İstanbul Üniversitesi rektör seçimine kilitlendi
Türkiye'nin en eski üniversitesini seçim heyecanı sardı. Türk akademik hayatının 'amiral gemisi' olarak adlandırılan İstanbul Üniversitesi'nde yarın rektörlük seçimi yapılacak. Seçimde ilk 6'ya girecek isimler Yükseköğretim Kurumu'na (YÖK) gönderilecek.
YÖK de bu isimler arasından üçünü Cumhurbaşkanlığı makamına sunacak. 1 kadın 12 erkek adayın kıyasıya yarıştığı seçimler, çeşitli iddialar ve müdahaleler sebebiyle hayli önem taşıyor.
Toplumun her kesimi bu seçimin sonucunu merakla bekliyor. Mevcut Rektör Mesut Parlak'ın yaş haddinden aday olamadığı seçimlerde kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Tarihî göreve aday olan akademisyenler arasındaki oy farkı da dengede görünüyor. Son seçimlere, adayların 8'ini çıkaran tıp fakülteleri damga vurdu. 2 bin 455 öğretim üyesinin oy kullanacağı seçimlerde tam bir bilinmezlik hakim.
Eski Rektör Kemal Alemdaroğlu döneminde siyasetin içine çekilen ve adını yasakçı uygulamalarla duyuran üniversiteden 40'a yakın öğretim üyesi istifa etmişti. 28 Şubat ve başörtüsü yasağının sembolleri arasına giren üniversitede Alemdaroğlu'ndan sonra görevi devralan Mesut Parlak siyasallaşan üniversitenin girdiği mücadeleler etrafında yıprandı.
Rektör Parlak, 'Cumhuriyet mitingleri' gibi ideolojik eylemlere karşı olduğunu belirtmesine rağmen İstanbul Üniversiteli üyeler mitinglerde ön saflarda yer aldı. 2005'teki seçimlerde 743 oyla rektör seçilen Parlak'ın ardından 377 oyla ikinci olan eski Tıp Fakültesi Dekanı Faruk Erzengin, bu seçimde de aday.
YÖK üyeliğinden istifa ederek aday olan Prof. Dr. Yunus Söylet de güçlü isimlerden. Adaylar arasındaki tek bayan ise Diş Hekimliği Fakültesi'nden Gülçin Bermek. Üniversitenin öğretim üyesi sayısının yüzde 40'ını oluşturan kadınlara güvenen Bermek seçilirse 555 yıllık geçmişe sahip okulu ilk kez bir kadın yönetecek.
Rektörlük seçimini belirleyecek oyların neredeyse yarısı tıplı akademisyenlerden gelecek. Adayların çoğunluğunun tıp fakültelerinden çıkması dengeli bir oy dağılımının işareti olarak değerlendiriliyor.
Faruk Erzengin: Bilimde siyasete karşı
Çapa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Geçen seçimlerde 377 oyla ikinci sırada yer aldı. İki dönem Çapa Tıp Fakültesi dekanlığını yürüttü. Başörtüsü konusunda kanunun gereğini yerine getireceğini belirten Erzengin, üniversitenin siyasi değil akademik işlerle adını duyuracağı vaadinde bulunuyor.
Yunus Söylet: Birleştirici olacağım
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Başbakan'ın aile doktoru. Seçimin en güçlü adayı. Yardımsever kişiliğiyle tanınıyor. Seçim çalışması için ziyaret ettiği üyelere birleştirici bir rektör olacağı sözünü veren Söylet, kimsesizlere ve bakıma muhtaç kişilere barınma, sağlık, eğitim ve tedavi hizmeti veren Sıcak Yuva Vakfı'nın da başkanı. Her yıl 100 doktor ve master öğrencisini burslu olarak yurtdışı dil okullarına göndermeyi ve üniversiteyi dünyaca kabul edilen Şanghay indeksinde ilk 100'e sokmayı vaat ediyor.
Gülçin Bermek: Tek kadın rektör adayı
Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi. Sağlık taramasıyla Türkiye'nin diş çürüğü haritasını çıkardı. Bilimsel çalışmaların önündeki engelleri kaldırma sözü veriyor. 13 aday arasında tek kadın olan Bermek, seçilirse İÜ tarihinin ilk kadın rektörü olacak. Parlak'a yakınlığıyla tanınınan Bermek, kadın akademisyenlerin oylarına güveniyor.
Ahad Andican: Yönetim tarafsız olmalı
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Bir dönem devlet bakanlığı yaptı. "Üniversite tek bir bakış açısıyla yönetilemez. Bütçe yapılanması değiştirilmeli." diyor.
Seyfettin Uludağ: Laik söylemleriyle tanınıyor
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Laik söylemleri ve Hüseyin Üzmez'i tahliye ettiren Adli Tıp raporuna imza atmasıyla tanındı. İstanbul Tabip Odası'nın hakkında soruşturma başlattığı Uludağ, üçüncü kez aday. "Her cümlenin başına laikliği getirmeliyiz" diyen Uludağ; hoca, öğrenci ve halkı yan yana getirecek üniversite kenti oluşturacaklarını söylüyor.
Veysel Batmaz: Hukuku hakim kılacağım
İletişim Fakültesi öğretim üyesi. Üniversitenin hukuk bilmezliğine son vermek istediğini belirten Batmaz, hak arayışları ve hukuk mücadeleleriyle tanınıyor. Rektörlüğün güçlü adaylarından Yunus Söylet'i sıkça eleştiren Batmaz, üniversitede ne olup biterse, hepsinin herkes tarafından bilineceği ve soruşturmaların gizlenmeyeceği sözünü veriyor.
Mustafa Keçer: Alemdaroğlu destekli
Çapa Tıp Fakültesi dekanı. Eski rektörlerden Kemal Alemdaroğlu ve Mesut Parlak'ın desteklediği belirtilen 61 yaşındaki Prof. Dr. Mustafa Keçer, üniversitenin bilimselliğini yükseltmek istediğini söylüyor.
Melih Boydak: BM Çevre Ödülü sahibi
Orman Fakültesi öğretim üyesi. Birleşmiş Milletler Çevre Ödülü sahibi. Daha önce rektör yardımcılığı yaptı. 65 yaşında. Boydak, "Ana stratejimiz üniversitemizi dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alma vizyonuna ulaştıracak sosyal, kültürel ve bilimsel ortamı yaratmaktır." diyor.
Erhan Eyüboğlu: Daha fazla mali kaynak
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Bedri Rahmi ve Sabahattin Eyüboğlu'nun yeğeni. Öğretim ve araştırmada niteliğin yükseltilmesi, araştırmalara mali destek verilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Ali Akyüz: Kriterler bilimsel olmalı
Çapa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Genel cerrahide Türkiye'nin sayılı doktorlarından. Yedi yıldır anabilim dalı başkanı. Akademisyenin bilimsel kriterler dışındaki ölçülerle değerlendirilmeyeceğini, atamaların geciktirilmeyeceğini taahhüt ediyor.
Kadir Erdin: Değişim hedefli yönetim
Orman Fakültesi öğretim üyesi. Öğretim Üyeleri Derneği başkanlığı da yaptı. İstanbul Üniversitesi'nin bilgi üretiminde, öğretim ve araştırmada geldiği noktayı aşması gerektiğini belirtiyor. Bunun gerçekleştirilebilmesi için, hızlı hareket eden, esnek, değişim-dönüşüm hedefli bir yönetim göstereceklerini vurguluyor.
Gediz Akdeniz: 68'li ruhu canlandırılmalı
Fen Fakültesi öğretim üyesi. Üniversitedeki süpermarket zihniyetini değiştirmek istediğini ifade ediyor. Kendisi de 68 kuşağından olan Akdeniz, İstanbul Üniversitesi'nin kurtuluşunu '68 kuşağının ruhunu yeniden yakalamak'ta görüyor.
Kenan Ulualp: Saygın ve huzurlu bir ortam
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. 46 yaşındaki Ulualp'in rektörlük hedefleri arasında adil, saygın ve huzurlu bir çalışma ortamı var.
Burak Kılıç