Enerjide 'süper izin' süreci yatırımlara hız kazandıracak

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, enerji yatırımlarına hız kazandıracak "süper izin" sürecinin yatırımcıların önünü açarak, sektör için devrim niteliğinde bir adım olacağını belirtti.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Şubat 2025 12:48, Son Güncelleme : 26 Şubat 2025 12:49
Enerjide 'süper izin' süreci yatırımlara hız kazandıracak

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, enerji yatırımlarının hızlı şekilde hizmete alınmasını öngören "süper izin" sürecinin yatırımcının yanı sıra ülke sanayisi ve vatandaşlar açısından da önem arz ettiğini söyledi.

"Öngörülebilirlik önemli"

Yatırımcıların, izin sürecinde birçok yerden ayrı ayrı izin almak zorunda kaldığını aktaran Yılmaz, "Tüm izinlerin tek bir kurumun yetkisinde olması durumunda yatırımcı rahat nefes alabilir. Öngörülebilirlik önemli. Yatırımcılar buna değer veriyor. Doğrusu da bu." dedi.

Yılmaz, uzun izin süreçlerinin yatırımcıya zaman, maliyet ve emek kaybı yaşattığını anlatarak, "Birçok ülkede çeşitli teşvikler bulunuyor. En büyük teşviklerden biri bu tür izinlerin kolaylaştırılması ve tek bir yerde uyum içinde olması. Böylece bütünlük sağlanmış oluyor. Bunları önleme açısından 'süper izin' meselesi çok önemli. Enerji Bakanlığımız bunu gerçekleştirdiği takdirde, yatırım açısından devrim niteliğinde bir karar olacak." diye konuştu.

"Süper izin" için öngörülen takvime ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, "İlgili yasal düzenlemeler hazırlandı. Meclise sunulacak. Sonrasında bu sürecin hızlı bir şekilde tamamlanacağını düşünüyorum." dedi.

Zam değil, maliyetin karşılanması

Yılmaz, elektrik tüketimi aylık 417 kilovatsaate ulaşan abonelerin 1 Şubat itibarıyla sübvansiyon dışında bırakıldığı Son Kaynak Tedarik Tarifesi'ne ilişkin de şunları kaydetti:

"Bu düzenleme, abonelerin yüzde 3'ünü etkiliyor. Elektrikli araçlar yaygınlaşıyor ve her şey dijitalleşiyor. Örneğin, bir evde üç televizyon, üç buzdolabı olabiliyor. Öte yandan, asgari ücretle geçinen, enerji yoksulu diyebileceğimiz insanlar var. Devlet, bu kesimi sübvanse ediyor. Ancak maddi durumu iyi olan birinin elektrik faturasını devletin karşılaması ne kadar doğru? Bu, zam değil, maliyetini karşılamak. 'Bu kadar elektrik senin acil ve zaruri ihtiyacın değil, ekonomik gücün de bunu karşılamaya yetiyorsa, dar gelirlinin hakkını alma. Elektriği piyasadan al, maliyetini de kendin karşıla.' diyoruz. Çok yerinde bir düzenleme ve sonuna kadar da savunuyoruz."

Milli ve akıllı sayaçlarla dijital dönüşüm

Milli Akıllı Sayaç Sistemleri'ne (MASS) de değinen Yılmaz, "Teknoloji gelişiyor ve sistemler akıllandıkça müdahaleye daha açık hale geliyor. Biz de sistemlerimizin güvenliğini sağlamak istiyoruz. Kendi milli sistemlerimizi kullanmak istiyoruz. Yazılımının Türkiye'de kendi insanlarımız tarafından, EPDK ile ilgili dağıtım ve üretim şirketlerinin kontrolünde olmasını istiyoruz. Dolayısıyla MASS, çığır açacak." diye konuştu.

Yılmaz, dijital çağın yol açtığı artan elektrik tüketimine dikkati çekerek, "Buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. MASS üzerinde uzun zamandır çalışıyorduk. Sona doğru geldik. Belirli bölgelerde uygulamalarımız çok yakında başlıyor." dedi.

MASS'ın kayıp kaçakla mücadelede ve yatırımlardaki rolünün de altını çizen Yılmaz, "Örneğin, nerede, ne zaman, ne kadar fazla enerji tüketilmiş? Neden? Bunları görebileceğiz. Bu, aynı zamanda gelecekte yatırımları yönlendirmek açısından da çok önemli. Çünkü tüketimin hangi bölgelerde, hangi saatlerde ve ne kadar olduğunu tespit ettiğinizde, yatırımları buna göre yönlendirebilirsiniz." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, MASS ile abonelerin elektrik tüketimlerini ve maliyetlerini de takip edebileceğini kaydederek, "Büyük avantajlar elde edilecek. Yalnızca tek bir tarafı düşünmüyoruz; üreticiye, tüketiciye ve sisteme fayda sağlayan her değer bizim için çok kıymetli." değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu sistemin elektrik sayaçlarıyla sınırlı kalmayacağını vurgulayan Yılmaz, doğal gaz ve su sayaçlarının da buna dahil edileceğini söyledi.

Yenilenebilir enerjide yeni adımlar

Yılmaz, yapım aşamasındaki 63 bin megavatlık lisanslı ve lisanssız yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin de şöyle konuştu:

"63 bin megavatın tamamı yenilenebilir enerji. Senede 6 bin megavat devreye girse on senede 60 bin megavat eklenmiş olur. 10 bin megavat devreye girse, bu süre 6 seneye düşer. Devasa bir rakam. Bu yalnızca enerji açısından önemli değil. Ekonomi öyle bir çark ki birbirini etkiliyor. Enerjide yatırım devam ettiği sürece işçisinden bakkalına kadar herkes bundan istifade ediyor."

Söz konusu 63 bin megavatın önemli bir kısmının lisanssız üreticiler olduğunu anımsatan Yılmaz, "tükettiğini üret, ürettiğini tüket" anlayışıyla hareket ettiklerini dile getirdi.

Yılmaz, bu kapsamda yeni düzenlemelerin de yapıldığına dikkati çekerek, belirli saatlerde gönüllü olarak enerji üretip sisteme verilecek ve karşılığında gelir elde edilecek bir model üzerinde çalıştıklarını aktardı.

Enerjinin verimli kullanımına yönelik kapsamlı düzenlemelerin devam edeceğinin altını çizen Yılmaz, "Bu düzenlemeler için detaylı etki analizleri yapıyor, sektör, tüketici, yatırımcı ve sanayici için en faydalı çözümleri üretmeye odaklanıyoruz." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber