'Nöbetçi memurluk' uygulamasının kaldırılması istendi
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Büro-Sen, İçişleri Bakanlığından, kamu kurumlarında 1966 yılında başlayan "nöbetçi memurluk" uygulamasının kaldırılmasını talep etti.
Alınan bilgiye göre, sendika, "nöbetçi memurluk" uygulaması konusunda, Kamu İşveren Kurulu ile memur sendikaları arasında yürütülen toplu görüş meler sonunda varılan mutabakat çerçevesinde İçişleri Bakanlığına başvuruda bulundu.
Sendika, İçişleri Bakanlığına gönderdiği yazıda, mutabakat metninde, 711 sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulması ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun'un uygulanmasında ortaya çıkan sorunların giderilmesi konusunda, hizmet kolunda yetkili sendikalarla işbirliği içinde çalışmalarda bulunulacağının belirtildiğini ifade etti.
Yazıda, 711 sayılı Kanun'un 43 yıl önce 1966'da çıkarıldığı anımsatılarak, bu uygulamayla ülke güvenliği açısından tehlikeli ve hassas dönemlerde (afet, iç-dış savaş vs.) bakanlıklarda ve tehlike ihtimalinin yoğunlaştığı bölgelerdeki kamu kurumlarında alarm haberlerinin ilgililere ve yetkili mercilere süratle bildirilmesinin amaçlandığı kaydedildi.
İletişim araçlarının yeterince gelişmemiş olması, genel itibariyle kamu görevlilerinin sayısının az olması ve özel güvenlik görevlisi personelinin olmaması gibi nedenlerle, ülkenin o döneme özgü hassasiyeti gözetilerek güvenlik açısından böyle bir yasa çıkarıldığı belirtilen yazıda, günü müzde bu şartların hepsinin değiştiği vurgulandı. Yazıda, bu nedenlerle 711 sayılı Nöbetç i Memurluğu Kurulması ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun'un yürürlükten kaldırılmasını talep edildi.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konuyla ilgili taleplerini toplu görüşme masasında gündeme getirdiklerini belirterek, gelinen noktayı sendika olarak İçişleri Bakanlığına anımsattıklarını ifade etti.
Değişen ve gelişen iletişim olanaklarıyla nöbetçi memurluğuna ihtiyaç kalmadığını savunan Yokuş, şunları kaydetti:
"Her kurumda bir nöbetçi memur bulundurmak, mesai bittikten sonra gelen evrakı almak gibi bir anlayış söz konusu. Bir çok yerde bu uygulamaya son verildi ama bir çok yerde de halen devam ediyor. Nöbetçi memur gece gelen evrakı alsa da yapacağı bir şey yok. Eğer çok acil bir durum varsa ilgili yöneticiye bir telefonla ulaşmak mümkün.
Uygulama en çok valiliklerde sürdürülüyor. Nöbetçi memur, kurumunda geceliyor bu da mağduriyet yaratıyor. Zaten gece ya da hafta sonunda kurumlarda bekçi ya da güvenlik görevlileri bulunuyor. Bu kişiler gelecek evrakı alabilir, gerektiğinde ilgili yöneticiyi telefonla pekala bilgilendirebilir. Biz bu uygulamaya ihtiyaç olmadığı kanısındayız ve bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz."
Nöbetçi Memurluğu Kurulması ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun, yetkili merciler tarafından bildirilecek alarm haberlerinin sürat ve emniyetle ilgililere ulaştırılmasını sağlamak amacı ile bakanlıklarda ve bakanlıklarca uygun görülecek teşkilat ve kurumlarında birer nöbetçi memurluğu kurulmasını öngörüyor.
Nöbetçi memurluğu görevini yapacak subay, memur, hizmetlilerle diğer personele bu görevden ötürü herhangi bir ücret verilmiyor, nöbet tutanlar, nöbetin bitiminde bir iş günü izinli sayılıyor. Nöbetini hiç tutmayan veya kusurlu tutan nöbetçi personel ile görev aldığı halde tatbikata katılmayan personel hakkında, fiilin derecesine göre, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanıyor.
İlgili yönetmeliğe göre, nöbet tutacaklarda, "asgari orta okul mezunu olmak (yeteri kadar orta okul mezunu bulunmadığı takdirde ilkokul mezunu olabilir), görevin gerektirdiği bilgi, görgü ve çabuk kavrama sahibi olmak, itimada şayan olmak, sağlam karakterli olmak, en az 2 yıl hizmeti bulunmak" gibi nitelikler aranıyor.