Cevdet Yılmaz: Merkez Bankası rezervleri tarihi zirvede
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, rezervlerin güçlenmesi ve KKM'den çıkış sürecinin ekonomiye etkilerini değerlendirdi. Risk algısı ve dış finansman maliyetleri olumlu seyrediyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası toplam rezervlerinin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasına ilişkin, "Rezervlerimizin güçlenmesi, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin azalması ve Türk lirası mevduat payının artması, devam etmekte olan dezenflasyonist süreci desteklerken, Türkiye'ye yönelik risk algısını olumlu yönde etkilemeye ve dış finansman maliyetlerini düşürmeye devam edecektir." ifadesini kullandı. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, uyguladıkları politikaların olumlu çıktılarını almaya devam ettiklerini belirtti.
KKM Bakiyesinin Azalması ve Rezervlerin Güçlenmesi
Bir yandan KKM bakiyesini azaltırken, bir yandan rezervleri güçlendirdiklerini vurgulayan Yılmaz, başından itibaren geçici bir tedbir olarak tasarlanan KKM'den çıkış sürecinin finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açmadan, kademeli olarak gerçekleştirildiğini anımsattı. KKM'de tüzel kişilerin hesap açma ve yenileme işlemlerinin sonlandırılmasıyla, son haftaların en büyük düşüşünün yaşandığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
- "KKM'nin zirveye ulaştığı Ağustos 2023 tarihinden bu yana hesaplardaki erime 100 milyar doların üzerine çıkmış ve 14 Şubat haftası itibarıyla 25,6 milyar dolar seviyesine gerilemiştir."
- "Söz konusu gerilemeye karşın, politikalarımızın etkinliği sayesinde KKM bakiyesinden dövize geçiş oranı sınırlı seviyede kalmıştır."
- "Türk lirası varlıklara güvenin artması ve ülkemize yönelik sermaye hareketlerinin olumlu seyretmesi neticesinde rezervlerimiz de rekor üzerine rekor kırmaya devam etmektedir."
Brüt Rezervlerde Rekor Seviyeler
Brüt rezervlerimiz 14 Şubat haftası itibarıyla 173,2 milyar dolar seviyesine çıkarak, Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşmıştır. Rezervlerimizin güçlenmesi, KKM bakiyesinin azalması ve Türk lirası mevduat payının artması, devam etmekte olan dezenflasyonist süreci desteklerken, Türkiye'ye yönelik risk algısını olumlu yönde etkilemeye ve dış finansman maliyetlerini düşürmeye devam edecektir."