Konut sektörü dertli! Faizler yüksek krediler kapalı
Konut satışlarında yaşanan artış sevindirici olsa da, üretim tarafında ciddi problemler yaşanıyor. Mevcut konut stoklarının bitmesiyle, devamında yeni projelerin gelmeyişi sektörde sıkıntılara sebep olacak. Şantiyelerin canlanması için finansmana ihtiyaç var. Bunun için bankaların elini taşın altına koymaları gerekiyor.

Ekonominin dümenine 1,5 yıl önce geçen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu süre zarfında ciddi başarılara imza attı. Ekonomik verilerde yaşanan düzelme, reel piyasada da kendisini hissettirdi. Sıkı para politikası ve tasarruf tedbirleri sebebiyle eleştiri oklarına maruz kalan Şimşek, hedefinden taviz vermedi. Bugün ülkemiz bir önceki yıla göre ekonomik anlamda daha rahat nefes alıyor. Otomotiv piyasasında geçmişte yaşanan fırsatçılık eski boyutunda değil, hatta son buldu. Gıda ve perakende sektörü sıkı denetimlerle kontrol altına alındı. Keza konut piyasasındaki, özellikle kira fiyatlarındaki fahiş artışları görmüyoruz. Bunun yanında konut satışları da ciddi anlamda artış gösterdi. 260 alt meslek dalına dokunan ve ekonominin lokomotifi durumunda olan sektör canlanmaya başladı. Ancak hala bazı sorunlar var. Bunların da başında da üretim geliyor.
MERKEZ'İN İNDİRİMLERİ KARŞILIĞINI BULMUYOR
Mehmet Şimşek'in de kendi ağzıyla söylediği gibi enflasyonun en büyük sebeplerinden biri kira fiyatları. Bunu durdurmak için de üretim şart. Yani yeni projelerin hayata geçmesi gerekiyor. Fakat müteahhitler mevcut şartlarda yeni bir yatırım yapmaya çekiniyor. Bunun belli başlı sebepleri var. Geçen hafta sayfamıza taşıdığımız arsa ve girdi maliyetlerindeki artışlar yalnızca birisi. Bir diğer sorun ise finansman. Bankalar, hem ticari hem de bireysel konut kredilerinde ince eleyip sık dokumaya devam ediyor. Piyasadaki konut alım talebi görmezden geliniyor. Merkez Bankası politika faizini yüzde 50'den yüzde 45'e çekti. Enflasyon oranı geçen yıl bu zaman yüzde 67,07 iken bugün yüzde 42,12'ye kadar düştü. Ancak bankalar Merkez ile paralel hareket etmiyor. Hala hem ticari hem de bireysel kredilerde faiz oranlarını yüksek tutuyor. Hem müteahhit hem de vatandaş bankalardan kredi bekliyor. Yeni projelerin hayata geçmesi ve konut satışlarının artması ve devamında ekonominin canlanması için kredi musluklarının açılması gerekiyor.
KAMU BANKALARI ÖNCÜLÜK EDEBİLİR
Konuyla ilgili ekonomistlerin görüşü şu yönde: Merkez Bankasının faiz indirimleri, doğrudan kredi faizlerine yansımıyor, çünkü bankalar piyasa risklerini göz önünde bulundurarak ihtiyatlı hareket ediyor. Kredi geri dönüşlerinde yaşanan aksaklıklar ve yüksek enflasyon sebebiyle faiz indirimine gitmek istemiyorlar. Politika faizi ile ticari kredi faizi arasında her zaman bir fark olmuştur, ancak mevcut fark oldukça yüksek. Ticari kredileri direkt olarak etkileyen en büyük unsur, piyasadaki döviz istikrarının sağlanması. Mevcut şartlarda döviz dengesinde bir sorun görünmüyor. Tüm bunlara rağmen yüksek kar mantığıyla hareket eden bankacılık sektörü bir süre daha faiz düşürme ve kredi verme konusunda temkinli davranacaktır. Ancak kamu bankaları bu işe ön ayak olursa, sürecin devamı gelebilir.
PROJE ÜRETİMİ İÇİN KREDİ BULAMIYORUZ
Yüksek faiz ve krediye ulaşım problemi ile ilgili müteahhitler ise şu bilgileri paylaşıyor: Sektör olarak uzun zamandır krediye ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Bir şekilde çalıştığımız bankalarla anlaşma sağlasak bile mevcut faiz oranları nedeniyle o krediyi almak ve projeye başlamak mantıklı gelmiyor. Konut satışlarından gelen kaynak ile ancak borçlar ödenebiliyor. Üretim için mutlaka uygun ödeme şartları içeren uzun vadeli kredi imkanları tanınmalı. Üreticiler ile birlikte alıcılarda da aynı sorunlar var. Belli kampanyalar hariç bugün 5 milyon liralık bir kredi kullanan alıcı 10 yılda 20 milyon TL olarak geri ödüyor. Müteahhitler ayrıca arsa, girdi maliyetleri ve kentsel dönüşümde yaşanan bürokratik engellerin de üretime sekte vurduğunu ifade ediyor.
NECMİ ÇİÇEKÇİ