Yolsuzlukla mücadeleyi Teftiş Kurulu yapamayacak
Nuray BABACAN
Hükümetin yolsuzlukla mücadeleyi Başbakanlık Teftiş Kurulu'na verme girişimi, AB ve CHP'ye takıldı. Beş yıldır gündemde olan bu konuda, talepler yolsuzlukla mücadelenin bağımsız bir kurula verilmesi yönünde.
AKP iktidarı, Avrupa Birliği'nin (AB) öncelikli talepleri arasında yeralan, yolsuzlukla mücadeleyi bağımsız bir kurulun yürütmesi talebini, 5 yıl boyunca geciktirdi. İktidarın bu görevi Başbakanlık Teftiş Kurulu'na verme girişimi, hem AB, hem de CHP'ye takıldı. Bu düzenleme yasa metninden çıkarılınca, yolsuzlukla mücadeleden doğrudan sorumlu kurum hâlâ belirlenmemiş oldu.
Darbe tartışmaları gölgeledi
Yolsuzlukla ve rüşvetle mücadelede AB kriterlerine uyum için hazırlanan TCK değişikliği Yasası'nda yapılan bir operasyon, ?darbe? tartışmalarının gölgesinde kaldı. CHP, yasanın yolsuzlukla mücadelenin Başbakanlık Teftiş Kurulu'na verilmesine ilişkin 9'uncu maddesinin çıkartılmasında ısrarcı oldu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP'nin önerisini kabul ederken, karşılığında ?askerlerin sivil mahkemede yargılanması?na imkan sağlayan düzenlemeyi yasaya sokturdu.
Macera 5 yıldır sürüyor
AB ile Hükümet arasında yılan hikayesine dönen bu olayın başlangıcı, 2004 yılına dayanıyor. Yolsuzluklarla Mücadele Üst Kurulu oluşturulmasına ilişkin çalışmalar 5 yıl önce başladı. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile AB Genel Sekreterliği'nin hazırladığı yasa taslağı, ?Hükümet uygulamaları açısından sıkıntı yaratabileceği? endişesiyle rafa kaldırıldı.
Hükümet, geçen yıl bu görevi Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun yapması için çalışma başlattı. Buna ilişkin düzenlemeyi de Meclis'e gönderilen TCK'da değişiklik tasarısına monte etti. Başbakanın onayı olmadan gelen ihbarları bile değerlendiremeyen Teftiş Kurulu'nun bu görevi nasıl yapacağı tartışma konusu oldu.
AB ve CHP'den döndü
Ancak, Hürriyet'in bu konuda üst üste yaptığı haberlerin ardından, hem muhalefet, hem de AB, ?Kamu yolsuzluklarının yine kamu tarafından denetlenmesi? anlamına gelen bu düzenlemeye karşı çıktı. CHP de ?Yolsuzluğu yapan ile denetleyen el aynı olmaz? diye itiraz etti. CHP'nin de ısrarı ile bu madde Meclis'in tatilden önceki son gece yaptığı çalışma sırasında metinden çıkartıldı.
Strateji planı sahipsiz kaldı
HÜKÜMET, bu konuda üzerine düşeni yaptığını göstermek için iki hafta önce de ?Yolsuzlukla Mücadele Strateji Planı? hazırladığını açıkladı. Ancak bu planın yürütücüsü olarak görünen bir kurum kalmadı. AKP iktidarının, AB'nin ısrarıyla yolsuzlukla mücadele konusunda rafa kaldırdığı ?bağımsız üst kurul? projesine döneceği ve bu düzenlemeyi TBMM'nin yeni yasama döneminde gündeme getirmek zorunda kalacağı belirtiliyor.
Memurlar uyarma ve kınama cezasına karşı AİHM'ye gitti
KAMU Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN), İçişleri Bakanlığı'nda görevli sendika üyesi bir memura verilen ?uyarma? cezasının iptali için açılan davanın İstanbul 1'inci İdare Mahkemesi'nce Anayasa'ya ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre uyarma ve kınama cezalarının yargı denetimi dışında olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, AİHM'ye başvurdu. Başvuruda, Sözleşme'nin ?Adil Yargılanma Hakkı?nı düzenleyen maddesi ile ?Etkili başvuru hakkı?nı düzenleyen maddesinin ihlal edildiğinin tespiti, sözleşme ihlali nedeniyle, Başvuran Konfederasyonun ve Sendika üyesinin uğradığı maddi ve manevi zarar göz önüne alınarak, adil bir karşılığa hükmedilmesi istendi.