Öğretmenimiz çok çalışıyor, az kazanıyor
Sibel Kahraman - VAN AA
Bir öğretmen Türkiye'de 1832 saat, İspanya'da 1425, Çek Cumhuriyeti'nde 1652 saat çalışıyor. Yeni ilkokul öğretmeni, Çek Cumhuriyeti'nde yıllık 18 bin, İspanya'da 33 bin, Fransa'da 23 bin dolar alıyor. Türkiye'de ise 12 bin dolar. 4 öğretmenden üçü maaşları yetmediği için ek iş yapıyor
Öğretmenler Günü tüm yurtta çeşitli etkinliklerle kutlanıyor, ancak, araştırmalar öğretmenlerin kutlanacak bir günlerinin olmadığı yönünde...
OECD tarafından hazırlanan, "Bir Bakışta Eğitim 2008 Raporu"na dayanarak bir araştırma yapan Eğitim - Sen'e göre, OECD üyesi ülkeler içinde Türkiye, Macaristan ve Japonya'yla birlikte "en fazla çalışma saatine sahip 3 ülke" arasında...
Türkiye'de bir öğretmen yılda ortalama 1832 saat çalışıyor. İspanya'da 1425, Portekiz'de 1440, Çek Cumhuriyeti'nde ise öğretmenler 1652 saat çalışıyor.
35 üyeli OECD'nin çalışma saati ortalaması ise 1662 saat. Öte yandan en düşük öğretmen maaşı veren ülkeler sıralamasında Türkiye ve Macaristan başı çekiyor.
OECD'nin istatistikleriyle bakıldığında, göreve yeni başlayan bir ilkokul öğretmeni yılda brüt olarak Avusturya'da 27 bin 649 dolar, Çek Cumhuriyeti'nde 18 bin 591 dolar, İspanya'da 33 bin 24 dolar, Fransa'da 23 bin 317 dolar, İskoçya'da 29 bin 498 dolar, Portekiz'de 20 bin 72 dolar, İtalya'da 21 bin 211 dolar maaş alıyor. Bu ücret Türkiye'de ise yılda 12 bin 670 dolar.
OECD ülkeleriyle uçurum var
İlköğretimde göreve yeni başlamış öğretmenin 1300 YTL tutarındaki bir buzdolabını satın alabilmesi için Avusturya'da 64.5, İspanya'da 43, Yunanistan'da 67, Portekiz'de 71 saat çalışması yeterliyken, Türkiye'de 143 saat çalışması gerekiyor. OECD ülkeleri arasında en üst derecede olan bir ilköğretim okulu öğretmeninin yıllık toplam geliri 54 bin 914 dolar, Çek Cumhuriyeti'nde 28 bin 974 dolar, İspanya'da 47 bin 695 dolar, Fransa'da 46 bin 280 dolar. OECD ülkeleri ortalaması 46 bin 290 dolarken, Türkiye'de ise en üst derecedeki öğretmenin yıllık maaşı 15 bin 780 dolar.
Çocuklarından endişeliler
2008 Ekim ayı sonu itibariyle Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2 bin 725 YTL, açlık sınırı da 1051 YTL. Türk Eğitim - Sen'in açıklamasına göre, öğretmenlerin maaşı ek ders ücretiyle birlikte ortalama 1000 - 1500 YTL arasında değişiyor.
Yine aynı araştırmanın sonuçları, öğretmenlerin yüzde 72'sinin maaşları yetmediği için ek iş yaptıklarını, yüzde 56.7'sinin kirada oturduğunu, yüzde 76.2'sinin banka kredisi kullandığını ve yüzde 38.2'sinin çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamama endişesi taşıdığını ortaya koyuyor.
Eğitimin durumu içler acısı
Eğitim - Sen'in "2008- 2009 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu" araştırmasına göre eğitimin durumu şöyle:
Okul çağındaki nüfusun ilköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 97. Ortaöğretim çağındaki çocukların sadece yüzde 58'i okullara devam ediyor. Yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 20'ler düzeyinde.
Türkiye'de devletin öğrenci başına yaptığı yıllık eğitim harcaması, ilköğretimde 1120 dolar, ortaöğretimde 1808 dolar, yükseköğretimde 4231 dolar. OECD ülkelerinin ortalaması ise ilköğretimde 5832, ortaöğretimde 7276, yükseköğretimde 7951 dolar.
Derslik yapımına paralel olarak her yıl en az 50 bin kadrolu öğretmen atamasına ihtiyaç bulunuyor.
Eğitimin 30 öğrencili sınıflarda verilmesi durumunda net derslik açığı 68195. Buna göre, her yıl 35 bin derslik yapılması durumunda derslik açıkları iki yılda bitirilebilir.
Öğretmenlikte ?köle düzeni'
Türkiye'de kadrolu, sözleşmeli, vekil ve ücretli olmak üzere dört farklı statüde öğretmen istihdam ediliyor. Sözleşmeli, vekil ve ücretli öğretmenlerin iş güvencesi bulunmuyor. Türk Eğitim- Sen, sözleşmeli, vekil ve ücretli öğretmenlerin içinde bulundukları durumu şöyle özetliyor:
"Kadrolu öğretmenlerin yaklaşık 630 bin, sözleşmeli öğretmenlerin 55 - 60 bin, vekil ve ücretli öğretmenlerin sayısının 100 binin üzerinde olduğu, MEB'in 140 bin öğretmen açığı olduğu yönündeki açıklamasından anlaşılıyor. 100 binin üzerindeki ücretli öğretmenler ayda 300 - 500 YTL arasındaki bir ücretle karın tokluğuna çalıştırılıyor. Bu durum kölelikten başka ne anlama geliyor?"
Çözüm için ne yapmalı?
Esnek ve güvencesiz istihdam rejimine son verilmeli, sözleşmeli ve ücretli konumundaki öğretmenler kadrolu olmalı.
"Meslekte eşitlik", "eşit işe eşit ücret" ilkelerinin ihlali engellenmeli.
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin örgütlenmesi için işyerlerinde etkili bir mekanizma kurulmalı.
Angarya yine onlara
2008'de üç ayda İstanbul'un Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Sancaktepe, Ataşehir, Çekmeköy, Beykoz ilçelerinde Eğitim- Sen Eski Genel Başkanı Alaattin Dinçer'in başında bulunduğu bir komisyon tarafından yüz yüze görüşmelerle oluşturulan rapora göre durum şöyle:
Angarya işler yaptırılıyor.
Okul yönetimleri para toplama işini öğretmenlere yıkıyor.
Okul müdürleri ve müdür yardımcıları, saat 07.15'te gelip 18.00'de okuldan ayrılıyor. 6 saat derse girme zorunlulukları var ve ek ödeme alamıyorlar.
Atamalarda, ders dağıtım çizelgelerinde partizanca yaklaşımlar yapılıyor.
Sicil raporları, ödül ve ceza uygulamaları objektif değil.
Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu tayinleri yapılmıyor, askerliklerini er öğretmen olarak yapamıyor.
Toplu sözleşme ve grev hakların tanınmalı, toplu pazarlığa geçilmeli.
Müfettişin de sorunları var
Sadece öğretmenlerin değil ilköğretim müfettişlerinin de sorunları bulunuyor. Müfettişler, denetledikleri müdür ve öğretmenlerden 100-400 YTL daha düşük maaş aldıklarını belirtiyor.
Diğer müfettişlere ödenen temsil tazminatının ilköğretim müfettişlerine ödenmediği ifade edildi.
Diğer müfettişlerin ek göstergeleri 3600 iken ilköğretim müfettişlerinin 3000'de kaldığı belirtildi.
Gönüllü çift okullu yaptı
İzmir'den Van'ın Bakraçlı köyüne 3 yıl önce gönüllü olarak gelen öğretmen çift Hakan ve Arzu Mutlu sayesinde, okula giden kız sayısı erkek öğrenci sayısını geçti.
Köylülerle iyi iletişim kurmayı başardıklarını söyleyen Hakan Mutlu, yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: "İlk geldiğimizde okulun bakımını yaptık. Sınıflara bilgisayar kurduk, kitaplık oluşturduk. Yardım kuruluşlarından maddi durumu kötü olan öğrencilerimize kaban ve mont temin ettik."
Arzu Mutlu da kadın öğretmen modelinin köylüler üzerinde olumlu etki bıraktığını söyledi. Mutlu, "Köye ilk geldiğimizde 20 kız öğrenci ile 35 erkek öğrenci eğitim görüyordu. Şimdi 37 kız ve 30 erkek öğrencimiz var" dedi.
Mutlu, lojmanda kullanılmayan bir odayı ana sınıfına dönüştüreceklerini söyledi.