Sabahları dükkân önlerine bırakılan ekmekleri önce köpekler yokluyor

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 21 Mart 2009 16:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk halkının en fazla tükettiği temel gıdaların başında gelen ekmek, ruhsatsız fırınların elinde ciddi bir sağlık tehlikesi oluşturuyor. Mahalle aralarında kaçak çalışan fırınların eksikleri, halk sağlığını tehdit ediyor. Bu fırınlarda kullanılan aletlerden tuvaletlere kadar birçok unsur uygun şartlarda bulunmuyor.

Fırınlarda depo ve çalışanlar tarafından yatakhane olarak kullanılan bodrumlar ise bir başka tehlikeye zemin hazırlıyor.

Sadece İstanbul'da bin 500 ruhsatsız fırının çalışması olayın vahametini ortaya koyuyor. Fırınlardaki sorunlarla ekmeğin mevcut problemleri tabii ki sona ermiyor. Fırından çıkan ekmekler soframıza gelene kadar geçirdiği evrelerde de çözüm bekleyen birçok sorun dikkatleri çekiyor.

Sabahın erken saatlerinde fırınlardan bakkal dükkânlarına ve büfelere dağıtılan ekmekler, hijyen konusunda birçok eksiklik içeriyor. İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer'in "Bizzat kontrol ettim, ekmeği önce kargalar, sonra da kedi ve köpekler ziyaret eder." sözü dikkat çekiyor.

Ekmekler, halkın gelip geçtiği kaldırımlardaki dolapların içinde onlarca vatandaşın, 'taze mi?' diye kontrol ettiği ellerle ekmek olmaktan çıkıp adeta bir mikrop yuvası haline geliyor.

Ruhsatsız fırınlar engellenmiyor

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı

Türkiye'de federasyona bağlı 14 bin fırın bulunuyor. Bırakın yeni açılanlara dikkat edilmesini, mevcut merdiven altında, ruhsatsız üretim yapan işletmelere bile ilgili kurumlar gerekli engellemeyi yapmıyor. Bu da fırıncı esnafımızı fazlasıyla üzmekte, tüketici olan halkımızı da mağdur etmektedir. Yılda 1 milyar 260 milyon TL'lik ekmek israf ediliyor. Bu israfın yüzde 50'si fırın enflasyonundan kaynaklanıyor ve ruhsatsız, merdiven altında üretim yapan işletmeler hâlâ faaliyetlerine devam ediyor. Burada karşımıza ciddi bir çarpıklık çıkıyor.

Ekmeğimiz sokaklarda mikrop içinde

İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer

Kalitesiz unu beyaz hale getirmek için yasak olan kimyasallar kullanılıyor. Fırıncılar katkı maddelerinden haberdar olmayabiliyor. Bu konuda yine Tarım Bakanlığı'nın, değirmenleri denetlemesi gerekiyor. İthalatının yasaklanması lâzım. Ekmek ambalaja girsin; çünkü ekmeğe üretildiği noktadan soframıza gelene kadar kaç tane el değiyor. Mikrop kapması her zaman muhtemel. Sabahları ilk önce kargalar, sonra köpek ve kediler ziyaret eder ekmeği. Ben sabah 05.00'te kalktım, denetim yaptım.

Denetimleri

10 kat artırdık

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker

2002 yılında Türkiye'deki toplam gıda denetimi 38 binken, 2008 yılında bu rakamı 236 bine çıkardık. Türkiye'de günlük ortalama 82 milyon adet ekmek üretiliyor. Kişi başına ise günlük 335 gram ekmek tüketiliyor. Bu oran dünyanın birçok ülkesinden çok daha fazla. Bu noktada denetim hiç kolay değil. Bakanlık tarafından fırınlarda çalışanlara hijyenik şartlarda ekmek üretimi ile ilgili eğitim verilmesi için çeşitli kurslar düzenliyoruz. Bu çerçevede bugüne kadar 2 bin çalışana ustalık belgesi verildi. Çalışmalarımız olumlu yönde devam ediyor.

Ekmekten hastalıklar bulaşabilir...

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferdi Tanır

Denetimlere rağmen bazı fırınlar kurallara uymuyor. Ekmek, hamur karıcısından tutun pişiricisine kadar, el değmeden yapılmalı. Bazı fırınlarda halk sağlığı hiçe sayılarak paslı tavalar, kazanlar kullanılıyor. Sıcak hava nedeniyle de bazı çalışanlar hiç giysi kullanmıyor. Ekmekte hijyen kurallarına uyulmadığı takdirde, tıpkı suda olduğu gibi bulaşıcı hastalıklara sebep olan bakteriler kolay ürüyor.

Nurullah Kaya

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber