BTK Başkanı: Personelin tümü yatay geçişle geldi, açıktan kimseyi almadık

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Kasım 2009 15:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, "Ne sayın Başbakan'ın ne de Sayın Ulaştırma Bakanının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndaki (TİB) atamalara bir müdahalesi olmamıştır" dedi.

Acarer, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) kamuoyunda yanlış anlaşıldığını ve Başkanlığın asıl işlevinin dinleme olmadığını, burada dinleme ile ilgili verilen yargı kararlarının mevzuata uygunluğunun değerlendirildiğini belirtti.

TİB'in, Türkiye'de yasal olarak dinleme görevi olan Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT ve Jandarma'nın talepleri doğrultusunda, savcılık ve mahkeme kararları ile kendisine iletilen taleplerin mevzuata uygun olanları için talepte bulunanlarla iletişimi sağlayan ve daha sonra da aradan çekilen bir birim olduğunu vurgulayan Acarer, şunları söyledi:

"TİB'de kulağında kulaklık, dinleme yapan operatörler, kişiler kesinlikle yok. TİB'in geri çevirdiği yüzlerce, hatta binlerce mahkeme kararları var. Bu kararlar şekil yönünden mevzuata uygun olmadığı için yerine getirilemeyen ve ilgili mahkemeye iade edilen kararlardır.

TİB öncesine göre dinlemelerde hukuksal açıdan geriye gitme diye bir şey söz konusu değil. Tam tersine, telekomünikasyon yoluyla yapılan dinlemelerde hukuka uygunluk açısından çok daha olumlu gelişmeler yaşanıyor. Herşeyden önce, kanunlarımızda, yasal olarak yapılan dinlemelerin usul esasları çok açık bir şekilde tespit edilmiş ve TİB'e de bu dinlemelerin şekil yönünden kontrol görevi verilmiştir. TİB, burada bir vana görevi görmektedir."

TİB'DEKİ ATAMALAR

Mahkeme kararı olmadan yapılan dinlemelerin delil niteliği taşımadığını ve bunu yapanların cezalandırılmasının Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda belirlendiğine işaret eden Acarer, mahkeme kararı olsa bile yapılan dinleme sonucu suç unsuru bulunmadığı takdirde, dinleme yapılan kişiye Cumhuriyet Savcılıkları tarafından yazılı bilgi verilmesinin düzenlendiğini ifade etti.

TİB yöneticilerine ilişkin yapılan eleştirilere katılmadığını dile getiren Acarer, şunları kaydetti:

"TİB'de 'odacının' bile atamasının yönlendirme ile yapıldığı söyleniyor. Gülümseyerek izliyorum. TİB'de ne odacı kadrosu var, ne de odacı pozisyonunda kimse var. Ne sayın Başbakan'ın ne de Sayın Ulaştırma Bakanının TİB'deki atamalara bir müdahalesi olmamıştır. Şu anda TİB'de çalışan arkadaşların istisnasız tamamı daha önceden başka kamu kurumlarında görevli olup, yatay geçişle TİB'e gelmiş kişiler. Yani tamamı eskiden de kamu görevlisiydi. Kamu görevlileri ile ilgili böyle bir ayrım ve itham yapılmasını doğru bulmuyorum. Bu tür haberler insanlarda paranoya meydana getiriyor ve kişileri teknolojiden uzaklaştırıyor. Ben, bilgi iletişim sektörüne herkesin sahip çıkmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu sektör, global krizin en şiddetli olduğunu bir süreçte bile büyümeye ve istihdama devam etti ve lokomotif bir sektör olarak diğer sektörleri de sürükleyerek Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladı."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber