C vitamini hapı gereksiz

Kaynak : Takvim
Haber Giriş : 22 Mayıs 2009 08:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA'nın yazısı

Vitamin hapları şehir efsanesi mi?

Türkiye gibi neredeyse her çeşit sebze ve meyvenin yetiştiği bir ülkede C vitamini takviyesi almak gibi saçma bir şey olamaz...

Archives of Internal Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırmada multi-vitamin kullanan kadınlarda kanser ve kalp hastalıkları riskinde azalma olmadığı, vitaminlerin erken ölümleri engellemediği bildirilince doktorlarının tavsiyesi ile vitamin haplarına avuç dolusu para harcayan insanlar şaşkına dönmüşlerdi.

Aynı derginin daha sonraki bir sayısında yer alan başka bir araştırma vitamin düşkünlerini bir kere daha sükutu hayale uğrattı. Çünkü bu sefer de grip ve soğuk algınlığı gibi viral solunum yolları enfeksiyonlarından korunmada C vitamininin değil D vitamininin çok daha önemli olduğu iddia edildi.

1988-1994 tarihleri arasında 19 bin erişkin üzerinde yapılan bu araştırmada kanlarında D vitamini miktarı 10 nanogramdan daha düşük olanlarda solunum yolları enfeksiyonlarının yüzde 36 oranında daha fazla görüldüğü anlaşılmış.

Araştırmacılar bu eksikliğin astım ve KOAH gibi akciğer hastalığı olanlar için çok daha önemli olduğunun altını çiziyorlar.

Çünkü kanında D vitamini düşük olan astımlılarda soğuk algınlığı ihtimali 5 misli daha fazla bulunmuş.

D vitamini için güneş

D vitamini A, E ve K vitaminleri gibi yağda eriyen bir vitamin grubu. Beş farklı türde D vitamini vardır, ancak bunlar içinde D2 ve D3 olarak bilinen şekilleri önemlidir. D3 deride güneşin ultraviyole ışınlarının etkisiyle oluşur.

Bu vitamin süt, balık, yumurta, tereyağı, peynir, karaciğer gibi besinlerde bulunur.

Türkiye gibi güneşin kışın bile etkili olduğu ülkelerde D vitamini eksikliğine sık rastlanmaz.

Buna karşılık güneşin az olduğu kuzey ülkelerde kış mevsiminde D vitamini eksiliğinin ortaya çıkması kolaylaşır.

D vitamininin esas olarak kemiklerin oluşumu için önemli olduğu bilinir, ama vücudumuzda pek çok başka görevi vardır. Bunların başında da bağışıklığı daha etkin kılarak enfeksiyon ve kanserlere karşı koruyucu etki göstermesidir.

C vitamini hapı gereksiz

C vitamini elbette sağlıklı bir hayat için 'elzem' bir madde.

Ancak bunun için C vitamini hapı almaya da gerek yok; zira normal bir diyette bu vitamin yeteri kadar mevcut.

Hele de Türkiye gibi neredeyse her çeşit sebzenin meyvenin yetiştiği bir ülkede bir insanda C vitamini eksikliği olması için o kişinin çok özel gayret göstermesi gerekir.

Fazladan alınan C vitaminin gribe, soğuk algınlığına karşı koruduğu da E vitaminin kanseri önlediği de şehir efsanesinden başka bir şey değil. Ateşiniz çıktığı veya öksürdüğünüz için C vitamini takviyesi yapmanın hiçbir faydası yok. "Çok yorgunum" diye multi- vitamin almak da aynı şekilde anlamsız.

Vitamin çılgınlığının temelleri bundan 50 sene kadar önce Amerikalı biyokimyacı Linus Pauling tarafından atıldı.

Biri kimya diğeri barışta olmak üzere iki ayrı dalda Nobel Ödülü kazanan tek kişi olan Pauling' in yüksek doz C vitaminin başta kanser, kalp hastalıkları ve enfeksiyonlar olmak üzere pek çok hastalığı önleyebileceğini ileri sürmesiyle mega doz vitamin modası da başlamış oldu ve aldı başını gitti. Vitaminler de aslında birer ilaç ve asla gelişigüzel kullanılmamalı. Gerçek vitamin eksikliklerinde düşük dozların bir yararının olmadığı ve vücudun ihtiyacından yüksek dozlarda alınan vitaminlerin ise çeşitli yan etkilere neden oldukları unutulmamalı.

Mesela yüksek doz A vitamini karaciğer için toksik olmasından başka kemik ve eklem ağrılarına, saç dökülmesine, iştahsızlığa, deride kuruluk ve kaşıntılara sebep olur.

C vitaminin fazlası böbrek taşı yapar. İhtiyaçtan fazla alınan D vitamini de bulantı, kusma, yorgunluk, sinirlilik ve idrar sorunlarına yol açar.

Hiçbir hastaya vitamin hapı vermem. "Hangi vitamini alalım veya çocuğumuza hangi vitamini verelim" diye soran hastalara "Mevsim

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber