Tarımda Bitki Islahçı Eğitiminde Neden Geriye Dönüldü?

Bitki ıslahı alanında bilgilendirici kurs düzenlemek, bitki ıslahçısı yetiştirmek anlamına gelir mi? "Araştırmacı Kuruluş" belgesi almak için bu kursun verdiği belge geçerli mi?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Mart 2025 12:26, Son Güncelleme : 11 Mart 2025 12:28
Tarımda Bitki Islahçı Eğitiminde Neden Geriye Dönüldü?

STK'nın düzenlediği kursun sonucunda alınan belge, kanundaki "Islahçı" tanımını karşılıyor mu? Bu kursun amacı ve anlamı nedir? Neden böyle bir kurs için yetki alınmak istenmektedir?

Bitki ıslahçısı eğitiminden kim sorumlu?

Ülkemiz tarımına, büyük katkısı olan bitki ıslah çalışmaları sayesinde tarımda verim artışı katlanmış ve katlanmaktadır. Bitki ıslah uzmanlarının, onlarca yılın birikimi, emeği ve alın teri ile bitkisel üretimde verim artışına büyük katkı sağladıkları bilinmektedir.

Bitki ıslahçısı eğitimi konusunda tarım kanadının Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü direk sorumlu kuruluştur. 2015 yılından önce bitki ıslahı eğitimini tek başına bu genel müdürlüğün yaptığı bilinmektedir. Ve halen yetkilidir. Zaten bu kurumun ve organlarının ana omurgası bitki ıslahıdır.

2015 yılından itibaren, 2006 yılında çıkarılan 5553 sayılı tohumculuk kanunda geçen, birliklerin kendi üyeleri ve kendi sektörü için düzenleyebilecekleri kurs, sınırını aşmış genel bir bitki ıslahı kursu düzenlemeye yönelmiş, bu hususta yetkili olan Genel Müdürlüğün önüne geçmiştir. Üstelik bu uygulama bakanlıktan onay alınarak yapılmaya başlanmıştır. Üstelikte bu kurs bakanlığın imkanları kullanılarak gerçekleştirilmektedir.

2020-2023 yılları arasında da Bakanlığa bağlı Genel Müdürlüğün tekrarla bitki ıslah kursu düzenlediği görülüyor. Ancak daha sonra tek başına Islahçılar Alt Birliği tek yetkiliymiş gibi bitki ıslah kursu düzenlemeye devam ediyor.

Bitki ıslahı uzmanı birkaç ayda olunur mu?

Bitki ıslahı alanında uzman olmak birkaç ayda gerçekleşecek bir olgu değildir. Bitki ıslah uzmanı unvanını hak etmek için Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra bu alanda çalışmalar yaparak uzmanlaşmayı gerektirmektedir. Nitekim Bitkisel Ar-Ge mevzuatında; Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra en az 2 yıl ıslah alanında çalışan mühendis bitki ıslahçısı olarak kabul edilmektedir.

Bitki ıslahı alanında bilgilendirici ve geliştirici kurs düzenlemek, bitki ıslahçısı yetiştirmek anlamına gelmemektedir. Bir sivil toplum kuruluşunun kendi üyelerine bilgilendirici ve geliştirici maksatla düzenlediği kursu, teknik bir alanda uzmanlık kazandırılan bir kurs olarak değerlendirmek tutarlı bir yaklaşım değildir. Hele de kanuni bir dayanağı eksikse ya da mevzuat yanlış yorumlanıyorsa!

Bu kursun bu şekilde düzenlenmesinin mevzuatta karşılığı var mıdır?

Mesleki anlamda bir kursun kamu kuruluşlarının dışında bir sivil toplum kuruluşu vb. bir kuruluşça düzenlenebilmesi için mevzuatta karşılığının belirgin bir şekilde olması gerektiğinin yanında öncelikle kursun mahiyetine göre uygun şartları oluşturmuş olması gerekir.

Bu şartları oluşturduktan sonra eğitim kursu için yasal onaya dayandırılacak şekilde yetkili mercie başvurup makul bir ücret karşılığında kurs düzenleme izni alınabilir. Ancak düzenleyeceği kurs için şartları oluşturmadan ve yasal bir zemine dayandırılmadan izin talep edilmesi ve bu talebe yetkili merciler tarafından kurs düzenleyebilir izni vermesi tutarsız bir uygulamadır.

Bitki ıslahı kursu düzenleyen STK'nın imkanları yeterli mi?

Dikkat çekici bir ücret karşılığında düzenlenemeye devam edilen bu kursta daha da ilginç olanı ise kursun eğitmenleri ve kursun uygulama alanlarıdır! Eğitmen personeli yeterli olmayan ve uygulama alanı bulunmayan bir alt birlik; tamamen Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne bağlı enstitülerin personelini ve uygulama alanlarını kullanarak bu kursu gerçekleştirdiği bildirilmektedir.

Bu alanda yeterlilik sahibi olan devletin köklü kuruluşları varken ve daha önce bu kuruluşlarca daha uygun şartlarda kurslar verilirken neden gerekli yeterliliği olmayan bir sivil kuruluşa bu yetkinin verildiğinin tartışması bitmeyecek gibi görünüyor!

Üç aylık kurs STK'nın kendi tüzüğüyle de çelişmektedir

Bakanlıkta çalışan ziraat mühendisi en az 2 yıl bu alanda çalıştıktan sonra ıslahçı olarak kabul edilirken, bu kursu düzenleme yetkisi verilen Islahçılar Alt Birliğinin tüzüğünde, üye ıslahçı olma şartı olarak 3 yıl bitki ıslahı alanında çalışma şartını öne sürerken, imkan ve şartlar açısından yeterliliği olmayan bir sivil toplum kuruluşu, kendi dışına taşarak ve genele yayarak birkaç aylığına, geçerlilik seviyesi net olmayan böyle bir kursu neye dayanarak talep etmekte ve bu talep neye dayanılarak uygun görülmektedir?

Birkaç aylık ıslah eğitimi sonunda verilen belge ve bu belgenin geçerlilik şekli mevzuatla çelişirken ve bu kursa talip olan STK'nın kendi tüzüğüyle de çelişirken tohumculuk alanında çalışan özel kuruluşların ıslahçı bulundurma zorunluluğu nedeniyle geçerli kabul edilmesi tam bir muammadır.

Üç aylık kursta verilen belgenin, tohumculuk ticareti yapan özel kuruluşların araştırmacı kuruluş belgesi almalarında geçerli olması ve bu belgeyi alanın bitki ıslahçısı muamelesi görmesi, bu duruma da bakanlıkça uygunluk payesi verilmesi tam bir karmaşa yumağını andırmaktadır.

Kanundaki ıslahçı tanımı doğru okunmalı!

Bu tezatı daha iyi görmek için kanunda geçen ıslahçı tanımını bakmak yeterli olacaktır. Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına ilişkin Kanunda Islahçı tanımı "Yeni bir bitki çeşidini ıslah eden veya bulan ve geliştiren kişiyi." şeklinde geçmektedir. Bu tanıma göre herhangi bir bitkide ıslah çalışmasına katılmayan ıslahçı kabul edilmemektedir. Dolayısıyla bu kanun maddesi kursla bitki ıslahçısı olmayı devre dışı bırakıyor demektir.

Bitki Islah Kursu düzenlenirken, kursa katılanlar için "5553 sayılı yasa ile verilen Araştırmacı Kuruluş yetkisine sahip Özel Sektör Araştırma Kuruluşlarında çalışma hakkına sahip olacaklar ve Bakanlıkça kabul edilen bir sertifikayı almaya hak kazanacaklardır" Şeklindeki ifade karşılığı olan bir ifade değildir. Çünkü STK'nın düzenlediği kurs ve kursun sonucunda alınan belge kanundaki "Islahçı" tanımını karşılamamaktadır. Bu durumda bu kursun amacı ve anlamı nedir? Neden böyle bir kurs için yetki alınmak istenmektedir?

Tohumculukla uğraşan şirketlerin "Araştırmacı Kuruluş" belgesi alması için mi bu kurs düzenleniyor?

Eğer bu tür STK'lar bir taraftan kurs düzenleyip bir taraftan da "uzman yetiştirme iddiamız yok!" deniyorsa, o zaman uzman muamelesi görecek bir belge verilmemelidir. Bu kurs için, kendi üyelerinin bilgi ve becerilerini geliştirme maksadıyla diyerek kanundaki gibi hareket etmeleri, bakanlığında ona göre bir karşılık ve sınır belirlemesi gerekir.

Tohumculukla uğraşan şirketlerin "Araştırmacı Kuruluş" belgesi alarak azı maddi imkanlardan faydalanmak için "ıslahçı" çalıştırma şartını esneterek, "tam ıslahçı yok ama demosunu" verelim tarzından yaklaşımlar bu konunun ciddiyeti açısından ciddiyetsiz bir durumdur. Burada asıl sorulması gereken soru şu; bu konudaki birçok tutarsızlığı ve tersliği yetkililer neden bir türlü düzlüğe çıkarmayı denemiyorlar?

Devletin tarım Ar-Ge kuruluşları ıslah eğitiminde yeterli değil mi?

Devletin araştırmacı kuruluşları ve tohumculuk alanında faaliyette olan kuruluşlar, bu konuda kendi alanlarındaki işlerini ve eğitimlerini ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirirken, hatta mevcutta gerçekleştirdiğinden daha fazlasını yapma potansiyeline sahipken önemli bir eğitim olan ıslah kursunu bir STK'ya devretmek ne derece makul bir davranıştır? Bu ve benzeri uygulamaların, hem de mevzuatı tevil ederek tarımın sivil kuruluşlarına devredilmesinin, ileride tarımımızı nasıl bir belirsizliğe iteceği fark edilemiyor mu?

On yıldır yaşanan bu tutarsız süreçle ilgili olarak çözüme ulaşmak için yetkililerin ilgili kanunun ve ilgili mevzuatların sayfalarını, büyük bir masanın üzerinde yan yana koyup incelemeleri ve birde dönüp uygulamaya bakmaları aradaki tutarsızlıkları görmeleri açısından yeterli olacaktır.

M.Akif HAYIRLI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber