Kurtulmuş: Yeni Anayasa 400'ün üzerinde oyla geçer
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu nihayetinde bir siyasi iklim meselesidir. Siyasi iklim oluşursa insanlar farklı fikirlerde olmakla birlikte aynı masanın etrafına gelirse, bu siyasi iklimin ben olumlu tartışmaları gündeme getireceğini ve nihayetinde de bir matematik işi, 400'ün üstünde bir oyla da Meclis'ten geçeceğini düşünüyorum." dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldiği iftar programı sonrası değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ramazanın hem Türkiye'ye hem İslam dünyasına hem de bütün insanlığa hayırlar, bereketler getirmesini temenni eden Kurtulmuş, dünyanın zor ve kırılgan bir dönemden geçtiğini belirtti. Türkiye'nin de dünyanın en problemli coğrafyasında yaşadığını anımsatan Kurtulmuş, Türkiye'nin bu önemli geçiş döneminde, eski dönemlerle kıyaslanamayacak kadar hazırlıklı ve daha donanımlı bir şekilde bu sürece dahil olduğunu söyledi. Kurtulmuş, yeni dönemin ortaya çıkardığı bu gelişmelerin, Türkiye için önemli fırsatları getirmesi temennisinde bulundu.
Dünyada Yeni Güç Merkezleri ve Türkiye'nin Rolü
Dünyanın yeni bir düzene doğru evrildiğini vurgulayan Kurtulmuş, sadece son gelişmelerle birlikte değil, uzunca bir süredir artık tek kutuplu dünya sisteminin cari olmayacağını, dünyada yeni birtakım güç merkezleri ve güç denklemlerinin ortaya çıkacağının aşikar olduğunu dile getirdi. Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğal olarak çok daha fazla gerilim, çok daha fazla çatışma, çok daha fazla problemin olduğu olaylarla karşılaşmamıza, dünyanın her bölgesinde hemen hemen büyük sorunların ortaya çıkmasına vesile oldu. Bundan sonraki dönem, Amerika'nın hızla Afganistan'dan çekildiği tarihi dikkate almanın doğru olduğu kanaatindeyim. Tek kutuplu bir dünya olmayacak, çok kutuplu bir dünyaya doğru evriliyoruz. Çok kutupluluk aslında kutuplaşma, polarizasyon, ayrışma anlamında değil; yeni birtakım merkezlerin, bölgelerin ortaya çıkması anlamındadır. Çok kutupluluk dediğimiz şey aslında çok merkezliliktir."
Türkiye'nin Avantajları ve Geleceği
Türkiye'nin de bu merkezlerden biri olacağını ifade eden Kurtulmuş, Türkiye gibi 4-5 ülkenin daha gelecek dönemin avantajlarından istifade edebilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu süreç nasıl evrilecek, özellikle yeni Amerikan yönetimiyle birlikte dünyada nasıl bir küresel denge ortaya çıkacak, bazı öngörülerimiz var ama bugünden kesin yargılara varmak çok kolay değil. Temel ayrışmanın, 'Dünyadaki sorunlar güçle mi çözülecek, yoksa müzakereyle, karşılıklı uzlaşmayla, karşılıklı rızayla mı çözülecek?' sorusuna verilen cevaplara göre olacağı açıktır. Bu ayrışma önümüzdeki dönemin akışını belirleyecek en önemli hususlardan birisi olacaktır. Bir başka ikilem ise demokrasi ile otokrasi arasındaki çatışma olacaktır. Yani dünyadaki problemlere, sıkıntılara yönelik demokratik çözümler mi üreteceğiz, yoksa otokratik yönetimlere teslim mi olacağız?"
Kurtulmuş, bir diğer sorunun, ilkeli olmak ile çıkarcı olmak arasındaki seçimlerin olacağına dikkati çekerek, Türkiye'nin şimdiye kadar karşılaştığı sorunların tamamında, başta Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail'in 1,5 yılı aşkın bir süredir Filistin'de sürdürdüğü soykırım olmak üzere bölgedeki ve dünyadaki sorunlara, en zor şartlarda dahi, diplomasi yoluyla, müzakere yoluyla çözüm üretmeye gayret ettiğini aktardı.
"Rusya-Ukrayna meselesindeki tavrımız da budur. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü başından itibaren savunduk. Rusya-Ukrayna arasında kalıcı, adil, her iki tarafın da rıza göstereceği bir barışı savunduk. Aynı şekilde İsrail'in saldırganlığı karşısında hep uluslararası hukuka, uluslararası hukukun Filistin halkına vermiş olduğu haklara referans vererek, çözümün uluslararası hukuk çerçevesinde olması gerektiğini savunduk. Bu pozisyonumuz Türkiye'yi birçok konuda haklı noktaya getirmiştir. Bundan sonraki süreçte de bu tavrımızdan, yani ilkeli, müzakereye dayalı dış politika yaklaşımımızdan vazgeçmeden bölgesel ve küresel sorunların çözümüne katkı sunmaya inşallah gayret edeceğiz."
Suriye'deki Durum ve Türkiye'nin Tavrı
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Suriye'de gerçekleşen yeni duruma işaret ederek, Türkiye'nin Suriye'de tavrını ve ilkelerini ortaya koyduğunu; bunun Suriye'nin toprak bütünlüğü, Suriye'de hiçbir terör örgütünün kalmaması olduğunu belirtti.
"Bu süreçte Suriye politikasında devre dışı kaldığını hisseden bazı aktörler, bazı provokasyonlara girişebilirler; bunlara karşı da dikkatli olmak mecburiyetindeyiz. Ümit ediyorum, Suriye söylediğimiz 3 temel prensip çerçevesinde çok kısa süre içerisinde derlenip toparlanır ve yoluna devam eder."
Avrupalı muhataplarımıza da bu süreç içerisinde hep şunu söylüyoruz; Suriye'nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve ambargoların kaldırılması en önemli önceliklerden biridir.
Terörsüz Türkiye Hedefi
Kurtulmuş'un Terörsüz Türkiye hedefine ilişkin düşünceleri:
"Terörsüz bir Türkiye oluşturma gündemimiz var. 40 yıldır başımıza bela olan terör belasının Türkiye'nin gündeminden kaldırılması zorunludur."
Bir elin silahta bir elin sandıkta olamayacağına dikkat çeken Kurtulmuş:
"Terörle irtibatlı bir siyasete dünyanın hiçbir yerinde müsaade edilmez. Terörsüz Türkiye istikametindeki adımlar atıldı."
Yeni Anayasa Çalışmaları
Kurtulmuş'un yeni anayasa çalışmalarına ilişkin değerlendirmeleri:
"Bu nihayetinde bir siyasi iklim meselesidir. Siyasi iklim oluşursa insanlar farklı fikirlerde olmakla birlikte aynı masanın etrafına gelirse, bu siyasi iklimin ben olumlu tartışmaları gündeme getireceğini ve nihayetinde de bir matematik işi, 400'ün üstünde bir oyla da Meclis'ten geçeceğini düşünüyorum. Yani ben bugüne kadar hiç anayasanın içeriğiyle ilgili konuşmadım pozisyonum dolayısıyla benim de hayatım boyunca anayasayla ilgili birikimim, çalışmalarımız var, partide yaptığımız çalışmalar var. Türkiye'nin burada yani bir kere çoğulcu, kapsayıcı, demokrat, sivil, toplumun bütün kesimlerinin kendisini işin içerisinde gördüğü, güçler ayrımı prensibini tam manasıyla benimsemiş ve bu anlamda da hukukun üstünlüğü prensibini gerçekten yerleştirmiş kapsamlı bir anayasaya ihtiyacı var."
Avrupa ve ABD İlişkileri
Kurtulmuş'un Avrupa ve ABD arasındaki ilişkilere dair görüşleri:
"Avrupa'da aşırı sağın yükselmesi Avrupa'nın ana akım siyasetini zehirleyebilir."
Kurtulmuş ayrıca Avrupa'nın Türkiye'yle irtibatının Avrupa'yı zenginleştireceğini vurgulayarak:
"Avrupa'nın iç zehirlenmesini önleyecek önemli işlerden biri bu."
İsrail ve Uluslararası Tepkiler
Kurtulmuş'un İsrail'e yönelik eleştirileri:
"Uluslararası Adalet Divanı ve Ceza Mahkemesi İsrail'e dokunuyor."
Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlık cephesi oluşmasaydı böyle bir sonuç almak mümkün değildi."