Puanla yargılamayın sevincine ortak olun

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 25 Mayıs 2009 07:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Öğrencilerin sınava hazırlandıkları bu zor dönemde ailelere de büyük görev düşüyor. Anne ve baba, çocuklarını aldığı puanlarla yargılamak yerine onları başarabilecekleri konusunda cesaretlendirmeli.

SINAV öncesi, sınav anı ve sonrasına yönelik gerçekleşebilecek olumsuzluklara odaklanmayın. Her şeyin normal olacağını bazı tersliklerin herkesin başına gelebileceğini ancak bunun dünyanın sonu olmadığını düşünün. Sınav sonucunun olumsuz olmasının telafisi mümkün olmayan bir terslik olduğu düşüncesini terk edin.

KIYASLAMAK YANLIŞ

ASLINDA tüm bu öneriler aileler için de geçerli. Aileler de bu zor ve stresli dönemde çocuklarını her zaman desteklemeli ve ilgi göstermeli. Aileler çocuğunuzdan beklentiniz gerçekçi olsun. Onun bireysel yeteneklerini ve farklılıklarını iyi tanıyın, neyi başarıp neyi başaramayacağını doğru değerlendirin. Yapamayacaklarını söyleyip yargılamak yerine yapabilecekleri konusunda çocuğunuzu cesaretlendirin. Sizin sınava ilişkin olumsuz düşünceleriniz onu kaygılandırır, ona olan güveniniz onun özgüvenini artıracaktır. Çocuklarınızı hiçbir zaman başkaları ile kıyaslamayınız. Çocuğunuzun tek olduğunu, diğerlerinden farklı kişiliğe ve kapasiteye sahip ve kendi istekleri olduğunu düşünün.

DOĞRU MODEL OLUN

O başkalarının yaptığını yapamayabilir, ancak sizin çocuğunuzun da başkalarının başaramadığı şeyleri yapabilir. Bu nedenle çocuklarınızı kendi istekleriniz doğrultusunda zorlamayın. Sizi tatmin edecek bir başarının onu mutlu edeceğinden emin olmadan hareket etmeyin. Çocuk her zaman anne ve babayı model alır. Bu nedenle doğru model olmak için anne baba olarak çaba gösterin. Çocuk duyduğunu değil gördüğünü öğrenir ve uygular. Eğer siz kaygılı olursanız çocuğunuzun da kaygılı olması ihtimali çok yüksektir. Ona olan sevginizin karşılığında bir şey beklemediğinizi, onu her şartta sevdiğinizi belli edin, desteklediğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle ona iletin.

Sınav öncesinde ilaç kullanmayın

Doktorunuzun verdiği ve kullanmak zorunda olduğunuz ilaçların dışında kafanıza göre ilaç kullanmamalısınız.

Midenizi bozabilecek veya midenize ağır gelebilecek yemekler yememelisiniz

İsterseniz sınav gecesi de çalışabilirsiniz; ama gece iyi uyumalısınız.

Yatmadan önce dua edebilir, Allah'tan her şeyin hayırlısını isteyebilirsiniz.

Sabahleyin zamanında kalkabilmek için gerekli önlemleri almalısınız.

Sabah kalktığınızda hava durumunu da dikkate alarak mümkünse duş almalısınız. Sizi rahatlatacaktır.

Yanınıza su, şeker, çikolata, meyve suyu, kuru üzüm, bisküvi gibi gıda ve içecekler alabilirsiniz.

Evden çıkarken veya sınav salonuna girmeden önce tuvalet gibi ihtiyaçlarınızı mutlaka gidermelisiniz.

Hoşgörü sınırlarını genişletebilirsiniz

VELİLER DE sınava sayılı günlerin kaldığı bu dönemde adaylara destek olmalı. Bir ebeveyn olarak neşeli olmalı, güzel şeylerden bahsederek çocuğunuzun moralini yüksek tutmalı ve sınavla ilgili yorum yapmamalısınız. Çocuğunuzun kazanmasından veya kazanamamasından hiç bahsetmelisiniz. Hoşgörü sınırlarınızı genişletmeli ve özellikle son günlerde ve sınav gününde anlayışlı olmalısınız. Sınavın bir ölüm kalım meselesi olmadığını söz ve davranışlarınızla çocuğunuza hissettirmelisiniz.

EN BÜYÜK DESTEK ?SEVGİ'

Baskı olarak algılanabilecek söz ve davranışlardan uzak durmalısınız. ?Senin kazanacağından eminiz, bizi mahcup etmeyeceğini biliyoruz' türünden sözler masumca görünse de öğrencide sınav baskısı ve kaygısı oluşturabileceğini unutmamalısınız. Onu sevmenizin sınav başarısıyla ilgili olmadığını, onu evladınız olduğu için sevdiğinizi hissettirmelisiniz.

Bir kapı kapanır öteki açılır

İşsizin biri, temizlik işleri için büyük bir bilgisayar şirketine başvurur. İnsan kaynakları bölümü bu adamı işe alır. Ancak ondan e-mail adresini isterler. Çünkü işe başlamak için gerekli evrakları ve işe başlama tarihini e-mail ile bildireceklerdir. Adam e-maili olmadığını söyler. Bunun üzerine şirket yetkilileri ?Bir e-maili bile olmayan bir adamla bizim işimiz olamaz' deyip adamı işe almaktan vazgeçerler.

HAYATI BİR BÜTÜN OLARAK GÖRÜN

Adam ne yapacağını bilemeden umutsuzca caddeye çıkar. Cebinde sadece bir kasa domates alacak parası vardır. Bu parayla bir marketten bir kasa domates alır. Bunları akşama kadar satar ve sermayesini ikiye katlar. Aynı işi birkaç kez tekrarlar. Bu şekilde iyi para kazanabileceğini anlar. Kısa zamanda el arabası olur. Sonra onu bir kamyonet izler. Adam birkaç yılda koca bir nakliye şirketinin sahibi olur. Hayat sigortası yaptırmaya karar verir. Bir sigorta şirketi ile görüşür. Şirket kendisinden teklifi gönderebilmek için e-mail adresi ister. Adam e-mailinin olmadığını söyler. Bunun üzerine sigortacı ?Bir e-mailiniz bile yok ama bu hanedanlığı kurmuşsunuz. Düşünün bir de e-mailiniz olsaydı...' deyince adam şu cevabı verir: ?O zaman bir bilgisayar şirketinde temizlikçi olurdum...' Hayatı bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Hayatın herhangi bir kesitindeki olumsuzluk zannettiğimiz bir olay, aslında bizim için daha güzel bir olayın habercisi olabilir. Sınavı kazanmayanlar, bunu bir başarısızlık olarak görmesinler. İleride açılacak daha büyük bir kapı için bu küçük kapının kapanması olarak görsünler.

Sınav salonunu önceden görün

İNSANLAR yabancı oldukları ortamlarda tedirgin ve kaygılı olurlar. Bu ortamlarda bireylerin davranışları normal değildir. Sınav günü bulunduğunuz ortama yabancılık çekmemek için sınav salonunu mutlaka önceden görün. Sıranızda oturarak gözlerinizi kapayın ve sınav anını düşünün. Kendinize tamamen sınavdaymış havası verin. Derin nefes alın. Şu an sorularla karşı karşıyasınız, büyük bir rahatlıkla soruları bir bir çözüyorsunuz. Sonra gözlerinizi yavaşça açın. Artık sınavdan korkmanıza gerek yok. Siz sadece birkaç gün sonra gireceğiniz sınavda çok başarılı olacağınızı hayal edin. Bu uygulama sizin kendinize olan güveninizi artırır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber