Danıştay'dan Ceza Soruşturması Yetkilerine Dair Kritik Karar
Danıştay Birinci Dairesi, üniversitelerde yürütülen ceza soruşturmasının Cumhuriyet savcılıklarında yürütülen ceza soruşturmalarıyla eşdeğer nitelikte olduğu, Adli Tıp Kurumu dahil, kurum ve kuruluşların soruşturmacıya istediği bilgi belgeleri vermesi ve rapor düzenlemesi gerektiğine karar verdi!

Dava konusu olayda, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi, İlköğretim
Bölümü Sınıf Öğretmenliği Programı öğrencisinin mezun olmadığı halde adına geçici
mezun belgesi düzenlenmek suretiyle 2.3.2006-20.10.2016 tarihleri arasında 10
yılı aşkın sürece sözleşmeli öğretmenlik yaptığı tespit edilmiştir.
Bunun üzerine, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53 üncü maddesi kapsamında
başlatılan ceza soruşturması doğrultusunda diplomada sorumluluğu bulunanlar
hakkında men-i muhakeme kararı verilmiştir.
Danıştay Birinci Dairesi ise sahte belge düzenlendiği tarihte görevli olanların
tamamının yürütülen soruşturma kapsamında tespit edilmediği, ayrıca imzaların
kriminal incelemesi için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme
Şubesine gönderilmek suretiyle gereken rapor alınmadığı, Adli Tıp Kurumunun
talebe cevap vermekle yükümlü olduğunu hükmetmiştir.
Ayrıca, 2547 sayılı Kanun'un 53/c maddesi gereğince yapılan ceza soruşturmasının Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen ceza soruşturmalarıyla eşdeğer nitelikte olduğu, soruşturmacının delil toplamak için geniş yetkilere sahip bulunduğu, kişilerin Cumhuriyet başsavcılıklarının talep ettiği her türlü bilgi ve belgenin, delilin soruşturmacılara da verilmesi gerektiği, talep edilen imza ve yazı incelemesinin bir ceza soruşturması işlemi olduğu, bu çerçevede Adli Tıp Kurumu tarafından kamu kurum ve kuruluşları tarafından gönderilen adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirileceği hususları da hatırlatılarak Adli Tıp Kurumundan tekrar talepte bulunulması gerektiğinin altı çizilmiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/1864
Karar No : 2023/1762
K A R A R
Şüpheliler:
1- . - Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı
2- . - Aynı Daire Başkanlığında Memur
3- . - Aynı Daire Başkanlığında Memur
Suçları : Fatih Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Sınıf Öğretmenliği Programı
öğrencisi . mezun olmadığı halde, adı geçenin mezun olduğuna dair gerçeğe aykırı
12.8.2005 tarih ve 312 sayılı geçici mezuniyet belgesini düzenlemek suretiyle
resmi belgede sahtecilik yapmak.
Suç Tarihi : 2005 Yılı.
İncelenen Karar : Trabzon Valiliği İl İdare Kurulunun 7.6.2023 tarih ve 1 sayılı
men-i muhakeme kararı.
Karara İtiraz Eden : Yok.
İnceleme Nedeni : Yasa gereği kendiliğinden.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğünün 8.11.2023 tarih ve E.13156 sayılı
yazısı ekinde gönderilen soruşturma dosyası ile yukarıda belirtilen İl İdare
Kurulu kararı, Tetkik Hakimi ..............'in açıklamaları dinlenildikten sonra
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53'üncü maddesi uyarınca incelendi;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53'üncü maddesinin (c) bendi uyarınca görevlendirilen
soruşturmacının, öncelikle suç konusu eylemleri ve bu eylemlerde illiyet bağı
bulunan şüphelileri isim ve unvanlarıyla belirlemesi, şikayetçilerin, şüphelilerin
ve varsa tanıkların ifadelerini alması, suçla ilgili lehte ve aleyhte tüm delilleri
toplaması, gerekirse bilirkişi incelemesi, kriminolojik ve benzeri incelemeleri
yaptırması, buna ilişkin belgeleri sırasıyla fezlekeye eklemesi, şikayet dilekçelerinden
başlayarak yaptığı soruşturmada elde ettiği tüm bilgi ve belgeleri değerlendirerek
hazırlayacağı fezleke ile gerekçesini belirtmek suretiyle ulaştığı kanaate göre
şüphelilerin men-i muhakemeleri veya lüzum-u muhakemeleri şeklinde ayrı ayrı
teklif getirmesi, yetkili kurulun da iddia konusu suçun şüphelilerle illiyet
bağını irdelemek suretiyle bir karar vermesi gerekmektedir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "İfade veya sorgu için çağrı"
başlıklı 145'inci maddesinde ifadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişinin
davetiye ile çağrılacağı, çağrılma nedeninin açıkça belirtileceği ve gelmezse
zorla getirileceğinin yazılacağı; Kanunun "İfade ve sorgunun tarzı"
başlıklı 147'nci maddesinde, şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında
veya sorguya çekilmesinde hangi hususlara uyulacağının düzenlendiği, buna göre,
şüpheli veya sanığın kimliğinin saptanacağı, kendisine yüklenen suçun anlatılacağı,
müdafi seçme hakkının bulunduğunun ve onun hukuki yardımından yararlanabileceğinin,
müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceğinin, müdafi seçecek durumda
olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine
baro tarafından bir müdafi görevlendirileceğinin hatırlatılacağı, ayrıca ifade
ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkanlardan yararlanılacağı, ifade veya
sorgunun bir tutanağa bağlanacağı, 5271 sayılı Kanunun "Tanıkların çağrılması"
başlıklı 43'üncü maddesinde ise, tanıkların çağrı kağıdı ile çağrılacağı ve
çağrı kağıdında gelmemenin sonuçlarının bildirileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Fatih Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Sınıf Öğretmenliği
Programı öğrencisi . adına gerçeğe aykırı 12.8.2005 tarih ve 312 sayılı geçici
mezuniyet belgesinin düzenlendiği, adı geçenin bu belgeyi kullanarak 2.3.2006-20.10.2016
tarihleri arasında sözleşmeli öğretmenlik yaptığı, mezun olmadığı halde resmi
belge düzenlettirerek ve Üniversite mührü koyarak ya da koydurarak gerçeğe aykırı
belgeyi kullanıp 10 yıl öğretmenlik yaptığı gerekçesiyle Trabzon 1. Ağır Ceza
Mahkemesinin 7.11.2019 tarih ve E:2017/70, K:2019/778 sayılı kararıyla, adı
geçen hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet
kararı verildiği, ayrıca belge üzerinde Üniversite mührü bulunduğu anlaşıldığından,
kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasına
karar verilerek Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 8.11.2019 tarih ve E:2017/70
sayılı yazısıyla suç duyurusunda bulunulduğu, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının
3.12.2019 tarih ve Soruşturma No:2019/14632, Karar No:2019/37 sayılı görevsizlik
kararıyla resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından gereği
için evrakın Rektörlüğe gönderildiği, Rektörlükçe başlatılan soruşturma sonucunda
da, Trabzon Valiliği İl İdare Kurulunun 19.8.2020 tarih ve 2 sayılı kararı ile
şüphelilerin men-i muhakemelerine karar verildiği, anılan kararın Dairemizin
8.12.2020 tarih ve E:2020/1619, K:2020/1550 sayılı kararıyla bozulduğu, kararımızda,
şüpheli ve tanık ifadelerinin mevzuata uygun olarak alınması, 12.8.2005 tarih
ve 312 sayılı geçici mezuniyet belgesinde bulunan imzanın incelenerek tahlil
edilmesi için belgenin aslının temin edilmesi, . adına atılan imzanın adı geçene
ait olmadığının iddia edildiği göz önüne alınarak bütün şüphelilerin ve söz
konusu belgenin düzenlendiği tarihte Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında geçici
mezuniyet belgesi düzenlenmesi, onaylanması ve mühürlenmesi sürecinde görevli
bütün personelin şüpheli sıfatıyla soruşturma kapsamına alınmaları, bu kişilerin
ayakta, oturarak, sağ ve sol el ıslak imza ve yazı örneklerinin alınması, bu
kişilere ait örnekleme yoluyla seçilecek bazı resmi belgelerdeki imza örnekleri
de eklenerek Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesine
gönderilmek suretiyle söz konusu geçici mezuniyet belgesinde . adına atılan
imzanın .'e ya da diğer şüphelilere ait olup olmadığı hususunu netleştiren rapor
alınması, kapsamlı bir inceleme yapılması, iddiaların açık ve somut olarak aydınlatılması,
belgedeki imzanın şüphelilere ait olup olmadığının belirlenmesi, anılan inceleme
sonucunda bu imzanın şüphelilere ait olmadığının belirlenmesi halinde, soruşturmada,
bu belgedeki imzanın kime ait olduğu hususunun araştırılması ve tespit edilmesi,
belirtilen eksiklikler giderilerek gecikmeksizin ve sürüncemede bırakılmadan
yeniden soruşturma yapılması için dosyanın Rektörlüğe iadesine karar verildiği
tespit edilmiştir.
Anılan kararımızdan sonra yeniden yapılan soruşturmada, kararımızın gereklerinin
eksiksiz olarak yerine getirilmediği, . adına atılan imzanın adı geçene ait
olmadığının iddia edildiği göz önüne alınarak bütün şüphelilerin ve söz konusu
belgenin düzenlendiği tarihte Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında geçici mezuniyet
belgesi düzenlenmesi, onaylanması ve mühürlenmesi sürecinde görevli bütün personelin
belirlenmediği, bu kişilerin şüpheli sıfatıyla soruşturma kapsamına alınmadıkları,
örneğin, .'ın ve .'in şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınmasına rağmen, haklarında
fezlekede teklif getirilmediği ve Kurul tarafından karar verilmediği, ayrıca,
., ., . ve .'ın ıslak imza ve yazı örnekleri temin edildiği halde, bu kişilerin
şüpheli sıfatıyla soruşturmaya dahil edilmedikleri, öte yandan, Rektörlüğün
11.2.2023 tarih ve 10165 sayılı yazısıyla, ., ., ., . ve .'ın ayakta, oturarak,
sağ ve sol el ıslak imza ve yazı örnekleri ile sadece .'e ait örnekleme yoluyla
seçilen bazı resmi belgelerdeki imza örnekleri de eklenerek Adli Tıp Kurumu
Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesine gönderildiği, söz konusu
geçici mezuniyet belgesindeki imzanın .'e ait olup olmadığı, imzanın adı geçene
ait olmaması durumunda kime ait olabileceği hususunun tespitinin istenildiği,
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 23.2.2023 tarih ve 2023/744 sayılı yazısıyla,
Adli Tıp Kurumu Kanun'un 2'nci maddesinin (a) bendi "Mahkemeler ile Hakimlikler
ve Savcılıklar tarafından gönderilen adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve
teknik görüş bildirmek" hükmü gereğince işlem yapılamadığı ve söz konusu
talebin mahkeme ve Cumhuriyet başsavcılıklarınca yapılması halinde işlem yapılabileceği
hususunun Rektörlüğe bildirildiği, Rektörün 9.3.2023 tarih ve 10442 sayılı yazısıyla
söz konusu talebin Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Başsavcılığın
23.3.2023 tarih ve Soruşturma No:2019/14632 sayılı yazısıyla Rektörlüğe, 2547
sayılı Yükseköğretim Kanun'un 53'üncü maddesi kapsamında üniversite görevlisi
olan şüpheliler hakkında gerek ilk soruşturma gerekse son soruşturmanın açılmasına
dair lüzum-u muhakeme kararının verilmesinde üniversite yönetim kurulu üyeleri
arasından oluşturulacak üç kişilik kurulun görevli olduğu, lüzum-u muhakeme
kararının iddianame yerine geçen belgelerden olması nedeniyle gerek ilk soruşturma
aşamasında gerekse son soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığının bir
görev ve yetkisinin bulunmadığı, talep edilen imza ve yazı incelemesinin de
bir soruşturma işlemi olduğu, 15.7.2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer
Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3/1-a
maddesinde belirtildiği üzere "Mahkemeler, hakimlikler ve savcılıklar ile
Kurumun uygun gördüğü alanlarda kamu kurum ve kuruluşları tarafından gönderilen
adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirmek" görevi
gereğince Adli Tıp Kurumu tarafından kamu kurum ve kuruluşları tarafından gönderilen
adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirileceği, bu itibarla
ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hatırlatılarak Adli Tıp Kurumundan tekrardan
talepte bulunulmasının usul ve yasaya uygun olacağı kanaatine varıldığı belirtilerek
talebin yerine getirilemediğinin belirtildiği, buna karşın soruşturmacı tarafından
Adli Tıp Kurumundan tekrar talepte bulunulmadan soruşturmanın tamamlandığı,
böylece soruşturma konusu belgedeki imzanın kime ait olduğu hususunun aydınlatılmadığı,
oysa 2547 sayılı Kanun'un 53/c maddesi gereğince yapılan ceza soruşturmasının
Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen ceza soruşturmalarıyla eşdeğer nitelikte
olduğu, soruşturmacının delil toplamak için geniş yetkilere sahip bulunduğu,
kişilerin Cumhuriyet başsavcılıklarının talep ettiği her türlü bilgi ve belgenin,
delilin soruşturmacılara da verilmesi gerektiği, talep edilen imza ve yazı incelemesinin
bir ceza soruşturması işlemi olduğu, bu itibarla ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin
Adli Tıp Kurumunun görevleri başlıklı 3/1-a maddesi gereğince Adli Tıp Kurumu
tarafından kamu kurum ve kuruluşları tarafından gönderilen adli tıpla ilgili
konularda bilimsel ve teknik görüş bildirileceği hususları da hatırlatılarak
Adli Tıp Kurumundan tekrar talepte bulunulması gerektiği, soruşturmanın belirtilen
eksiklikle tamamlandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, kararımız gereklerinin ivedi ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi
gerektiğine dikkat edilerek yeniden yapılacak soruşturmada, . adına atılan imzanın
adı geçene ait olmadığının iddia edildiği göz önüne alınarak bütün şüphelilerin
ve söz konusu belgenin düzenlendiği tarihte Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında
geçici mezuniyet belgesi düzenlenmesi, onaylanması ve mühürlenmesi sürecinde
görevli bütün personelin belirlenmesi, bu kişilerin şüpheli sıfatıyla soruşturma
kapsamına alınmaları, şüphelilerin ve tanıkların 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununa uygun olarak ifadelerinin alınması, suçlarla ilgili tüm delillerin
toplanması, adı geçen öğrencinin mezuniyetine ilişkin bilgisayar sistemi üzerinden
transkript ve mezuniyet belgesi alınıp alınmadığı, alındıysa kimin bilgisayarından
kime ait şifre ile alındığının belirlenmesi, öte yandan, Trabzon 1. Ağır Ceza
Mahkemesinin E:2017/70 sayılı dosyasından temin edilen 1.10.2019 tarihli Adli
Tıp Kurumu raporunda, inceleme konusu belge üzerinde bulunan imzanın .'ün eli
ürünü olup olmadığı hususunda sağlıklı bir değerlendirme yapılarak rapor düzenlenebilmesi
için inceleme konusu belgenin düzenleme tarihine yakın ve tercihen bu tarihten
önce başka amaçlarla atmış olduğu bol ve samimi imzalarını içerir belgelerin;
muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri,
nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar, vb. gibi çeşitli
kurum ve kuruluşlardan temin edilerek mevcut belgeler ile birlikte gönderilmesinin
istenildiği hususu da dikkate alınarak tüm şüphelilerin ayakta, oturarak, sağ
ve sol el ıslak imza ve yazı örneklerinin alınması, tüm şüphelilere ait suç
tarihine yakın tarihleri içeren örnekleme yoluyla seçilecek bazı resmi belgelerin
asılları, . tarafından imzalanan ve Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı mührünü
içeren resmi belgelerin asılları ile alınan imza ve yazı örnekleri eklenerek
Adli Tıp Kurumuna başvurulması, 2547 sayılı Kanun'un 53/c maddesi gereğince
yapılan ceza soruşturmasının Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen ceza soruşturmalarıyla
eşdeğer nitelikte olduğu, soruşturmacının delil toplamak için geniş yetkilere
sahip bulunduğu, kişilerin Cumhuriyet başsavcılıklarının talep ettiği her türlü
bilgi ve belgenin, delilin soruşturmacılara da verilmesi gerektiği, talep edilen
imza ve yazı incelemesinin bir ceza soruşturması işlemi olduğu, bu itibarla
ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Adli Tıp Kurumunun görevleri başlıklı
3/1-a maddesi gereğince Adli Tıp Kurumu tarafından kamu kurum ve kuruluşları
tarafından gönderilen adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirileceği
hususları da hatırlatılarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge
İnceleme Şubesine gönderilmek suretiyle söz konusu geçici mezuniyet belgesinde
. adına atılan imzanın .'e ya da diğer şüphelilere, mührün Üniversiteye ait
olup olmadığı hususunu netleştiren rapor alınması, soruşturma konusu belgedeki
imzanın şüphelilere, mührün Üniversiteye ait olup olmadığının belirlenmesi,
anılan inceleme sonucunda imzanın şüphelilere ait olmadığının belirlenmesi halinde,
soruşturmada, bu belgedeki imzanın kime ait olduğu hususunun araştırılması ve
bu kişinin tespit edilmesi suretiyle yeniden soruşturma yapılarak usulüne uygun
bir fezleke düzenlenmesi, Yetkili Kurul tarafından da suçla şüpheliler arasında
illiyet bağı kurularak ve gerekçesi belirtilerek şüpheliler hakkında men-i muhakeme
veya lüzum-u muhakeme yolunda bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeyle yapılan soruşturma esas alınarak verilen
Trabzon Valiliği İl İdare Kurulunun 7.6.2023 tarih ve 1 sayılı men-i muhakeme
kararının bozulmasına, Daire kararımızın gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda
ilgililerin cezai sorumluluğunun doğabileceği ve ilgililer hakkında suç duyurusunda
bulunulacağı hatırlatılarak, yukarıda belirtilen eksiklikler ivedilikle tamamlanmak
suretiyle usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma üzerine yeniden düzenlenecek
fezleke dikkate alınarak Yetkili Kurulca yeni bir karar verilmesi, verilecek
kararın türüne göre şikayetçiye ve şüphelilere gerekli bildirimler yapıldıktan
sonra yazılı tebligat alındıları ile birlikte Yasa gereği veya itiraz edilmesi
halinde itiraz dilekçeleri de eklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın
karar ekli olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne iadesine, kararın
bir örneğinin Trabzon Valiliğine gönderilmesine 23.11.2023 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.