Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği (Seri No 91)
Yürürlük Tarihi : 28-12-1984
12.12.1984 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe
giren, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile ilgili Bazı Konularda Değişiklik
Yapılması Hakkında 29.11.1984 tarih ve 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
uygulanması sırasında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla yapılan açıklamalar
aşağıdadır.
1 - Türkiye Büyük Millet Meclisinde Görevli Memurların Özlük Hakları:
657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin (F) bendi uyarınca, bu Kanunla tespit edilen
çeşitli hizmet sınıfları mensuplarından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde
ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde asli ve sürekli görevlerde bulunanların kadro,
unvan, derece, intibak ve diğer özlük haklarının tespit ve kullanılması ile
ilgili yetkiler ötedenberi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanına ait bulunuyordu. 243 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile anılan (F) bendinle yapılan değişiklikle aynı durum korunmakla
birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurlara uygulanacak en yüksek
ek göstergenin, Bakanlık Müsteşarları için öngörülen ek göstergeyi aşamayacağı
belirtilmiştir.
2 - Memurların Kazanılmış Hak Aylıklarının Yükselebilecekleri Derecenin Bir
Üst Derecesine Yükseltilmesi :
Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıkları, ilke olarak öğrenim durumları,
hizmet sınıfları ve göre unvanları itibariyle 657 sayılı Kanunda belirlenen
yükselinebilecek derecelere kadar çıkabilmektedir. Ancak intibak hükümleri ile
28.2.1979 tarihli ve 2.182 sayılı Kanun dolayısıyla bu genel kurala istisnalar
getirilmiştir. Bu istisnalara ilaveten, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
2 nci maddesiyle, 657 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde yapılan düzenleme ile
memurların kazanılmış hak aylıklarının; öğrenim durumları, hizmet sınıfları
ve görev unvanları itibariyle yükselebilecekleri derecenin bir üstündeki dereceye
yükselmeleri sağlanmış ve bu imkan, anılan Kanunun devamlılık arzeden bir hükmü
olarak getirilmiştir.
Sözkonusu imkandan yararlanabilecek memurların şu şartları taşımaları gerekmektedir.
a) Memurun, öğrenim durumu, hizmet sınıfı ve görev unvanı itibariyle azami yükselebileceği
derecede üç yılını tamamlayarak bu derecenin dördüncü kademesinden aylık almaya
hak kazanmış olması,
b) Son sicil notunun olumlu olması koşulu ile altı yıllık sicil notu ortalamasının
doksan veya daha yukarı bulunması gerekmektedir.
Bu şartları taşıyan memur, yükselebileceği derecenin üzerindeki bir dereceden
kadroya atanamamakla birlikte bulunduğu kadroda, yükselebileceği derecenin bir
üst derecesinin aylığını alabilecek ve bu dereceden aylık alanlar için öngörülen
haklardan da yararlanabilecektir.
Devlet memurlarından, hizmet sınıfları veya görev unvanları itibariyle belirlenmiş
olan yükselebilecekleri dereceler, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri
derecenin üzerinde olanlar varsa, 657 sayılı Kanunun değişik 37 nci maddesinin
uygulanmasında daha yüksek alan derece esas alınarak ilgililerin kazanılmış
hak aylıkları bu derecenin bir üstüne yükseltilebilecektir. Emniyet Hizmetleri
ile Milli İstihbarat Hizmetleri Sınıfına dahil memurlar için tespit edilmiş
olan yükselinebilecek dereceler bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
ÖRNEK : 3 üncü derece kadroda olup bu derecede 3 yılını tamamlayarak aynı derecenin
4 üncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son sicil notu olumlu olup altı
yıllık sicil notu ortalaması doksan olan lise mezunu bir şube müdürü, yine aynı
kadroyu işgal etmekle birlikte, kazanılmış hak aylığı 2 nci derecenin ilk kademesine
yükselecek ve buradan aylık alacaktır. Bu memurun ek gösterge ve harcırah gibi
aylık derecesine bağlı hakları, aylık alacağı 2 nci derece esas alınmak suretiyle
belirlenecektir.
657 sayılı Kanunun 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenen 37 nci
maddesinde öngörülen uygulama, altı yıllık sicil notu ortalamasının doksan ve
daha yukarı olmasını gerektirdiğinden ve sicil sistemi ilk defa anılan Kanun
Hükmünde Kararname ile not esasına bağlandığından, bu uygulamaya ancak altı
yıl sonra başlanabilecektir.
3 - Ek Göstergelerde Yapılan Değişiklikler :
Devlet Memurlarının ek göstergelerine ilişkin olarak 243 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile yapılan değişikliklerden bazıları şöyledir :
a) Devlet Memurları Kanununun değişik 43 üncü maddesinin (B/b) fıkrasında yapılan
değişiklikle «Tekniker» unvanına sahip olanların da, bu maddede «Yüksek Tekniker»ler
için öngörülen ek göstergelerden yararlanmaları sağlanmıştır.
b) 657 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde yapılan değişiklik ile, bu tebliğin
2 nci maddesinde de açıklandığı gibi başarılı Devlet memurlarının, belirli şartlarla
kazanılmış hak aylıklarının öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev unvanları
itibariyle azami yükselebilecekleri derecenin bir üstündeki dereceye yükselebilmesi
sağlanmıştır. Bu düzenle,meye paralel olarak 657 sayılı Kanunun değişik 43.
maddesinin (B) bendinin (J) fıkrasından sonra gelen fıkraya yapılar ilave ile,
bu şekilde kazanılmış hak aylıkları bir üst dereceye yükselenlerin bu dereceden
aylık alanlar için öngörülen ek göstergeden yararlanabilmeleri de mümkün kılınmıştır.
ÖRNEK : Ortaokul mezunu olmakla birlikte 657 sayılı Kanunun değişik 37 nci maddesine
göre kazanılmış hak aylığı 4 üncü dereceye yükselen ve bu dereceden aylık alan
Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil bir memur, bu sınıfa dahil olup 4 üncü
dereceden aylık alanlar için öngörülen ek göstergeden yararlanabilecektir.
ÖRNEK : Emniyet Hizmetleri Sınıfında olup ilkokul mezunu olmakla birlikte "polis
memuru" olarak 5 inci derecenin son kademesine kadar yükselebilen bir memur,
kazanılmış hak aylığı 657 sayılı Kanunun değişik 37 nci maddesine göre 4 üncü
dereceye yükseltildiği takdirde, bu dereceden aylık alan sözkonusu sınıf mensupları
için öngörülen ek göstergeden yararlanabilecektir.
c) 43 üncü maddenin sonuna eklenen fıkra ile;
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkan ve Üyeliklerine,
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkan ve üyeliklerine,
Müşavirliklere,
1 inci dereceden Uzman kadrolarına,
atananlara, daha önce almış oldukları ek gösterge, bu kadrolar için belirlenmiş
olan ek göstergelerden yüksek ise aylıkları daha yüksek ek gösterge esas alınmak
suretiyle ödenecektir. Bu imkandan ilgililer, ancak bu kadrolarda kaldıkları
sürece yararlanabileceklerdir.
Sözkonusu fıkra hükmünün uygulanmasında, ilgililerin yukarıda sayılan kadrolara
atanmadan önce son olarak almış bulundukları daha yüksek ek gösterge değil bütün
memuriyetleri süresince fiilen almış oldukları en yüksek ek gösterge dikkate
alınacaktır.
ÖRNEK : Müsteşar alarak aylığın 800 ek gösterge üzerinden aldıktan sonra Üyeliğe,
daha sonra da Müşavirliğe atanan bir memur, Müşavirlik kadrosunun ek göstergesi
daha düşük de olsa; bu görevde kaldığı sürece 800 ek göstergenin karşılığından
(1985 yılı için 1200) yararlanabilecektir.
4 - Devlet Memurluğuna Alınmada Aranacak Genel Şartlar :
67 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 48 inci maddesindeki Devlet Memurluğuna
alınacaklarda aranacak genel şartlara ilave olarak, şeref ve haysiyeti kırıcı
suçtan veya (istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç olmak üzere) kaçakçılıktan,
resmi ihale ve alım-satımlara fesat karıştırma,
Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza ile
hükümlü bulunmamak koşulu da getirilmiştir.
Yapılan bu değişiklik 31.12.1985 tarihinden sonra memuriyete alınacaklar hakkında
uygulanacak, 243 sayılı Kanun Hükmi,inde Kararname ile 48 inci maddeye eklenen
suçlardan hüküm giymiş olup halen memuriyette bulunanlar hakkında herhangi bir
işlem yapılmayacaktır.
5 - Memuriyete Giriş Sınavları :
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 50 nci maddesinde yapılan değişiklik ile
memuriyete girişte öngörülen merkezi sınav sistemi terkedilmiştir. Kuruluşlar,
ihtiyaçlarını, kendilerinin düzenleyecekleri memur giriş sınavları ile karşılayacaklardır.
50 nci maddede yapılan bu değişikliğe paralel alarak "sınav sonuçları"na
ilişkin 51 inci maddede de gerekli değişiklik yapılmıştır.
6 - Başarılı Devlet Memurlarına Bir Kademe İlerlemesi Uygulanması :
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesine
eklenen bir fıkrayla, altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı
olan memurlara bir kademe ilerlemesi yaptırılacaktır. Bu, şekilde yapılan kademe
ilerlemesi, normal kademe ilerlemesi .gibi derece yükselmesinde de dikkate alınacaktır.
657 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde yapılan düzenleme, yalnız yükselebilecekleri
en üst dereceye ulaşmış olanları ilgilendirdiği halde, 64 üncü maddeye eklenen
fıkra hükmü herhangi bir derece ve kademede bulunan bütün memurları kapsamaktadır.
ÖRNEK : 8 inci derecenin 1 inci kademesinde bir yılını tamamlayarak 2 nci kademeye
ilerlemeye hak kazanan ve altı yıllık sicil notu ortalaması doksan bulunan lise
mezunu bir memur, doğrudan 8 nci derecenin 3 üncü kademesine ilerletilecek 2
nci kademeye hak kazandığı tarih başlangıç tarihi kabul edilerek 3 üncü kademede
bir yılını tamamlayıp başarılı olduğu tesbit edildikten sonra 7 nci derecenin
1 nci kademesine yükseltilebilecektir.
657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesine eklenen bu hükmün de 37 nci madde ile yapılan
düzenlemede olduğu gibi, ancak 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe
girdiği tarihten altı yıl sonra uygulanmasına başlanabilecektir.
7 - Kadrosuzluk Nedeniyle Derece Yükselmesi Yapamayanların Kazanılmış Hak Aylıklarının
Bir Üst Dereceye Yükseltilmesi :
Derece yükselmesi yapabilmek için gerekli şartları taşımakla birlikte bir üst
dereceden aynı unvanlı kadro olmadığından derece yükselmesi yapamayan memurlar,
yine bulundukları kadroyu işgal etmekle beraber kazanılmış hak aylıkları bir
üst dereceye yükseltilecek ve kendilerine bu dereceden aylık ödenecek (Ek gösterge),
kadro derecesine bağlı haklar ise işgal edilen kadroya göre belirlenecektir.
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen 657 sayılı Kanunun 67 nci
maddesi uyarınca yapılacak bu uygulamada, memurların kazanılmış hak aylıklarının,
öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamaları gerekmektedir.
657 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile getirilen düzenlemeden farklı olarak bu
madde uygulamasında, ilgililerin belirli bir dönemdeki sicil notu ortalamasına
bakılmıyacak yalnızca son sicil notunun derece yükselmesi yapmaya elverişli
olması yeterli olacaktır. Bu nedenle 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
uygulamaya girişi ile birlikte sözkonusu 67 nci madde uygulamasına da başlanabilecektir.
ÖRNEK : 4 üncü derece kadroda olup da derecede üç yılını tamamlayarak 3 üncü
dereceye yükselmeye hak kazanan bir şube müdürü, 3 üncü derecede boş kadro olmasa
da 4 üncü derecedeki kadroyu işgal etmeye devam ettiği halde kazanılmış hak
aylığı 3 üncü dereceye yükseltilecek ve kendisine bu dereceden aylık ödenecektir.
Bu şube müdürü, 3 üncü dereceden üç yıl süre ile aylık aldığı ve derece yükselmesine
hak kazandığı ve kendisine 2 veya 3 üncü dereceden bir kadro tahsis edildiği
takdirde kazanılmış hak aylığı 2 nci dereceye yükselebilecektir.
ÖRNEK : 4 üncü derece kadroda bulunmakla birlikte 28.2.1979 tarihli ve 2182
sayılı Kanun uyarınca kazanılmış hak aylığı 3 üncü dereceye yükselen ve bu dereceden
aylık almakta olan yüksekokul mezunu bir memurun kazanılmış hak aylığı, kadrosunun
üzerinde bulunduğu sürece hakkında 67 nci madde hükmü uygulanamıyacaktır.
8 - Kazanılmış Hak Aylıklarının Altındaki Derecelerde Bulunan İdari Kadrolara
Atananların Mali Hakları :
Bazı hizmet sınıflarına dahil kariyer görevlerde olup 1 ve 2 nci derecelere
yükselen memurlardan, daha alt derecelerdeki idari görevlerde yararlanabilmek
amacıyla 657 sayılı Kanunun 69 uncu maddesinde değişiklik yapılmıştır. Bu madde
hükmünün uygulanabilmesi için şu şartların bulunması gerekmektedir.
a) Eğitim ve Öğretim, Sağlık ve Yardımcı Sağlık ile Teknik Hizmetler Sınıflarına
dahil memurlar hakkında bu madde hükmü uygulanabilecektir.
b) Ancak 2, 3 ve 4 üncü derecelerde bulunan idari görevlere bu suretle atama
yapılabilecektir.
c) Memurun kazanılmış hak aylığı ile atanacağı kadro derecesi arasında iki dereceden
fazla fark olmayacaktır.
Bu şartlara uygun olara:k atanan memurların aylıkları, kazanılmış hak aylık
dereceleri üzerinden ödenecek, kariyerleri ile ilgili hizmet sınıflarında alabilecekleri
ek gösterge, zam ve tazminatlar ile atandıkları kadronun ek gösterge, zam ve
tazminatlarından hangisi daha yüksek ise kendilerine bunun üzerinden ödeme yapılacaktır.
Bu kıyaslamada ek gösterge ile zam ve tazminatların her bir unsuru ayrı ayrı
dikkate alınacak ve mesela gerekirse ilgililere ek gösterge ile iş güçlüğü zammı
kariyerleri ile ilgili hizmet sınıflarında alabilecekleri miktarlar üzerinden,
temininde güçlük zammı ile özel hizmet tazminatı ise atandıkları idari kadro
için öngörülen miktarlar üzerinden ödenebilecektir. Ancak ilgililerin kariyerleri
ile ilgili görevleri yürütürken alabilecekleri mali haklar, bu görevi, atandıkları
idari görevin bulunduğu yerde ve büroda yürütmeleri halinde yararlanabilecekleri
mali haklar esas alınarak belirlenecektir. Örneğin, madende çalışmakta olan
bir mühendisin şube müdürlüğüne atanması halinde, kendisine ödenecek zam ve
tazminat tespit edilirken, büroda çalışan Teknik Hizmetler Sınıfına dahil bir
mühendisin alabileceği zam ve tazminatlar ile Şube Müdürünün zam ve tazminatları
karşılaştırılacak ve yüksek olanı ödenecektir. Böyle yapılmadığı takdirde, madende
ve büroda çalışan iki mühendisin de benzer idari görevlere atanmaları halinde
mali haklarında farklılık yaratılmış olacaktır.
ÖRNEK : Kazanılmış hak aylığı 1 inci derecenin son kademesine ulaşmış olan ve
bu derece ve kademeden aylık alan, madende çalışan ve 25 yıl hizmeti olan bir
mühendisin yararlanmakta olduğu mali haklar, madende çalışmasına göre değil
büroda çalışıyor gibi dikkate alınacaktır. Buna göre ilgilinin yararlandığı
kabul edilen mali haklar şöyle olacaktır.
Ek gösterge : + 400 İş güçlüğü zammı : 450 İş riski zammı : - Temininde güçlük
zammı : 1400 Özel hizmet tazminatı : % 12
Bu mühendisin atandığı 3 üncü derece kadrolu şube müdürlüğü için öngörülen mali
haklar ise şunlardır :
Ek gösterge : Tahsisli ek gösterge yok İş güçlüğü zammı : 575 İş riski zammı
: - Temininde güçlük zammı : 1750 Özel hizmet tazminatı : % 10
Şube müdürlüğü kadrosuna atanan bu mühendise, birinci derecenin son kademesi
ve 400 ek gösterge üzerinden aylık ile aşağıdaki puan ve oranlar üzerinden zam
ve tazminatları ödenecektir.
İş güçlüğü zammı : 575 Temininde güçlük zammı : 1750 Özel hizmet tazminatı :
% 12
9 - Sınıf Değiştirme :
657 sayılı Kanunun derece yükselmesi ile ilgili hükümlerinde yer alan sınav
ve seçme şartının kaldırılmasına paralel olarak, aynı Kanunun değişik 71 inci
maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, memurların hizmet sınıflarını
değiştirmeleri sırasında girebilecekler dereceler için sınav ve seçmeye tabi
tutulmaları koşulu da kaldırılmıştır.
10 - Yabancı Bir Memleket Veya Uluslararası Kuruluşlarda Hizmet Alma :
657 sayılı Kanunun değişik 77 nci maddesinin birinci fıkrası yeniden düzenlenerek,
yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda bu fıkradaki esaslara göre
görev alacaklara memuriyetleri süresince verilebilecek aylıksız izin süresi
toplamının 10 yılı geçemeyeceği öngörülmüştür.
Bu fıkraya göre verilecek aylıksız izin süresi, kısım kısım toplam 10 yıla kadar
olabileceği gibi 10 yıllık için kesintisiz olarak da verilebilecektir.
77 nci madde uyarınca memurlara aylıksız izin verilmesi, Bakanlar Kurulunun
yetkisinde bulunurken, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikle
ilgili Bakanlığın teklifi ve Başbakanın oluruna bağlanmıştır.
11 - Olağanüstü Yönetim Hallerinde Çekilme Usulü :
657 sayılı Kanunun 96 ncı maddesinde yapılan düzenleme ile, savaş ve olağanüstü
haller ile genel hayata müessir afetlerin yanısıra sıkıyönetim ve seferberlik
hallerinde de Devlet memurlarının, yerlerine atananlar gelip göreve başlamadıkça
görevlerini bırakamayacakları hükme bağlanmıştır.
Bu yükümlülük, genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki memurlar için
olduğu gibi yalnızca olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan edilen yerlerde görevli
Devlet memurları için sözkonusu olacaktır.
12 - Çekilen Veya Çekilmiş Sayılanların Yeniden Atanmaları :
Devlet Memurları Kanununun 97 inci maddesinde yapılan değişiklik ile;
a) 94 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına uygun olarak memuriyetten çekilenlerin
tekrar memuriyete atanabilmeleri için geçmesi gereken bir yıllık süre altı aya;
b) 657 sayılı Kanuna göre, çekilmiş sayılanlar ile 94 üncü maddenin ikinci fıkrasına
uymadan görevlerinden ayrılanların yeniden memuriyete atanabilmeleri için geçmesi
gereken iki yıllık süre ise bir yıla,
indirilmiştir.
Bu yeni süreler, yalnız 31.12.1984 tarihinden sonra yukarıda sayılan şekillerde
görevden çekilenlere değil, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğünden
önce çekilen veya çekilmiş sayılanlar hakkında da uygulanacaktır.
13 - Hakim ve Savcıların Ödenekleri :
2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun un değişik 106 ncı maddesinde yapılan
değişiklikle, söz konusu Kanunun 2 nci maddesinde sayılanlara verilecek ödenek
miktarı daha önce brüt aylıklarının % 90'ı iken bu oran, brüt aylıklarının %
95'i olarak yeniden belirlenmiş olup, bu şekilde verilecek ödeneğin, aynı Kanuna
göre hesaplanacak en yüksek yargı mensubu aylık tutarının % 35'inden az olamayacağı
belirtilmiştir.
ÖRNEK : 6 ncı derecenin 1 nci kademesinde bulunan bir hakimin 1985 yılında aylığı
(650 + 300) x 46 = 43.700 lira olup bu tutarın % 95'i olan (47.700 x % 95 =)
41.515 lira ödenek olarak hesaplanacaktır. Ancak bu tutar, 2802 sayılı Kanuna
göre hesaplanacak en yüksek aylık olan (1400 + 1650) x 46 = 140.300 liranın
% 35'i olan (140.300 x % 35=) 49.105 liradan az olduğu için ilgiliye ödenek
olarak brüt 49.105 lira ödenecektir.
Aynı maddede yapılan düzenlemeyle getirilen bir diğer değişiklik de, ilk defa
hakim ve savcı adaylarına aylıklarının % 45'i oranında ek ödemede bulunulmasıdır.
Bu ödeme yapılırken aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak, gelir ve damga vergilerine
tabi tutulacaktır.
14 - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 14.7.1964 Tarih ve 500 Sayılı Kanun Uyarınca
Görevlendirilen Personelin Aylıkları :
14.7.1964 tarihli ve 500 sayılı Kanun uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde
görevlendirilen askeri ve sivil personelin yurtiçi aylığının (ek gösterge dahil)
net tutarı, ilgililerin rütbe ve derecelerine göre anılan Kanuna ekli cetvellerde
tespit edilmiş olan aylık tutarlarına yükseltilerek bütçe kanunları ile özel
olarak belirlenen katsayı ile çarpılmakta ve bu yükseltilmiş tutarlar, ayrıca
bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın Kıbrıs'da ödenmekte idi. Bunun dışında
ilgililere, yurtiçinde hak kazandıkları zam ve tazminatlar ile sosyal yardımların.
net tutarları aylıklarına ek olarak Kıbrıs'ta ödeniyordu.
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 42 nci maddesi ile 500 sayılı Kanunun
1 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yapılan değişiklik ile,
bu Kanun uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde görevlendirilen personele
ödenecek aylıkların hesaplanma usulü basitleştirilmiştir. Değişiklikten önce
yurtiçi net aylık tutarları Kanuna ekli gösterge tablolarına göre belirlenen
aylık tutarlarına yükseltilerek ve bu yükseltilen tutar herhangi bir kesintiye
tabi tutulmaksızın ödenirken, bunun yerine yurtiçi aylığın net tutarına, brüt
aylığın % 25'i ilave edilmek suretiyle aylığın hesaplanması öngörülmüştür. Brüt
aylığın % 25'i oranında yapılan bu artış, yine önceki uygulamaya paralel olarak
vergi ve kesintiye tabi tutulmayacaktır. İlgililere, bu şekilde hesaplanacak
aylıklarına ek olarak yan ödeme, ödenek, tazminat, sosyal yardım, tayın bedeli
ve diğer özlük haklarının kanuni kesintiler indirildikten sonra kalan net tutarları
da Kıbrıs'ta ödenecektir.
Yapılan yeni düzenleme ile 500 sayılı Kanuna ekli cetveller yürürlükten kaldırıldığı
gibi her yıl bütçe kanunları ile Kıbrıs'ta görevli personelin aylıklarına esas
olmak üzere ayrıca katsayı tespitine de ihtiyaç kalmamıştır.
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 500 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle
getirilen ve yukarıda açıklanan ücret sistemi;
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 156 ve 180 inci maddeleri uyarınca
atananlar,
b) 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 144 üncü maddesi uyarınca
atananlar,
c) Geçici görevle görevlendirilenler,
dışında, Kıbrıs'ta görevli bütün memurlar ve kamu görevlileri hakkında uygulanacaktır.
15 - Mülki İdare Amirliği Hizmet Tazminatı :
2424 sayılı Kanun uyarınca Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfına dahil memurlara
ödenmekte olan tazminat oranları, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 44
üncü maddesi ile yeniden düzenlenmiştir. Buna göre en yüksek Devlet memuru aylığının
(ek gösterge dahil);
Mülkiye Müfettişlerine % 40'ı,
1, 2 ve 3 üncü dereceli kadrolarda bulunanlara % 35'i, Bu sınıfa dahil diğer
memurlara ise % 25'i, oranında Mülki İdare Amirliği Hizmet Tazminatı ödenecektir.
Anılan Tazminattan yararlanan personel, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda
öngörülen Özel Hizmet Tazminatından yararlanamayacaktır.
Mülki İdare Amirliği Hizmet Tazminatı, ay sonunda ödenmekte iken, yapılan değişiklikten
sonra ay başında aylıklarla birlikte peşin olarak ödenmeye başlanacak ve yine
önceden olduğu gibi damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacaktır.
16 - Kamu Kuruluşlarında Görevlendirilen Öğretim Elemanlarının Özlük Hakları
:
Kamu kuruluşlarında ve vakıflarda görevlendirilen öğretim elemanlarının özlük
haklarını düzenleyen 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun değişik 38 inci maddesinde
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 46 ncı maddesi ile yapılan değişiklikle,
bu şekilde görevlendirilen öğretim elemanları;
a) İlgili bulundukları yükseköğretim kurumlarından, aylık ve diğer mali ve sosyal
haklar bakımından faydalanmaya devam edecekler,
b) Görevlendirildikleri kurumlarda yürüttükleri görevler için öngörülen aylık,
ücret, zam ve tazminatlardan yararlanacaklardır,
c) Adli Tıp Kurumunda görevlendirilenler hariç olmak üzere anıl madde uyarınca
görevlendirilenler yükseköğretim kurumlarındaki döner sermaye gelirlerinden
pay alamayacaklardır.
Bu konuda özel bir düzenleme yapılmış olduğundan, döner sermaye gelirlerinden
yararlanmanın dışında diğer mali haklardan yararlanma bakımından ilgililerin
devam statüde çalıştıklarının kabulü gerekmektedir.
2547 sayılı Kanunun değişik 38 inci maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında görevlendirilenlere
ilgili yükseköğretim kuruluşunca yapılan aynı nitelikteki yakacak yardımı, aile
yardımı ödeneği gibi ödemeler yapılmayacaktır.
Bu şekilde atananlara kamu kuruluşunca ödenecek aylık belirlenirken, yürütülen
görevin kadro derecesi esas alınacak, ilgilinin kazanılmış hak aylığına göre
de bu derecenin kademesi belirlenecektir.
ÖRNEK : Kazanılmış hak aylığı 1 inci derecenin son kademesine ulaşmış olup 1
inci dereceden Doçent kadrosunda bulunan ve eşi çalışmayan bir öğretim üyesine
Üniversitesi tarafından;
Aylık (1400x46) = 64.400 Ek gösterge (825x46) = 37.950 Üniversite ödeneği (%
85) = 86.997 Yakacak yardımı = 12.500 Aile yardımı ödeme = 1.150 202.997 lira
üzerinden, ayrıca genel müdür alarak görevlendirildiği kamu kuruluşunca da kendisine;
Aylık (1440x46) = 64.400 Ek gösterge (975x46) = 44.850 Yan ödeme (1950x13) =
25.350 Özel hizmet tazminatı % 30 = 42.090 Yakacak yardımı = --- Aile yardımı
ödeneği = --- 170.090 lira
üzerinden kanuni kesintiler indirilmek suretiyle ödeme yapılacaktır.
Bu şekilde kamu kuruluşlarında görevlendirilen öğretim elemanlarına, bu kuruluşlarca
ödenecek aylıklardan T.C. Emekli Sandığına kesenek kesilmeyecek gelir vergisi
ise indirimsiz olarak hesaplanacaktır.
17 - Gösterge ve Ek Göstergelerdeki Artışların Emekli İkramiyelerine Yansıtılması
:
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 8.7.1971 tarih ve 1425 sayılı Kanunla
eklenen ve 2013 sayılı Kanunla değiştirilen ek 6 ncı maddeye, 243 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 49 uncu maddesi ile eklenen fıkra hükmü ile iştirakçilerden;
a) Kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk nedeniyle emekliye
ayrılanlara,
b) Yaş haddinden dolayı kurumlarınca, re'sen emekliye sevkedilenlere,
c) Vazife malüllüğü hükümlerine göre vazife malüllüğü aylığı bağlananlara,
d) Ölüm nedeniyle haklarında emeklilik işlemi uygulananlara, emekli edildikleri
veya emekli aylığı bağlanmasına esas alınan tarihi izliyen ilk mali yılbaşında,
gösterge veya ek gösterge rakamlarında bir artış alması halinde, bu artışa,
yine mali yılbaşında yürürlüğe giren aylık katsayısının uygulanması suretiyle
hesaplanacak miktarlar ikramiye farkı olarak ödenecektir.
241 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 38 inci maddesi uyarınca 1.1.1985 tarihinden
itibaren ek göstergeler yükseltilerek uygulanacağından, 1984 yılında yukarıda
sayılan hallerde emekli aylığı bağlanmış olanlara, ilk mali yılbaşı olan 1.1.1985
tarihinde yürürlüğe girecek gösterge, ek gösterge ve aylık katsayısının emekli
ikramiyelerinde meydana getireceği artış farklarının ödenmesi gerekmektedir.
Bu uygulamaya, gösterge ve ek gösterge rakamlarında ile ileriki yıllarda artış
olması halinde de devam edilecektir. Ancak gösterge ve ek gösterge rakamlarında
bir artış olmaması halinde, katsayıdaki değişiklikler emekli ikramiyesine yansıtılmayacaktır.
ÖRNEK : 30.8.1984 tarihinde emekliye ayrılan ve kendisine 30 hizmet yılı üzerinden
ikramiye ödenen bir tuğgenerale, ek göstergesi 1.1.1985 tarihinden 900'den 1350'ye,
aylık katsayısı da 41'den 46'ya yükseldiğine göre bu artışlardan doğan ve ödenecek
olan ikramiye farkı emekli gösterge tablosundaki değişiklik de dikkate alınmak
suretiyle şu şekilde hesaplanacaktır :
1.1.1985 tarihinde ikramiyeye esas gösterge ve ek gösterge : 140+ 1350 = 2750
30.8.1984 tarihinde ikramiyeye esas gösterge ve ek gösterge : 1250+(900x% 70)
= 1880 Fark 870
Gösterge ve ek gösterge değişikliğine ait ikramiye farkı : 870x45x30= 1.200.600
TL. dir.
ÖRNEK : Birinci derecenin son kademesinde iken 1.5.1984 tarihinde yaş haddinden
emekliye ayrılan bir genel müdürün emekli ikramiyesi 500 ek gösterge ve 40 katsayı
üzerinden hesaplandığından ve 1.1.1985 tarihinde ek göstergesi 975'e, katsayı
ise 46'ya yükseldiğinden, 30 hizmet yılı üzerinden ödenecek emekli ikramiyesi
farkı şöyle hesaplanacaktır.
1.1.1985 tarihinde ikramiyeye esas gösterge ve ek gösterge : 1400+975 = 2.375
1.5.1984 .tarihinde ikramiyeye esas gösterge ve ek gösterge : 1250+ (500x% 70)
= 1.600 Fark 775
Gösterge ve ek gösterge değişikliğine ait ikramiye farkı : 775x46x30 = 1.060.500
TL. dir.
Örneklerdeki hesaplamalarda da görüleceği gibi ek göstergeler üzerinden emekli
ikramiyesi hesaplanırken ek göstergelerin % 70'i hesaplamaya dahil edilecektir.
Zira 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 23.9.1983 tarihli ve 2898 sayılı
Kanun ile eklenen geçici 2 nci maddenin (b); fıkrası uyarınca 1984 yılında emekli
aylıklarının hesabında ek göstergelerin her (50) rakamı için (35) puan ekleneceği
öngörülmüştür ki bu da ek göstergenin % 70'ine tekabül etmektedir.
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 49 uncu maddesi ile getirilen düzenleme
31.12.1984 tarihinde yürürlüğe gireceğine ve maddede de, "... emekli edildikleri
veya aylıklarının bağlandığı tarihi takibeden ilk mali yılbaşında gösterge veya
ek gösterge rakamlarında meydana gelecek artışa..." isabet eden emekli
ikramiyesi farkının ödenmesi öngörüldüğüne göre, madde hükmünden ancak 1984
ve sonraki yıllarda emekliye ayrılmış olanlar yararlandırılabilecek, daha önceki
yıllarda emekliye ayrılmış bulunanlar bu uygulama kapsamına alınmayacaktır.
18 - Daha Önce Bulundukları Görevler Dolayısıyla Daha Yüksek Ek Göstergeye Hak
Kazananlar :
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 41 inci maddesinde 23.9.1983 tarih
ve 2898 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, personel kanunlarında yer alan
bütün ek göstergeler emekli keseneğine esas alınmış ve bu uygulamaya 1.1.1984
tarihinden itibaren başlanmıştır. Yapılan bu düzenlemeden sonra, daha düşük
ek .göstergeli bir göreve atanan T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi, emeklilik
yönünden, daha yüksek olan önceki ek göstergeden yararlanmaya devam edebilmektedir.
1.1.1984 tarihinden önceki birinci derecenin son kademesini kazanılmış hak olarak
almamış bulunanlardan daha düşük ek göstergeli görevlere atananlar ise 2898
sayılı Kanun ile getirilen bu imkandan yararlanamamışlardır.
Öte yandan emekliye ayrılmış bulunanlarla ilgili olarak 5434 sayılı Kanunda
gerekli düzenleme yapıldığı halde, halen memuriyette bulunan ve T.C. Emekli
Sandığı iştirakçisi olanlardan kaldırılmış kadrolarda bulunmuş olanların bu
kadrolar dolayısıyla yararlanabilecekleri ek göstergeleri belirleyen bir hüküm
mevcut bulunmuyordu. Mevzuatda ortaya çıkan bu boşluğu gidermek üzere 243 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 50 nci maddesiyle 5434 sayılı Kanuna eklenen Ek
Madde ile;
a) Daha önce bulunduğu kadro için belirlenmiş olan ek gösterge, halen yürütmekte
oldukları görevler için belirlenen ek göstergelerden yüksek olanlar, daha yüksek
olan ek göstergeden emeklilik yönünden yararlanacaklardır.
Bu konudaki düzenleme, T.C. Emekli Sandığı Kanununda yapıldığından, ilgililere
daha yüksek ek gösterge üzerinden aylık ödenmesi sözkonusu olmayacaktır.
Daha önce bulundukları kadronun ek göstergesinden yararlananlar, 5434 sayılı
Kanunun değişik 15 inci maddesinin (h) fıkrası hükmüne göre kesenek ödeyeceklerdir.
Buna göre iştirakçi, bu ek gösterge tutarının % 10'unu kesenek olarak, kurumu
ise aynı tutarın % 18'ini kurum karşılığı olarak ödeyecektir.
Daha önce bulundukları kadro için ek gösterge tahsis edilmemiş olup aylık almış
olduğu derece itibariyle hak kazanabileceği ek gösterge, halen aylık almakta
olduğu dereceye göre aldığı ek göstergeden yüksek olanlar da, daha yüksek olan
ek göstergeden emeklilik yönünden aynı şekilde yararlanabileceklerdir.
ÖRNEK : Bakanlık müsteşarlığını yürütürken ek göstergeden yararlanamayan veya
ek göstergeden yararlanmakla birlikte bu ek gösterge üzerinden emekli keseneği
ödememiş bulunan ve 1.1.1985 tarihinde genel müdür olarak 975 ek göstergeden
yararlanan bir memur, 1985 yılında Bakanlık müsteşarları gibi 1200 ek gösterge
üzerinden emekli keseneği ödeyecektir.
ÖRNEK : Genel İdare Hizmetleri Sınıfında olup kazanılmış hak aylığı 1 inci derecede
bulunmakla birlikte kendi isteği ile 3 üncü dereceden bir kadroya atandığı için
bu dereceden aylık alan ve yine bu dereceden aylık alanlar için 1985 yılında
öngörülen 225 ek göstergeden faydalanan bir memur, emeklilik yönünden birinci
dereceden aylık alanlar için 1985 yılında öngörülen 450 ek göstergeden yararlanabilecektir.
Kadrolarına tahsisli ek gösterge bulunmayanlar hakkında yapılacak bu uygulamada,
ilgililerin yararlanabilecekleri ek gösterge, öğrenim durumlarına, hizmet sınıflarına
ve unvanlarına göre yükselebilecekleri derecenin ek göstergesinden aylık alanların
yararlandıkları ek göstergeden yüksek olamaz.
Bu uygulamadan, 31.12.1984 tarihinden önce emekli olanlarla ölenlerin dul ve
yetimleri de yararlandırılacaktır.
b) Kaldırılmış kadrolarda bulunmuş olup halen memuriyette olanlar ile emekliye
ayrılmış veya ölmüş bulunanların dul ve yetimlerine uygulanacak ek göstergeler,
Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığı
ile T.C. Emekli Sandığı tarafından belirlenecektir.
Halen çalışmakta olup Sandık iştirakçisi bulunanların bu şekilde belirlenecek
ek göstergeleri, yukarıda (a) paragrafında yapılan açıklamalara göre emeklilik
yönünden dikkate alınacaktır.
243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 5434 sayılı Kanuna eklenen sözkonusu
Ek Maddede, değişik personel kanunlarına tabi iştirakçiler bakımından bir ayrım
yapılmadığından; daha önce tabi olduğu personel kanununa göre alabileceği ek
gösterge, halen tabi olduğu personel kanununa göre yararlandığı, ek göstergeden
yüksek alanlar da daha yüksek olan ek göstergeden yararlanabileceklerdir.
19 - Fazla Çalışma Ücretinden Yararlanamayacak Üst Kademe Yöneticileri :
Bilindiği üzere, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesi ile
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 178 inci maddesinin dördüncü fıkrası
değiştirilerek «Birinci derece üst kademe yönetici kadrolarında bulunanlara
fazla çalışma ücreti ödenmez.» hükmü getirilmiş bulunmaktadır.
Değişiklikten öne sözkonusu maddede yer alan 1, 2 ve 3 ncü dereceli yönetici
kadrolarda bulunanlara fazla çalışma ücreti ödenemeyeceği şeklindeki hüküm,
uygulamada tereddütler doğurmuş, konuya açıklık getirmek amacıyla çeşitli tarihlerde
hazırlanan Genelgelerde, yöneticinin tanımı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
43 ncü maddesinden gidilerek ek göstergeye dayandırılmış ve 1, 2 ve 3 üncü dereceli
kadrolarda çalışanlardan unvanlarına ek gösterge tahsis edilmiş olanların yönetici
kabul edilmesi, bunlar dışında kalıp sınıf, kariyer ve dereceler itibariyle
seyyanen ek gösterge alanların ise yönetici tanımı içinde mütalaa edilemeyeceği,
açıklanmıştır.
Bu nedenle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 241 ve 243 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameleriyle değişik 43 üncü maddesinin (B) bendinin (a) fıkrasında unvanları
sayılanlar ile yine aynı fıkra ve 241 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici
1 inci maddesine dayanılarak çıkartılan 34/8230 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ve bu Kararın ek ve değişiklikleri ile ek göstergeleri unvanları itibariyle
belirlenenlerin üst kademeye yöneticisi kabul edilerek fazla çalışma ücretinden
yararlandırılmamaları, bunların dışında kalıp, sınıf, derece kariyer ve tahsil
durumları itibariyle ek göstergeden seyyanen faydalananların ise, üst kademe
yöneticisi kabul edilmeyerek (241 sayılı KHK'nin geçici 2 nci maddesi gözetilmeksizin)
kendilerine fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekmektedir.
20 - Tedavi Yardımı :
241 sayılı Kanunun 202 inci maddesine göre aile yardımı ödeneği verilecek çocuk
sayısının iki ile sınırlandırılması nedeniyle, tedavi giderleri karşılanacak
çocuk sayısında meydana gelen tereddütleri gidermek amacıyla anılan Kararnamenin
31 inci maddesi ile aynı Kanunun 209 ve 210 uncu maddelerinin birinci fıkralarında
yer alan "...... aile yardımı ödeneğine müstehak..." ibareleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
Bu nedenle, Devlet memurunun 657 sayılı Kanunun 206 ncı maddesinde belirtilen
şartları taşıyan çocuklarının tamamının aynı Kanunun 209 ve 210 uncu maddelerine
dayanılarak yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri
Yönetmeliği hükümlerinden yararlandırılmaları gerekmektedir.
Tebliğ olunur.