Kadın Eğitimcilerin Yüzde 51'i Mobbinge Maruz Kalıyor
Türk Eğitim Sen'in Bin 535 kadın eğitim çalışanıyla gerçekleştirdiği anket, kadınların meslek hayatında karşılaştığı zorlukları gözler önüne serdi.

Türk Eğitim-Sen Kadın Eğitimcilerin sorunlarına yönelik düzenlediği ankette, Mesleki tükenmişlik, cinsiyet ayrımcılığı ve iş-yaşam dengesi konularının yanı sıra, kadın çalışanların mobbing ve şiddet gibi ciddi sorunlarla da karşı karşıya olduğu ortaya çıktı.
Memurlar.Net'ten Fatih Arslan'ın haberine göre;
Türk Eğitim Sen, 28 Ocak-18 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği "Türkiye'de Kadın Eğitim Çalışanı Olmak" temalı anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel yayımlanan rapor, kadın eğitim çalışanlarının karşılaştığı mesleki ve yönetsel zorlukları gözler önüne serdi.
Ankete katılan Kadın Eğitimcilerin yüzde 51'i meslek hayatlarında en 1 kere mobbinge maruz kaldıklarını belirtti.
Özellikle bekar kadınlar da bu konuda ayrımcılığa uğradığını ifade etti.
Türkiye'de Kadın Eğitim Çalışanı Olmak Zorlaşıyor
Artan Enflasyon Kadın Eğitimcileri de Etkiledi
Kadın Eğitimcilerin %21,2'si Meslek Değiştirmek İstiyor
Ankete katılan kadın eğitimcilerin %21,2'si, tekrar meslek seçecek olsalar eğitimci olmayı istemeyeceklerini belirtti. Buna karşın, %48,1'i tekrar bu mesleği tercih edeceğini, %30,7'si ise kararsız olduğunu ifade etti.
Zor çalışma koşullarıyla mücadele eden eğitimciler, psikolojik sağlamlıklarını korumak için farklı yöntemler uyguluyor. Katılımcıların %65'i kontrolü ellerinde tutmaya çalıştıklarını, %59,1'i ise sorunları aşmak için işlerine daha fazla odaklandıklarını dile getirdi.
Kadın Eğitimciler Yönetimle Sorunlar Yaşıyor
Kadın eğitim çalışanlarının büyük bir kısmı, yöneticilerle yaşadıkları sorunlardan şikayetçi. Katılımcıların %22'si, liyakatsiz yöneticilerin tutum ve davranışlarının en büyük problem olduğunu belirtirken; %15,1'i ayrımcı tutumları, %11,4'ü gereksiz bürokrasiyi, %8,3'ü iletişimsizlik sorununu, %7,7'si ise uygulama yapılamaz kararları yöneticilerle yaşadıkları en büyük sıkıntılar olarak gösterdi.
Ankette yöneticiler tarafından başka birime görevlendirilme tehdidi olup olmadığı da soruldu. Katılımcıların %79,8'i böyle bir tehditle hiç karşılaşmadığını ifade ederken, %16'sı hayat görüşü veya çalışma koşulları nedeniyle uzak kurumlardan tehdit aldığını söyledi.
Psikolojik Destek Yetersiz Kalıyor
Kadın eğitim çalışanlarının en büyük sorunlarından biri de kurumsal destek eksikliği oldu.
Ankete göre:
- %36,4'ü rehberlik servisinden psikolojik destek alabilecek imkanlarının bulunmadığını belirtti.
- %18,5'i, yöneticilerinin öğrenci veya veli ile yaşanan problemlerde adil bir şekilde yanlarında durmadığını ifade etti.
- Ayrıca, zorunlu izin taleplerine yönelik destek konusundaki soruya katılımcıların %20,1'i hiçbir zaman destek görmediklerini belirtirken, %30,7'si her zaman destek aldığını dile getirdi.
Kadın eğitimcilerin kuruma güven ve aidiyet duyma oranları da düşük seviyede kaldı. Ankete katılanların %23,3'ü kuruma hiçbir zaman güvenmediğini belirtirken, sadece %20,8'i her zaman aidiyet hissettiğini söyledi.
Kadın Eğitim Çalışanları Daha Fazla Destek Bekliyor
Türk Eğitim Sen'in anket çalışması, kadın eğitim çalışanlarının ekonomik ve yönetsel anlamda ciddi zorluklarla karşılaştığını ortaya koydu. Psikolojik destek hizmetlerinin yetersiz olması, liyakat sorunu ve yönetimle yaşanan anlaşmazlıklar kadın eğitimcilerin en büyük sıkıntıları arasında yer alıyor.
Kadın Eğitim Çalışanları İş-Yaşam Dengesinde Zorluk Çekiyor
Türk Eğitim Sen'in kadın eğitim çalışanlarıyla yaptığı ankette, mesleki tükenmişlik, iş-yaşam dengesi, cinsiyet ayrımcılığı ve mobbing konularında dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı. Çalışanların büyük bir kısmı iş yükü ve ailevi sorumlulukları dengelemekte zorlanırken, cinsiyet eşitsizliği ve psikolojik baskı gibi faktörler de mesleki yaşamlarını olumsuz etkiliyor.
Mesleki Tükenmişlik ve İş-Yaşam Dengesi
Kadın eğitim çalışanlarının %27,9'u mesleki tükenmişlik yaşadığını belirtirken, %51,3'ü bu konuda kararsız olduğunu ifade etti. İş-yaşam dengesi konusunda da benzer zorluklar yaşandığı görüldü.
%32,1'i ev ve iş sorumlulukları arasında denge kurmada hiç zorlanmadığını ifade etse de, %14'ü her zaman zorluk çektiğini dile getirdi.
%28,6'sı iş nedeniyle ailesine yeterli vakit ayıramadığını ve bu yüzden suçluluk duymadığını söylerken, %18,9'u her zaman bu duyguyu yaşadığını belirtti.
%32,5'i çocuk bakımında çaresiz hissettiğini ifade ederken, %27,1'i hiçbir zaman bu problemi yaşamadığını dile getirdi.
Kadınların %26,1'i kreş ve bakıcı imkanlarının yetersizliği nedeniyle çocuk sahibi olmaya cesaret edemediğini söyledi.
Kadın Eğitim Çalışanları Cinsiyet Ayrımcılığına Maruz Kalıyor
- Kadın eğitimcilerin %22,7'si cinsiyet ayrımcılığı yaşadığını belirtirken, %27,9'u ise kısmen ayrımcılığa uğradığını düşündüğünü ifade etti.
- %21,2'si mesleğini icra ederken kadın olduğu için hak ettiği değeri görmediğini dile getirdi.
- Kadınların %12,9'u her zaman, %6,8'i ise genellikle kadın olmanın meslekte dezavantaj yarattığını düşündüğünü söyledi.
- Kadın çalışanların %71,1'i mesai saatleri dışında gelen aramalar ve mesajlar nedeniyle aile yaşantılarının olumsuz etkilendiğini belirtti.
- %37,3'ü erkek meslektaşlarının cinsiyet eşitliği konusunda her zaman hassas davrandığını ifade etse de, %9,4'ü böyle bir duyarlılığın hiç olmadığını dile getirdi.
Kadın Eğitimciler Mobbinge ve Şiddete Maruz Kalıyor
Anket sonuçlarına göre, kadın eğitim çalışanları zaman zaman fiziksel, sözlü ve duygusal şiddete maruz kaldıklarını belirtti.
Kurumların kadınların özel dönemlerinde yaşadığı fiziksel ve duygusal zorluklara karşı yeterince destekleyici olmadığı da ortaya çıktı.
Kadın eğitimcilerin yaşadığı bu sorunlar, eğitim alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Türk Eğitim Sen'in 1.535 kadın eğitim çalışanıyla gerçekleştirdiği anket, kadınların meslek hayatında karşılaştığı zorlukları gözler önüne serdi. Mesleki tükenmişlik, cinsiyet ayrımcılığı ve iş-yaşam dengesi konularının yanı sıra, kadın çalışanların mobbing ve şiddet gibi ciddi sorunlarla da karşı karşıya olduğu ortaya çıktı.
Kadın Eğitimciler Mobbinge Maruz Kalıyor
Kadınların %50,1'i, meslek hayatlarının bir döneminde kadın oldukları için mobbinge uğradığını belirtti. Özellikle bekar kadınlar da bu konuda ayrımcılığa uğradığını ifade etti.
%15,2'si her zaman, %7,1'i genellikle, %14,5'i ara sıra ve %13,4'ü bazen mobbing yaşadığını söyledi.
Bekar kadınların %72,4'ü hiç zorbalığa uğramadığını belirtse de, %5'i her zaman, %3,8'i genellikle zorbalık gördüğünü ifade etti.
%67,9'u doğum ve süt izni gibi yasal hakların yeterli olmadığını düşündüğünü dile getirdi.
- Sözlü şiddete maruz kalma durumu: %14,2'si her zaman, %10,5'i genellikle, %15,4'ü ara sıra ve %16,1'i bazen sözlü şiddete maruz kaldığını ifade etti.
- Fiziksel şiddet: %79,5'i fiziksel şiddete hiç maruz kalmadığını belirtse de, %3'ü her zaman ve %2,2'si genellikle fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi.
- Duygusal şiddet: %36,5'i hiçbir zaman duygusal şiddet yaşamadığını ifade ederken, %18,3'ü her zaman, %9,1'i genellikle, %17,8'i ara sıra ve %18,3'ü bazen duygusal şiddete maruz kaldığını belirtti.
Kadınlar Yönetici Pozisyonlarında Dışlanıyor
Kadın eğitim çalışanlarının büyük bir bölümü, yönetici pozisyonlarına ulaşmada cinsiyet eşitsizliği yaşadığını dile getirdi.
- %59,2'si kadın olduğu için yönetici pozisyonlarına layık görülmediği ifadesine katılmadığını söylese de, %9,1'i her zaman, %6,6'sı genellikle bu sorunu yaşadığını belirtti.
- %30'u, kadın yönetici olarak kendini ispatlamak için zorbalık ve dayatmalara maruz kaldığını söyledi.
- %31,9'u, terfilerde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmadığı konusunda MEB tarafından desteklenmediğini ifade etti.
- %36,8'i, kadınların özel dönemlerinde yaşadığı fiziksel ve duygusal zorlukların tolere edildiği ve desteklendiği bir kurumda çalışmadığını belirtti.
- %14,9'u yönetici toplantılarında erkeklerin egemen tutumları nedeniyle fikirlerine bazen saygı duyulmadığını düşündüğünü söyledi.
Kadın Eğitimciler Maddi Zorluklar da Yaşıyor
Ankete katılan kadın eğitimciler, ekonomik zorlukların da mesleklerini sürdürmede önemli bir engel olduğunu belirtti.
- %61,1'i maaşlarının artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığını söyledi.
- Esnek çalışma saatleri getirilmeli
- Kreş imkanları artırılmalı
- Kadın eğitim çalışanlarının iş yükünü hafifletmeye yönelik düzenlemeler yapılmalı
- Eğitim Çalışanlarına Yönelik Şiddet ve Mobbing Önlenmeli
- Okul güvenlik politikaları Avrupa ülkelerindeki gibi güçlendirilmeli
- Şiddet mağduru eğitimciler için özel hukuki destek birimleri kurulmalı
- Kadın eğitim çalışanlarına yönelik mobbing cezaları artırılmalı
- Farkındalık eğitimleri yaygınlaştırılmalı ve mobbingin hukuki olarak tanınması süreci hızlandırılmalı
- Eğitim çalışanlarının maaşları iyileştirilmeli
- Öğretmen maaşları AB ülkeleriyle kıyaslanarak düzenlenmeli
- Kadın eğitim çalışanlarına yönelik sosyal destekler artırılmalı
- Ücretsiz psikolojik destek ve kreş gibi yan haklar genişletilmeli
Demografik Veriler
Ankete katılanların %86,4'ü öğretmen ve akademisyenlerden oluşurken, %7,6'sı müdür yardımcısı, %2,7'si müdür pozisyonunda görev yapıyor. Kadın eğitimcilerin %94,8'i kadrolu öğretmen, %3,5'i sözleşmeli, %1,8'i ise ücretli öğretmen olarak çalışıyor.
Kadın eğitim çalışanlarının işyerinde maruz kaldığı zorluklar, cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

Türk Eğitim Sen Başkanı Geylan: "Kadın Eğitim Çalışanlarının Hakları Güçlendirilmelidir"
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada kadın eğitim çalışanlarının haklarının korunması ve iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Eğitim kurumlarının toplumsal değişimde kritik bir rol oynadığını belirten Geylan, bu süreçte kadın eğitimcilerin önemli bir aktör olduğunu ifade etti.
Cinsiyet Eşitliği ve Hakların Güçlendirilmesi
Kadın eğitim çalışanlarının toplumsal eşitlik esasında haklarının korunması gerektiğini söyleyen Geylan, dezavantajlı durumlarının ortadan kaldırılmasının büyük önem taşıdığını belirtti. Eğitim çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi, maaşların artırılması ve psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, kadın eğitimcilerin liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını teşvik eden politikaların hayata geçirilmesini istedi. Eğitim kurumlarında cinsiyet eşitliği politikalarının etkin uygulanması gerektiğini söyleyen Geylan, kadın eğitim çalışanlarının yöneticilik pozisyonlarına daha fazla atanması gerektiğine dikkat çekti.

İş-Yaşam Dengesi İçin Düzenlemeler Şart
Geylan, kadın eğitim çalışanlarının ev işleri, çocuk bakımı ve mesleki sorumluluklarını dengelemekte zorlandığını belirterek, bu konuda şu önerilerde bulundu:

Eğitim kurumlarında çalışanlara yönelik şiddetin engellenmesi için yasal düzenlemelerin işler hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Geylan, şu adımların atılması gerektiğini söyledi:
Yönetim Anlayışında Liyakat Vurgusu
Ankete katılan kadın eğitimcilerin, adil ve şeffaf olmayan yönetim anlayışından şikayetçi olduğunu belirten Geylan, eğitim yöneticilerinin liyakat esasına göre atanmasının bu sorunun çözümü olacağını ifade etti.

Ekonomik Zorluklar ve Maaş Artışı Talepleri
Geylan, kadın eğitim çalışanlarının enflasyon karşısında maaşlarının yetersiz kaldığını belirterek şu taleplerde bulundu:
Geylan, eğitim çalışanlarının haklarının korunması ve iyileştirilmesi için sendika olarak mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.