Lojmanlarda, öğretmenlere öncelik tanınamayacağına dair mahkeme kararı
Kamu Konutları Kanunu ve Kamu Konutları Yönetmeliğinde sıra tahsisli kamu konutlarının eğitim öğretim sınıfından olan personele diğer hizmet sınıfı personeline kıyasla öncelikle tahsis edilemeyeceğine dair Çorum idari mahkemesinin kararı.
Davacı olan teknisyen lojmana başvuranlar arasında yapılan sıralamada1.sırada olmasına karşın öğretmenlere tanınan öncelik gerekçesiyle 5.sıraya konmasına dair açtığı davayı kazanarak lojmana geçmeye hak kazanmıştır.
T.C.
ÇORUM
İDARE MAHKEMESİ
Esas No:2008/145
Karar No: 2008/767
Davacı : Ahmet Kılıç
Vekili : Av. Özgür Öztekin
Gazi Cad. Hayribey iş Merkezi N:36 K:4/6 Merkez/ÇORUM
Davalı : Çorum Valiliği - Merkez/ÇORUM
Davanın Özeti : Davacı vekili tarafından, Çorum Endüstri Meslek Anadolu "Teknik
ve Teknik Lisesi Müdürlüğünde teknisyen olarak görev yapan müvekkilinin kamu
konutu sıra tahsisinde
sırasının 5.sıra olarak belirlenmesine yönelik 21.2.2008 tarih ve 4479 sayılı
davalı idare işleminin; Kamu Konutları Kanununda ve Kamu Konutları Yönetmeliğinde
sıra tahsisli konutların tahsisinde eğitim öğretim hizmetleri sınıfına öncelik
ve üstünlük verileceğine ilişkin bir hüküm mevcut değil iken Milli Eğitim Bakanlığı
Konut Dağıtım Ve Yönetim Özel Yönergesinde bu yönde bir hükmün bulunmasının
normlar hiyerarşisine aykırılık teşkil ettiği, kendisinden üst norm statüsünde
bulunan kanun ve yönetmelikte bulunmayan üstünlük ve ayrıcalığın yönerge ile
benimsenemeyeceği, bir hakkın verilmesinin, kaldırılmasının ve değiştirilmesinin
ancak yasa ile mümkün olduğu. Kamu
Konutları Yönetmeliğinin 9. maddesinde belirtilen puanlama cetveli esas alındığında
müvekkilinin 1. sırada yer alması gerektiği iddialarıyla iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmene Hizmet ve Sosyal İşler
Daire
Başkanlığı'ndan gelen 05.02.2008 tarihli görüş doğrultusunda işlem yapıldığı,
dava konusu işlemin 2133 Sayın Tebliğler Dergisinde yayımlanan Milli Eğitim
Bakanlığı Konut Dağıtım Ve Yönetim Özel Yönergesinin 8. maddesi uyarınca yapılması
nedeniyle davanın görüm ve çözüm yerinin Danıştay olduğu, anılan hükümle zorunlu
hizmete tabi eğitim - öğretim sınıfında görev yapan personelin zorunlu hizmete
tabi olduğu için korunmasının amaçlandığı gerekçeleriyle davanın reddi gerektiği
savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Çorum İdare Mahkemesi'nce gereği görüşüldü:
Dava, Çorum Endüstri Meslek Anadolu Teknik ve Teknik Lisesi Müdürlüğünde teknisyen
olarak görev yapan davacının kamu konutu sıra tahsisinde sırasının 5.sıra olarak
belirlenmesine yönelik 21.2.2008 tarih ve 4479 sayılı davalı idare işleminin
iptali istemiyle yapılmıştır.
Dava konusu işlem tesis edilirken, davacının puanlama sonucu en yüksek puana
sahip olmasına rağmen. Milli Eğitim Bakanlığı Konut Dağıtım Ve Yönetim Özel
Yönergesi'nin 8. maddesi uyarınca eğitim öğretim hizmeti sınıfında çalışan personele
öncelik verilmiş bu hüküm nedeniyle puan sırasına göre 1. sırada olan davacının
sırası, eğitim-öğretim hizmeti sınıfında çalışan personele öncelik verilmesi
nedeniyle, 5. sıra olarak belirlenmiştir.
2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu'nda ve bu kanuna dayanılarak Bakanlar Kurulunca
çıkarılan ve 23.9.1 JS4 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan
Kamu Konutları Yönetmeliği'nde sıra tahsisli konutların puanlama esasına göre
tahsis edileceği öngörülmüş ancak çeşitli hizmet sınıflarına (eğitim öğretim
Hizmet sınıfı da dahil) öncelik verileceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Konut Dağıtım Ve Yönetim Özel Yönergesi nin 8. maddesinde
ise:" Konutlar, genel olarak ait oldukları okul ve kutum personeline tahsis
edilir.
Görevlerinin önem ve sorumluluğu nedeniyle konut tahsisi yapıldıktan sonra kalan
konutlar, o okul ve kurumda görevli eğitim öğretim hizmetleri sınıfı personeline
tahsis edilir.
Eğitim öğretim hizmetleri sınıfı personeline tahsisten sonra boş kalan konutlar
ise, o okul ve kurumdaki diğer hizmet sınıfı personeline sıra çizelgesine göre
tahsis edilir." hükmü yer almaktadır.
Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen yönetmelik, yönerge gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
Bu durumda, Kanun ve Yönetmelikte olmayan hakkın, direkt olarak yönerge ile eğitim öğretim sınıfına dahil olan personele tanınması dolayısıyla diğer hizmet sınıfına dahil personelin hakkının daraltılması ve kısıtlanması sonucunu doğuracak hükümler getirilmesi, normlar hiyerarşisi sonucu kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından. Milli Eğitim Bakanlığı Konut Dağıtım Ve Yönetim Özel Yönergesinin 8. maddesinin hukuka uygun olmadığı yargısına varılmıştır. Bu nedenle hukuka aykırılığı açıklanan Milli Eğitim Bakanlığı Konut Dağıtım Ve Yönetim Özel Yönergesinin 8. maddesinin dava konusu olayımızda uygulama imkanı kalmadığından dava konusu uyuşmazlığın Kamu Konutları Kanunu ve Kamu Konutları Yönetmeliği hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu duruma göre ise, Kamu Konutları Kanunu ve Kamu Konutları Yönetmeliğinde sıra tahsisli kamu konutlarının eğitim öğretim sınıfından olan personele diğer hizmet sınıfı personeline kıyasla öncelikle tahsis edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamasına karşın, puan sırasına göre 1. sırada olan davacının sırasının, eğitim öğretim hizmet sınıfından olan personele öncelik tanınması sonucu, 5.sıra olarak belirlenmesine yönelik 21.2.2008 tarih ve 4479 sayılı davalı idare işleminin hukuka uygun olmadığı yargısına varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline; aşağıda dökümü yapılan 83,50 YTL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 400 YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; artan posta ücreti avansının isteği halinde davacıya iadesine: kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Kırıkkale Bölge idare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere 23/12/2008 tarihinde işin esası bakımından oybirliği, yargılama giderinin tahmili bakımından ise oyçokluğu ile karar verildi.
Başkan Fatih TERZİ 33804
Üye Özkan ARTAR 94870 (X)
Üye İshak KARADAVUT 101092
Muhalefet Oyu
Davacı davasını mahkemeye dinletebilmek için yürütmenin durdurulması talebinde
bulunmak zorunda değildir ve bir davada yürütmenin durdurmasını talep etmek
isteğe bağlıdır.
Öte yandan, bilindiği üzere yargılama harç ve giderleri, kural olarak davanın
sonunda haksız çıkan tarafa yükletilir. Ancak idari yargıda yürütmeyi durdurma
talebine ilişkin nihai karar mahkeme tarafından dava sonuçlanmadan verilmektedir.
Bununla birlikte, yürütmenin durdurulabilmesi için kanunda öngörülen şartların
bulunmaması sebebiyle bu talebin reddine karar verilen durumlarda, yargılamanın
devamı neticesinde yürütmeyi durdurma talebi reddedilen davacıların davayı kazanmaları
olağan bir durumdur. Ancak davanın esasına ilişkin nihai kararda davacı haklı
çıkmış olsa dahi, yürütmenin durdurulması talebini nihai olarak karara bağlayan
mahkemenin mezkur talebin reddine karar verdiği durumlarda, tedbir niteliğindeki
bu talebe ilişkin harcın haklılık-haksızlık perspektifinde değerlendirilmesi
gerekmektedir. Dolayısıyla yürütmeyi durdurma talebi reddedilen davacı, davanın
esasına ilişkin nihai kararda haklı çıkmış olsa dahi. bu talebe ilişkin harcın,
netice olarak bu talep bakımından haksız konumda olan davacının üzerinde bırakılması
gerekmektedir.
Açıklanan gerekçeler doğrultusunda ve bu gerekçelere uyarı görülmekte olan davada,
yürütmenin durdurulması talebine ilişkin harcın davacının üzerinde bırakılması
gerektiği görüşü ile çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.
Üye
Özkan ARTAR
94870