Sözleşmeli öğretmenler her yıl sözleşme stresi yaşıyorlar
Pervin Kaplan - Nergis Demirkaya 16.09.2008
Danıştay "Öğretmenlik mesleği geçici personel ile sürdürülemez" diyor, son söz Anayasa Mahkemesi'nde..
Öğretmenlik piramidinde en alttaki ücretlilerin üzerindeki basamakta sözleşmeliler yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na göre 5 yılda 75 bin 741 sözleşmeli öğretmen atandı. Bunların 20 bin 540'ı kadroya geçti. Çeşitli nedenlerle ayrılanlar oldu. Ancak ağustosta atananlarla birlikte sayıları halen 36 bin 710. 2008 bitmeden 10 bin sözleşmeli öğretmen daha atanacak.
10 YILDIR UYGULANIYOR
Onlar Devlet Memurları Kanunu'nun 4-B kapsamında birer yıllık sözleşme yapılarak bakanlık tarafından sözleşmeli öğretmen diye atanıyorlar. Kadrolu öğretmenlerin haklarına sahip oldukları söylense de okullarında yönetici olamıyor, müfettişlik yapamıyor, kadroluların sahip oldukları birçok özlük hakkından yoksun kalıyorlar. Kadrolular gibi yıllara göre maaşlarında bir değişiklik olmuyor. Bulundukları okullarda kadrolu öğretmen gelir ve norm fazlası oluşursa ücretlilerin ardından onlar okullarından ayrılmak zorunda kalıyor. Her yıl sözleşmeleri yenileniyor. Onlara göre bu durum iş güvencesi olmadan çalışmak, bu da geleceğe güvensizlik anlamına geliyor. Kamuda sözleşmeli personel çalıştırılması uygulaması eski yıllara dayanıyor. Uygulama 1998 yılında 657 sayılı yasanın 4-C maddesine göre "Kısmi zamanlı geçici İngilizce ve bilgisayar öğreticisi" görevlendirmekle başladı. 2005'te bütün branşlardan 20 bin kısmi zamanlı geçici öğretici görevlendirilmesiyle dava konusu oldu. Danıştay uygulamayı "Özel bir ihtisas mesleği, asli ve sürekli bir kamu hizmeti olan öğretmenliğin geçici personel görevlendirme ile yürütülmesini" doğru bulmayarak iptal etti.
KARAR BEKLENİYOR
Mart 2006'da yeni düzenleme yapıldı. 657 sayılı kanunun sözleşmeli personel çalıştırılmasına olanak veren 4-B maddesine "Milli Eğitim Bakanlığı'nda norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılmaması hallerinde öğretmenlerin..." hükmü eklendi. 2006 temmuzdan itibaren yine 1 yıllık sözleşme yapılmaya başlandı. Düzenlemenin iptali için sendikalar Danıştay'a başvurdu. Danıştay da uygulamayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve halen karar bekleniyor.
Kadrolu olmak Kadrolu olmak bir üste atlamak bir üste atlamak
Hülya Uygurlar, Gazi Üniversitesi Türkçe öğretmenliği mezunu. 2006'dan bu yana ilköğretim ikinci kademede Türkçe öğretmeni olarak sözleşmeli çalışıyor. Kadrolu öğretmen olarak atanmayı bekliyor: "Ücretli için sözleşmelilik, sözleşmeli için de kadroluluk bir üst basamağa yükselmek anlamına geliyor. Atamam yapılmadı çünkü taban puanlar sürekli değişiyor. 90 puanla da açıkta kalanlar oluyor. Benim girdiğim yıl kadrolu olmak için 81 puan gerekiyordu, ben 78 aldım, sözleşmeli öğretmen oldum. Ama üç puan bizim başarısız ya da vasıfsız olduğumuzu göstermez. Ama biz 25 yıl da çalışsak stajyeriz. İdareciler ile iyi geçinmek zorunda kalabiliyorsun. Kısaca üzerinde sürekli bir baskı hissediyorsun. Görev verilecekse kadroluya 'ister misin?' diye sorulur, ücretli ve sözleşmeliye ise sorulmaz" diyor.
'Sözleşmeli kölelik'
Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, uygulamayı "Sözleşmeli kölelik" olarak tanımlıyor: "Kadrolu öğretmen ihtiyacını giderecek on binlerce öğretmen atanmayı beklerken bu yola girdi. Oysa 4 B'de 'kadrolu istihdam edilmesi mümkün değilse' deniliyor. Ancak sözleşme neredeyse asil atamaya döndü. 'Emir kulu' anlayışını getiriyor. Amirine hayır diyemeyecek bir öğretmen tipi. İş güvenceleri yok, konuşma hakkı yok."
İki yılda 5 okul değiştirdi
S.D. 2006'dan itibaren sözleşmeli öğretmen. S.D. ise şöyle diyor: "KPSS'den yüksek puan almıştım, bu uygulamanın nasılsa sürmeyeceğini, kadroya geçirileceğimizi düşünerek, sözleşmeli oldum. Ama bakanlık 'Nasılsa bu kadar işsiz öğretmen var, biriniz olmazsa biriniz olur' diyerek, geri adım atmıyor. Bizim için en onur kırıcı nokta bu. Öğretmen olduğumuza sevinemiyoruz. Bazı okullarda evrak getir götür gibi angarya işler yaptırılıyor. Sürekli boşluk dolduruyoruz. 2 yılda 5 okul değiştirdim. Gidiyorum, öğrencileri tanıyorum, ilişki kuruyorum, beni başka yere veriyorlar."
Kadrolu ve sözleşmeli farkları nedir?
'sozlesmeliogretmen' sitesi kadrolular ile farklarını şöyle sıralıyor:
* Sözleşmeler her ocakta yenileniyor. Kadrolular ise emekli olana kadar çalışacağını biliyor.
* 18 maddelik sözleşme metnindeki "Taraflar bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebilir" maddesini Danıştay durdurdu. 13'üncü maddenin D bendinde, "Norm kadronun gerektiği öğretmen temin edildiğinde veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmesi feshedilir" ve Ğ bendinde, "Eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemde aralıksız iki aylık süre zarfında sözleşme ücreti karşılığı ders yükünün doldurulmaması durumunda sözleşmesi feshedilir" ise yürürlükte.
* Sözleşmelilerin özür durumu hariç tayin hakları yok. 20 yıl çalışsa da yurtdışında göreve başvuramıyor.
* Yönetici veya müfettiş olamıyorlar. Kadrolular gibi öğretmen olarak askerlik yapamıyorlar.
* Sözleşmelilerin eş, çocuk, doğum yardımları yok.
* 25 yıl sözleşmeli de olsa kadrolular gibi maaşları artmıyor.