Rotasyona karşı çıkan öğretim üyeleri, kardeş üniversiteye gitmek istiyor
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), küçük illerdeki 13 tıp fakültesinin ihtiyacını büyük şehirlerdeki üniversitelerden karşılamak için düğmeye basması tartışmalara sebep oldu.
250'den fazla profesör ve doçentin bir yıllığına mecburi hizmete gideceği uygulamadan en çok öğretim üyeleri dertli. Kardeş üniversite modeline geçilmesini isteyen öğretim üyeleri, "Biz görevden kaçmıyoruz. Fakat uygulanış şekli yanlış." diyor. Üyeler, mecburi hizmet yerine, personel ve teknik altyapı yönünden yetersiz üniversitelerin büyük üniversitelerle işbirliği içine girmesini teklif ediyor.
Rotasyona en çok öğretim üyesi gönderen üniversitelerin başında gelen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, "Belli bir yaşın üzerindeki öğretim üyelerinin ani bir kararla 15 gün gibi kısa bir süre içinde uzak bir şehre, ailelerini bırakarak gitmek zorunda olmaları, tıp fakültelerimizde büyük bir moral ve motivasyon kaybına neden olmuştur." dedi. Eğitimcilerin bir kısmının istifa etmeyi bile düşündüğünü anlatan Söylet, öğretim üyelerinin hayatları boyunca yaptıkları mecburi hizmet sayısının 6 yılı aştığını belirterek, daha organize ve planlı bir çözüm düşünülmesini istiyor.
Söylet'in organize ve planlı çözüm diyerek bahsettiği konuyu, İÜ'den Prof. Dr. Ali Akyüz, "Altyapısı oturmuş fakültelerin bu üniversitelerle işbirliği yapmasını ve öğretim üyelerinin sırayla buralara giderek altyapının geliştirilmesine yardımcı olması" olarak açıklıyor. Bu sürecin yaşanması halinde belirli zaman aralıklarıyla bütün öğretim üyelerinin severek görev yapacağını dile getiren Akyüz, işin bir kişi yerine bütün bir bölümün sorumluluğuna gireceğini anlatarak, kardeş üniversite modeline değindi. Bununla birlikte Türk Tabipler Birliği (TTB) uygulamaya şiddetle karşı çıkıyor. Bazı üniversiteler ise rotasyon için YÖK'ün 'gönüllülük esasına göre hareket edin' şartına, "gönüllü olan yok" diye cevabını veriyor.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, büyük şehirlerdeki bazı tıp fakültelerinde ciddi öğretim üyesi yığılması olduğunu belirterek, uygulamanın gerekliliğini savunmuştu.
Çağlar Avcı