Sözleşmeli öğretmenlerden mail bombardımanı
Sözleşmeli (4/B) öğretmenlere bakan Hüseyin ÇELİK döneminden başlayıp Nimet ÇUBUKÇU döneminde devam eden kadroya alınacaklarına ilişkin söylemlerin bugüne kadar ?Maliye Bakanlığı ile çalışıyoruz? söyleminden öteye geçmemesi kaygıyla izlenmektedir.
Son günlerde meclisin açılmasının da yaklaşması ile konu ile ilgili çokça mail gelmektedir. Konunun gündemde tutulması ve manşete taşınmasına ilişkin maili her kim organize ediyorsa mail kutumun dolduğunu belirtmek etmek isterim.
Mailin içeriği;
?Sözleşmeli öğretmenlere sahip çıkan sayın Eğitim Yöneticisi Maksut BALMUK sizlere şu ana kadar ki en büyük isteğimizi iletmek istiyoruz.
Bu konuda bizleri kırmayacağınızı ve bizlere tekrardan sahip çıkacağınızı umut ederek bu istekte bulunuyoruz.
Ayırımcılığın sona ermesi adına,eğitim-öğretimin daha sağlıklı yürümesi adına;
Sözleşmeli öğretmenlerin KADROYA ALINACAĞI KESİN TARİHİ MEB'e Memurlar.Net ana sayfasında manşet haber olarak duyurmanızı istiyoruz.SAYGILAR?
Şeklinde olmakla beraber verdiğim cevap maalesef;
?Sayın hocam keşke net olarak size olumlu cevap verebilsem... Ekim ayında meclis açılmadan bu işin olması hukuken mümkün değil... Hükümetin bu konudaki tavrı önemli...Er geç olacağından emin olabilirsiniz. Fakat biraz sancılı bir süreç olacaktır... Saygılar... ?
şeklindedir.Çünkü konu hakkında bize ulaşan net bir bilgi henüz yoktur.
Şu kadarını söylemeliyim ki Sözleşmeli öğretmenler er ya da geç kadroya geçirileceklerdir. Bu konuda daha iyi kazanımlar elde edebilmek için baskı unsurlarının özellikle sendikaların söylemlerini değiştirmeleri taleplerini netleştirmeleri gerekir. Bakanlığın bir anda tüm 4/B li öğretmenleri kadroya geçirmesini beklemek çok mantıklı değildir. Ümit ederim ve yürekten isterim böyle olmasını fakat bakanlık muhtemelen 1.Hizmet bölgesinde olan öğretmenlerde 5 yıl, 2.Hizmet bölgesinde çalışanlarda 4 yıl, 3.Hizmet bölgesinde çalışanlarda ise 3 yıl şartı arayacaktır.
Bu nedenle ilk grupta yapılacak kadroya geçirme işlemlerinden ancak ve ancak sözleşmeli öğretmenliğin başladığı 2006 yılında görevlendirilenler yararlanabilecektir.
O dönemdeki sözleşmeli sayısının çok olmaması da bakanlığın elini güçlendirmekte işini kolaylaştırmaktadır.
Daha önce ?Sözleşmeli öğretmenler ve sendikalar taleplerini değiştirmelidir? başlıklı http://www.memurlar.net/haber/143286 linkindeki yazıda da ele aldığımız gibi konuya sadece kadroya geçmekle sınırlı bakılmamalı sözleşmeli olarak geçirilen sürelerin göz ardı edilmesinin de önüne geçilmelidir.
Bunun için o yazıda belirttiğimiz;
??
Tüm bu gerçeklerden de hareketle sendikaların hemen herkes kadroya söylemlerinden ziyade kademelendirmede ısrarlı olduğu görülen bakanlığa daha mantıklı önerilerin sunulması yerinde olacaktır. Bu noktada birkaç öneriyi ortaya koyacak olursak;
1- Bakanlığın telaffuz ettiği kademelendirmeden vazgeçilerek 3 yıl sözleşmeli öğretmen olarak çalışan tüm öğretmenlerin kadroya alınması (ki ilk sözleşmeliler Temmuz 2009 itibari ile 3. yıllarını doldurmaktadırlar.)
2- Tüm sözleşmeli öğretmenlerin çalıştıkları bölgeler kadrolu öğretmenlerin şartlarını taşımalıdır.
* Zorunlu bölgelerden 3. Bölgede çalışmışlarsa bu süreleri zorunlu hizmet süresinden düşülmeli yani adaylıkları kaldırıldıktan sonra zorunlu hizmetleri kaldırılmalı ve bu süre sonunda il içi, il dışı yer değiştirme hakkı tanınmalıdır.
* Zorunlu bölgelerden 2. Bölgede çalışmışlarsa bu süreleri zorunlu hizmet süresinden düşülmeli yani adaylıkları da bu dönemde geçtiğinde 4 yıllarını dolduracaklarından zorunlu hizmetleri kaldırılmalıdır.
* Zorunlu hizmet bölgesi olmayan 1.bölgede çalışanların ise zorunlu hizmetleri ilk kez kadrolu atanan öğretmenlerin statüsüne göre düzenlenmelidir.
3- Tüm sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler Hizmet süresinden sayılmalı, çalıştıkları bölgelere göre Hizmet puanları verilmelidir.
??
Bu taleplerin de ele alınması ve kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapan sözleşmeli öğretmenlerin haklarının hizmetlerinin göz ardı edilmemesi gerekir. Bakan sayın Nimet ÇUBUKÇU'nun sözleşmeli öğretmenliğin daha doğrusu öğretmenler arasındaki ayrımın çalışma barışına uygun olmadığına ilişkin tespiti yerinde bir tespit olup bunun gereği bundan sonraki süreçte sözleşmeli öğretmen alımının yapılmaması ve süreç içerisinde tüm sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi en yerinde uygulama olacaktır.
Memurlar.net'in eğitim alanındaki yorumcuları olarak Sözleşmeli Öğretmenlik uygulamasının başlangıçtan itibaren karşısında olduğumuzu tekrar hatırlatır sürecin en kısa sürede tamamlanarak TBMM'nin açılmasıyla beraber sorunun hukuki boyutunun çözümlenmesini diliyoruz?
4/B Sözleşmeli öğretmenler ERGEÇ kadroya geçeceklerinden emin olabilirler bu geçişin siyasi iradeye dahi kalmadan Anayasa Mahkemesi kararıyla dahi gerçekleşebileceğini akıllardan çıkarmamak gerekir.
Saygılarımla?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi