Yurtdışındaki öğretmenlerin sorunları

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 25 Kasım 2008 14:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SAĞLIK GÜVENCESİ

Yurtdışında görev yapan öğretmenlerin en baştaki sorunu sağlık sigortasının gerçek anlamda olmayışı olarak değerlendiriliyor.

Yurtdışında hasta olan bir öğretmen, doktora kendi imkanlarıyla gitmek zorunda kalıyor ve bunun ücretini peşin ödedikten sonra bıktırıcı protokollerle uğraşarak, bu protokoller için de paralar harcayarak (tercüme masrafı, fotokopi masrafları, Ataşeliğine ve Türkiye ye posta ile gönderme masrafı...vb) bu parayı en erken 6 ay sonra almaya çalışıyor. Tabi 6 ay sonra tamamını alabilenler kendini şanslı sayıyor.

Ayrıca eşi ve çocuklarıyla gelen öğretmenlerin masraflarını Türkiye deki rayiç fiyatla karşılıyor. Bu da çocuğunun sağlığı için 600 avro ödeyen bir öğretmenin, ancak 70 avro gibi bir kısmının devlet tarafından karşılanması anlamına geliyor. Diğer büyük miktarını öğretmen kendisi karşılıyor.

Bu yüzden özellikle ailesi ile gelenler özel sağlık sigortası yaptırıyorlar, aylık en az 400 avro sigorta için ödüyorlar, bu özel sağlık sigortaları da tüm masrafları karşılamıyor zaten.

Diğer Alman öğretmenlerin anahtarına kadar kendi devleti sigortasını karşılarken, Türk öğretmenlerin sigortasız olduklarını söylemekten utandığı ve çoğunun doktora bile çok mecbur kalmadıkça gitmediği gözleniyor.

DERS KİTAPLARININOLMAMASI

Yurtdışındaki Türk öğretmenlerin yaşadığı başka büyük sıkıntı da ders kitaplarının olmayışı olarak değerlendiriliyor.

Türkiye de özellikle 3 yıldır çok güzel müfredatla bedava kitaplar dağıtıldığını, ama yurtdışındaki eğitim için hiç bir kitabın bulunmadığını, bunun öğretmenleri büyük sıkıntıya soktuğu görülüyor. Bazı öğretmenler, özel kitabevlerinin bastığı kitaplardan faydalandığını, ancak bunların parasının çok olduğu için öğrencilere aldıramadıklarından yakınıyorlar.

Çoğu öğretmen de ders materyallerini tamamen kendisi hazırladıklarını, birinci sınıftan dokuzuncu sınıfa kadar derse girdikleri için de en az 9 derslik materyal hazırlamak zorunda kaldıklarını, her hafta bir kitap yazmış olduklarını, bunun çok zamanlarını aldığını ve bu işi her ne kadar kendi gayretleriyle yapmaya çalışsalar da bu görevi bilimsel olarak bir ekibin hazırlaması görüşünde birleşiyorlar.

DERSLERİN İŞLENİŞİ

Avrupa da Türkçe dersleri zorunlu ders olmadığı için öğrenciler dersleri ve öğretmenlerini hafife almakta, diğer öğretmenlerine ve derslerine verdiği önemi vermemektedir.

Öğretmenler bir yandan Türk öğrencileri ve velilerini derse katılımı konusunda ikna edebilmek için tabiri yerindeyse bin takla atmakta, derse katılan öğrenciler ise ders zorunlu olmadığından ve ders notları ortalamaya girmediğinden dersleri hiç ciddiye almamakta, öğretmene eğitim konusunda görülmemiş zorluklar çıkarmaktadırlar. Öğretmenlerin elinde bilimsel materyalleri (kitap vb.) olmadığından da derslerin ne derece zor olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

MAAŞLARDAKİ ADALETSİZLİK

Yurtdışında görev yapan öğretmenler o ülkede görev yapan öğretmenlere göre çok düşük maaş almaktadırlar. Bu da ülkemizi temsil göreviyle yükümlendirilen sırtına çok büyük yükler yüklenen öğretmenlerin ülkemizi ne derece temsil edebileceği konusunu gündeme getirmektedir.

OCAK AYINDA MAAŞLARIN ÖDENMEYİP, ŞUBAT AYINA KADAR BEKLETİLMESİ

Çok ilginçtir ki, yurtdışında görev yapan öğretmenler ocak ayındaki maaşlarını ancak şubat ayında alabilmektedirler. Bu aksaklık her yıl devam etmektedir. Düzenlenmesi içinse mevzuat gibi kurallar öne sürülüp düzenlenmemekte, öğretmenler ciddi olarak mağdur edilmektedir.

Hangi kanun düzenlenmesi gerekiyorsa bir an önce düzenlenip, bu garip mağduriyetin giderilmesi istenmektedir.

YOLLUK VERİLMEMESİ

Yurt içinde aynı ilin bir köyünden başka bir köye atama yapılınca memurlar 1000YTL nin üzerinde yolluk alabilmesine karşın, ülkesini bırakıp evini, düzenini gerçekten bozup yurtdışına giden öğretmenlere uçak bileti alındığı gerekçesiyle yol harcırahı ödenmemektedir.

Halbuki öğretmenler, evini, düzenini bozup, yurtdışında yeni bir düzen kurabilmek için en az 3000 avro masraf yapmak zorunda kalıyorlar ve bu yaptıkları masrafların sonucunda aldıkları eşyaları ülkesine götüremeyerek, en fazla 5 yıl için paralarını çöpe atmış oluyorlar.

Ayrıca yurtdışına öğretmen olarak görevlendirilen memurların eşleri ve çocukları için hiçbir yolluk ücreti ödenmemekte, bakanlık adeta öğretmenlere ailelerini bırakıp gitmelerini zorunlu kılmaktadır.

Yetkililerin bu durumu göze alarak öğretmenlere gerçek değerde harcırah ödenmesi için girişimde bulunmaları bekleniyor.

KONUT YARDIMI YAPILMAMASI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hariç diğer ülkelerde görev yapan öğretmenlere konut yardımı yapılmamaktadır. Aynı statü ile görevlendirilen imamların lojmanları, hatta evinin her türlü düzeni hazır olmasına rağmen öğretmenlerin kendi hallerine bırakılması yurtdışında görev yapan memurlar arasında ikilik doğurmaktadır.

Ayrıca devletin yurtdışında görevli olan öğretmenlere ev tahsisi yapmamış olması okullarda diğer öğretmenler tarafından komik karşılanmakta ve alaya alınmaktadır. Bu da öğretmenlerimizin başını öne eğmesine neden olmaktadır.

Temsil göreviyle gönderilen öğretmenlerin bu sorunlarıyla da bakanlığımız ve Ataşelikler tarafından bizzat ilgilenilmesi istenmektedir.

KANUNLAR, SORUMLULUKLAR VE HAKLARIN ÖĞRETİMİ

Yurtdışında görev yapan öğretmenler vergiler, sigortalar ve diğer sosyal haklar ve sorumluluklar konularında yeterli bilgi sahibi olmadıklarından bazı durumlarda gereği olmadığı halde yüksek meblağlar ödemekte, bilmediği için aslında muaf olduğu kısmi vergileri ödemektedir.

Her personele görevlendirildiği ülkede kendisini ilgilendiren vergiler, haklar ve sorumlukları ile ilgili yeterli bilgilendirme resmi makamlarca yapılmalıdır.

Yurtdışında görev yapan öğretmenler kendi başlarına ve kendi gayretleriyle bunları eksik bir şekilde öğrenmekte veya yanlış ödemelerde bulunabilmektedir.

KANUNLAR KARŞISINDA EŞİTLİK

Bazı şehirlerde öğretmenler, konsolosluk görevlisi olarak kabul edilip hak ettiği haklarını kullanabilmektedirler. Örneğin Türkiye de aldığı ehliyeti 1 gün içinde AB ülkelerinde kullanabileceği ehliyete ücretsiz değiştirebilmektedirler. Üstelik vergi gibi sorumluluklardan da muaf tutulduğundan hem arabayı çok ucuza alıp, hem de vergi ödememektedirler.

Buna karşın çoğu şehirlerdeki yurtdışı öğretmenleri, kendileri konsolosluk tarafından görevlendirilmemiş gibi muameleye tutulup, ehliyeti olmasına rağmen, geçersiz sayıldığından 1000 avrodan fazla ödeyerek, aylarca kursa ve sınavlara girerek hem maddi hem de manevi mağdur olmaktadırlar. Ayrıca araba aldıklarında da en üst limitten vergi ve sigorta bedeli ödemektedirler.

Ataşeliklerin buna bir çözüm bulmaları, tüm öğretmenlerin bu mağduriyetinin giderilmesi için, çok kolay olan ?Konsolosluğumuz görevlisidir? belgesini vermeleri istenmektedir.

Yurtdışında görevli öğretmenler, konsolosluğa bağlı çalıştıkları halde, konsolosluğun dışında görevli olmaları öne sürülerek, bu belgenin verilmemesini anlamamaktadırlar. Bu belgenin verilmesi Türk devletine artı bir yük getirmeyecek, aksine yurtdışı öğretmenlerinin en azından bu konuda mağdur olmasını önleyecektir.

Kaynak: yurtdisiogretmen.com/

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber