Bakan Tekin: Toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında, LGBT dayatmasına karşıyız
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitim Enternasyonalinin eleştirilerine yanıt vererek Türkiye'deki sendikal hakların anayasal güvencelerle korunduğunu vurguladı.

Eğitim Sen'in, Türkiye'de sendikal haklar ve eğitim politikaları konusunda Eğitim Enternasyonaline (EI) yaptığı şikayet üzerine, EI Genel Sekreteri David Edwards, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e bir mektup göndererek çeşitli eleştirilerde bulundu. Edwards'ın mektubunun asılsız iddialara dayandığını belirterek sert bir dille yanıt veren Tekin, toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında yapılan LGBT dayatmasına karşı çıktıklarını vurgularken, Eğitim-Sen'in müfredata aykırı faaliyetlerini sendikal hak kisvesi altında meşrulaştırma çabasına da tepki gösterdi.
EI Genel Sekreteri David Edwards'ın Eleştirileri
32,5 milyon öğretmen ve eğitim çalışanını temsil ettiğini iddia eden EI Genel Sekreteri David Edwards, gönderdiği mektupta Türkiye'deki eğitim sisteminin demokratik normlardan uzaklaştığını öne sürerek, Eğitim-Sen üyelerine yönelik iddia ettiği baskıları gündeme taşıdı. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği projelerinin iptal edilmesini eleştiren Edwards, bu girişimleri eğitimde sistematik baskı olarak nitelendirdi. Bu iddialara, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal güvencelerle sendikal hakları teminat altına aldığını belirterek, Sendikal faaliyet adı altında sınıflarda keyfi ve bilimsel dayanağı olmayan içeriklerin okutulmasına izin veremeyiz diye yanıt verdi.
Dünyadan Habersiz
Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sendikaların, sendikal hak ve özgürlüklerini evrensel normlara uygun şekilde ve anayasal güvence altında kullandığını söyleyen Tekin, Bakanlığımıza şikayette bulunan sendikanın toplantılarınıza katılım amacıyla yaptığı seyahat harcamaları da dahil olmak üzere, birçok giderinin, üye aidatları üzerinden devlet bütçesinden karşılandığı kuvvetle muhtemeldir. Durum böyleyken, Türkiye Cumhuriyeti'ni sendikal özgürlükleri kısıtlamakla suçlamak, ya dünya genelindeki örneklerden habersiz olunduğunu ya da Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı önyargılı ve sorunlu bir bakış açısının benimsendiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, sendika yöneticileri için ev hapsi ifadesinin hiçbir temele dayanmadan kullanılmasını nezaketsiz bulduğumuzu belirtmek isteriz. Ülkemizde, profesyonel sendikacılar görev süreleri boyunca okullara gitmelerine gerek kalmaksızın maaş ve kişisel hakları korunarak faaliyet göstermektedir. Gönderdiğiniz mektupta, hangi yasal sendikal faaliyetlerin suç sayıldığına dair somut hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Sizleri, özellikle sendikal özgürlükler başta olmak üzere Türkiye'deki temel hak ve özgürlükler konusunda ayrıntılı bir araştırma yapmaya, ülkeler ve özgürlükler konusunda ilkeli ve tarafsız bir tutum sergilemeye davet ediyorum.
Müfredat Karşıtı Etkinlik
Genel sekreterin, şikayetçi sendikanın talebine ilişkin eksik bilgilere sahip olduğunu düşündüklerini ifade eden Tekin, sendikanın ders saatleri içinde, sınıflarda ve takip edilmesi gereken müfredatın hilafına bir etkinlik gerçekleştirmek istediğini söyledi. Tekin, Bu durumun, kamu düzeninin bozulması ve öğrencilerin eğitim hakkından yoksun bırakılması gibi sonuçlar doğuracağı aşikardır. Sendikanın toplumsal cinsiyet konularındaki görüşlerine müdahale edildiği ve bu nedenle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Bakanlığımızın sağladığı mali kaynaklarla faaliyetlerini yürüten bu sendikanın, dilediği her şeyi, dilediği zaman ve yerde yapabileceği anlayışıyla hareket etmesi, evrensel insan hakları ilkesine ilişkin anlayış eksikliğini açıkça ortaya koymaktadır. Ülkemizde hiçbir sendika ya da sendikacı, sırf sendikal faaliyeti nedeniyle adli ya da idari işleme tabi tutulmamıştır. Eğer bir işlem yapılmışsa, bu durum kesinlikle sendikal faaliyetten kaynaklanmamaktadır. Bilimsel temele dayalı olarak oluşturulmuş müfredat dışı içeriklerin keyfi olarak öğretilmesi talebi, hiçbir ülkede sendikal bir hak olarak kabul edilmez.
Zor Sorular
Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunduklarını iddia eden bu sendikaların, yıllar boyunca başörtüsü taktığı için kadınların eğitim ve çalışma hakkından mahrum bırakılmasına yönelik kısıtlamaları desteklediğini hatırlatan Tekin, Türk eğitim sisteminin örnek uygulamalarını değerlendirmek için Lozan Antlaşması çerçevesinde Türkiye'de Rum azınlığa sağlanan uygulamalarla, Yunanistan'ın gerçekleştirdiği uygulamaların karşılaştırılması gerektiğini vurguladı. Tekin, Özgürlükler konusundaki yaklaşımınızla yazınız arasında çelişki açıkça görülmektedir. Çünkü öğretmenlerimizin PKK terör örgütü tarafından öldürülmesi konusunda herhangi bir açıklama ya da kınama yazısı yayımlamadığınız, çalışma ve yaşam hakları ellerinden alınan eğitim emekçilerine karşı herhangi bir hassasiyet göstermediğiniz görülmektedir. Filistin'deki sendikal hak ve özgürlükler konusunda Türkiye'ye gösterdiğiniz duyarlılığı göstermemeniz düşündürücüdür. Hastaneler, okullar, kamu binaları, işyerleri ve fabrikalar bombalanırken, Birleşmiş Milletler yardımlarıyla görev yapan personel öldürülürken, evrensel çalışma hakkı ilkeleri aklınıza gelmemiş midir? İsrailli yetkililere işçilerin maruz kaldığı soykırım hakkında mektup gönderdiniz mi? Fransa'daki iş kanunu protestoları sırasında yaşanan şiddet karşısında neden sessiz kaldınız? Ülkeden ülkeye değişen tavırlar sergilerseniz, yanıtlarınızı doğru ülkelere ve doğru adreslere gönderemezsiniz.
Sendikal Baskı Bahane
Eğitim Enternasyonali Genel Sekreteri David Edwards mektubunda sendikal baskı adı altında LGBT dayatmasına özgürlük istedi. Edwards özetle şu ifadeleri kullandı: Toplumsal cinsiyet eşitliği, çalışan hakları ve sendikal haklar için savunuculuk yapan bir kuruluş olarak, baskılara ve ev hapsine maruz kalan öğretmenler ve sendika liderleriyle dayanışma içindeyiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini teşvik eden projenin iptali de dahil olmak üzere, kamu otoritelerinin eğitim alanına müdahaleleri konusunda, öğretim programındaki toplumsal cinsiyet eşitliği girişimlerini ortadan kaldırmaya yönelik bilinçli bir çabanın söz konusu olduğuna dair ciddi endişelerimiz bulunmaktadır. Bu girişimler, ayrımcılık karşıtı olan ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerini teşvik eden öğretmenleri hedef almakta ve eğitim sisteminin kadınlar ve LGBTQI+ bireyler üzerinde sistematik bir baskı aracına dönüştürülmesi riskini taşımaktadır. Eğitim, güçlendirme aracı olmalıdır, sistematik baskı aracı değil. Türkiye makamlarından şu taleplerde bulunuyoruz: Eğitim-Sen ile müzakere edilmesi ve sendikal haklarına saygı gösterilmesi. Eğitim-Sen liderlerine yönelik asılsız tüm suçlamaların düşürülmesi.