Hulusi Akar: İslam'a karşı saldırılara yasal tedbir alınmalı
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Almanya ziyaretinde Batı'da artan İslam karşıtlığına dikkat çekerek, yasal tedbirler alınmasını istedi.

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Batılı ülkelerde artan İslam karşıtlığına dikkati çekerek, İslam'a ve Müslüman'a karşı saldırıların önlenmesi ve yasal anlamda mutlaka tedbir alınması gerektiğini söyledi. Akar, Almanya'nın Köln kentinde genel merkezi bulunan Uluslararası Demokratlar Birliği'nde (UID) basın mensuplarıyla bir araya geldi ve 3 günlük Almanya ziyaretini değerlendirdi.
İslam Karşıtlığına Dikkat Çekti
Batılı ülkelerde artan İslam karşıtlığına işaret eden Akar, "Bizim atalarımız, ecdadımız her zaman barıştan, adaletten yana olmuştur ve bütün fikirlere, dinlere, inançlara saygılı olmuştur. Dolayısıyla biz bu konularda son derece anlayışlı, son derece hoşgörülüyüz, böyle bir kültürümüz var. Böyle seçkin, saygın bir medeniyetimiz var. Bu medeniyetin mensupları olarak biz her zaman, her görüşe saygılıyız, her düşünceye saygılıyız. Kendi inançlarımızı da saygılı şekilde karşılanmasını bekliyoruz." dedi.
İslamofobi ve İslam Karşıtlığı Üzerine
Akar, şunları kaydetti:
- "İster İslamofobi deyin ister İslam karşıtlığı deyin ister İslam düşmanlığı deyin. Bu maalesef sadece sokaktaki kişiler tarafından değil, bazı merkezler, bazı kurum ve kuruluşlar, bazı siyasetçiler tarafından teşvik edilip yönlendirilmektedir.
- Bunlar medeni dünyada, 21. yüzyılda gerçekten yeri olmayan şeyler. Herkes dinini ve inancını istediği gibi yaşayabilmeli.
- Biz tarihte de günümüzde de bu konuda son derece duyarlıyız. Kimsenin dinine, kimsenin mezhebine karışmadık, karışmıyoruz. Kimsenin etnik, dini, mezhepsel kökü ile ilgilenmedik, ilgilenmiyoruz.
- Bunu aynı şekilde biz kendi vatandaşlarımızın dini görüşleri için de mezhepsel inançlar için de bekliyoruz."
Yetkililere Çağrı
Akar, "İslam'a karşı, İslami düşünceye karşı, Müslüman'a karşı saldırıların önlenmesi, bundan önce fikri olarak, daha sonra fiili olarak vazgeçilmesi sadece bizim değil bütün herkesin sorunu olmalı. Dolayısıyla gerek Avrupa ülkelerinin gerekse Amerika ve diğer ülke yetkililerinin bu konuda düşünce ve yasa anlamında ve idari anlamda mutlaka tedbir almaları lazım." değerlendirmesinde bulundu.