında değerlendirilmemesine,
.... Yükseköğretim Yürütme Kurulunun... tarih ve ...sayılı kararın iptal edilmesinin
uygun olduğuna,
Bu bağlamda; yükseköğretim kurumlarında yer alan ön lisans programlarından,
sağlık teknikeri Unvanı alan ön lisans programlarının da ortaöğretim sağlık
hizmetleri sınıfı için üst öğrenim sayılmasına, ..." karar verildiği bildirilmiştir.
Yükseköğretim Yürütme Kurulunca, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yapılan belirlemeye göre, dava konusu işlemde yer alan iş sağlığı ve güvenliği önlisans ve lisans programlarından mezun olanların tekniker unvanını aldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararları uyarınca,
tekniker unvanı alan yükseköğretim programlarından mezun olanların, Teknik Hizmetler
Sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının,
Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına atanılabilecek mesleki
bir üst öğrenim olmadığı sonucuna varıldığından, halihazırda Sağlık Hizmetleri
ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görev yapmakta olanlardan,
anılan programı tamamlayanların, bitirilen üst öğrenim için ödenmesi öngörülen
zam ve tazminatlardan yararlanmaları mümkün olmadığından, davacı tarafında,
intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle
yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemde
hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu bireysel işlemin hukuka uygun olması nedeniyle, ortada
tazmini gereken parasal bir hak da bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin... tarih ve ...sayılı işleminin iptali
ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların idareye başvuruda bulunduğu 07/10/2016
tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi
istemleri yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Dava Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli
işleminin iptali istemi yönünden kısmen karar verilmesine yer olmadığına, Ağrı
Valiliğinin ...tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile davacının yoksun kaldığı
parasal hakların idareye başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren
işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemleri yönünden
kısmen retle sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama
giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca
takdir edilen ...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya
iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava
Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/07/2024 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.