Danıştay, üniversitede 'yönetim görevinden ayırma' cezasını durdurdu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Haziran 2009 22:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2009/731

Disiplin cezaları sıralamasında "aylıktan kesme" cezasından hafif ceza olarak yer almasına ve "aylıktan kesme" cezası disiplin amiri tarafından verilmesine karşın, "yönetim görevinden ayırma" cezasının disiplin kurulu tarafından verilmesi ve cezasının niteliği, kişiler üzerindeki etkisi ve doğurduğu hukuki sonuçlar itibariyle "aylıktan kesme" cezasından ağır olduğu anlaşılan, idari olarak "yönetim görevinden" alınması mümkün olan, disiplin cezası olarak üniversite personeline ilişkin disiplin cezaları arasında yer alması gereken "yönetim görevinden ayırma" cezasının düzenlendiği Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 4. maddesinin (c) bendinde ve söz konusu madde uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :

Vekili : Av.

Karşı Taraf : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı - Bilkent/ANKARA

Vekili : Av.

Davanın Özeti : ... Üniversitesi ... İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı olan davacının "Yönetim Görevinden Ayırma"cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu'nun 05.11.2008 gün ve 2008/60 sayılı kararı ili söz konusu kararın dayanağı olan Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Yönetim Görevinden Ayırma" başlıklı 4. maddesinin (c) bendinin; Anayasanın 124. maddesi, 657 sayılı Yasanın 125. maddesi ve 2547 sayılı Yasanın 53/b maddesine aykırı olduğu, hukuka aykırı olan Yönetmelik maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı öne sürülerek iptali ve yürütmesinin durdurulması ile hukuka aykırı işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük hakların dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemidir.

Savunmanınn Özeti : Hukuka uygun olan Yönetmeliğe dayanılarak, davacının geçmiş hizmetleri ve sicilinin olumlu olması nedeniyle alt ceza verilerek tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı öne sürülerek, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi ... Düşüncesi : Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Yönetim Görevinden Ayırma" başlıklı 4/c maddesinin hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı olan Yönetmeliğe göre tesis edilen dava konusu işlemde de hukuka uygunluk bulunmadığı; davacının mahrum kaldığı parasal haklarının da tazmin edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ... Düşüncesi : Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, ... Üniversitesi ... İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı olan davacının "Yönetim Görevinden Ayırma" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu'nun 05.11.2008 gün ve 2008/60 sayılı kararı ile söz konusu kararın dayanağı olan Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Yönetim Görevinden Ayırma" başlıklı 4/c maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.

T.C. Anayasasının, "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri öngörülmüştür.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 27/2 maddesinde;" Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler kuralı "getirilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53/b maddesinde, öğretim elemanları, memur ve diğer personelin disiplin işlemlerinin, disiplin amirlerinin yetkilerinin, devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslara göre yükseköğretim kurulunca düzenleneceği belirtilmiş, yine aynı Yasanın 65/a-9 maddesinde de, öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili kararların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

Anılan Yasanın Ek 1 Maddesinde; (Ek madde: 14/04/1982 - 2653/6 md.) "Üniversite rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcıları ve bölüm başkanları, gerektiğinde bu Kanunda belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevlerinden alınabilirler." kuralına yer verilmiştir.

2547 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin Tanımlar Başlıklı 3. maddesinde;" Üniversite yöneticisi; Rektör, Dekan, Enstitü Müdürü, Yüksekokul müdürü ile Bölüm, Anabilim Dalı ve Anasanat Dalı Başkanını ifade eder" kuralı getirilmiştir.

Anılan Yönetmeliğin Disiplin Suçları ve Cezaları başlıklı 4. maddesinde;

" Disiplin cezaları şunlardır:

a - Uyarma: Görevde ve davranışta daha dikkatli olunması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir,

b - Kınama: Görevde ve davranışta kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir,

c - Yönetim görevinden ayırma: Rektörlük, dekanlık, enstitü müdürlüğü, yüksekokul müdürlüğü, bölüm başkanlığı, anabilim dalı başkanlığı, anasanat dalı başkanlığı, bilim dalı başkanlığı veya sanat dalı başkanlığı görevinden ayırmaktır,

d - Aylıktan kesme: Brüt aylıkları 1/10-1/8 arasında kesinti yapılmasıdır,

e - Kademe ilerlemesinin durdurulması: Bulunulan kademedeki ilerlemenin fiilin ağırlık derecesine göre 1-3 yıl durdurulmasıdır,

f - Görevinden çekilmiş sayma: Görevde ilişkinin istekle olmuşcasına kesilmesidir,

g - Üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma: Üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden bir daha alınmamak üzere çıkarılmasıdır. Meslekten çıkarma cezasına çarptırılanlar ile kamu görevinden çıkarılma cezası alan öğretim elemanları akademik unvanlarını kullanamazlar." kuralı na yer verilmiştir.

Söz konusu Yönetmeliğin 7. maddesinde ; Yönetim görevinden ayırma cezasını gerektiren fiil ve haller sayılmıştır.

Aynı Yönetmeliğin "İyi Halin Değerlendirilmesi" başlıklı 16. maddesinde de, geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan yönetici ve öğretim elemanları ile memurlar ve diğer personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği kuralı yer almış, Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amir ve Kurullar başlıklı 33. maddesinde; Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarının disiplin amirleri tarafından, görevinden çekilmiş sayma ve yönetim görevinden ayırma cezalarının, Disiplin Kurulu kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amirler tarafından, dekanlar için disiplin amirinin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verileceği kurala bağlanmıştır.

Disiplin hukukunda benzer düzenlemelere yer veren 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 125. maddesinde, devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller sayılmış, disiplin cezaları; uyarma, kınama, aylıktan kesme kademe ilerlemesinin durdurulması, devlet memurluğundan çıkarma cezası olarak sıralanmış olup, yönetim görevinden ayırma cezası disiplin suçları arasında sayılmamıştır.

Ancak, anılan 657 sayılı Yasanın 132. maddesinde, kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme ve kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin, maddede sayılan yöneticilik görevlerine atanamayacakları, belirtilmiştir.

Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 4. maddesinde, disiplin cezaları, ağırlıkları itibariyle en hafiften, en ağıra kadar, ayrı bentler halinde sıralanmış olup, bu sıralamada, yönetim görevinden ayırma cezası, kınama cezasında sonra, aylıktan kesme cezasından önce yer almış olmasına karşın, aylıktan kesme cezasının disiplin amirleri tarafından, yönetim görevinden ayırma cezasının, Disiplin Kurulu kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amirler tarafından, dekanlar için disiplin amirinin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verileceği kurala bağlanmıştır.

Aylıktan kesme cezası verilmesini gerektiren bir eylemin işlenmiş olması hallerinde disiplin kurulları, kimi zaman, ilgilinin geçmiş hizmetleri sırasındaki olumlu çalışmaları ile geçmiş sicillerinin iyi veya çok iyi olması durumlarını gözönüne alarak bir alt cezanın uygulanması yönünde kararlar almaktadırlar.

Yönetim görevinden ayırma cezası, yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 4. maddesinde cezalar sıralamasında aylıktan kesme cezasından daha hafif bir ceza olarak sayılmış ise de; disiplin cezasını vermeye yetkili olan kişi ve kurulun farklılığı ile cezanın niteliği, kişiler üzerindeki etkisi ve doğurduğu hukuki sonuçlar itibariyle bu cezanın aylıktan kesme cezasından daha ağır bir ceza olduğu açıktır. Öte yandan, bu ceza sadece Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 3. maddesinde belirtilen yöneticiler hakkında uygulanabilecektir.

Esasen bazı koşulların oluşması ve gerekli olması durumunda yönetici konumunda olan öğretim elemanlarının, bu görevden alınmalarına olanak sağlayan 2547 sayılı Yasanın EK 1. maddesi de bulunmaktadır.

Yönetim görevinden ayırma cezası ile 2547 sayılı Yasanın EK 1. maddesine göre idari olarak yönetim görevinden ayırma işlemleri, nitelikleri ve doğurdukları sonuçlar itibarıyla birbirinden farklıdır. Bu durum, söz konusu işlemler nedeniyle yapılacak tazminat istemli başvurular bakımından, farklı hukuki değerlendirmeler yapılmasını gerekli kılmaktadır. Örneğin; yönetim görevinden ayırma cezası Af Yasası kapsamında bulunduğundan, davacının bu işlem nedeniyle geçmişe yönelik parasal hak talep etmesi olanaklı değildir.

Bu durumda, "yönetim görevinden ayırma" durumunun, bir disiplin cezası olarak, üniversite personeline ilişkin disiplin cezaları arasında yer almaması gerektiğinden, Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Yönetim Görevinden Ayırma" başlıklı 4. maddesinin (c) bendinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Davanın, disiplin cezasına ilişkin kısmına gelince ;

Dosyanın incelenmesinden, davacının, Rektörlükçe bildirilen yazı ve yerleşik uygulamaya aykırı olarak Yönetim Kurulunun karar alması için gerekli işlemleri yapmadığı, kasıtlı ve keyfi hareket ettiği, bu haliyle Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 8/a maddesine aykırı davrandığından bahisle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacının daha önce disiplin cezası almaması ve geçmiş hizmetlerinin olumlu olması nedeniyle anılan Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca iyi hali değerlendirilerek bir alt ceza olan "yönetim görevinden ayırma" cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, hukuka uygun bulunmayan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 4. maddesinin (c) bendi uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasında da hukuka uyarlık görülmemekte olup, hukuka aykırı olarak tesis edilen işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal ve özlük haklarının, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 27. maddesindeki koşullar gerçekleşmiş olduğundan, dava konusu Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Yönetim Görevinden Ayırma" başlıklı 4/c maddesinin ve buna bağlı olarak tesis edilmiş olan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması isteminin kabulüne, davacının mahrum kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya iadesine 12.05.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber